Amasya Gezilecek Yerler

Amasya Gezilecek Yerler Listesi         

11      Amasya Burmalı Minare Camisi ve Cumudar Türbesi

Burmalı Minare Camisi ve Cumudar Türbesi
  • Amasya Burmalı Minare Camisi ve Cumudar Türbesi Kısa Tanıtım:
  • Burmalı Minare Camii ya da diğer adlarıyla Ulu Camii ve Mahkeme Camii, Amasya ilinde yer alan tarihî mahiyette dinî yapı.
  • Adını burmalı minaresinden alan cami bitişiğindeki Selçuklu kümbeti ve Osmanlı dönemi minaresi ile dikkat çekmektedir.
  • 1237 yılında Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı II. Gıyâseddin Keyhüsrev zamanında Ferruh b. Selçuk tarafından yaptırılmıştır.
  • Bugünkü Bakırcılar Çarşısı arkasında yer alır. Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında veziri Ferruh Bey tarafından 1237-1247 yılları arasında yaptırıldığı ileri sürülmekte ise de yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir.
Burmalı Minare Camisi ve Cumudar Türbesi
  • Cami, girişin iki yanındaki minare ve türbe dışında oldukça düzgün bir dikdörtgen plana sahiptir.
  • Kesme taştan örülmüş kalın ve güçlü duvarlardan batı ve doğu cephesindekilerde bulunan dörder pencere ile güney cephesindeki üç pencere caminin içini aydınlatır.
  • Camiye minare ve türbenin arasından, dışarıya doğru çıkıntılı büyük bir niş içinde yer alan kemerli kapıdan girilir.
  • İç mekan mihrap ekseninin iki yanında sıralanmış üçer paye (sütun) ile üç sahına ayrılmış, payelerin birbirine sivri kemerlerle bağlanmasıyla bu sahınlar da üçer bölüme ayrılarak toplam dokuz bölüm meydana getirmiştir.
Burmalı Minare Camisi Minareden Çekim
  • Bu dokuz bölümden orta sıradaki üçünün üzeri kubbelerle örtülüdür. Yan sıralardaki bölümlerden kıble duvarına yakın olan ikisi çapraz, diğer bölümler beşik tonoz örtülüdür. Girişin sol yanında kare zemin üzerine sekizgen yapılı Cumudar Türbesi bulunur. İlhanlı Devleti’nin Anadolu egemenliği döneminde Amasya’da Anadolu Nazırlığı yapmış olan Şehzade Cumudar’a ait mumyanın Amasya Müzesi’ne konulmasına kadar burada bulunmuş olması nedeniyle bu isimle anılan türbe asıl olarak Ferruh Bey ve oğluna aittir.

Evliya Çelebi 1646’ya doğru Amasya’yı ziyaret ettiğinde gördüğü ahşap çatılı, minaresi de ahşap, “hücre içindeki tabutlarında bittamam endamlarıyla duran birçok kadidler” olan Mahkeme Camii’nden bahseder. Bunun Burmalı Minare Camii olduğu ileri sürülmektedir. 

Burmalı Minare Camii’nde önemli bir mimari süsleme yoktur. Yalnız evvelce ahşap bir sundurma ile korunduğu kiriş deliklerinden anlaşılan giriş cephesinde taş kapının sivri kemeri kabartma-oyma bir süsleme ile çerçevelenmiştir.

Cumudar Türbesi: Giriş cephesinin solunda cami duvarına bitişik olarak yapılmış ve üst katına harimden de irtibatı olan türbe, Selçuklu mezar anıtları geleneğinin bir örneğidir ve cami ile birlikte inşa edilmiştir. Hüseyin Hüsâmeddin Bey’e göre burası Cümûdâr Türbesi olup Moğollar’dan Hülâgû Han’ın torunu Cümûdâr b. Yeşmüt b. Hülâgû’ya aittir. 

  • Amasya Burmalı Minare Camisi ve Cumudar Türbesi Adresi: Dere, Amasya Bld. Açık Otoparkı No:18, 05100 Amasya Merkez/Amasya
  • Amasya Burmalı Minare Camisi ve Cumudar Türbesi Harita: Burmalı Minare Camisi ve Cumudar Türbesi (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)

Amasya Gezilecek Yerler Listesi         

12      Amasya Çağlayan Köprüsü

Çağlayan Köprüsü
  • Amasya Çağlayan Köprüsü Kısa Tanıtım:
  • Amasya İl merkezinin 5 kilometre kadar dışında, Tokat karayolu üzerinde, 15’inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı yol ayrımında yer alan Çağlayan Köprüsü‘nün yapım yılı ve yaptıranı kesin olarak bilinmemektedir.
  • Ancak genel kanı köprünün Danişmendli emirlerden İltekin Gazi tarafından 1075 yılında yaptırıldığı yönündedir.
  • Doğal bir güzelliğin arasında uzanan Çağlayan Köprü, Amasya’nın 6 kilometre uzaklığında sizleri bekliyor.
  • Köprü 70 metre uzunluğunda, ayakları kesme taştan, kemerleri ise tuğladandır. Ayakların batı kısımlarında üçgen biçimli selyaranlar bulunur.
  • Köprünün tam ortasındaki ayağın yine batı kısmı üzerinde köşeli bir çıkıntı vardır.
  •  İltekin Gazi Köprüsü adıyla da bilinen bu köprü için halk arasında en çok Çalak ya da Çalık ismi kullanılır.
  • Bu isimlerin de çağlayan anlamına gelen ‘çağlak’ ya da ‘çahlak’ kelimelerinden dönüştüğü düşünülmektedir.
Çağlayan Köprüsü
  • Amasya’daki Yeşilırmak üzerinde bulunan Çağlayan Köprü hem fotoğraf karelerine yansıyacak güzel bir yapı hem de manzarasıyla büyüleyen harika bir yer.
  • Köprü, XII. yüzyılda İtelgin Gazi’nin oğlu Hüsamüddevle Hasan tarafından inşa ettirildiği bilinmektedir.
  • Amasya Çağlayan Köprüsü Adresi: Helvacı, Piri Reis Sk. 11, 05100 Amasya Merkez/Amasya
  • Amasya Çağlayan Köprüsü Harita: Çağlayan Köprüsü (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)

