Türkiye’nin Outdoor Sayfası

Türkiye’nin Outdoor Sayfası olarak özellikle outdoor turizminde büyük eksiklik olarak gördüğümüz illerin tek tek tanıtımı, illerde yapılabilecek outdoor aktiviteleri, outdoor ürün satan firmalar, kamp alanları, doğal güzellikler, yürüyüş rotaları gibi bütün bilgileri içeren bir yazı dizisine başladık.

Çanakkale, Türkiye’nin Marmara Bölgesi’nde yer alan büyüleyici bir şehirdir. İlin kuzeyinde Balıkesir, doğusunda Edirne, güneyinde İzmir ve batısında Ege Denizi bulunmaktadır. İlin yüzölçümü 14.811 km²’dir.

Çanakkale, tarihi ve doğal güzellikleri ile Türkiye’nin en önemli illerinden biridir. İlin tarihi, MÖ 7. yüzyıla kadar uzanmaktadır. İlde, Troya Antik Kenti, Çanakkale Savaşı’nın geçtiği Gelibolu Yarımadası ve Kaz Dağları gibi önemli tarihi ve doğal güzellikler bulunmaktadır.

Troya Kültür Rotası Projesi: Tarih ve Doğa İle İç İçe Bir Keşif Yolculuğu

Çanakkale Tarih ve Kültür Vakfı (ÇATKAV) ve Çanakkale Valiliği tarafından yürütülen Troya Kültür Rotası Projesi, bölgenin kültürel kimliğini ve doğal mirasını koruma amacı güdüyor. Aynı zamanda bu proje, ziyaretçilerle yöre halkı arasındaki bağları güçlendirmeyi hedefliyor.

İşte bu özel projenin detayları:

Troya Kültür Rotası Projesi Nedir?

Troya Kültür Rotası, Çanakkale’den Assos’a kadar uzanan köylerdeki kültürel mirası ve doğal güzellikleri keşfetmeyi amaçlayan özel bir kültür rotasıdır. Bu proje, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes işbirliğiyle yürütülen Gelecek Turizmde projesi kapsamında desteklenmektedir.

Neleri Hedefliyor?

Troya Kültür Rotası Projesi, bölgede yer alan antik yolları kullanarak 120 km’lik bir rotanın oluşturulması amacıyla hayata geçiriliyor. Bu yolun, yürüyüşçüler ve bisikletçiler tarafından kullanılması ve rotanın geçtiği köylere sosyal ve ekonomik kalkınma getirmesi hedeflenmektedir.

Sürdürülebilir Turizm Anlayışı

Günümüzde seyahat edenler, kültürel, tarihi ve doğal değerleri bir arada görebildikleri tatil seçeneklerini tercih ediyorlar. Troya Kültür Rotası, bu taleplere yanıt veriyor ve sürdürülebilir turizmin önemli bir bileşeni olarak ön plana çıkıyor.

Yürüyüş ve Bisiklet Rotaları

Troya Kültür Rotası, yürüyüş ve bisiklet rotalarını içeriyor. Bu rotalar için tabela ve işaretleme çalışmaları yapılıyor ve yol boyunca temizlik çalışmaları gerçekleştiriliyor. Ayrıca, rota haritaları, rehber kitaplar, internet ve GPS tabanlı uygulamalarla erişilebilir hale getiriliyor.

Yerel Katılım ve Eğitim

Projede, yöre halkına sürdürülebilir turizm, ev pansiyonculuğu ve tarihi, kültürel ve doğal değerleri koruma konularında eğitim veriliyor. Böylece bölge halkı da turizme daha fazla katkı sağlayabilecek.

Proje Katkıları

Troya Kültür Rotası, bölgenin kültürel ve doğal değerlerini birbirine bağlayarak turizmi çeşitlendirmeyi, yerel kalkınmaya katkıda bulunmayı ve bölgenin turizm potansiyelini artırmayı hedefliyor. Ayrıca, yerel işletmelerin sürdürülebilir turizm anlayışıyla hizmet vermesine olanak tanıyacak.

Troya Kültür Rotası Projesi, arkeoloji, tarih, kültür ve turizm alanlarında uzmanların katkılarıyla hayata geçiriliyor. Proje, bölgedeki kamu kurumları ve kuruluşlarının işbirliğiyle sürdürülmektedir. Bu proje, Çanakkale’nin sahip olduğu zengin kültürel mirası ve turistik potansiyeli daha da artırmayı amaçlamaktadır. Troya Kültür Rotası ile bölge, tarih ve doğanın eşsiz güzelliklerini ziyaretçilere sunmaya hazırlanıyor.

Troya Kültür Rotası: Tarih ve Doğa Tutkunları İçin Muhteşem Bir Keşif

Troya Kültür Rotası, doğal güzellikler, tarihi ve kültürel zenginlikler ile dolu bir maceraya hazır olan yürüyüş ve bisiklet tutkunları için harika bir seçenektir. Bu rotada Troya Antik Kenti’nden başlayarak Assos Antik Limanı’na kadar uzanabilirsiniz. İşte Troya Kültür Rotası hakkında daha fazla bilgi:

• Rota Hakkında: Troya Kültür Rotası, Çanakkale’de yer alır ve Ege ile Marmara denizlerini, Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan bir geçiş güzergahıdır. Bu bölge, M.Ö. 7000’li yıllardan itibaren Anadolu halklarının Avrupa’ya göç rotalarından biri olarak kullanılmıştır. Tarihsel olarak çok önemli bir bölgedir ve Troya Savaşları, Helen, Lidya, Pers, Büyük İskender, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini taşır. Aynı zamanda Çanakkale Savaşları, bu bölgenin tarihi önemini vurgular.
• Rotanın Başlangıcı: Troya Kültür Rotası, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Troya Antik Kenti’nden başlar. Burada antik kenti ve müzeyi ziyaret ederek Homeros’un İlyada destanıyla özdeşleşen hikayeyi canlandırabilirsiniz.
• Toplam Uzunluk: Rotanın toplam uzunluğu yaklaşık 120 kilometredir ve Assos Antik Limanı’nda son bulur.
• Rotayı Tamamlama Süresi: Rotayı tamamlamak, yürüyüş veya bisiklet hızınıza, rotada geçireceğiniz zaman miktarına bağlı olarak 5 ila 7 gün sürebilir. Ancak, rota etaplar halinde oluşturulduğundan daha kısa veya tematik turlar da yapabilirsiniz.

Troya Kültür Rotası, tarihi ve kültürel keşiflerin yanı sıra doğanın güzelliklerini de sunan unutulmaz bir deneyim sunar. Bu muhteşem yolculukta, Troya’nın gizemli hikayesini ve bölgenin zengin tarihini daha derinlemesine keşfetmek için yola çıkabilirsiniz.

Troya Kültür Rotası, Türkiye’nin tarih, arkeoloji ve doğa severler için eşsiz bir deneyim sunan özel bir kültür rotasıdır. Çanakkale ilinde bulunan Troya Antik Kenti’ni merkeze alan bu rotayla bölgenin zengin mirasını keşfetmeye hazır olun. İşte Troya Kültür Rotası hakkında merak edilenler:

1. Troya Kültür Rotası Nedir?

Troya Kültür Rotası, yaklaşık 120 kilometre uzunluğunda bir keşif yolculuğudur ve 5-7 gün sürebilir. Bu özel rotanın başlangıç noktası Troya Antik Kenti, bitiş noktası ise Çanakkale şehir merkezidir.

2. Neler Göreceksiniz?

Troya Kültür Rotası boyunca Troya Antik Kenti’nden başlayarak, Assos Antik Kenti, Alçıtepe (Truva Savaşı’nın geçtiği düşünülen yer), Behramkale (Aşil’in mezarı), Gelibolu Yarımadası (Çanakkale Savaşı’nın geçtiği alanlar) ve Kaz Dağları Milli Parkı gibi birçok önemli tarihi ve doğal alanı ziyaret edebilirsiniz.

