Türkiye’nin Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası, doğa sporlarına ilgi duyan herkes için Türkiye’nin en güncel ve kapsamlı bilgi kaynağıdır. 🏕️⛰️

🌿 Dağcılık kulüplerinden kampçılara, doğa yürüyüşçülerinden ekstrem spor meraklılarına kadar geniş bir kitleye hitap eden platformumuz, outdoor dünyasına dair etkinlikleri, rehberleri ve duyuruları tek çatı altında topluyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki doğa severlerle kurduğumuz güçlü iletişim ağı sayesinde, outdoor camiasının nabzını tutuyoruz.

🗺️📍 Sadece etkinliklerle sınırlı kalmıyoruz! Türkiye’nin dört bir yanını keşfetmek isteyen doğa tutkunları için illerin detaylı gezi rehberlerini de yayınlıyoruz.

🔥🚵‍♂️🌍 Kamp alanları, yürüyüş rotaları, doğa sporlarına uygun bölgeler ve gizli kalmış cennet köşeleri hakkında en güncel bilgileri bulabileceğiniz platformumuz, keşfetmeyi seven herkes için vazgeçilmez bir rehber! Siz de doğayla iç içe bir yaşamı benimseyenlerdenseniz, sayfamızı takip edin ve maceraya bizimle atılın!

🌿 TurkeyOutdoor, doğa sporları aracılığıyla çevre bilincini artırmayı amaçlar. Doğada spor yaparken çevreyi koruma, biyolojik çeşitliliğe saygı gösterme ve sürdürülebilirlik ilkelerini benimser.

Topluluğumuza Katılın!


Gaziantep Geleneksel El Sanatları


El Sanatları:
Gaziantep, zengin el sanatları geleneğine sahiptir ve bu sanatlar hala önemini korumaktadır. Geçmişte yaygın olan dericilik, bakırcılık, yemenicilik, kilimcilik, el işlemeciliği ve kuyumculuk gibi el sanatları, günümüzde özellikle el işlemeciliği, bakırcılık ve kilimcilik olarak devam etmektedir. Gaziantep’in özgün motifleriyle süslenmiş kilimleri ve bakır ürünleri ünlüdür. Özel kilim motifleri arasında Baklava dilimleri, Habbap ayağı, Kuş Kanadı, Zincir Göbek, Dirsek göbek, Pençe Göbek, Çarkı felek, Parmak göbek ve Atom Göbek bulunmaktadır. Ayrıca, Antep işi, dantel ve örgü gibi diğer el sanatları da yaygındır.

Gaziantep Kültürü

Gaziantep Hakkında Merak Edilenler

Mutfak: Gaziantep mutfağı, Türkiye’nin en zengin mutfaklarından biridir ve yaklaşık 300 çeşit yemeği içerir. Gaziantep mutfağı, kebaplar, et yemekleri, tencere yemekleri ve tatlılarıyla ünlüdür. Beyran, alinazik, içli köfte, baklava, beyti, çağla aşı, katmer, künefe gibi birçok özgün yemek ve tatlı Gaziantep mutfağına özgüdür. Gaziantep mutfağı, 2015 yılında UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil edilmiştir.

Anadolu Ağzı: Gaziantep’in kendine özgü bir ağzı vardır, halk arasında “Antep ağzı” veya “Antepçe” olarak bilinir. Bu konuşma şekli, özellikle kırsal kesimde ve yaşlılar arasında yaygındır. Belirgin özellikleri arasında “r” ve “y” harflerinin söylenmemesi, “h” ve “k” harflerinin değişim geçirmesi bulunur.

Türküler ve Halk Oyunları: Gaziantep yöresine özgü çeşitli türküler ve halk oyunları bulunmaktadır. Türküler genellikle kahramanlık, aşk, göç ve oyun temalarını işler. Ağıtlar da bu türküler arasında yer alır. Halk oyunları ise ağır halaylar, oynak halaylar ve mizanseli oyunlar olarak üç kategoride sıralanır. Bu kültürel öğeler, Gaziantep’in zengin ve çeşitli kültürünü yansıtır.

El sanatları, insanlığın varoluşundan bu yana ihtiyaçlarını karşılama ve kendini ifade etme biçimi olmuştur. Gaziantep, binlerce yıllık tarihinde farklı uygarlıkların etkisi altında kalarak kendine özgü kültür mirasını oluşturmuş, bu mirası el sanatlarıyla taçlandırmıştır. Geleneksel Gaziantep El Sanatları, zengin ve çeşitli bir kültürel mozaik oluşturarak Anadolu’nun tarihini yansıtmaktadır.

Gaziantep ve Bakırcılık

Bakırcılık, tarih boyunca insanların günlük yaşamlarında ve sanatsal ifadelerinde önemli bir rol oynamıştır. Bu sanat, özellikle Türk kültüründe ve Gaziantep’te zengin bir geçmişe sahiptir. İşte bakırcılık sanatına dair genel bilgiler ve Gaziantep’teki özel durum:

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Bakırcılık

Bakırcılığın Tarihi ve Türk Kültüründeki Yeri:

  • Bakır, insanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir ve kolay şekil alabilme özelliği nedeniyle çeşitli amaçlar için kullanılmıştır.
  • Türk kültüründe bakır, at alınlıklarından kalkanlara, ok uçlarından mutfak eşyalarına kadar çeşitli alanlarda kullanılmıştır.
  • Bakırcılığın Türkler arasındaki tarihi bilinmemekle birlikte, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde parlak bir dönem yaşamıştır.