Amasya Gezilecek Yerler Listesi         

13      Amasya Çakallar Tepesi

Çakallar Tepesi’nden Amasya
  • Amasya Çakallar Tepesi Kısa Tanıtım:
  • Şehir iki dağın arasına kurulmuş. Kalenin olduğu Harşena, diğeriyse Ferhat (Pont) Dağı. İki dağın arasından Yeşilırmak geçiyor. 
  • Çakallar Tepesi Amasyanın güneyinde, Ferhat Dağı’nın arkasında yer alan Çakallar Tepesi, Osmanlı döneminde şehzade ve sultanların av alanıdır.
  • Çakallar Tepesi, Amasya şehir merkezine 3 kilometre uzaklıkta, dağın tepesinde, Çakallar Mahallesi’ndedir.
  • Ayrıca şehzade ve Amasyalı bazı paşaların yazlık köşkleri de bu alanda bulunur.
Çakallar Tepesi’nden Amasya
  • Çakallar mevkiinin doğu tarafları Padişah Kanuni Sultan Süleyman’a miras yoluyla kaldığından padişahın oğlu Şehzade Mustafa Amasya’ya vali olarak atandığı zaman burada bir yazlık yaptırmış ve burada bir müddet oturmuştur.
  • Çakallar mevkiinden şehir halkının yıllarca ihtiyaç duyduğu içme suyu karşılanmıştır.
  • Eskiden bu dağlarda insan yerine çakallar gezdiğinden bu ismi almıştır.
  • Çakallar Tepesi’nde çam ağaçları arasına otel, motel ve pansiyon gibi konaklama tesisleri bulunmaktadır.
  • Şehri gezmeye başlamadan önce buraya çıkın ve bir plan yapın. Nereye gideceğinizi ne kadar vakit ayıracağınızı iyi planlamazsanız Amasya Kalesi’nde, Sultan Beyazıt Camii’nde ya da Bimarhane’de saatlerce vakit geçirebilirsiniz.
  • Amasya’yı en güzel seyredebileceğiniz yerlerden biri olan Çakallar Tepesi’nde tavşan kanı sıcak çaylar burada bir başka keyif ile içilir.
  • Amasya minyatür bir şehir, siz kartalsınız burada. Şehzadeler şehrini en iyi buradan izleyebilirsiniz.
  • Amasya Çakallar Tepesi Adresi: 05100 Amasya Merkez/Amasya
  • Amasya Çakallar Tepesi Harita: Çakallar Tepesi (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)

Amasya Gezilecek Yerler Listesi         

14      Amasya Merzifon Çelebi Mehmet Medresesi ve Saat Kulesi

Çelebi Mehmet Medresesi ve Saat Kulesi
  • Amasya Çelebi Mehmet Medresesi ve Saat Kulesi Kısa Tanıtım:
  • Merzifon Çelebi Mehmet Medresesi ya da Sultaniye Medresesi, 1414-1415 tarihleri arasında Osmanlı padişahı I. Mehmed’in emri ile Mehmet Memişoğlu Ebubekir tarafından inşâ edilen medrese.
  • Merzifon’da XV. yüzyılın ilk çeyreği içinde inşa edilen yapıdır.
  • Çelebi Mehmet Medresesi Çelebi Sultan Mehmet tarafından 1414 yılında Ebubekir Mehmet Bin Hamza’ya yaptırılmıştır. 
  • Selçuklu medreseleri planındadır. Kare planlı, dört eyvanlı, açık avlulu medreseye doğusundaki anıtsal kapıdan girilir.
  • Üzerinde tek satır ve üç bölümden oluşan kitabenin bulunduğu giriş renkli kesme taş ve mermer kullanılarak süslenmiştir. Kırmızı ve beyaz renkte kesme taş dizileriyle bezenmiş eyvan biçimli taç kapı, yapının en göz alıcı yerlerinden biridir.
  • Eyvanın her iki yanında sivri kemerli geniş bölmeler bulunur. Tavan, sekiz köşeli yıldızlarla bezenmiştir. 
  • Medrese, Amasya’nın Merzifon ilçesinin merkezinde yer almaktadır.
  • Medrese’nin ilk müderrisi ise Feridüddin Mehmet Çelebi’dir.
  • Yapı, Çelebi Mehmet Medresesi Camii’nin hemen yan tarafında yer almaktadır.
  • Türk-İslâm mimarisinin en eski medrese tasarımlarından olan açık avlulu ve dört eyvanlı tasarımı Osmanlı devrinde belirli bir ölçüde yaşatan bu medresenin yöre halkı arasında Merzifon Sultâniyesi olarak anıldığı bilinmektedir.

Merzifon Çelebi Mehmet Medresesi  Özellikleri

Çelebi Mehmet Medresesi ve Saat Kulesi Kapısı
  • Yapıyı mimarî tarihi bakımından ilk inceleyen kişi, Gabriel isminde bir profesördür.
  • Kitabesindeki yapılış tarihi H. 817 (1414-1415)’dir. Medresenin büyük bir giriş kapısı vardır.
  • Girişteki orijinal kapılar Ankara Etnografya Müzesi’nde yer almaktadır. Günümüzde ise giriş kısmında, Merzifon Belediyesi’nin sonradan yaptırdığı orijinallerine benzemeyen kapılar yer almaktadır.
  • Giriş kapısı üzerinde, 1866 yılında Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa tarafından yaptırılan silindirik tuğla gövdeli bir saat kulesi yer almaktadır.  
  • Medrese kare plânlı olarak, kesme taştan inşâ edilmiştir. Yapı içerisinde 20 adet hücre yer almaktadır.
  • Medrese 1418-1419 yılları arasında, Emin Onuroğlu Ali Bey tarafından onarım görmüştür. 
  • 1950’li yıllarda çocuk ve halk kütüphanesi, belediye deposu ve musiki dershanesi, ilerleyen yıllarda da düğün salonu ve Kuran kursu gibi çeşitli amaçlarla kullanılmıştır.
  • Günümüzde ise sosyal ve sanatsal faaliyetlerin gerçekleştirildiği bir alandır.