3. Rota Nasıl Ulaşılır?

Troya Antik Kenti’ne ulaşım şehir içi otobüslerle veya özel araçlarla mümkündür. Troya Antik Kenti’ne ulaştıktan sonra, rotanın başlangıç noktasına yürüyerek devam edebilirsiniz.

4. Rotayı Yürümeden Önce Bilmeniz Gerekenler

Rota, orta zorluk seviyesinde bir yürüyüş gerektirir, bu nedenle yürüyüşe başlamadan önce yeterli kondisyonunuzun olduğundan emin olun. Bazı bölgelerde eğimli alanlar bulunduğu için uygun ayakkabılar giymek önemlidir.

5. İdeal Zaman ve Hazırlık

Troya Kültür Rotası’nı yürümek için en uygun zaman, hava sıcaklıklarının daha ılıman olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Rotada yeterli su ve yiyecek bulundurmak da önemlidir. Ormanlık alanlarda yürüneceği için uygun yürüyüş ayakkabıları tercih edilmelidir.

6. Troya Antik Kenti Hakkında İpuçları

Troya, Homeros’un İlyada destanında bahsedildiği gibi, Truva Savaşı’nın geçtiği yer olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Bu nedenle, Troya Antik Kenti’ni ziyaret etmek büyük bir tarih ve kültürel deneyim sunacaktır.

7. Alternatif Rotalar

Troya Kültür Rotası’nda farklı zorluk seviyelerinde ve mesafelerde birçok alternatif rota bulunmaktadır. Bazıları Troya Antik Kenti’nden başlayarak Çanakkale Boğazı’na kadar uzanırken, diğerleri Ege Denizi kıyısındaki tarihi ve doğal alanları keşfetmeye yöneliktir.

Troya Kültür Rotası, Türkiye’nin zengin tarihini ve doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için mükemmel bir seçenektir. Bu kültür rotası, tarih meraklıları ve doğaseverler için unutulmaz bir deneyim sunuyor.

TROAS (TROYA) KÜLTÜR YOLU ROTALARI

Troya Kültür Rotası Ulaşım

Çanakkale kent merkezinden Troya Kültür Rotası’nın farklı noktalarına ulaşmak oldukça kolaydır. İşte ulaşım seçenekleri:

1. Troya Başlangıcı (Çıplak, Tevfikiye, Kalafat): Çanakkale merkezden Troya başlangıcı olan Çıplak, Tevfikiye veya Kalafat’a ulaşmak için köy minibüsleri tercih edebilirsiniz. Bu minibüsler her saat başı kalkar ve yaklaşık yarım saat içinde rotanın başlangıç noktalarına ulaşmanızı sağlar. Minibüsçüler Kooperatifi ile iletişime geçerek sefer saatleri hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
2. Geyikli (Orta Nokta): Rota’nın orta noktası olan Geyikli’ye ulaşmak için Çanakkale’den kalkan otobüsleri kullanabilirsiniz. Geyikli, yaklaşık 60 km mesafededir ve otobüsle rahatça gidilebilir. Geyikli Seyahat firmasının sefer saatleri hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
3. Assos Başlangıcı: Rota’nın Assos başlangıcı için İstanbul-İzmir arasında sefer yapan otobüs firmalarını kullanarak Ayvacık ya da Küçükkuyu otogarına ulaşabilirsiniz. Otogardan, Assos’a gitmek için Ayvacık Birlik tarafından işletilen Assos minibüslerini kullanabilirsiniz. Otobüs firmasıyla iletişime geçerek sefer saatleri ve güzergahlar hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Troya Kültür Rotası’nın her bölümüne kolayca ulaşabilir ve bu muhteşem yolculuğu keşfetmeye başlayabilirsiniz.

Troya Kültür Rotası Projesi

Troya Kültür Rotası Projesi, Çanakkale’den Assos’a kadar uzanan köylerdeki kültürel ve doğal mirası korumayı, sürdürülebilir turizmi desteklemeyi ve yerel ekonomik kalkınmayı teşvik etmeyi amaçlayan bir inisiyatiftir. Proje, Çanakkale Tarih ve Kültür Vakfı (ÇATKAV) tarafından Çanakkale Valiliği ile yürütülmektedir. İşte projenin temel özellikleri:

1. Projenin Destekçileri: Troya Kültür Rotası Projesi, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes gibi önemli kuruluşlarla işbirliği içinde yürütülmektedir. Bu işbirlikleri, projenin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesine katkıda bulunmaktadır.
2. Rota Uzunluğu: Projeye dahil edilen rota, Çanakkale’den Assos’a kadar olan yaklaşık 120 km’lik bir alandır. Bu rota, antik yolların da geçtiği bir güzergahı içerir.
3. Sürdürülebilir Turizm: Proje, sürdürülebilir turizm anlayışını benimsemekte olup, bu doğrultuda hareket etmektedir. Sürdürülebilir turizm, çevre ve yerel toplulukların kültürel mirasının korunmasına odaklanır.
4. Yürüyüş ve Bisiklet Yolları: Rota, yürüyüşçüler ve bisikletçiler için tasarlanmış olup, bu sporları yapmak isteyenler için uygun bir zemin sunar.
5. Turistik Destinasyonlar: Proje, turistlere bölgedeki kültürel, tarihi ve doğal değerleri bir arada deneyimleme fırsatı sunmaktadır. Turistler, bu rota üzerinde farklı turistik destinasyonları ziyaret edebilirler.
6. Eğitimler: Projede yerel halka sürdürülebilir turizm, ev pansiyonculuğu ve kültürel, tarihi ve doğal değerlerin korunması gibi konularda eğitimler verilmektedir.
7. Turizmin Çeşitlendirilmesi: Troya Kültür Rotası, bölgedeki turizmin çeşitlenmesine katkı sağlar. Turistlerin seyahat sürelerini uzatmaları, yerel ekonomiye fayda sağlayabilir.
8. Harita ve Rehber Kitap: Rota haritası hazırlanmış ve rehber kitaplar oluşturulmuştur. Ayrıca, bu bilgilere internet ve GPS tabanlı uygulamalar aracılığıyla erişim sağlanmaktadır.

Proje, bölgenin zengin kültürel ve doğal mirasını korurken turizmin gelişmesine katkı sağlayacak ve yerel ekonomik kalkınmayı teşvik edecektir. Bu tür inisiyatifler, turizm sektörünü sürdürülebilir ve çeşitlendirilmiş bir şekilde büyütmeye yardımcı olabilir.

Çanakkale Troya Milli Parkı Rotası

Çanakkale Troya Milli Parkı, tarihi ve doğal güzellikleri ile ünlü ve zengin bir bölgedir. İşte milli parkın önemli alanları ve yapıları hakkında daha fazla bilgi:

Troya Tarihi Milli Parkı: Bu milli park, Çanakkale İli sınırlarında bulunur ve 13.350 hektarlık bir alana yayılır. 1996 yılında milli park olarak ilan edilmiş olup 2010 yılında bir revizyon geçirmiştir. Troya Tarihi Milli Parkı, M.Ö. 3000 yılından M.S. 5. yüzyıla kadar kesintisiz olarak kullanılmış olan Troia Antik Kenti’ni içerir. Bu antik kent, tarih boyunca önemli olaylara ev sahipliği yapmıştır ve Troya Savaşları’na da sahne olmuştur. Ayrıca Achilleus Tümülüsü, Paşa Tepe Tümülüsü, Caracalla Tümülüsü gibi önemli tümülüsleri içermektedir.