Gaziantep ve Bakırcılık:

  • Gaziantep, bakırcılık konusunda Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir merkez olmuştur.
  • Şahinbey ve Şehitkamil gibi merkez ilçeler ile Araban, İslahiye, Karkamış, Nizip, Nurdağı, Oğuzeli, Yavuzeli gibi diğer ilçelerde bakırcılık geleneği sürdürülmüştür.
  • Osmanlı döneminde Gaziantep dışında, Maraş, Mardin, Diyarbakır, Konya, Malatya, Elazığ, Kayseri, Amasya, Bursa ve İstanbul gibi şehirlerde de birçok bakırcı atölyesi bulunmaktaydı.

Bakırcılık Teknikleri:

  • Dövme Tekniği: Çekiçle şekil verme yöntemidir. Özellikle büyük ürünlerde kaynak marifetiyle birleştirme de kullanılır.
  • Dökme Tekniği: Eritilmiş bakırın kalıplara dökülmesiyle yapılır. Hızlı üretim sağlar.
  • Sıvama Tekniği: Yuvarlak şekilde hazırlanan bakır levhanın tezgah üzerinde döndürülerek şekillendirilmesidir.
  • İşleme Tekniği: Özellikle turistik ürünlerde kullanılır. El emeğiyle yapılan detaylı işlemeler içerir.

Bakırcılık Ürünleri: Gaziantep’te üretilen bakır ürünler arasında sahan, tas, kazan, masare kazanı, teşt, tarak kabı, kil leğeni, seferiye tası, maşrapa, satıl, paşa mangalı, ibrik, cezve, vazo, sini (tepsi), kahve takımı, hamam tası, alem, supla, buhurdanlık, mumluk/şamdan, sürahi, semaver gibi çeşitli eşyalar bulunmaktadır.

Bakırcılık Sanatı ve Gaziantep Ekonomisi:

  • Gaziantep’te bakırcılık sadece bir sanat dalı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir.
  • Bakırcılık, Gaziantep ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır. “Bakırcılar Çarşı” gibi bölgeler, bu sanatın yaşatılması ve tanıtılması için önemli merkezlerdir.

Gaziantep, zengin bakırcılık geleneği ile bu sanatın önemli bir merkezi olmaya devam etmektedir.

Gaziantep Sedef İşlemeciliği: Tarih Kokan Bir Zanaat

Gaziantep, sedef işlemeciliği ile adını duyuran önemli bir zanaat geleneğine ev sahipliği yapmaktadır. Bu eşsiz sanat, deniz hayvanlarının kabuklarından elde edilen sedefin ustaca işlenmesini içerir. Tarih boyunca şekil alan ve Osmanlı döneminde Türk-İslam sanatının vazgeçilmez bir parçası haline gelen sedef işlemeciliği, Gaziantep’in kültürel mirasını zenginleştiren önemli bir unsurdur.

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Sedef İşlemeciliği

Gaziantep Sedef İşlemeciliği: Bir Sanatın Doğuşu

Sedef işleme sanatı, XV. yüzyıldan itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nun etkisiyle büyük bir evrim geçirmiştir. Bu dönemde geometrik desenlerin hakim olduğu sedef işlemeler, sedefkarların ustalıkla dizilişleriyle şekillenmiştir. Kıvrılma, dallanma, bağlama ve kesme gibi tekniklerle süslenen sedef işlemeler, zamanla Rumi motifleri ve stilize edilmiş çiçek motifleriyle bütünleşmiştir.

Hammadde ve Teknikler: Deniz Kabuklarından Sanatın Doğuşu

Sedef işlemeciliğinde kullanılan temel malzemeler arasında midye kabuğu, çeşitli teller ve ceviz ağacı bulunur. Bu malzemeler, mimari süslemelerden kullanım eşyalarına kadar geniş bir yelpazede değerlendirilir. Sedef işleme sanatı, mescitlerden saraylara, koltuk takımlarından mücevher sandıklarına kadar birçok alanda kendine yer bulmuştur.

Gaziantep: Sedef İşlemeciliği ve Kültürel Zenginlik

Gaziantep, Türkiye’de sedef işlemeciliğinin yoğun olarak uygulandığı nadir bölgelerden biridir. Elde edilen ürünler, turistik bölgelere ihraç edilerek uluslararası alanda tanıtılmaktadır. Gaziantep sedef işlemeciliği, tarih kokan dokusu ve özgün motifleriyle kültürel zenginliğimizi yansıtan önemli bir mirası temsil etmektedir. Bu geleneksel zanaat, geçmişten günümüze aktarılarak gelecek nesillere taşınmaya devam etmektedir.