Merzifon Saat kulesi

Çelebi Mehmet Medresesi
  • Ziya Paşa’nın Amasya mutasarrıflığı döneminde 1866’da yapının giriş kapısı üzerine inşa edilen saat kulesi silindir yapıda, kadranı ise dairesel yapıdadır.
  • Bu kule medreseye 1865 yılında Amasya Valisi Ziya Paşa tarafından ilave ettirilmiştir.
  • Minareye benzeyen kulenin silindirik kısmında üç çember görülür. Bunların üzerinde şerefeye benzer bir gezmelik vardır. Kulenin bundan sonraki kısmı köşelidir.
  • Gezmeliğin hemen üzerindeyse dört yöne bakan saat kadranları bulunur. Kadranların üzerindeki ikinci katta saatin çanı yer alır. Çanın sesinin daha rahat duyulabilmesi için bu kısmın dört yanına yuvarlak kemerli küçük pencereler açılmıştır.
  • Kulenin üstü kubbeyle örtülüdür.
  • Amasya Çelebi Mehmet Medresesi ve Saat Kulesi Adresi: Hocasüleyman, Cumhuriyet Cd. No:106 D:122, 05300 Merzifon/Amasya
  • Amasya Çelebi Mehmet Medresesi ve Saat Kulesi Harita: Çelebi Mehmet Medresesi ve Saat Kulesi (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)

Amasya Gezilecek Yerler Listesi         

15      Amasya Çilehane Camisi

Çilehane Camisi
  • Amasya Çilehane Camisi Kısa Tanıtım:
  • Çilehane Camii 1413 yılında, Çelebi Mehmet’in emirlerinden Yakup Paşa yaptırmıştır.
  • Sofular Mahallesi’nde, Pirler Parkı karşısındadır. Yakup Paşa tarafından 1413 yılında yaptırılmış olup mescit, türbe ve çile hücrelerinden oluşmakta olan bir Halveti Tekkesi’dir.
  • Bugün cami olarak kullanılan yapı esas olarak bir Halveti Tekkesi’dir.
  • Tekke, mescid ve çilehane hücrelerinden oluşur. Binanın batı girişinin batı yanında ise muhtemelen türbe olduğu sanılan yapı bulunmaktadır.
Çilehane Camisi
  • Cami, tekke, çile hücreleri ve türbeden oluşan bir külliyyedir
  • Binanın beden duvarları, araları kırmızı harçla doldurulmuş moloz taşlardan örülmüştür.
  • Bu taş örgüsünü yatay biçimde örülmüş ikişer sıralı tuğla hatlar destekler.
  • “Cami, tekke, çilehane hücreleri ve türbeden oluşan bir külliye içerisinde yer alan yapı; zaviye ve tekke şeklinde doğu batı yönünde bir koridorla iki bölüme ayrılmıştır. Güneyde kare plânlı esas ibadet mekânı ve doğusunda, batısında birer adet kare plânlı çilehane hücreleri yer almaktadır. 
Çilehane Camisinde bulunan türbe
  • Camiye kesme taştan büyük eyvanlı bir kapıdan girilir. Kapı yay kemerlidir.
  • İçeriyi aydınlatan pencerelerse mermer çerçeveli ve tuğla kemerlidir. İç mekana batı kapısından girilince, sağda mescid ve küçük geçitlerle ulaşılan halvet (çile) odaları; solda ise türbe ve tekke bulunur.
  • Cami ve tekkeyi büyük birer kubbe örter.
  • 1939 depreminden büyük zarar gören Çilehane 1964 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.
Çilehane Camisi
  • Duvarları moloz taş ve tuğla karışımıdır. Tekke ve cami olarak iki bölümden oluşmaktadır.
  • Batı kapısından girilince, sağda cami ve çile odaları; solda ise Aşağı Pirler Türbesi ve Halveti Tekkesi bulunur. 
  • Caminin kuzeybatı köşesindeki tuğla ve taş karışımı silindirik gövdeli minaresi tek şerefelidir.
  • Cami ve Tekkeyi büyük bir kubbe örtmektedir.
  • Gerek cami ve türbesi gerekse etrafındaki tarihi konakları ve Pirler Parkı ile komple görülmesi gereken bir kompleks
  • Amasya Çilehane Camisi Adresi: Pirinççi, Mehmet Paşa Cd. No:3, 05200 Amasya Merkez/Amasya
  • Amasya Çilehane Camisi Harita: Çilehane Camisi (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)

Amasya Gezilecek Yerler Listesi         

16      Amasya Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi ve Su kanalı

Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi ve Su kanalı
  • Amasya Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi ve Su kanalı Kısa Tanıtım:
  • Amasya Belediyesinin 2013 yılında yaptırdığı müze, Ferhat’ın Şirin’e sevdası uğruna kilometrelerce uzunlukta dağları delerek su getirdiği kanal olarak nitelendirilen ve “Ferhat Su Kanalı” olarak bilinen mevkide yer alıyor.
  • Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi’ndeki bölümlerde, Ferhat ile Şirin‘in, Kerem ile Aslı‘nın, Leyla ile Mecnun‘un, Mimar Sinan ve Mihrimah Sultan‘ın, Romeo ve Juliet‘in hikayeleri, iki ve üç boyutlu silikon maket ve heykeller, rölyefler, efsanelerin yaşandığı varsayılan döneme özgü dekorlar ve özel efektler, ışık ve müzik eşliğinde ziyaretçilere sunuluyor.
  • Müzede Anadolu “aşık”, yavuklu kültürleri, ilahi aşk gibi temalar da maket, ışık ve müzik eşliğinde anlatılıyor.
Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi

Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi ve Su kanalı Türkiye’nin ilk ve tek Aşıklar Müzesi unvanına sahiptir. Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı ve Romeo-Jüliet’in aşk hikayeleri sahnelemektedir. Müzede ayrıca Mevlana ve Hacı Bektaş Veli gibi gönül adamlarına da yer verilmiştir.