Höyükler ve Tümüsler: Troya Tarihi Milli Parkı içinde birkaç tümülüs ve höyük bulunmaktadır. Bunlar arasında Hanay Tepe Höyüğü (Thymbra Antik Kenti), Achilleus Tümülüsü, Paşa Tepe Tümülüsü ve Caracalla Tümülüsü yer almaktadır. Bu alanlar, tarih boyunca önemli figürlerin mezarlarının bulunduğuna inanılan bölgelerdir.

Troya Antik Kenti: Troya, milli park içinde en çok bilinen ve ziyaretçilere açık olan alanlardan biridir. Kentte yapılan araştırmalar, M.Ö. 3000 yılından M.S. 5. yüzyıla kadar kesintisiz iskanın olduğunu göstermektedir. Ayrıca, kentin dokuz farklı kültür katmanını içerdiği saptanmıştır. Bu katmanlardan biri M.Ö. 1200 yılında gerçekleşen Troya Savaşı’na aittir.

Diğer Tarihi Yapılar: Milli Park içinde yer alan diğer önemli yapılar arasında Cezayirli Hasan Paşa Köşkü yer almaktadır. Bu köşk, 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli karakterlerinden biri olan Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa tarafından kullanılmıştır. Aynı şekilde Kumkale Kalesi de milli park içinde yer alır.

Tabyalar ve Top Mevzileri: Milli Park içindeki bazı tepeler ve sahil bölgeleri, tarihi topçuların ve kalelerin kalıntılarına sahiptir. Bu alanlar, tarihi savaşların ve savunmanın birer parçasıdır. Özellikle Topçamlar Bataryası ve Kumkale Tektop Bataryası, bu yapıların iyi örneklerindendir.

Tescilli Mezarlıklar: Milli Park içinde bazı tarihi mezarlıklar da bulunur. Bu mezarlıkların içinde Halileli Köyü Mezarlığı, Eski Kumkale Osmanlı Mezarlığı ve Eski Kumköy Mezarlığı gibi tarihi mezarlar ve anıtlar yer alır.

Troya Tarihi Milli Parkı, tarih ve doğa severler için büyüleyici bir destinasyon sunmaktadır. Ziyaretçiler, antik dönemlerin izlerini sürmek, tarihi ve arkeolojik zenginlikleri keşfetmek için bu parkı ziyaret edebilirler.

Troya Kültür Rotası Etapları

Troya Kültür Rotası, doğal güzelliklerle dolu, tarihi ve kültürel zenginliklerle bezenmiş, yürüyüş ve bisiklet turlarını sevenler için harika bir seçenektir. Bu yol, Ege ile Marmara denizlerini birbirine bağlayan, aynı zamanda Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan Çanakkale bölgesinde bulunur. İşte bu kültür rotasının etapları:

1. Troya – Yeniköy Etabı (Toplam: 16,6 km): Troya Müzesi, Çıplak, Kalafat, Yeniköy
2. Yeniköy – Geyikli Etabı (Toplam: 22 km): Yeniköy, Üvecik, Çamoba, Bozköy, Geyikli
3. Geyikli – Akçakeçili Etabı (Toplam: 22 km): Geyikli, Dalyan Köyü, Dalyan Antik Liman, Aleksandria Troas, Attikus Hamamı, Akçakeçili
4. Akçakeçili – Kösedere Etabı (Toplam: 15 km): Akçakeçili, Alemşah, Tavaklı, Çamiçi, Kösedere
5. Kösedere – Gülpınar Etabı (Toplam: 17 km): Kösedere, Antik Roma Yolu, Roma Köprüsü, Apollon Smintheus (Smintheion)
6. Gülpınar – Bademli Etabı (Toplam: 12 km): Gülpınar, Kocaköy, Bademli, Coşkuntepe
7. Bademli – Assos Etabı (Toplam: 11-12 km): Bademli, Koyunevi, Bektaş, Koruoba (Kuruoba), Korubaşı, Assos

Troya Kültür Rotası’nı tamamlayarak tarihi ve doğal güzellikleri keşfetmek için 5-7 gün gibi bir süreye ihtiyacınız olacaktır. Ancak, rotayı daha kısa veya tematik turlar halinde de keşfetmek mümkün. Bu yolculuk sırasında tarihi alanları, antik kalıntıları, plajları ve yerel lezzetleri keşfedecek ve unutulmaz bir deneyim yaşayacaksınız.

Troya Ören Yeri Rotası

Troya Ören Yeri, antik dönemlerden kalma tarihi ve arkeolojik bir zenginliği temsil eden önemli bir alan olup UNESCO Dünya Mirası olarak kabul edilmiştir. Troya, M.Ö. 3000’den MS 500’lere kadar uzanan bir yerleşim geçmişine sahiptir ve bu süreç içinde farklı kent katmanları oluşturmuştur. İşte bu katmanlar hakkında daha fazla bilgi:

1. Troia I-III Kıyısal Troia Kültürü (M.Ö. 3000-2100): Bu dönemde Troya’nın sahil kenarında yer aldığı ve M.Ö. 3000 civarında yerleşimin başladığı düşünülmektedir. Bu dönemdeki kalıntılar kıyısal karaktere sahiptir.
2. Troia IV-V Anadolu Karakterli Troia Kültürü (M.Ö. 2100-1700): Bu dönemde Troya’nın Anadolu kültürü ile daha fazla etkileşimde olduğu görülmektedir.
3. Troia VI-VII Yüksek Troia Kültürü (M.Ö. 1700-1100): Bu dönemde Troya’nın yüksek bir kültürel seviyeye ulaştığı ve büyüdüğü görülmektedir. Bu dönem aynı zamanda Troya Savaşları’nın zamanına denk gelmektedir.
4. Troia VIII Grek Yerleşmesi (M.Ö. 700-85): Bu dönemde Troya’nın Grek yerleşimi olarak kullanıldığına dair izler bulunur. Grek dönemine ait yapılar da burada yer almaktadır.
5. Troia IX Roma Yerleşmesi (M.Ö. 85-MS. 500): Troya, Roma İmparatorluğu döneminde de yerleşim görmüş ve bu döneme ait kalıntılar mevcuttur.
6. Troia X 12. Yüzyıldan 13. Yüzyıla kadar süren Bizans yerleşmesi: Troya, Bizans İmparatorluğu döneminde de bir yerleşim yeri olarak kullanılmıştır.

Troya’nın en büyük ünü, Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsettiği ve ünlü Troya Savaşı’nın gerçekleştiği yer olarak kabul edilmesidir. Bu savaşın efsanevi kahramanları, özellikle Achilles ve Hector, bu destanda önemli roller oynamışlardır.

Kazılar ve araştırmalar, Troya’nın zengin bir tarihe, arkeolojik kalıntılara ve kültürel öneme sahip olduğunu göstermektedir. Günümüzde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Prof. Dr. Rüstem Aslan gibi bilim insanları tarafından yürütülen kazılar, bu antik kentin sırlarını gün ışığına çıkarmaya devam etmektedir. Troya Ören Yeri, ziyaretçilere tarih ve arkeolojiyle dolu bir dünyanın kapılarını açar ve antik dönemin izlerini takip etmek isteyenler için etkileyici bir yerdir.

Troya Müzesi Gezisi

Troya Müzesi, Troya Ören Yeri girişinde yer alan oldukça etkileyici bir müzedir. Müzenin tasarımı ve içeriği, Troya’nın zengin tarihini ve kültürünü anlamak için önemli bir kaynaktır. İşte müzede sergilenen bazı önemli bölümler:

Zemin Kat: Troas Bölgesi Arkeolojisi hakkında bilgi veren bu kat, Assos, Tenedos, Parion, Alexandria Troas, Smintheion, Lampsakos, Tyhmbria, Tavolia ve İmbros gibi çevre kentlerin tarihleri ve kazılarına odaklanır. Bu kat, Troas Bölgesi’nin arkeolojik kalıntıları hakkında genel bilgi sunar.