Gaziantep Gümüş İşlemeciliği: Tarihle Yoğrulmuş Bir Sanat

Gaziantep, tarihi İpek Yolu üzerinde konumlanmış ve birçok ticaret yolunun kesişim noktasında yer alarak zengin bir kültüre ev sahipliği yapmıştır. Bu zenginlik içinde gümüş, özellikle takı ve süs eşyası olarak değerlendirilen kıymetli bir madde olarak öne çıkmıştır. Gaziantep ve çevresinde bulunan antik kentlerden çıkartılan tarihi gümüş eserler, gümüş işlemeciliğinin ve kullanımının bölgede uzun bir geçmişe dayandığını göstermektedir.

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Gümüş İşlemeciliği

Gümüş İşlemeciliğinin Tarihsel Seyri: Gümüş, Anadolu’ya İslamiyet’in yayılması ile birlikte daha da popüler hale gelmiş ve çeşitlenmiştir. Osmanlılar döneminde takı, para ve dekoratif eşyalar olarak kullanılan gümüş, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun zirvesinde işlemecilik açısından önemli bir konuma gelmiştir. Yüzük, küpe, kolye, kemer, hamaylı, Kuran-ı Kerim kabı, takunya işlemeleri, tespih püskülü, tabanca kabzası işlemesi, kılıç ve kama sapı işlemeciliği bu dönemde öne çıkan eserler arasında yer almıştır.

Gaziantep Gümüş İşlemeciliğinin Gelişimi: Son yıllarda Gaziantep’in Türkiye’nin dışa açılması, turizmin canlanması ve teknolojinin katkısıyla birlikte gümüş işlemeciliği hızla gelişmiştir. Gaziantep, gümüş işçiliğinde 50’nin üzerinde atölyenin faaliyet gösterdiği bir merkez haline gelmiştir. Yapılan bu çalışmalar, Gaziantep gümüş işlemeciliğinin hızla geliştiğini ve ülke ekonomisine önemli bir döviz girdisi sağladığını göstermektedir.

Çeşitlilik ve Usta İşçilik: Gaziantep gümüş işlemeciliği, zengin bir çeşitlilik sunarak Osmanlı döneminden gelen geleneksel motifleri modern tasarımlarla birleştirmiştir. Yüzüklerden kolyelere, takılardan dekoratif objelere kadar geniş bir yelpazede üretilen gümüş işlemeler, ustalıkla işlenmiş detayları ve özgün tasarımlarıyla dikkat çekmektedir.

Gaziantep Gümüş İşlemeciliği ve Turizm: Gaziantep gümüş işlemeciliği, Türk turizminde önemli bir yere sahip olmuş ve şehirdeki atölyeler ziyaretçiler tarafından ilgi görmektedir. Geleneksel el sanatlarına duyulan ilgi ve talep, Gaziantep’in gümüş işlemeciliğini ulusal ve uluslararası alanda tanıtma fırsatları yaratmıştır.

Kutnuculuk: Geleneksel Gaziantep El Sanatının İncelikleri

Gaziantep, zengin kültürel geçmişiyle öne çıkan bir şehir olup, geleneksel el sanatlarıyla da tanınmaktadır. Bu sanatlardan biri olan kutnuculuk, Gaziantep’in tarihine damgasını vurmuş ve günümüzde de önemli bir el sanatı olarak yaşamaya devam etmektedir.

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Kutnuculuk

Kutnu Kumaşı: Tarih ve Efsaneler Arasında Bir Yolculuk

Gaziantep’in tarihinde iz bırakan kutnu kumaşı, Anadolu’nun dokuma geleneğinin önemli bir parçasıdır. Kerem ile Aslı’nın aşkında geçen bir efsaneye konu olan “Hint’ten gelirdi kutnu kumaşı” sözleri, bu özel kumaşın tarihini vurgular. Osmanlı padişahlarından Anadolu Selçukluları’na kadar uzanan bir geçmişi olan kutnu kumaşı, Gaziantep’te tamamen el tezgahlarında özenle dokunan ipekli bir dokuma türüdür.

Zanaatın İncelikleri: Kutnucuların Ustalığı

Kutnuculuk, geleneksel el sanatlarının en özgün örneklerinden biridir. Hammaddesi filoş olan suni ipek ve pamuk ipliğidir. Kutnu kumaşı, içinde herhangi bir sentetik madde bulundurmadığı için sıhhi bir kumaş türüdür. Üretim süreci oldukça zahmetli olan kutnu kumaşı, Gaziantep’in geleneksel el sanatları arasında özel bir yer tutar.

Dokuma Süreci: Gelenekten Günümüze

Kutnu kumaşı dokuma süreci, özenle işlenen adımlardan oluşur. İlk olarak bobin halindeki ipler, söküm işlemine tabi tutularak çile haline getirilir. Yüz derecelik boyama kazanlarında ipler, istenilen renge ulaşıncaya kadar bekletilir. Daha sonra kurutulan iplikler, dokuma sırasında kopmaması için mezekçilere gönderilerek düzeltilir. Ardından ‘taharlanan’ yani taraktan geçirilen ipler, dokuma için hazır hale gelir.