Ferhat İle Şirin Müzesi Bölümleri


Müzede 9 adet oda bulunmaktadır. Bu odalar sırasıyla;


1-Ferhat ve Şirin Hikayesi

Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi

Ferhat o dönemin en ünlü nakkaşlarından yani ahşap süslemesi yapan şahıs. Mehmene Banu Sultan, kız kardeşi için konakta bir oda süslettirmek ister, Ferhat’ı çağırır. Ferhat işi ustalıkla yapar ve o sırada şirini görür aşık olur. Şirini ailesinde ister fakat Mehmene Banu Sultan, kız kardeşi şirini Ferhat’a vermek istemez. Bundan dolayı bir şart öne sürer, nasıl olsa olmayacağını düşünür derki Amasya’nın dağlarını deler şehire içme suyu getirirsen sana şirini veririm. Ferhat da ise öyle bir aşk vardır ki bu aşk güce dönüşür Ferhat başlar dağları delmeye. Aradan zaman geçer.

Ferhat ile Şirin

Mehmene Banu Sultan bir duyar ki nerdeyse şehire su gelmek üzere, hemen ninesini yanına çağırıp başka bir plan yapar. Ninesi ile beraber evde un helvası kavururlar tabağa koyup ninesini Ferhat’a gönderir. Ninesi Ferhat’a; ne uğraşırsın ki Ferhat senin çok sevdiğin şirin yaşamıyor artık öldü der. Tabi bunu duyan Ferhat ise o acıyı ve elindeki külingi havaya fırlatır küling Ferhat’ın başına gelir ve Ferhat ölür. Emeline kavuşmuş olan ninesi yine elinde un helvası tabağıyla koşarak şirine gider şirine de Ferhat’ın ölüm haberini verir. Bunu duyan şirin ise kayalıklara koşar Ferhat’ı da o şekilde görünce kendisini sessizce kayalıklardan aşağıya bırakıverir.

Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi

Bundan dolayı denir ki her bahar mevsimi birinin mezarında kırmızı, diğerinin mezarında ise beyaz gül açar. Aralarında bir kara çalı ot diken biter ki bu ise onları birleştirmek istemeyen Mehmene Banu Sultan  olduğu söylenir.


2-Kerem ile Aslı Hikayesi

Birçok yerde yaşadığı rivayet edilen diğer bir efsanedir kerem ile aslı. Çünkü burada aşk uğruna diyar diyar il il dolaşma var. Karşınızda görmüş olduğunuz kişiler kerem ile aslının anneleri, Kerem’in ailesi İsfahan padişahı,  Aslı’nın ailesi ise onların yanında yardımcılığını ve bakıcılığını yapan keşiş dediğimiz kimse. Normalde çocukları olmaz, iki anne saray bahçesinde bundan dolayı birbirlerine dert yanarken bir veli zat kulak misafiri olur. Kerem’in annesi yanına gelir derki; sana bir fidan vereceğim bunu bahçeye dikeceksin çıkan meyvesini yediğin takdirde dualarla Allah’ın izniyle çocuğun olacak.

Kerem ile Aslı

Fidan bahçeye dikilir aradan zaman geçer kocaman bir ağaç olur fakat bir tane meyve verir. Kerem’in annesi o meyveyi alır Aslı’nın annesiyle paylaşır yerler. Aradan zaman geçer bir elmanın iki yarısı olan kerem ile aslı dünyaya gelir. Çocuklukları birlikte geçer gençlik yıllarında ise birbirlerine âşık olurlar Kerem’in ailesi Aslı’yı ailesinden ister, Aslı’nın ailesi ise gayrimüslim olduğu için kızlarını vermek istemez. Bundan dolayı bir sabah erkenden kalkıp eşyalarını da toplayıp kızlarını da yanına alıp saraydan gizlice kaçarlar.

Kerem ise âşıktır. Aşkı uğruna ailesini sarayı arkasında bırakır ve diyar diyar dolaşmaya başlar. Tesadüfen gitmiş olduğu bir ilde ise Aslı’yı bulur ve bir daha bırakmaz evlenirler. Fakat evlendiklerinin gecesi Aslı’nın annesi yine onları rahat bırakmaz Kerem’e öyle bir büyü yapar ki kerem yatağında gömleğini fistanını çıkarmak üzereyken o düğmeler tekrardan iliklenir.

Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi

Boğazında bir düğümlenme ateş basması hisseder Aslı’dan istemiş olduğu bir bardak su içer ve büyünün etkisiyle yatakta yanar küle döner. Aslı bu olay karşısında aklını yitirir. Kerem’in küllerini süpürge ile bir araya toparlar. Başucunda ağlarken küllerden çıkan bir kıvılcım Aslı’yı saçlarından tutuşturur ve oda kerem gibi yanar küle döner.

3-Leyla ile Mecnun Hikayesi

Arap ülkelerinde yaşandığı rivayet edilen diğer bir efsanedir Leyla ile mecnun. Orada Leyla ile kays diye geçer. Leyla ile kays mektepte birliktedirler birbirlerine âşık olurlar ailesi bu aşkı öğrenip Leylayı mektepten alırlar. Tabi Leylanın mektepten alınmasıyla bu aşk bitmez onlar yine gençlik yıllarına kadar gizli saklı görüşüp buluşurlar. Ta ki ailesi bu aşka dur diyene kadar. Leyla’yı zengin bir tüccarla evlendirmek isterler Leyla ise aile büyüklerine karşı gelemez. Kays ise üzülür elinden hiçbir şey gelmez Leyla’ya uzun sitem dolu bir aşk mektubu yazarak kendisini aşkından çöllere atar.