1. Kat: Bu katta Troya’nın Tunç Çağı’na ayrılmış bir bölüm bulunur. Ayrıca, bu çağın deniz ticaretindeki önemini vurgulayan gemi-vitrin ve Geç Tunç Çağı’nda kentin nasıl terk edildiğini gösteren etkileyici yansıtma sergi yer alır. Ayrıca, Troya’nın en eski yazılı belgesi olan “Luvi Mührü” de bu katta sergilenir.

2. Kat: Bu kat, Troya Savaşı ve savaşın kahramanları, olayları ve mekânlarına odaklanır. Bu döneme ait sikkeler, çanak-çömlek, mermer eserler, çizimler, maketler ve dijital programlarla sunulur. Ayrıca, 1994’te ortaya çıkarılan ve Pers hâkimiyetini temsil eden Polyksena Lahdi, Roma imparatorlarının heykelleri ve Parion’da 2012’de keşfedilen Triton (Kentauros) Heykeli de bu katta görülebilir.

3. Kat: Bu kat, Troya ve çevresindeki beylikler ve Osmanlı Dönemi’ne odaklanır. Osmanlı yerleşimlerinin tarihini ve önemini vurgulayan metinler, gravürler ve fotoğraflar içerir. Ayrıca, Osmanlı Dönemi’nde süren çanak-çömlek geleneği, taş işçiliği ve sosyal yaşamla ilgili taş eserler, sikke define ve seramikleri içeren bir bölüm bulunur.

Ayrıca, müzenin bahçesinde taş eserler, lahitler, sütunlar ve steller gibi eserler peyzaj düzenlemesiyle sergilenmektedir. Her bir sergi metinler, görsel panolar, diorama ve animasyonlarla desteklenir, ziyaretçilere daha etkileyici bir deneyim sunar.

Troya Müzesi, Troya’nın zengin tarihini ve kültürel mirasını anlamak isteyen ziyaretçiler için benzersiz bir kaynaktır. Müze, haftanın her günü 09:00 – 17:30 saatleri arasında ziyarete açıktır, böylece ziyaretçiler tarihi bu etkileyici koleksiyonu keşfedebilirler.

Troya Kültür Yolu’nda Gezilebilecek Antik Yerleşimler

Troya:

Çanakkale’nin güneybatısında, Tevfikiye Köyü’nün bitişiğinde yer alan Troya, M.Ö. 3000 civarında kurulan bir antik yerleşimdir. On ayrı yerleşim katının oluşturduğu bir höyük görünümündedir. Homeros’un “İlyada” destanıyla ünlenmiş olan bu kent, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Troya Antik Kenti’ndeki kazılar, Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlığında devam etmektedir.

Citadel Wall Marker – Google Maps

Apollon Smintheus (Smintheion):

Apollon Smintheus Kutsal Alanı, Gülpınar’ın Bahçeleriçi mevkiinde yer almaktadır. M.Ö. 5000 civarına tarihlenen prehistorik kalıntılara sahiptir. Bu kutsal alanın M.Ö. 2. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Apollon, fare (sminthos) vasfı ile bu kutsal alanın önemli bir figürüdür. Apollon kültünün doğuşuyla ilgili mitlere ve İlyada Destanı’na dayanır. Kutsal alanın arkeolojik kazıları Prof. Dr. Coşkun Özgünel başkanlığında yürütülmektedir.

Aleksandria Troas:

Aleksandria Troas, Büyük İskender’in komutanlarından Antigonos tarafından M.Ö. 310 yılında kurulan bir antik kenttir. Bu kent, ilk zamanlar çevresindeki diğer kentlere hizmet vermiş, ancak zamanla bu kentlerin birleşerek güçlenmesi amacıyla halkın Aleksandria Troas’a göç ettirilmesiyle nüfusu büyümüştür. Bu dönemde nüfusunun 100,000 kişiye kadar ulaştığı tahmin edilmektedir. Kentin taşları, İstanbul’da pek çok kamusal yapının inşasında kullanılmıştır. Bu nedenle “Eski İstanbul” olarak da anılmaktadır.

Alexandria Troas Ruins – Google Maps

Karamenderes (Skamander):

Karamenderes Irmağı, Kaz Dağları’nın doruklarından gelen yağmur ve kar sularını taşıyan bir akarsudur. Çanakkale Boğazı’nın Anadolu yakasında delta oluşturarak bu boğaza dökülmektedir. Homeros’un destanlarında geçen birçok bitki ve hayvan türü bu bölgede görülebilir.

Ayrıca İlyada destanındaki birçok savaş sahnesi de Karamenderes Irmağı’nın çevresinde geçtiği bilinmektedir. Araştırmalar, Troya’nın 5000 yıl önce denize kıyısı olduğunu göstermektedir, ancak Karamenderes Irmağı ve Dümrek Çayı’nın taşkınları yüzyıllar içinde denizi doldurarak Troya’nın doğal liman özelliğini kaybetmesine neden olmuştur. Bu nedenle antik dönemde deniz kıyısında bulunan Troya şu an iç kesimlerdedir.

Menderes Stream – Google Maps

Assos:

Assos, Troas Bölgesi’nin güney kıyısında yer almaktadır. Denizden 234 metre yükseklikte, andezit kayalık bir tepe üzerine kurulmuştur. Assos’un ilk yerleşimcileri kesin olarak bilinmese de, İlk Tunç Çağı’ndan itibaren bu bölgede yerleşim olduğu bilinmektedir. M.Ö. 7. yüzyıldan itibaren, yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Midilli (Lesbos) adasından gelen Aiolisli göçmenlerin Assos’a yerleşmeye başladığına dair arkeolojik veriler bulunmaktadır. Bu dönemde Assos nüfusu önemli ölçüde artmıştır. MÖ 347-345 yıllarında filozof Aristoteles, Assos’ta yaşamış ve bir felsefe okulu kurmuştur. Ayrıca Aziz Paul (Paulus) da bu şehri ziyaret etmiştir.

Günümüzde Assos, Behramkale veya Behramköy adıyla anılmaktadır ve M.Ö. 2000’li yıllardan bu yana sürekli yerleşim gören bir köydür. Assos, 1330 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır.Assos’ta yapılan arkeolojik kazılar sırasında birçok önemli kalıntı ve yapı bulunmuştur, bunlar arasında Athena Tapınağı, Bizans surları, Hüdavendigar Camii, Gymnasion, Agora, Stoa, Bouleuterion, tiyatro ve kilise gibi yapılar yer almaktadır. Athena Tapınağı, Anadolu’daki ilk ve tek Arkaik Dönem Dor mimari örneği olarak büyük bir öneme sahiptir.

Günümüzde Assos, bölgenin önde gelen turistik destinasyonlarından biridir ve Behramkale Köyü’nün özgün yapısıyla dikkat çekmektedir. Bu bölgede pansiyonlar, butik oteller, restoranlar, kafeler ve hediyelik eşya satıcıları bulunmaktadır.

Assos Antik Şehri – Google Maps

Troya Müzesi:

Troya Müzesi, Troya Antik Kenti’nin girişinde bulunur. Müze, 3.000 metrekarelik sergi salonu ve 11.200 metrekarelik kapalı alanla oldukça geniştir. Müzenin ziyareti, rampadan inerek başlar. Bu rampada Troya’nın farklı katmanları, mezar taşları, büyük heykeller, sahne canlandırmaları ve büyük boy fotoğraflarla anlatılmaktadır. Müzede, Troya bölgesinde yapılan kazılardan elde edilen buluntular, Troya kent katmanları ve kazı tarihçesi gibi bilgiler interaktif öğelerle sunulur.

Müzenin önemli eserleri arasında Troya altınları, Roma dönemi heykelleri ve Poliksena Lahdi yer alır. Müzenin üst katında yer alan açık teras, Çanakkale Boğazı ve Homeros’un coğrafyasını görmek için mükemmel bir noktadır. Bu teras, Troya Milli Parkı ve Kültür Rotası’nın büyüleyici manzaralarını sunar.