Renk ve Desen Çeşitliliği: Kutnu Kumaşının Güzellikleri

Kutnu kumaşı, 60’tan fazla çeşidiyle Gaziantep’in renkli dünyasını yansıtır. Mecidiye, hindiye, zencirli, kemha, darcı, sedefli, mekkavi, kürdiye, cütari, rehvancıoğlu, kırkalem, sultan, Osmaniye, mehtap mercan, sedyeli, çiçekli gibi çeşitler, kutnu kumaşının zenginliğini ortaya koyar. Hakim rengi sarı olan kutnu kumaşı, altın rengindeki sarısıyla doğal bir parlaklık sağlar. Ayrıca kırmızı, mor, yeşil, bordo, pembe, mavi ve siyah gibi renkler de tercih edilerek farklı tasarımlar ortaya çıkar.

Kutnu Kumaşı Bugün: Geleneksel ve Modern Kullanım Alanları

Günümüzde kutnu kumaşı, geleneksel giyim tarzlarının yanı sıra dekoratif amaçlı kullanım alanları bulmuştur. Çanta, terlik, aksesuarlar, perdelik kumaşlar ve folklor kıyafetleri gibi çeşitli ürünlerde karşımıza çıkan kutnu kumaşı, Gaziantep’in kültürel mirasını günümüze taşır. Ancak, geleneksel el sanatlarına olan ilginin azalması, kutnuculuk mesleğini tehdit etmektedir. Yerel giyimlere olan talebin azalmasıyla birlikte, bu zanaatın yaşatılması için çaba sarf edilmelidir.

Sonuç: Kutnuculuk, Gaziantep’in Özgün Sanat Hazinelerinden Biridir

Kutnu kumaşı, Gaziantep’in kültürel zenginliğini ve el sanatlarındaki ustalığını yansıtan nadir bir hazine olarak karşımıza çıkar. Geleneksel dokuma teknikleriyle örülerek günümüze taşınan kutnu kumaşı, gelecek nesillere aktarılarak bu eşsiz sanatın yaşatılması sağlanmalıdır. Kutnuculuk, Gaziantep’in özgün el sanatları arasında hak ettiği yere sahiptir ve bu mirasın korunması için önemli bir role sahiptir.

Antep İşi El İşlemesi: Gelenekten Günümüze Türk İşleme Sanatının İncisi

Antep İşi, gönül yaralarının izlerini, desenlerin adını ciğerlere işleyerek mendil, örtü, bluz gibi tekstil ürünlerini süsleyen zarif bir el işleme sanatıdır. Her bir detayı özenle işlenen Antep İşi, Türk işleme sanatının önemli bir örneğini oluşturur.

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: El İşlemesi

Ipliklerin Dansıyla Örülen Hikayeler: Antep İşi, ömürden gün çeker gibi iplikleri ilmek ilmek sayarak, çeşitli nakış teknikleriyle örülen bir sanat eseridir. Bu zarif el işlemesi, hayatın içindeki acıları, sevinçleri ve yaşanan her anı işlemek suretiyle gönül yaralarını sarar ve hikayeleri kumaşlara işler.

Teknik Zenginlik: Antep İşi, Türk işleme sanatının karakteristik özelliklerini taşır ve özellikle susma ve ajur adı verilen iki nakış tekniğiyle işlenir. Bu teknikler, Bursa Keteni, Rize Bezi, Panama Keteni, birman, demor, çuval, saten gibi çeşitli kumaşlar üzerine uygulanır. Ajur tekniği içinde örümcek yuvası, düz çitime, verev çitime, filtreli çitime ve örümcekli çitime gibi farklı adlandırmalar bulunur.

Beyazın Zarafeti: Beyaz işi nakışlar kategorisinde değerlendirilen Antep İşi, Anadolu’nun pek çok yöresinde genç kızların çeyiz sandığındaki en özel parçalardan biri olarak yer alır. Her bir ajur tekniği, özgün motifleri ve zarif detaylarıyla örülerek beyazın sadeliği içinde muazzam bir zarafet sunar.

Gelenekten Geleceğe: Antep İşi, geçmişten günümüze Türk el işçiliğinin zengin bir mirasını temsil eder. Geleneksel yöntemlerle örülen bu eserler, günümüzde hala özgün tasarımlar ve modern dokunuşlarla yaşatılmaktadır. Genç nesillerin de ilgisini çeken Antep İşi, Türk kültürünün değerli bir parçası olarak gelecek kuşaklara aktarılmaktadır.

Zurnacılık: Türk Halk Müziğinin Soluksuz Ritmi

Türk folklorunda, halk müziği ve oyunlarının vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkan halk çalgıları, zengin bir kültürel mirasın taşıyıcısıdır. Türk halk çalgıları, fabrika imalatı olmayan, halkın kendi imkânlarıyla ve basit araçlar kullanarak ürettiği, standart ölçü ve kalıplara uymayan, etnografik özelliklere sahip çalgılardan oluşur. Bu çalgılardan biri de kalın zerdali ağacından yapılan ve tarihi Orta Asya’ya kadar uzanan zurnadır. Zurna, üflemeli halk çalgıları arasında önemli bir yere sahiptir ve özellikle Gaziantep’te farklı çeşitleriyle üretilmektedir.