Leyla ile Mecnun

Halk dilinde ise aşkından deli divane oldu diye kays’a mecnun ismi verilir daha sonra mecnun diye anılmaya başlar. Mecnun çöllerde ilerlerken gördüğü kuşa, böceğe, ağaca her şeye Leyla’ya olan aşkını anlatır. Öyle bir aşk vardır ki mecnun’da baktığı her yerde Leyla’sını görmektedir. Tabi ki dedesi bu durumdan rahatsız mecnun’un aklını yitirdiğini derin derin düşünür onu Kâbe’ye götürür dua edip bu dertten kurtulsun diye.

Mecnun Kâbe’de aşkının daha çok artması için Allaha dua eder. Bu öyle bir duadır ki zamanlar Leyla’ya olan aşk artık Yüce Allah’a olan aşka dönüşür.

Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi

Mecnun’un ettiği ah sonucu ise Leyla’nın evleneceği zengin tüccar ölür Leyla ise kendisini çöllere atar mecnunu bulabilmek için. Bir bakar mecnun dua eder vaziyettedir yanına gider dizlerine kapanır fakat nafile. Mecnun artık görmez ve der ki; var git ki Leyla ben artık gerçek aşkı Allah aşkını buldum diyerek Leylayı geri gönderir. Leyla ise buna dayanamaz ve ölür. Mecnun Leyla’nın mezarı başında öyle içi yanarak dua eder ki, Allah onun canını Leyla’nın mezarı başında alır ve o da ölür.

4-Romeo ve Juliet Hikayesi

Romeo ve Juliet

Roma’nın Verona şehrinde yaşanmış bir aşk hikâyesi, William Shakespeare’inde eseridir Romeo ve Juliet. Karşıda görmüş olduğunuz rölyefteki resim Romanın Verona şehrinde Romeo Juliet adına yapılan bir müze vardır ki orda ki duvarda ki resmin birebir aynısıdır. Karşıda görmüş olduğunuz balkon ise belediye başkanımız Sayın Cafer Özdemir tarafından gelen misafirlerimize ücretsiz resim çekinme imkânı tanıyabilmek için ve Romeo ve Juliet olabilmek için yapılan bir bölümdür.

Birbirlerini tanımayan bir bola birbirlerini dansa kaldırmak sureti ile görüp dans ederken de göz göze baktığı anda aşık olan 2 genç, öyle bir aşktır ki öğrenirler aileler kanlı bıçaklı düşman. Yapacak bir şey yok ailelerinden habersiz gizlice kiliseye gider bir rahip eşliğinde gizlice evlenirler. Daha sonra tekrar ailelerinin yanında yaşamaya devam ederler ta ki bu düşmanlığa bir çözüm bulana kadar. Aileler bundan habersiz Julieti evlendirmek ister Juliet ise günah çıkarma vesilesi ile rahibe gidip rahipten yardım ister.

Rahip Juliete bir iksir hazırlayacağını nikâh esnasında bu iksiri içip iki saat uyuyacağını etrafında ki insanlar ise onun canına kastettiğini düşünüp bu nikâhtan vazgeçileceği planı yapılır Romeo ya ulaşmak için yola çıkar fakat ulaşmaz. Nikâh zamanı gelir. Juliet iksiri içip kalabalığın arasında uykuya dalar.

Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi

Etrafında ki insanlar onun öldüğünü düşünerekten onu yüksek bir yere kaldırıp koyarlar. Daha sonra Romeo Juliet’in evlendirildiği haberini alır kiliseyi basar ve Juliet’i o şekilde görünce öldüğünü düşünerek yanına uzanır, yüzüğünde bulundurduğu zehri içip hayatına son verir. Uykuda olan Juliet uyanır. Romeo’yu o şekilde görünce Romeo’nun belindeki hançeri alır kalbine saplar ve oda hayatına son verir.

5-Anadolu Aşıkları

Anadolu Aşıkları

Aşk olurda onları dillerden dillere düşüren ozanlarımız âşıklarımız olmaz mı? Müzemiz evrensel bir müze etrafınızda görmüş olduğunuz gezegenler, üzerine bastığınız yer temsili Türkiye haritası. Sağlamlığı uzun ömürlüğü dayanıklılığı ile bilinen Osmanlı’yı Anadolu’yu simgeleyen çınar ağacımız.

Kökleri atalarımız dağları ise bizler ve gelecek nesiller. Yurdumuzun dört bir yanında şairlik ozanlık yapmış gezmiş olduğumuz odalardaki aşkları sazıyla sözüyle bugünlere taşıyan ‘ben giderim adım kalır dostlar beni hatırlasın ‘’ diyen Âşık Veysel, Dadaloğlu, Aşık Mahsuni şerif ve Karacaoğlan.

6-Mimar Sinan ve Mihrimah Hatun Hikayesi

Mimar Sinan ve Mihrimah Hatun

Osmanlı zamanı İstanbulda’yız. Biliyoruz ki Mimar Sinan o dönemin en önemli mimarlarından mimarların şahı. Bir rivayete göre kanuni sultan Süleyman kızı Mihrimah için Üsküdar da bir cami yaptırmak ister. Mimarların şahını yanına çağırarak emreder. Mimar Sinan ise o esnada görmüş olduğu 17 yaşındaki dünyalar güzeli Mihrimah’ı görür, aşık olur. Fakat onu kimselere söyleyemez. Mihrimah sultanın bile asla bu aşktan haberi olmamıştır.

Derken kanuni sultan Süleyman kızını Diyarbakır valisi Rüstem paşaya verir. Maşukuna kavuşamamış olan Mimar Sinan ise ona olan aşkını eserlerinde yaşatmaya çalışır. Bundan dolayıdır ki Üsküdar da Mihrimah adına yapmış olduğu camiyi  öyle bir yapar ki kubbeleri bir Mihrimah’ın omuzlarından dökülen saçlarını anımsatırcasına, her tarafı aydınlık olması ise; ona duyduğu aşkı haykırırcasına yapar. Birde Edirne kapının en yüksek tepesine Mimar Sinan kendi imkanlarıyla bir camii yapar ki; o camii de ise yalnızlığını, caminin bir çok penceresi olmasına rağmen içinin boş olması kalbindeki hüznü anlatır.

Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi

Ve bu camileri yaparken de 21 Mart tarihlerini alır ki 21 Mart tarihinde Edirne kapı Mihrimah camii minareleri arasından güneş batarken ‘mihri’. Üsküdar da yapmış olduğu Mihrimah camii minareleri arasında ayın doğması ‘mah’ Mihrimah’ın ismini simgeler. Yine 21 mart tarihinde güneşin batışı ve ayın doğuşuyla yansıyan ışınlar boğazda bulup gökyüzüne ulaştığında Mihrimah’ın simasını oluşturduğu söylenir. Bu bir tesadüf değil mühendislik harikasıdır.21 martın diğer bir özelliği ise Mihrimah Sultanın doğum günü olmasıdır.

7-Anadolu’da Yavuklu Kültürü

Anadolu’da yavuklu kültürünü anlattığımız diğer odamız. Yavuklu; sevgili, yar eski dilde ise nişanlı namzet demektir. Bir köy hayatı içerisindeyiz, bir tarafta köy evi divanı, sediri, yemek yemiş oldukları sofra, sinisiyle karşımızda ise bir köy meydanı, köy meydanlarında olmazsa olmazlarından çeşme.

Anadolu’da Yavuklu Kültürü

Genelde köylerde yavuklu olan gençler, büyüklerinin yanında rahat sohbet muhabbet edemezlerdi. Onlara saygısızlık olarak karşılanmasın diye. Bundan dolayı genç kızımız evde su olsa bile kovadaki suyu boşaltıp su doldurma bahanesi ile çeşmeye koşar su doldurmak bahanedir aslında o su dolar taşar onların amacı ise görüşemedikleri yavukluları ile çeşme başında gizli saklı görüşüp muhabbet etme hediyeleşme olayını anlatan odamız.

Ve bu odaya gelene kadar aslında yaşanmış olan aşklar dünyevi dünyada yaşanmış kalmış aşklar iken en son gireceğimiz odamız ilahi aşk odamız yani beşeri bir aşktan ilahi aşka yolculuk yapalım.

8-İlahi Aşk 

Kümbeti, Çilehaneyi de andıran odamız,12 ayrı sütundan oluşur. Her bir sütun yılın her bir ayını temsil eder. Bu aylarda yapılan dualar gökyüzüne ulaşarak üzerimize rahmeti bereketiyle yağmaktadır. Bu odaya gelene kadar aslında hep aşktan söz ettik. Aşk aslında Allah’a açılan birer kapıdır.

Anadolu Erenleri

Çünkü aşk; Allah’ın zatına ait bir özelliktir. Allah’ın sırrı ve tecellisinin remzi bu aşkta gizlidir. Anahtar deliklerinden baktığınız zaman göreceğimiz; Hoca Ahmet Yesevi, ve onun öğrencilerinden olan, Hacı Bektaş-i Veli, Mevlana Celalettin Rumi ve Yunus Emre.

Bu kişiler ki bu aşka gönül vermiş, yaşanmışlıkları bizlere ve gelecek nesillerimize örnek olsun anlamında yapılan bir odadır. Bizler bir nevi bu odaya ‘arayan bulur ‘ odası diyoruz. Bu kişiler arayıp Mevla’sını, ilahi aşkı, gerçeği bulmuş olan kişiler. İnsan yaradılışında ki güzellik ve varlığın temelini oluşturur aslında Allah sevgisi. Bundan dolayıdır ki aramaya kalktığımız zaman hepimizin Mevla’sını bulanlardan olmamız temennisiyle diyoruz.  


9-Hediyelik Eşya

Hediyelik eşya reyonumuza hoş geldiniz. Belediyemizin açmış olduğu kültür evlerinde hobi kurslarına ve mesleki eğitim kurslarına katılan ve kendilerine ait hiçbir geliri olamayan kadınlarımızın el emeği göz nuru ile hazırlamış oldukları, sergilendiği ve satışa sunulduğu bölümümüzü gezmektesiniz.

  • Amasya Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi ve Su kanalı Adresi: Helvacı Ferhat arası no:5, 05100 Amasya Merkez/Amasya
  • Amasya Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi ve Su kanalı Harita: Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi ve Su kanalı (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)

Amasya Gezilecek Yerler Listesi         

17      Amasya Fethiye Camii

Fethiye Camii
  • Amasya Fethiye Camii Kısa Tanıtım:
  • Kuba Dede Camisi olarak da anılan Fethiye Camisi, Fethiye Mahallesi’nde, Fethiye Sokağı’ndadır. Bizans İmparatoru Phocas’ın kızı Helena, VII. yüzyılın ilk yarısında buraya bir kilise yaptırmıştır. 
  • Amasya’da fetihten sonra yapılan ilk cami olma özelliğine sahiptir. Eski bir Bizans kilisesinden camiye çevrilmiştir.
  • Kilisenin 7’nci yüzyılda Bizans İmparatoru Phocas’ın kızı Helena tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır.
  • Danişmendliler Dönemi’nde camiye çevrilmiştir.
  • 1116 yılında Ankara’dan Amasya valiliğine getirilen Danişmedli Fetih Gazi, kiliseyi camiye çevirterek kendi adını vermiştir.
  • 1884’te İncezade Hacı Arif’in yaptırdığı onarımda camiye bir minare eklendiği yazıtından anlaşılmaktadır. 1939 depreminde büyük hasar görmüş ve yeniden yapılmıştır.
  • 1956 yılında tekrar onarılarak ve ibadete açılmıştır.
  • Caminin bodrumundaki 4 mumya (Amasya Valisi İzzeddin Mehmed Pervane, eşi, oğlu ve kızının mumyaları) 1982’de Amasya Müzesine konmuştur.
  • Fethiye Mahallesi’nde yer almaktadır. Kilise iken Danışmendli Fetih Gazi 1116 yılında camiye çevirtmiş.
  • Değişik dönemlerde tamir görmüş olan yapıya 1883 yılında (İncezade) Hacı Mehmet Arif tarafından minare ilave edilmiş, 1939 depreminden sonra yeniden onarılmıştır.
  • Amasya Fethiye Camii Adresi: Fethiye, Küba Sk. No:21, 05100 Amasya Merkez/Amasya
  • Amasya Fethiye Camii Harita: Fethiye Camii (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)