Museum of Troy – Google Maps

Dalyan Antik Liman:

Dalyan’ın en ilgi çekici yerlerinden biri, kırmızı rengi ve köpüklü görünümüyle dikkat çeken kırmızı gölüdür. Göl, yüksek tuz oranına sahip olduğu için Dunaliella salina yosununun ürettiği kırmızı pigmentlerden dolayı bu rengi almıştır. Antik dönemde Aleksandria Troas’un limanı olarak kullanılan bu alan, günümüzde liman girişinin kumla dolmasının ardından küçük bir göle dönüşmüştür. Köyün merkezinden güneye doğru bir tepeyi geçtikten sonra Dalyan Antik Liman’ı karşınıza çıkacaktır.

Antik limanın denizde ve göl çevresinde bazı granit sütunları hala görülebilir. Bu sütunlar, yakındaki Neandria kentinin taş ocaklarından çıkarılarak bu limana taşınırdı ve buradan çeşitli bölgelere sevkiyat yapılırdı. Antik dönemde bu devasa granit sütunlar tapınak, anıt ve mezar yapımında sütunlar ve basamak taşları olarak kullanılmıştır. Bu sütunların bazıları hala bu bölgede bulunmaktadır ve antik limanın çevresinde görülebilir.

Bölgede küçük bir keşif gezisi yapabilir, piknik yapabilir, antik limanın sütunları arasından denize girebilir veya eşsiz bir günbatımının keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca, Hristiyan dünyasının önemli şahsiyetlerinden Aziz Paul (Paulus), ikinci misyonerlik yolculuğu sırasında bu limandan Avrupa’ya gitmiş ve üçüncü yolculuğunda burayı ziyaret etmiştir.

Alexandria-Troas Harbor – Google Maps

Roma Köprüsü:

Roma Köprüsü, Kutsal Yol’un bir parçası olarak kabul edilmektedir. Köprünün M.S. 2. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Bu köprünün 93 metrelik bir kısmı günümüzde görülebilmektedir ve bu bölüm, 7 metre yüksekliğindeki kemer ayaklarının 3-4 metrelik kısmı toprak altında kalmıştır. Ancak, Tuzla Çayı’nın yatak değiştirmesi nedeniyle köprü günümüzde tarlalar arasında yer almaktadır. Bu köprünün taşıt izlerine dair bulgulara rastlanmamış olsa da, mimari detayları, köprünün daha çok bir dini geçit köprüsü olduğunu ve Apollon kehanetleri için Aleksandria Troas’tan gelenler tarafından belli zamanlarda kullanılmış olabileceğini göstermektedir. Roma Köprüsü, antik yol sistemine ve tarihi geçitlere ilgi duyanlar için ilginç bir yapıdır.

Tragasai – Google Maps

Antik Roma Yolu:

Antik Roma Yolu, Troas bölgesindeki antik kentleri birbirine bağlayan ve aynı zamanda dini törenlerde önemli bir rol oynayan bir yol ağına işaret eder. Bu yol, yaklaşık 35 km uzunluğunda ve Aleksandria Troas ile Apollon Smintheion’u birbirine bağlar. Bu yol, Apollon adına yapılan dini törenler için önemlidir ve bu törenlere katılan halk, bu kutsal yol boyunca tanrı Apollon’a yürüyüş yapardı. Kutsal yolun başlangıç kısımları, kazılar sırasında Aleksandria Troas ile Apollon Smintheion’da ortaya çıkarılmıştır. Bu yolun genişliği yaklaşık 7.20 metre ve uzunluğu yaklaşık 45 metredir. Ancak, yolun bazı kısımları günümüz otoyolunun altında kalmıştır.

Antik Roma Yolu – Google Maps

Achilleion (Beşik-Yassıtepe) ve Akhilleus Tümülüsü:

Achilleion veya “Akhilleus’un Yeri”, Troas bölgesinde yer alan önemli bir antik yerleşimdir. Midilli Adası’ndan göç edenler tarafından kurulduğuna inanılmaktadır. Bu bölgede yapılan kazılar, yaklaşık M.Ö. 3000’lere dayanan yerleşim izlerini ortaya çıkarmıştır. Achilleion’un hemen yakınında, Beşike Koyu’na hakim bir konumda Akhilleus Tümülüsü yer almaktadır. Bu tümülüs, Homeros’un İlyada’sında anlatılan Troya savaşının önemli kahramanlarından biri olan Akhilleus’a adanmıştır.Akhilleus Tümülüsü’nde ziyaretçiler, dinlenip eşsiz bir manzara seyredebilirler ve hava koşullarına bağlı olarak Papaz Plajı’ndan denize girebilirler. Bu bölge, antik mitolojiye ilgi duyanlar ve tarih meraklıları için ilginç bir ziyaret noktasıdır.

Achilles’ Tumulus – Google Maps

Ajax Tümülüsü:

Ajax Tümülüsü, Kumkale Köyü’nün kuzey yamacında yer almaktadır. Homeros’un İlyada’sında adı geçen ve Troya Savaşı’nın önemli kahramanlarından biri olan Büyük Ajax (Aias) anısına inşa edilen bir tümülüstür. Ajax, Akha ordusunun en güçlü savaşçılarından biriydi ve savaşın en önemli anlarında rol oynadı. Bu tümülüs, antik mitolojiye ilgi duyanlar ve tarih meraklıları için önemli bir ziyaret noktasıdır.

Kumkale – Google Maps

Coşkuntepe (Bademli):

Coşkuntepe, Neolitik Dönem’den kalma bir yerleşim yeridir ve M.Ö. 6000 yıllarında yaşayan bir topluluğun izlerini taşır. Bu topluluk, özellikle balıkçılık ve hayvancılıkla geçimlerini sağlamıştır. Coşkuntepe, bu döneme ait önemli arkeolojik buluntuların ortaya çıkarıldığı bir alandır ve bölgenin tarihine ışık tutar. Bu bölgeyi ziyaret ederek Neolitik Dönem’e ait kalıntıları gözlemleyebilir ve antik yerleşimlerin izlerini sürebilirsiniz.

Bademli Köyü Sahil Yolu – Google Maps

Troas (Troya) Kültür Rotasında Görülebilecek Arkeolojik Alanlar : Hanaytepe (Bozköy):

Hanaytepe (Bozköy), Troas Bölgesi’nde bulunan önemli bir prehistorik ova yerleşimidir. Hanaytepe’deki höyük, Tepealtı Deresi’nin yakınına kurulmuş ve bölgenin en önemli yerleşimlerinden biri olarak kabul edilir. Prof. Dr. Rüstem Aslan’ın yüzey araştırmaları sırasında elde edilen buluntular, Bozköy-Hanaytepe’nin Tunç Çağı ve öncesine ait en önemli yerleşimlerden biri olduğunu göstermektedir. Ayrıca höyüğün, Troya’dan sonraki en büyük höyük olduğu ve 5 bin yıl öncesine ait çok kaliteli ve farklı taşlardan yapılmış taş el baltaları gibi önemli eserlere ev sahipliği yaptığı belirtilmektedir.

Çamoba – Google Maps

Attikus Hamamı:

Kentin önemli bir gelişme dönemi, İmparator Hadrianus’un hükümdarlığı (M.S. 117-128) sırasında yaşanmıştır. Atinalı zengin Herodes Atticus’un katkılarıyla Kaz Dağları’ndan kente su getirmek amacıyla inşa ettirdiği su kemerleri ve termal suların kullanıldığı hamam, Aleksandria Troas’ta görülebilecek ilginç su mimarisi örneklerinden biridir. Bu hamam, M.S. 135 yılında inşa edilmiş ve Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen en büyüklerden biri olarak kabul edilir. Attikus Hamamı, tarihi ve arkeolojik açıdan zengin bir yer olan Aleksandria Troas’ta görülmesi gereken önemli bir eserdir. Günümüzde hamamın kalıntıları hala ziyaretçilere sergilenmektedir.