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Zurnacılık

Zurna: Tarihi Boyunca Soluksuz Bir Melodi

Zurna, geçmişi çok eski zamanlara dayanan ve Orta Asya’dan günümüze uzanan köklü bir tarihe sahip olan bir üflemeli çalgıdır. Kalın zerdali ağacından yapılan zurna, üç ana kısımdan oluşur: baş kısım, ağız kısım ve orta kısım. Gaziantep, bu zengin geleneği yaşatma konusundaki özverisiyle tüm kaba zurna, orta kaba zurna ve cura zurna gibi çeşitleri başarıyla imal etmektedir.

Zurna İmalatı: El Sanatının İncelikleri

Gaziantep’te üretilen zurnalar, tamamen el emeği ve el sanatının bir ürünüdür. Zerdali ağacının özenle seçilmesi ve işlenmesiyle başlayan süreç, zurnanın üç kısmının bir araya getirilmesiyle devam eder. Ustalar, geleneksel teknikleri kullanarak her bir zurnayı özenle şekillendirirler, böylece her zurna kendi eşsiz karakterini kazanır.

Zurna Çeşitleri: Gaziantep’in Melodik Mirası

Gaziantep’te üretilen zurnalar arasında tüm kaba zurna, orta kaba zurna ve cura zurna gibi çeşitler bulunmaktadır. Her bir zurna türü, farklı tonları ve melodik özellikleriyle Türk halk müziğine katkıda bulunur. Zurna ve davulun eşlik ettiği geleneksel halk oyunları ve müzik performansları, Gaziantep’in kültürel dokusunu zenginleştirir.

Gaziantep Zurnası: Türk Halk Müziğinin Nefesi

Gaziantep zurnası, Türk halk müziğinin ruhunu ve coşkusunu yansıtan önemli bir enstrümandır. Geleneksel zurnacılık, ustaların elinde gelecek nesillere aktarılmaya devam ederek Türk kültürünün bir parçası olmaya devam edecektir. Gaziantep’in zengin müzik geleneği, zurnacılık sayesinde soluksuz bir ritme dönüşür ve Türk halk müziğinin kalbinde derin izler bırakır.

Yemenicilik: Geleneksel Ayakkabı Üretimi

Yemeni, üstü genellikle kırmızı veya siyah deriden, tabanı ise köseleden dikilen, topuksuz ve sağlıklı bir ayakkabıdır. Bu geleneksel ayakkabı, Gaziantep yöresinde “yemeni” olarak adlandırılmaktadır. Gaziantep’te bu ayakkabıyı üreten kişilere ise “köşger” ve yemeni ustalarına da “köşger ustası” denir. “Köşger” kelimesi Farsça kökenli olup, ayakkabı yapan kişiyi ifade eder.

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Yemenicilik

Yemeni, gön ve yüz olmak üzere iki ana kısımdan oluşur. Gön, ayakkabının üst kısmını, yüz ise tabanını ifade eder. Bu tasarım, ayakkabının sağlıklı, nefes alabilir ve dayanıklı olmasını sağlar.

Yemeni, tarihi olarak Yemen-i Ekber adındaki bir kişi tarafından icat edilmiş ve bu kişinin ismiyle anılmıştır. Ayakkabı, özellikle Gaziantep yöresinde tercih edilen sağlıklı bir ayakkabı türüdür. Yemeni, ayağın rahat etmesini sağlar, ayak kokusunu önler, terin dışarı atılmasına yardımcı olur ve vücuda rahatlık hissi verir. Ayrıca, ayaktaki elektriği toprağa aktararak insan vücudunu rahatlatma özelliğine sahiptir.

Geleneksel yemenicilik, Gaziantep kültürünün ve zanaat geleneğinin bir parçasını oluşturur. Bu el sanatı, yöresel kültürün önemli bir unsuru olarak korunmaya ve yaşatılmaya devam eder.

Aba Dokumacılığı: Geçmişten Günümüze Türk Giyim Geleneği

Aba, Türk giyim kültürünün özgün ve tarihi bir parçası olarak öne çıkan, geçmişte deve, öküz, at tüyünden, keçi kılından ve koyun yününden özel bir kumaşla dokunan erkek giysisidir. Kolsuz bir yapıya sahip olan abanın, dize kadar uzanan önü ve arkası kapalıdır. Geleneksel olarak baştan ve kollardan geçirilerek giyilen aba, zamanla evrim geçirerek günümüzde suni boyalar ve polyester ipliklerle üretilmektedir.

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Aba Dokumacılığı

Renk ve Desen Zenginliği: Doğal Boyaların İncelikleri

Geçmişte ise abalar, doğadan elde edilen renklerle boyanırdı. Toprak, mor boya, ceviz kabuğu, ceviz kökü, heylangoz yaprağı, sumak yaprağı, meyve, kızılcık otu gibi kök boyalar, abalara karakteristik renklerini kazandırırdı. Bu el yapımı işlemlerle oluşturulan abalar, sadece giyim eşyaları değil, aynı zamanda taşıdıkları renk ve desenlerle giyen kişinin toplumsal statüsünü ifade eden bir dildi.