Amasya Gezilecek Yerler Listesi         

18      Amasya Gök Medrese ve Gökmedrese Cami

Gök Medrese ve Gökmedrese Cami
  • Amasya Gök Medrese ve Gökmedrese Cami Kısa Tanıtım:
  • Cami, medrese ve türbeden oluşan bir külliyedir. Sekizgen biçimli türbe kasnağındaki mavi sırlı tuğlalardan dolayı Gök Medrese adını almıştır.
  • Hem cami hem medrese olarak kullanılan dikdörtgen planlı yapının kalın duvarları kesme taştan örülmüştür.
  • Giriş bölümünün medrese olarak kullanılmasından ve bitişiğinde yer alan türbenin mor fîrûze rengi çini ve sırlı tuğlalarla süslenmiş olmasından dolayı bu adla anılan yapıya bânisine izâfeten Torumtay Camii de denilmektedir.
  • Camiyi yaptıran kişinin, II. Gıyâseddin Keyhusrev zamanında Amasya valiliğine getirilen ve halen binadan bir sokakla ayrılmış bulunan kendi yaptırdığı 677 (1278-79) tarihli türbede yatan Seyfeddin Torumtay olduğu bilinmekte, ancak yerinden sökülen kitâbesi bulunamadığı için caminin inşa tarihi kesin olarak tesbit edilememektedir. 
  • Amasya’nın batısında,yer alan camiyi Amasya Beylerbeyi Emir Seyfeddin Torumtay 1266-1267’deyaptırmıştır.
  • Cami, medrese ve mezar odası ile kapalı bir külliye şeklindedir.
  • Caminin büyük, beşik tonozlu, eyvanlı bir girişi vardır. Çevresi geometrik motiflerle süslü, ana kapının iki yanındaki pencereler Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerindendir.
  • Yukarı doğru zengin mukarnaslarla daralan pencerelerin etrafı dikdörtgen bordürlerle çevrilidir.
  • Camininyanında bulunan kümbet, mavi renkte çinilerle süslendiğinden Gökmedrese adınıalmıştır.
  • Sadece kesme taş mimarisi olgun nispetleri ve süslemeleri bakımından Anadolu’da eyvan biçimli portali olan bir camidir.  
  • Vakfiyesinde Gökmedrese adıyla zikredilen ve devrinde hem medrese, hem cami olarak kullanılan bu yapı, kuzeydoğudan bitişen türbeyle birlikte kompleks bir ünite teşkil etmekte ve özellikle dışa kapalı, kalın ve masif kesme taş kaplı duvarlarıyla Selçuklu mimarisinin bütün karakteristik özelliklerini bünyesinde taşımaktadır.
  • Türbe hariç tutulduğunda yapının planı düzgün bir dikdörtgen oluşturmaktadır. Türbenin daha içeriye oturtulmasıyla öne çıkarılan cami cephesinin önemle vurgulandığı ve iki yandan birer silindirik köşe kulesinin sınırladığı bu masif duvarlı dışa taşkın cephede Selçuklu mimarisinin genel karakterine uyulduğu göze çarpar.
Gök Medrese ve Gökmedrese Cami
  • Ağaç oymacılığı örneklerinden olan kapısı ise günümüzde Müze’de sergilenmektedir.
  • İç mekan, dörderli iki sıradan sekiz kalın sütunun mihraba dik üç bölüme ayrılmasıyla toplam on beş bölümden oluşmaktadır. Bölümler sivri kemerler üzerine oturan kubbe ve tonozlarla örtülüdür. Yarım silindirik biçimli mihrap basit bir görünümdedir.
  • Mimarisi ve süslemeleriyle Selçuklu sanatının güzel örneklerinden biri olan türbe kare plan üzerine sekizgen biçimlidir ve yüksek kasnaklı, yıldız piramidal, tuğla bir külahla örtülüdür.
  • Amasya Gök Medrese ve Gökmedrese Cami Adresi: Gökmedrese, Ferhat Sk. No:101, 05100 Amasya Merkez/Amasya
  • Amasya Gök Medrese ve Gökmedrese Cami Harita: Gök Medrese ve Gökmedrese Cami (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)