Herodes Atticus Hamam – Google Maps

Opet Troya Tevfikiye Köyü Rotası

OPET, Çanakkale Gelibolu Yarımadası’nda gerçekleştirdiği “Tarihe Saygı Projesi” ile bölgenin tarihine ve kültürel mirasına sahip çıkmayı hedeflemektedir. Ayrıca, “2018 Uluslararası Troya Yılı” kapsamında Troya bölgesinde bulunan Tevfikiye Köyü’nün rehabilitasyon ve yenileme çalışmalarını tamamlamıştır. Proje aşağıdaki bileşenleri içermektedir:

1. Tevfikiye Köyü Rehabilitasyonu: Köy, Troya dönemini yansıtan atmosferi, binaları ve figürleri ile arkeo-köy haline getirildi. Bu, köyün turistik bir cazibe merkezi haline gelmesini amaçlayan bir girişimdir.
2. Köy Halkı Eğitimi: Çanakkale Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile işbirliği yapılarak köy halkına farklı konularda kurslar düzenlenmiştir. Bu kurslar arasında el sanatları, işletmecilik, pansiyonculuk, aşçılık ve daha fazlası yer almaktadır. Köy halkının eğitilmesi ve becerilerinin artırılması amaçlanmıştır.
3. Altyapı ve Düzenlemeler: Proje kapsamında Tevfikiye Köyü’nün giriş yolu ve çevresi düzenlenmiş, köy kahvesi, düğün salonu, sağlık ocağı gibi mekanlarda mimari yenileme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Köy meydanı düğün salonu, müze ve kültür-sanat merkezine dönüştürülmüştür.
4. Müze ve Kültürel Alanlar: Tevfikiye Köyü’nde köy kahvesi ve düğün salonu gibi mekanlar Troya dönemini yansıtan bir konseptle yenilenerek müze ve kültürel alanlara dönüştürülmüştür.
5. Minyatür Park: Tevfikiye Köyü’nün geniş Troya ovasına hakim bir bölgesine “Tarihe Saygı Parkı” adı verilen bir minyatür park yapılmıştır. Bu park, Çanakkale Savaşı’nın detaylarını gösteren heykeller ve canlandırmalar içermektedir.
6. Eğitim ve Okullar: Eceabat ilçesine modern bir okul inşa edilerek eğitim ve öğretim hayatına kazandırılmıştır.
7. Yol ve Altyapı Düzenlemeleri: İçme suyu, kanalizasyon altyapısı, telefon hatları, ve elektrik hatları gibi altyapı çalışmaları gerçekleştirilmiştir.
8. Sosyal ve Ekonomik Katkı: Proje bölgedeki sosyal yaşam kalitesini yükseltmeyi ve ekonomik seviyeyi artırmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda bölgeye yerli ve yabancı ziyaretçilere en iyi hizmeti sunabilme kapasitesi kazandırmayı amaçlamaktadır.

Bu proje, bölgenin tarihine ve kültürel mirasına sahip çıkmayı, turizmi teşvik etmeyi ve yerel ekonomiyi güçlendirmeyi amaçlayan önemli bir girişim olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, köy halkının eğitimi ve beceri kazanımı gibi sosyal yönleri de vurgulanmaktadır. Projenin 3 yıl süreceği belirtilmektedir ve gelinen aşamada çeşitli başarılar elde edilmiştir.

Troya Tarih Yolu’nda Gezilebilecek Köyler

Akçakeçili ve Alemşah Köyleri:

Akçakeçili ve Alemşah, Çanakkale’nin en eski ve sevimli köylerinden ikisidir. Alemşah, 1530 tarihli Biga Livası Haritası’nda “Alemşalu” olarak geçmektedir. Akçakeçili’den Alemşah’a doğru ilerlerken, köprünün karşısındaki kara tarafında yürüdüğünüzde, antik sütunlara rastlama olasılığınız vardır. Ancak bu sütunlara ulaşmak için belirgin bir yol veya işaret olmayabilir. Alemşah köyünün meydanında, baraj inşaatı sırasında kurtarılan bir sütunu görebilirsiniz. Ayrıca, Alemşah’ta bulunan ve tarihi eser olarak tescillenen Palamutçu Hüseyin Ağa Konağı, eski zamanların ihtişamını ve özgünlüğünü yansıtır.

Bademli Köyü:

Bademli Köyü’nün kayıtlı nüfusu yaklaşık 250 kişidir ve denizden yüksekliği yaklaşık 300 metredir. Köyde iki kahvehane, iki bakkal ve bir kafe bulunur. Köyün sahil kesiminde ise üç motel yer almaktadır. Ayrıca, köyün girişindeki benzin istasyonu, ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir yerdir. Köyün yaklaşık 4 km kadar deniz tarafında Coşkuntepe Tümülüsü bulunur ve bu tümülüs, M.Ö. 6000 yılına kadar uzanan bir tarihe sahiptir.

Bektaş Köyü:

Bektaş Köyü, Ayvacık ilçesine bağlıdır ve yaklaşık 333 kişilik bir nüfusa sahiptir. Denizden yüksekliği yaklaşık 300 metredir. Köyde bir kahvehane ve iki bakkal bulunurken, Sivrice Koyu sahilinde yaz sezonunda hizmet veren sekiz otel ve motel ile birçok restoran mevcuttur. Köyün girişinde çok sayıda antik kuyu ve Roma Yolu’nun izlerine rastlayabilirsiniz. Bektaş Köyü, zengin tarihi ve doğal güzellikleri ile bilinir.

Bozköy Köyü:

Bozköy, 1530 tarihli Biga Livası haritasında yer aldığı için bölgede kurulan ilk Türk köylerinden biri olduğu düşünülen eski bir köydür. Köyün geçmişi, yakındaki birkaç yer değiştirmesi nedeniyle oldukça karmaşıktır. Köy halkı kendilerini “manav” olarak tanımlar ve Manavlık terimi, Anadolu’da ilk yerleşik hayata geçen Türkleri tanımlamak için kullanılır. 1930’larda bölgeye gelen muhacirler de buraya yerleşmiştir.

Çamoba Köyü:

Çamoba, Kumburun’dan 2.3 km uzaklıkta, Geyikli istikametinde bulunan bir köydür. Köyün adı, köyün kurulduğu yerde daha önce bulunan geçici veya kalıcı bir kır yerleşmesinden gelmektedir. Büyük bir olasılıkla, bölgede yaşayan ilk göçer Türk gruplarından biri tarafından kurulmuştur.

Çıplak Köyü:

Çıplak, yaklaşık 300 metre doğusunda Troya Müzesi’nin bulunduğu eski bir köydür. Köy, adını Çıplak Dede’den almıştır ve Çıplak Dede’nin mezarının köye isim verdiği söylenir. Çıplak Dede gibi, bölgede yerleşim kurarak çiftçilik yapan ve Türk akınlarının temelini atan dervişler olarak kabul edilen birçok “Kolonizatör Türk Dervişi” bulunmaktadır. Çıplak Köyü, 1530 tarihli Biga Livası Haritası’nda yer almasa da 1798 tarihli Lechevalier’in haritasında yer almaktadır. Köyün kuruluş tarihinin daha eskilere dayandığı düşünülmektedir. Troya kazıları sırasında Schliemann’ın kısa bir süre burada kaldığı da bilinir.