Yöresel Aba Çeşitleri: Geleneksel Çeşitlilik

Aba dokumacılığı, yöresel farklılıklarla zenginleşmiş ve farklı isimlerle anılan çeşitlere dönüşmüştür. Humus Abası, Maraş Abası, Urfa Abası gibi isimler, coğrafi bölgelere özgü tasarımları yansıtırken; sırmalı aba, kıl aba, koron abası, siyah aba, çuha aba, uzun boy aba, kısa boy aba gibi çeşitler, kullanılan malzemeye, desene ve boyama tekniklerine dayalı olarak farklılık gösterir.

Toplumsal Anlam: Renklerin ve Desenlerin Dilinde Aba

Aba, sadece bir giyim parçası değil, aynı zamanda toplumsal bir ifadedir. Varlıklı sınıflar için ipek ve çuha gibi seçkin malzemelerle, özenle işlenmiş motiflerle dokunurken; sıradan halkın giydiği abalar daha basit ve az motifli bir dokuma tarzına sahipti. Aba dokumacılığı, zanaatkârların sıradanlıktan uzak bir titizlikle yürüttüğü bir sanattı ve bu gelenek, Türk giyim kültürünün bir parçası olarak günümüze kadar taşınmıştır.

Antep Kilimciliği: Dokuma Sanatının Zengin Mirası

Antep Kilimciliği, Anadolu’nun diğer kilimlerinden ayıran özgün tezgah, şekil, dokunuş biçimleri ve nakışları ile tanınan özel bir el sanatıdır. Ne zaman başladığı ve hangi evrelerden geçtiği kesin olarak bilinmese de, Antep kilimleri öküz, deve, at tüyü, koyun yünü ve keçi kılları gibi doğal malzemelerle dokunur. Siyah, felhani, mavi, yeşil boya, cehre sarısı, ceviz kabuğu, cevizin bozu, soğan kabuğu ve sumak yaprağı gibi ilkel boyalar kullanılarak renklendirilir. Günümüzde akrilik iplikten yapılan kilimlerde de kullanım görmektedir.

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Kilimcilik

Motif Çeşitliliği: Antep kilimlerinde genellikle eninde ve boyunda dokunan motifler, çizgi, nokta, daire gibi temel öğelerden oluşur. Ayrıca sembolik motifler, ideografik motifler (dağ, ev, taht, asa gibi anlam taşıyanlar), hayvan motifleri, geometrik motifler ve bitki motifleri (çiçek, yaprak gibi) de sıkça kullanılır. Bu motifler, kilimlere karakteristik bir kimlik kazandırır.

Tarihi Seyir: Gaziantep’te yapılan araştırmalar, kilimlerin esasen el tezgahlarında üretildiği ve bu iş kolunun geçmişte oldukça canlı olduğu dönemlerde 7000 civarında el tezgahının faaliyette olduğunu göstermektedir. Ancak zamanla motorlu dokuma tezgahlarının kullanılmaya başlanması, talep daralması ve kalitenin düşürülmesi gibi nedenlerle bu sayı 1960’larda 100-150’ye düşmüştür. Günümüzde Antep kilimleri genellikle köylerde kadınlar tarafından kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla dokunmaktadır. Halk Eğitim Merkezleri tarafından düzenlenen kurslarla kilimciliğin yaygınlaştırılması için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.

Çeşitlilik ve İsimlendirme: Antep Kilimlerinin çeşitleri arasında Baklava Dilimi, Hap bap (Nalın) Ayağı, Kuş Kanadı, Zincir Göbek, Dirsek Göbek, Pençe Göbek, Çarkı Felek, Parmak Göbek, Atom Göbek gibi farklı desenler bulunmaktadır. Bu çeşitlilik, bölgenin zengin kültürel dokusunu kilimlere yansıtarak önemli bir el sanatı mirası oluşturur.

Gaziantep Kuyumculuğu: Altının Işıltısı ve Geleneksel Usta İşçiliği

Gaziantep, Türk kuyumculuğunun köklü geçmişi ve zengin kültürel mirasıyla öne çıkan önemli bir merkezdir. Altın, kolay işlenebilir özellikleri ve yüksek değeri ile Gaziantep’in kuyumculuk geleneğinde özel bir konumda bulunmaktadır. İşte Gaziantep kuyumculuğunun tarihçesi ve günümüzdeki önemi:

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Kuyumculuk

Geçmişten Günümüze Kuyumculuk Geleneği: Altının M.Ö. 3200 yıllarında Mısır darphanelerinde para olarak basılmasıyla başlayan kuyumculuk geleneği, Gaziantep yöresinde M.Ö. III. yüzyılda Romalılar döneminde de varlığını sürdürmüştür. İskit Türkleri’nin M.Ö. 1000’li yıllarda altın işçiliğiyle uğraştığı bilinmektedir. Ancak Türklerin Müslümanlığı kabul etmesiyle altın eşya yapımı azalmış, bu işi özellikle Gaziantep’te yaşayan Ermeni kuyumcular üstlenmiştir.

Ermeni Kuyumcuların Etkisi: Cumhuriyet öncesi dönemde Halep’ten getirilen altınlar, Gaziantep’te yaşayan Ermeni kuyumcular tarafından satılırdı. Bu dönemde Dağlayan, Davoyan, Pancaryan, Nezaretyan gibi Ermeni aileleri, kuyumculuk geleneğini sürdüren ünlü aileler arasındaydı.