Amasya Gezilecek Yerler Listesi         

19      Amasya Gümüşlü Cami

Amasya Gümüşlü Cami
  • Amasya Gümüşlü Cami Kısa Tanıtım:
  • Yavuz Selim Meydanındadır. Gümüşlü Camii’nin ilk yapılışı İlhanlıların Amasya’ya hâkim oldukları döneme rastlar.
  • Şehrin tam meydanında yer alan 700 yillik tarihi camii. Özellikle ikindi vaktinde güneş ışığı öyle bir aydınlatma sağlıyor ki mimarisine hayran kalmamak mümkün değil.
  • Ahşap çatılı camiyi 1326’da Tâceddin Mahmud Çelebi yaptırmıştır. 
  • Geçirdiği yangın ve depremlere rağmen her defasında ya yeniden yapılarak ya da onarılarak günümüze kadar ulaşan bu Gümüşlü Camii Hükümet Köprüsü karşısında, Yavuz Selim Meydanı’na biraz yukarıdan bakan ve kendisini daha heybetli gösteren ufak bir yükselti üzerindedir.
Amasya Gümüşlü Cami Girişi
  • Caminin ilk yapım tarihi 1326, yaptıranı ise Taceddin Mahmud Çelebi’dir. Ahşap çatılı olan cami 1419 yılındaki depremde yıkılmıştır.
  • Cami ikinci kez 1491 yılında, bu defa Defterdar Mahmut Bey tarafından yaptırılmıştır. 1612 yılında yaşanan yangında büyük hasar gören caminin onarımını Şemseddin Paşa yaptırmıştır.
  • Cami 1688 yılında bir kez daha onarımdan geçirilmiştir. Camiye bugün kullanılan adını da veren bu onarımı Gümüşlüzade İbrahim Bey yaptırmış, bu zamandan sonra camiye Gümüşlü Camii denmiştir.
  • Ancak bu da caminin son büyük onarımı olmamış, 1721 yılında bir yangın daha geçiren camiyi bu kez de vakfın mütevellisi Mustafa Ağa onartmıştır.
  • Kare planlı caminin tamamı düzgün kesme taştan inşa edilmiş, kuzey cephesine 1903 yılında bir son cemaat yeri eklenmiştir.
  • Üzerindeki üçgen alınlıklı çatının ahşap direklerle desteklendiği bu bölüm, ahşap direklerin birbirlerine ve beden duvarına kemerlerle bağlanmasıyla beş gözlü bir yapı oluşturur.
  • Caminin kuzeydoğu köşesinde kesme taştan kare biçimli kaidesinin üzerinde tuğla örgülü silindirik minare bulunur.
  • İç mekanın üzeri ise her yüzünde ikişer küçük pencerenin yer aldığı sekizgen bir kubbeyle örtülüdür. İç mekanın en dikkat çekici yanı burayı süsleyen kalemişi bezemelerdir. Bu bezemeler 1960 yılında yapılmıştır.

Caminin kuzey batı köşesinde kesme taş kaide üzerinde silindirik minaresi yükselir. Giriş kapısı üzerinde dört satırlık yapım yazıtı bulunmaktadır.

‘’Şod temam in mescid cami bitevfik Huda

Der zeman’ı padişah-ı adil daniş-pezîr

İbtiday-ı in bina ba hayr-ı Ajmed beg bih’an

Lik tarihaş bud kad temine cami-i kebir’

  • Amasya Gümüşlü Cami Adresi: Gümüşlü, Mehmet Paşa Cd. 2 A, 05200 Amasya Merkez/Amasya
  • Amasya Gümüşlü Cami Harita: Gümüşlü Cami (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)

Amasya Gezilecek Yerler Listesi         

20      Amasya Halifet Gazi Kümbeti

Halifet Gazi Kümbeti
  • Amasya Halifet Gazi Kümbeti Kısa Tanıtım:
  • Halk arasında Hilfet Gazi şeklinde söylenen ismin aslı Halîfet Gazi’dir.
  • Yapı topluluğu, il merkezinin Şamice mahallesi Torumtay sokağında yer almaktadır. Kitâbesinden 606 (1209-10) yılında inşa edildiği anlaşılan medresenin güney duvarı ve doğu bölümü kısmen ayaktadır; 1647 depreminden sonra Müderris Hasan Efendi yıkılan yerleri ahşaptan yaptırmış, 1888 yılında ise Amasya müftüsü Hacı Osman Hilmi Efendi binanın tamamını köklü biçimde tamir ettirmiştir.
  • Halifet Gazi, Danişmend Beyliği’nin ortadan kalkmasının ardından Selçukluların hizmetine girmiş ve 1222 yılında Amasya valisi olmuştur.
Halifet Gazi Kümbeti
  • Daha sonra Erzurum Valiliği de yapan Gazi, 1232 yılında bir sefer sırasında ölünce naaşı Amasya’ya getirilerek buradaki türbeye gömülmüştür.
  • Kare kaideli, sekizgen gövdeli ve piramidal külahlı türbe iki katlıdır. Yapımında düzgün kesme taş kullanılan türbeye güney cephesindeki basık yay kemerli kapıdan girilir. Yapının sadece bu cephesi süslenmiş, diğer cepheler sade bırakılmıştır.
  • Geometrik düzende işlenmiş zikzaklı bir dış bordür bu süslemelerin çerçevesini oluşturur. Kapı kemerinin üzerinde de yine zikzaklı bir motif bulunur. Kapı mukarnas bir niş içindedir. Kemer üzeri boşluklar ve dış kenarlarda içleri geometrik geçmeler ve yıldızlarla süslenmiş rozetler görülür. Cephenin üst kısmında ikiz kemerli bir pencere vardır.
Halifet Gazi Kümbeti
  • Sekizgen gövdenin batı cephesinde basık kemerli, doğu cephesinde yuvarlak kemerli birer pencere daha bulunur. Doğudaki pencere de yine üç sıra mukarnaslıdır.
  • Cenazelik olan alt katta doğu batı yönünde yerleştirilmiş mermerden bir lahit yer alır. Lahitin güneye bakan kısmında kıvrık boynuzlu birer koç kafası kabartması görülür. Bunlara dayanan kanatlı eroslar ve medusalarla süsleme devam eder.
  • Türbenin yapım tarihi konusunda birkaç ayrı görüş bulunur. Genel olarak yapım tarihinin 1225 yılı olduğu söylense de türbenin batı cephesinin bitişik bulunduğu, bugün sadece bir kemer sütununun ve türbenin batı duvarında taş kalıntılarının kaldığı medreseyle aynı tarihte ya da daha önce yapılmış olması gerektiği ileri sürülmektedir.
  • Kitabesinden medresenin 1210 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla türbenin de bu tarihte veya daha önce yapıldığı kabul edilir. Yaptıranı konusunda da farklı görüşler vardır. Ancak genel görüş türbeyi Danişmend emirlerinden Halifet Gazi’nin yaptırdığıdır.
  • Amasya Halifet Gazi Kümbeti Adresi: Gökmedrese, Torumtay Sk. No:144, 05100 Amasya Merkez/Amasya
  • Amasya Halifet Gazi Kümbeti Harita: Halifet Gazi Kümbeti (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)

Amasya’da gezilecek yerlerin devamını görmek için izleyen sayfaya geçiniz.

error: Content is protected !!
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.