Dalyan Köyü:

Dalyan Köyü, eskiden küçük bir balıkçı köyüydü, ancak günümüzde yazlık evler ve sitelerle büyümüş durumda. Köy, balıkçı tekneleri için korunaklı bir limana sahiptir. Gün batımlarını izlemek için köyden bakmak, bölgede bir gelenektir. Bozcaada’yı karşınıza alarak, mendirekten, balıkçı restoranlarından, köy kahvesinden veya sahilden denizin esintisi eşliğinde, içeceğinizi yudumlarken muhteşem manzarayı seyredebilirsiniz.

Geyikli Köyü:

Geyikli, Ezine ilçesine bağlı bir tatil beldesidir ve Güney Marmara ile Kuzey Ege’nin buluştuğu eşsiz bir coğrafyada konumlanmıştır. Doğal güzellikleri ile ünlü olan Geyikli, yeşil ve mavinin muhteşem bir şekilde buluştuğu bir yerdir. Geyikli, tarihsel olarak Bursa’nın fethine katılan ve daha sonra keşişliği tercih ederek İnegöl’e göç eden Geyikli Baba’nın öğrencileri tarafından 12. yüzyılda kurulduğuna inanılır. Geyikli Baba’nın mezarı Kemallı Köyü yolu üzerinde yer almaktadır. Ayrıca, Geyikli, Bozcaada’ya feribot seferlerinin yapıldığı Geyikli Yükyeri İskelesi’ne ev sahipliği yaparak bölgenin önemli bir turizm ve ulaşım merkezidir. Özellikle yaz aylarında canlılık kazanan Geyikli’de konaklama tesisleri ve yeme-içme mekanları bulunur.

Gülpınar Köyü:

Gülpınar, eskiden “Külahlı,” “Kulaklı,” ve “Kurali” gibi farklı isimlerle anılan bir köydür. Ancak Cumhuriyet döneminde adı Gülpınar olarak değiştirilmiştir. Köy, volkanik bir platoya kurulmuş olup genellikle kayalık bir görünüme sahiptir. Köyün kuzeydoğu ve kuzeybatısını birbirine bağlayan alanlar, jeolojik oluşumlar sırasında bir vadilere yol açmıştır. Su açısından zengin olan bölge, sebze bahçeleri, zeytinlikler ve meyve ağaçları ile kaplıdır. Gülpınar’da ayrıca badem ağaçları ve zeytinlikler de bulunur. Babakale ve Assos yolları üzerinde yer alan Gülpınar, turistik tesisler açısından da oldukça iyi donatılmıştır.

Kuruoba Köyü:

Kuruoba, Ayvacık ilçesine bağlı Koruoba Köyü’nün tarihi kayıtları 1800’lere kadar uzanan küçük bir köydür. Köyün tek bir kahvehane dışında herhangi bir tesis veya otel bulunmaz. Doğal ve huzurlu bir atmosfere sahiptir.

Kösedere Köyü:

Kösedere, Ayvacık ilçesinin en büyük köylerinden biridir ve Ayvacık’ın deniz tarafında Larissa Antik Kenti’ne ev sahipliği yapar. Köyün büyük ovası, özellikle sebzecilik ve meyvecilik açısından son derece verimlidir. Kösedere domatesi bu bölgede oldukça ünlüdür. Köy, genellikle “Kösedere’nin sebzeleri” olarak satılan ürünleriyle pazarlarda tanınır. Ayrıca, köyün köprü başında ve dere kenarındaki geleneksel köy kahvesinde, gölgeli ağaçların altında oturarak köylülerle sohbet edebilir ve yorgunluğunuzu atabilirsiniz.

Koyunevi Köyü:

Koyunevi, Troya Tarih Yolu üzerinde yer alan küçük ve şirin bir köydür. Köyün kayıtlı nüfusu yaklaşık 216 kişidir ve deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 310 metredir. Bu köy, otantik bir köy oteline ve bir kahvehane ile tanınır. Burada, geleneksel bir köy yaşamının tadını çıkarabilir ve köy halkıyla etkileşimde bulunabilirsiniz. Köyün sahil kesiminde ise Sokakağzı adlı turistik tesisler bulunur, bu tesisler güzel bir deneyim sunar.

Korubaşı Köyü:

Korubaşı Köyü, Ayvacık ilçesine bağlıdır ve tarihi adı Burgas’dır. Bu köyün geçmişi, yaklaşık 7 km mesafedeki Assos’ta kurulan Roma ve Bizans medeniyetleri dönemine kadar gitmektedir. Köyün şu anki adı, tahrip edilmeden önce var olan koruluk alanın başlangıcı olarak kabul edilir. Korubaşı Köyü, yaklaşık 442 kişilik bir nüfusa sahiptir ve denizden yüksekliği yaklaşık 285 metredir. Köyde üç kahvehane, üç bakkal, sağlık ocağı, umumi tuvalet, bir motel ve bir lokanta gibi temel tesisler bulunur. Köy, tarihi ve kültürel açıdan zengin bir köy olarak bilinir.

Kocaköy Köyü:

Kocaköy, Ayvacık ilçesine bağlı küçük bir köydür. Köyün kayıtlı nüfusu yaklaşık 187 kişidir ve denizden yüksekliği yaklaşık 300 metredir. Köyde sadece bir kahvehane bulunur. Köyün adını taşıyan sahil kesiminde ise üç tatil sitesi yer almaktadır. Doğal güzelliklerle çevrili sessiz bir köy olan Kocaköy, sakin bir tatil için mükemmel bir seçenektir.

Kalafat Köyü:

Kalafat Köyü, 1530 tarihli Biga Livası Haritası’nda “Kalafatlu” olarak geçer ve aslında Eski Kalafat Köyü’nün günümüzdeki versiyonudur. Ancak, köyün geçmişi ilginç bir hikaye taşır. Troya Ovası’na daha yakın olan ve 1915 Çanakkale Savaşları öncesi terk edildiğine inanılan eski Kalafat Köyü, güvenlik nedeniyle terk edilmiş olabilir. Günümüzdeki Kalafat Köyü ise 1928 yılında Bulgaristan’dan gelen göçmenler tarafından kurulmuştur. Troya Müzesi’nin yakınında bulunan bu köy, zengin bir tarihe ve kültüre sahiptir ve bölgeye özgü güzellikleri sunar.

Tavaklı Köyü:

Tavaklı Köyü, deniz kıyısında yer alır ve Tavaklı İskelesi’ne sahiptir. Turistik açıdan gelişmiş bir bölgedir. Eskiden Tavaklı İskelesi, Troya Meşesi palamudu ihracatı için kullanıldı. Köyün sahilinde yazlık evler, oteller ve restoranlar bulunur. Deniz suyu soğuk olsa da, güzel bir kumsala sahiptir. Köyün adının Tavuklu’dan Tavaklı’ya dönüştüğü çeşitli hikayelere dayanır. Bazıları, gelinlerin köyden ayrıldıktan sonra tepelere çıkıp köyü ve çevresini gözetlemek için geleneksel olarak taktıkları duvaklardan (tavuklardan) kaynaklandığını söyler.

Üvecik Köyü:

Üvecik, Çanakkale-Geyikli yolu üzerinde bulunan bir köydür ve Ezine ilçesine bağlıdır. Köyde yaklaşık 550 kişi yaşamaktadır. Köyün kuzeyinde Cezayirli Hasan Paşa Köşkü, batısında ise rüzgar türbinleri görülebilir. İhtiyaçlarınızı karşılamak için köyde kahvehane ve marketler bulunmaktadır. Ayrıca, kadınlar ve erkekler için ayrı tuvaletler mevcuttur. Bu köy, güzel doğası ve tarihi eserleriyle tanınır.

Yeniköy Köyü:

Yeniköy, Akhilleus Tümülüsü’nün hemen kuzeyinde yer almaktadır. 1915 yılında terk edilen bir Rum köyünün kalıntılarına ev sahipliği yapar. 1951 yılında ise Bulgaristan’dan gelen göçmenler tarafından yeniden kuruldu. Yeniköy, Troya Milli Parkı içinde yer alır ve doğanın tadını çıkarmak veya dinlenmek için mükemmel bir seçenektir. Büyük bir kumsalı, temiz suyu ve güzel plajları ile ünlüdür. Köyden güneye doğru ilerlerseniz, Papaz Plajı’na ulaşırsınız, burada konaklama tesisleri bulunur. Papaz Plajı’ndan denize bakarken Bozcaada manzarası etkileyicidir. Ayrıca, Beşik-Yassıtepe’de gerçekleştirilen kazı çalışmaları, bölgenin zengin tarihini keşfetmek isteyenler için ilginç bir deneyim sunar.

Bu köyler Troya Tarih Yolu üzerindeki önemli duraklardır ve her biri kendi benzersiz tarih ve doğal güzelliklere sahiptir. Bu bölgeleri ziyaret ederek, Çanakkale’nin tarihi ve kültürel zenginliğini yakından keşfedebilirsiniz.

Troya Çıplak Köyü Rotası

OPET, Çıplak Köyü’nde gerçekleştirdiği “Çıplak Köyü Rehabilitasyon Projesi” ile köyün tarihi ve kültürel değerlerini korumayı ve turizmi teşvik etmeyi amaçlamıştır. İşte bu proje kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar:

1. Köy Meydanı Düzenlemesi: Çıplak Dede Türbesi, tarihi çeşme ve köy kahvesini içeren köy meydanı, tarihsel ve kültürel öğeleri yansıtan bir konsepte göre yeniden düzenlendi. Köylülerin ürünlerini satabileceği satış stantları oluşturuldu.
2. Evlerin Düzenlenmesi: Köy evlerinin cepheleri ve bahçe duvarları boyandı. Pencerelere ve duvarlara tarihi desenler ve süslemeler eklenerek köyün estetiği artırıldı.
3. Arkeoloji Evi: Metruk bir köy evi, Troya kazıları tarihini ve buluntuları yansıtan bir “Arkeoloji Evi” olarak düzenlendi.
4. Yerel Tarih Evi: Köydeki bir bina “Osmanlı’dan Günümüze Yerel Tarih Evi” olarak düzenlenerek tarımın tarihi ve bölgesel tarih anlatıldı.
5. Köy Pansiyonu: Bir bina, köy pansiyonuna dönüştürüldü ve ziyaretçilere konaklama imkanı sunmaktadır.
6. Yöresel Ürün Yapım Evi: Köy meydanına yakın bir bölgeye hijyen kurallarına uygun bir “Yöresel Ürün Yapım Evi” inşa edildi. Burada yöreye özgü ürünler üretilecek ve ziyaretçilere sunulacaktır.
7. Köy Yollarının Düzenlenmesi: Köy yolları, projenin konseptine uygun olarak düzenlenmiş ve bilgi panoları, çiçeklendirme ve estetik unsurlar eklenerek köy yolunun görünümü iyileştirilmiştir.
8. Doğa Yürüyüş Yolları: Çıplak Köyü’nde doğa yürüyüş yolları oluşturularak doğa tutkunları için güzergahlar hazırlanmıştır. Peyan Mezarlığı’na ulaşan doğa yürüyüş yolu “Peyan Yolu” olarak yeniden düzenlenmiştir.
9. Kurslar: Proje kapsamında Çıplak Köyü Halk Eğitim Merkezi ile işbirliği yapılarak bölge halkına bir dizi kurs sunulmaktadır. Kurslar arasında diksiyon, yöresel gıda ürünleri yapımı, protokol kuralları, tarih, İngilizce, kırsal turizm, temizlik ve hijyen, hediyelik eşya yapımı, iletişim, iş güvenliği ve işçi sağlığı, kişisel gelişim gibi farklı alanlarda eğitimler yer almaktadır.

Troya Yolu Gezisi Sırasında Ziyaret Edebileceğiniz Tarihi Alanlar:

Cezayirli Hasan Paşa Köşkü:

Cezayirli Hasan Paşa Köşkü, 18. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu’nda önemli görevler üstlenmiş olan Cezayirli Hasan Paşa tarafından inşa edilmiştir. Köşk, hem dinlenme yeri hem de bölgedeki çalışmalarını yürüttüğü bir merkez olarak kullanılmıştır. Yerkesiği Köyü’nün hemen yanı başında bulunan bu köşk, 18-19. yüzyıl Osmanlı ayanlarının ve eşrafının kır evlerinin tipik özelliklerini yansıtmaktadır. Cezayirli Hasan Paşa’nın, donanmasını beklemek için Beşike Koyu’na demirlediği ve burada zaman zaman bu köşkte kaldığı bilinmektedir. Günümüzde köşkün sadece gözetleme kulesi olarak kullanılan bir kulesi ayakta kalmıştır.

Kumkale Şehitliği:

Kumkale Şehitliği, Kumkale’nin içinden kuzey istikametine doğru balıkçı limanına yüründüğünde yolun solunda bulunur. Bu şehitlik, 25 Nisan 1915 sabahı Anadolu sahiline çıkan Fransız düşman kuvvetlerine karşı koyan ve 28-30 Nisan’da denizden açılan ateş sonucu hayatlarını kaybeden 14. Batarya Personeli’nin anısına 1983 yılında inşa edilmiştir. Şehitlerin anısını yaşatmak ve onurlandırmak amacıyla yapılan bu şehitlik, bölgenin tarihine ve askeri geçmişine saygı göstermek isteyen ziyaretçiler için önemli bir durak noktasıdır.

Çanakkale Tanıtımı ve Gezi Rehberi Bütün Yazılar

Çanakkale Gezilecek Yerleri Harita’da Görmek İçin:

1. Çanakkale Tanıtımı ve Gezilecek Yerleri harita üzerinde görmek için harita bağlantısını tıklayınız.
2. Eceabat Gezi Rehberi harita üzerinde görmek için harita bağlantısını tıklayınız.
3. Gökçeada Gezi Rehberi harita üzerinde görmek için harita bağlantısını tıklayınız.
4. Gelibolu Gezilecek Yerler harita üzerinde görmek için harita bağlantısını tıklayınız.
5. Bozcaada Gezilecek Yerler harita üzerinde görmek için harita bağlantısını tıklayınız.
6. Çanakkale Troya Kültür Rotası harita üzerinde görmek için harita bağlantısını tıklayınız.
7. Çanakkale Kamp Alanları Listesi harita üzerinde görmek için harita bağlantısını tıklayınız.

Çanakkale hakkında merak ettiğiniz bütün konular hakkında aşağıdaki yazılarımızda cevaplar bulabilirsiniz.

---

https://turkeyoutdoor.org/, Türkiye’de outdoor (açık hava etkinlikleri) hakkında bilgi sağlayan bir web sitesidir. Site, yürüyüş, kamp, bisiklet, kano, dağcılık, kaya tırmanışı, rafting, dalış, yamaç paraşütü, binicilik gibi çeşitli açık hava etkinlikleri hakkında rehberler, rotalar, haberler ve etkinlikler sunmaktadır.

Site, Türkiye’nin dört bir yanındaki açık hava etkinlikleri için kapsamlı bir bilgi kaynağıdır. Sitede, her etkinlik için detaylı bilgiler, rotalar, fotoğraflar ve videolar bulunmaktadır. Site ayrıca, Türkiye’deki açık hava etkinlikleri hakkında güncel haberler ve etkinlikler hakkında bilgi vermektedir.

Sitenin hedef kitlesi, açık hava etkinliklerine ilgi duyan herkestir. Site, hem deneyimli hem de yeni başlayanlar için faydalı bilgiler sunmaktadır. Site, Türkiye’de açık hava etkinlikleri hakkında bilgi edinmek ve bu etkinliklere katılmak isteyenler için ideal bir kaynaktır

https://turkeyoutdoor.org/