Sait Türkistanlı’nın Katkısı: 1918 yılında Medine’den gelen Sait Türkistanlı, kuyumculuk mesleğini Gaziantep’te canlandırmıştır. İlk olarak gümüşçülükle işe başlayan Türkistanlı, yetiştirdiği ustalar aracılığıyla kuyumculuğun Gaziantep’teki yeniden yükselişine öncülük etmiştir.

Geleneksel İşçilik ve Yüksek Kalite: Gaziantep’li kuyumcular, halka, renkli taşlı yüzük, çöp, telkari, yılanlı, burmalı, çakma gibi çeşitli altın takıları ustalıkla üretmişlerdir. Renkli taşlar arasında yakut, zümrüt, firuze gibi değerli taşlar öne çıkmaktadır. Bu takılar genellikle 22 ayar altından imal edilmiş ve Gaziantep’in kendine özgü damgasını taşımıştır.

Takunyacılık: Geleneksel Ayakkabı Sanatı

Takunya, Arapça kökenli “Nalin” kelimesinden türetilen ve ayakkabı anlamına gelen bir terimdir. Türkçe’de hem “Nalin” hem de “Takunya” olarak kullanılmaktadır. Bu terim, tabanı tek parça tahtadan yapılan ve üstünde ayağa geçirilen deri bir tasmanın bulunduğu ayakkabıları ifade eder. Takunya, özellikle ıslak zeminlerde kullanılmak üzere tasarlanmıştır ve geleneksel bir ayakkabı çeşididir.

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Takunyacılık

Malzeme ve Üretim Süreci: Takunyaların ana malzemeleri genellikle ceviz, gürgen, çınar, şimşir ve dut ağacı gibi doğal ağaçlardır. Bu malzemeler arasında ceviz, şimşir ve abanoz ağacı öne çıkar. Nalın yapımında kullanılacak ağaçlar kuru bir şekilde seçilir ve genellikle güneşte kurutma yöntemiyle hazırlanır. Ağaçlar daha sonra belirli kalınlık ve yükseklikte kesilerek takoz haline getirilir. Her bir tek takunya, aynı dokuya sahip olacak şekilde kesilir ve şekillendirilir. Geleneksel olarak, bu işlem için “nalıncı keseri” adı verilen özel bir keser kullanılırdı. Takozlar, düzleştirme işlemi için camla düzeltilir ve ince işçilik aşamasına geçilmeden önce zımparalanır.

Süsleme ve Boyama: Takunyalar genellikle kırmızı ve siyah gibi renklerle boyanır. Süsleme işlemi, bitkisel motifler, geometrik desenler, sedefle süsleme veya oyma kazıma tekniği gibi farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Takunyaların tasmasının çivi başından çıkmaması için lastik parçalar kullanılır. Bazı takunyaların tasması plastikten yapılırken, diğerleri farklı malzemelerle de süslenebilir.

Sağlık Açısından Faydaları: Takunyanın geleneksel olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kullanılmasının sağlık açısından da bazı faydaları olduğuna inanılmaktadır. Takunya, giyen kişinin vücudundaki olumsuz enerjiyi alarak bir rahatlama hissi sağladığına inanılan bir ayakkabı türüdür.

Gaziantep’te “Hapbab” olarak da adlandırılan takunyacılık, geleneksel el sanatları arasında özel bir yer tutar ve bölgenin kültürel mirasını yansıtan önemli bir unsurdur.

Küpçülük: Gaziantep’te Topraktan Eşya Üretimi

Gaziantep’te küpçülük, tarihi oldukça eski olan bir zanaat dalıdır. Yöredeki arkeolojik kazılardan elde edilen bulgular, M.Ö. 6000-7000 yıllarında (Neolitik dönem) seramik üretiminin bu bölgede var olduğunu göstermektedir. M.Ö. 3000-1100 yıllarında (Tunç Çağı) ise topraktan yapılan kaplara rastlanmıştır. Bu bulgular, Gaziantep ve çevresinde uzun bir geçmişe dayanan seramikçilik geleneğinin varlığını göstermektedir.

Gaziantep’te Geleneksel Sanatlar: Küpçülük

Gaziantep’te geçmişte, mağaralarda bulunan atölyelerde küp yapımcılarının faaliyet gösterdiği bilinmektedir. Bu atölyelerde çalışan ustalar, çeşitli topraktan yapılan eşyaları üretmişlerdir. Bu eşyalar arasında kap, kazan, tencere, kupa, küp gibi saklama, pişirme ve servis kapları, çiçek saksıları, boru, tuğla, çatı örtüleri ve benzeri malzemeler bulunmaktadır.

Günümüzden 50-100 yıl önce, şehir çevresindeki mağaralarda faaliyet gösteren küp atölyeleri sayıca çoktu. Ancak zamanla bakır, çinko, gümüş gibi metallerin keşfi ve camın yaygınlaşması, topraktan yapılan eşyaların kullanımını azalttı. Bu nedenle küp ve diğer toprak malzeme üreten atölyeler kapanmaya başladı.

Gaziantep’te küp, genellikle üç farklı killi toprak ve silis karışımından yapılır. Bu karışım, iyi bir şekilde yoğrularak çamur haline getirilir ve uzun bir süre dinlendirilerek mayalanır. Mayalı çamur, çark adı verilen ayakla veya motorla çalışan makinalarda istenilen şekle getirilir. Malzemenin büyüklüğüne bağlı olarak parçalar birleştirilir ve tek parça hale getirilir. Ardından güneşsiz ve rüzgarsız bir yerde kurumaya bırakılır. Parçalar kuruduğunda, traşlama ve temizleme işlemleri gerçekleştirilir. Çizgiler çekilir, desenler eklenir ve tekrar kurumaya bırakılır.

Kuruma işlemi, güneşli ve rüzgarlı bir alanda gerçekleştirilirse renk ve form bozuklukları ortaya çıkabilir. Toprak eşyaların kuruma süresi, hava şartlarına ve malzemenin büyüklüğüne bağlı olarak değişir.

Kuruyan parçalar, pişirme fırınlarına yerleştirilir ve yavaşça ısı artırılarak 900 ila 1000 derece arasında 9-10 saat boyunca pişirilir. Fırın soğuduktan sonra parçalar çıkarılır ve kullanıma hazır hale gelir. Eğer sırlı küp yapılacaksa, pişirilen parçalar kurşun esaslı sülyen sırla kaplanır, yeniden fırınlanır ve soğumaya bırakılır. Bu şekilde üretilen küpler genellikle turistik bölgelerde satılmak üzere kullanılır. Ayrıca, saksı olarak yapılan küpler çiçekçiler tarafından talep görür.


Gaziantep hakkında bütün yazılarımız için Gaziantep Outdoor, Turizm ve Gezi Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Gaziantep’te Gezilecek Yerleri toplu olarak haritada görmek ve bulunduğunuz konuma olan uzaklığını öğrenmek için Gaziantep Gezilecek Yerler Haritasını tıklayabilirsiniz.

Gaziantep’te kamp yapılacak yerleri toplu olarak haritada görmek ve bulunduğunuz konuma olan uzaklığını öğrenmek için Gaziantep Kamp ve Karavan Alanları haritasını tıklayabilirsiniz.

Kamp ve Karavan ile ilgili geniş bilgi almak ve kampçılıkla ilgili bütün yazılarımızı görmek için TurkeyOutdoor Kampçılık Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.


Doğa Sporları ve Outdoor Aktivitelerinde Güvenlik Önlemleri

  • Bütün outdoor aktivitelerinde ve doğa sporlarında güvenlik öncelikle sizin sorumluluğunuzdadır. Hiçbir makale veya video, doğru pratik eğitim ve şahsî deneyimin yerini alamaz.
  • Özellikle outdoor ekstrem sporlarda kendi kişisel güvenliğinizden öncelikli olarak siz sorumlusunuz. Her zaman kişisel güvenliğinizi, birlikte olduğunuz takımın uyum ve güvenliğini ön planda tutun.
  • Her durumda doğadan taraf olun, çevreyi temiz tutun, vahşi hayvanlara, vahşi yaşamın devam ettiği doğaya kesinlikle zarar vermeyin.
  • Doğal ve tarihi güzellikleri keşfederken tatilinizin keyifli ve güvenli geçmesi için bazı önemli noktalara dikkat etmelisiniz. Seyahatiniz öncesinde gideceğiniz bölge hakkında detaylı araştırma yaparak hava durumunu kontrol edin ve yanınıza uygun kıyafetler alın. Doğal, tarihi ve turistik mekanlara kesinlikle zarar vermeyin. Gittiğiniz yerlerde çöplerinizi bırakmayın, çöplerinizi getirdiğiniz gibi poşetler içerisinde geldiğiniz yere geri götürün veya bir çöp konteynırına atın.
  • Doğa gezileri, kamp veya açık hava etkinlikleri planlıyorsanız, gerekli ekipmanlarınızı eksiksiz şekilde hazırlayın.
  • Türkiye’de ormanlara ve bazı korunan alanlara girişlerde sık sık yasaklar uygulanmakta ve uymayanlara idari cezalar yazılmaktadır. Güncel orman giriş yasaklarını illerin Orman Bölge Müdürlüklerinden teyit etmelisiniz.
  • Teknik olarak doğada yapılan bütün outdoor aktiviteleri için önceden izin alınması gerekmektedir. Okuyucularımıza, kampçılara, doğa yürüyüşçülerine ve bütün outdoor sporlarına katılanlara tavsiyemiz, aktiviteye başlamadan önce hiç olmazsa kolluk güçlerini arayarak yapacakları doğa aktivitesi ve rotaları hakkında bilgi vermeleridir.
  • Outdoor ve doğaya dair görüş, düşünce, öneri ve istekleriniz bizim için değerlidir. Çekinmeden bize yazabilirsiniz.

Keyifli ve güvenli bir doğa/outdoor serüveni dileriz! 🚴‍♀️⛺🌳🌲🚵‍♂️🏞️🌿🌄

📌 Instagram: @turkey_outdoor_org

📌 Facebook: TurkeyOutdoor

Türkiye'nin outdoor ve doğa sporları platformu
Türkiye’nin Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası