Çanakkale Assos Tanıtımı ve Assos Gezi Rehberi
Çanakkale Assos Tanıtımı ve Assos Gezi Rehberi
Türkiye’nin Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası, doğa sporlarına ilgi duyan herkes için Türkiye’nin en güncel ve kapsamlı bilgi kaynağıdır. 🏕️⛰️
🌿 Dağcılık kulüplerinden kampçılara, doğa yürüyüşçülerinden ekstrem spor meraklılarına kadar geniş bir kitleye hitap eden platformumuz, outdoor dünyasına dair etkinlikleri, rehberleri ve duyuruları tek çatı altında topluyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki doğa severlerle kurduğumuz güçlü iletişim ağı sayesinde, outdoor camiasının nabzını tutuyoruz.
🗺️📍 Sadece etkinliklerle sınırlı kalmıyoruz! Türkiye’nin dört bir yanını keşfetmek isteyen doğa tutkunları için illerin detaylı gezi rehberlerini de yayınlıyoruz.
🔥🚵♂️🌍 Kamp alanları, yürüyüş rotaları, doğa sporlarına uygun bölgeler ve gizli kalmış cennet köşeleri hakkında en güncel bilgileri bulabileceğiniz platformumuz, keşfetmeyi seven herkes için vazgeçilmez bir rehber! Siz de doğayla iç içe bir yaşamı benimseyenlerdenseniz, sayfamızı takip edin ve maceraya bizimle atılın!
🌿 TurkeyOutdoor, doğa sporları aracılığıyla çevre bilincini artırmayı amaçlar. Doğada spor yaparken çevreyi koruma, biyolojik çeşitliliğe saygı gösterme ve sürdürülebilirlik ilkelerini benimser.
Topluluğumuza Katılın!
- Instagram: @turkey_outdoor_org
- Facebook: TurkeyOutdoor
Çanakkale, Türkiye’nin Marmara Bölgesi’nde yer alan büyüleyici bir şehirdir. İlin kuzeyinde Balıkesir, doğusunda Edirne, güneyinde İzmir ve batısında Ege Denizi bulunmaktadır. İlin yüzölçümü 14.811 km²’dir.
Çanakkale, tarihi ve doğal güzellikleri ile Türkiye’nin en önemli illerinden biridir. İlin tarihi, MÖ 7. yüzyıla kadar uzanmaktadır. İlde, Troya Antik Kenti, Çanakkale Savaşı’nın geçtiği Gelibolu Yarımadası ve Kaz Dağları gibi önemli tarihi ve doğal güzellikler bulunmaktadır.
İçindekiler
ToggleAssos Gezi Rehberi
Assos Tanıtımı
Assos, Ayvacık ilçesine bağlı küçük bir köy olup, Çanakkale’nin güneyinde, Babakale’den Küçükkuyu’ya kadar uzanan bölgede bulunan antik bir yerleşimdir. Bu özel köyün en dikkat çeken özelliği, tarih boyunca süregelen bir yerleşim yeri olmasıdır. Assos günümüzde “Behramkale” adıyla anılmaktadır ve tarih kokan bir hikayenin merkezindedir.
Behramkale köyü, Assos Antik Kenti’nin surları ile çevrelenmiştir ve bu surlar, yaklaşık 4 kilometre boyunca uzanmaktadır. Köyün en yüksek noktasında ise M.Ö. 6. yüzyılda Dorik tarzda inşa edilmiş özel bir tapınak olan Athena Tapınağı bulunmaktadır. 1981 yılında başlayan arkeolojik kazılar hala devam etmektedir ve bu kazılar sayesinde antik surların içinde, nekropol, amfi tiyatro, agora gibi önemli alanlar gün yüzüne çıkarılmıştır. 1980’lerde köyün sit alanı ilan edilmesiyle, yeni bir mahalle surların dışında inşa edilmiş olup burada günümüzde köylüler yaşamaktadır.
Assos, tarih boyunca Midilliler, Persler, İskender, Roma ve Bizans İmparatorluğu gibi farklı medeniyetlerin egemenliği altına girmiş, 1330 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesine girmiştir. Ünlü filozof Aristoteles, öğrencileriyle birlikte 3 yıl boyunca Behramkale’de yaşamış ve bir felsefe okulu kurmuştur.
Assos’un aşağısında yer alan Assos Limanı, tarih boyunca liman olarak kullanılmıştır. 1950’lere kadar bölge sakinleri buradan meşe palamudu ihraç etmişlerdir. Limandaki otel ve restoranlar, aslında eski palamut depolarını büyüterek inşa edilmiş dev taş binalardan oluşur. Günümüzde bu taş binalar butik tarzında otelleri ve balık restoranlarıyla ünlüdür.
Köy halkı zeytincilikle uğraşmakta, kendi sebze ve meyvelerini yetiştirmekte ve küçükbaş hayvanlar beslemektedir. Bununla birlikte, denize rağmen sosyal ve ticari anlamda denizle pek bir ilişkileri yoktur. Öyle ki bu köyde sadece iki aile balıkçılıkla uğraşmaktadır.
Son yıllarda turizm, Assos halkı için önemli bir geçim kaynağı haline gelmiştir. Behramkale, antik kenti görmek isteyen ziyaretçiler için günübirlik turların yanı sıra nostaljik bir atmosferde konaklama imkanı sunan bir yer olarak tercih edilmektedir. Ancak Assos’un kuzeyi ve güneyi, deniz tatili yapmak isteyenler için birçok güzel koya ev sahipliği yapmaktadır.
Assos, ılıman Akdeniz iklimine sahiptir ve yazları oldukça sıcak değildir. Özellikle öğleden sonra denizden esen imbat rüzgarı, havayı ferahlatır. Kuzey Ege’de olduğu gibi deniz suyu sıcaklığı da oldukça idealdir, bu da deniz keyfini tamamlar. Assos, tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz anılar sunmaktadır.
Assos’un Tarihi
Assos, Kuzey Ege’de, Edremit Körfezi ile Midilli Adası’nın karşısında, Andezit Kayalıkları üzerinde kurulmuş olan önemli bir antik yerleşimdir. Tarihi boyunca çeşitli medeniyetlerin etkisi altında kalmış ve önemli bir tarihî geçmişe sahiptir.
- Antik Dönemlerden Başlayan Bir Miras: Assos Assos, Edremit Körfezi ile Midilli Adası’nın karşısında, Andezit Kayalıkları üzerinde kurulu olan önemli bir antik yerleşimdir. Tarihi, Tunç Çağı’na (M.Ö. 3000-1200) kadar uzanmaktadır. Homeros’un bahsettiği Lelegler ve korsanlıkla ünlenen halkıyla ünlüdür.
- Farklı Medeniyetlerin Etkisi Altında Assos M.Ö. 7. yüzyılda, Thraklar ve Mysialılar Güney Troias’ı işgal ederken, Aioller Assos’u ele geçirirler. Ayrıca, Gargaralılar gibi yarı barbar kavimlerin kenti Gargara’dan da bahsedilir.
- Assos’un Lydialılar ve Perslerle Mücadelesi M.Ö. 560’ta, Lydialılar bölgeyi kontrol altına alır ve Assos onların satraplığına bağlanır. Ancak, Perslere karşı kazandıkları bağımsızlık M.Ö. 334’e kadar sürer.
- Delos Deniz Birliği ve Assos M.S. 5. yüzyılda Delos Deniz Birliği’nin kurulmasıyla Assos, bu birliğe katılan önemli Ion ve Aiolia kentleri arasında yer alır.
- Assos’un Roma Dönemi ve Hristiyanlıkla Tanışması Roma döneminde Assos büyük bir gelişim gösterir ve St. Paul ve St. Lukos gibi Hristiyanların ziyareti, Hristiyanlığın kabul edilmesine katkı sağlar.
- Haçlı Seferleri ve Frankların Hakimiyeti Haçlı Seferleri sırasında Assos, Federik Barbarossa ve Franklar tarafından tahrip edilir. Franklar, şehri 20 yıl boyunca yönetir.
- Osmanlı İmparatorluğu ve Bergama Krallığı ile Birleşme Assos, Osmanlılar tarafından 14. yüzyılın başlarında ele geçirilir. Bergama krallığının güçlenmesiyle birleşir ve bu birliktelik, M.Ö. 133’te Attalos’un krallığını Roma İmparatorluğu’na bırakmasına kadar sürer.
- Assos’ta Geçim Kaynakları ve Tanrılar Assos’un verimli topraklara sahip olmaması nedeniyle hayvancılık, meyve, şarap ve zeytincilik, geçim kaynaklarıdır. Ayrıca, demir ve gümüş işçiliği önemlidir. Şehir, liman hizmetleri ve gümrük gelirleriyle ayakta kalır. Assos’un koruyucu tanrısı Athena’dır.
- Sikkelerin Tarihçesi: Assos’un Sikke Basımı M.Ö. 6. yüzyılda sikke basımına başlayan Assos, sikkelerin yüzünde genellikle Athena başı ve diğer yüzünde grifon figürlerine yer verir.
- Arkeolojik Çalışmalar: Assos’un Geçmişi Kazılarla Açığa Çıkıyor Assos, 18. yüzyıldan itibaren birçok gezgin tarafından ziyaret edilmiştir. Ancak arkeolojik çalışmalar daha sonraki dönemlerde başlamıştır. Assos’taki kazı çalışmaları, 1981 yılında Prof. Dr. Ü. Serdaroğlu tarafından başlatılmış ve 2005 yılına kadar devam etmiştir. Bu kazılar sonucunda birçok antik yapı ve kalıntı gün yüzüne çıkarılmıştır.
Assos’ta arkeolojik çalışmalar 18. yüzyılda birçok gezgin tarafından yapıldı. Tapınağa ait bazı bloklar, 1838 yılında Sultan II. Mahmut tarafından Fransız arkeolog Raoul-Rochette’e hediye olarak verildi ve Louvre Müzesi’ne gönderildi.
Assos Antik Kenti Hakkında Genel Bilgiler
Assos Antik Kenti, Biga Yarımadası’nın güneybatısında yer alan tarihi bir mekan olarak dikkat çeker. İşte Assos Antik Kenti hakkında daha fazla bilgi:
Assos Antik Kenti Konum:
Assos, Çanakkale ilinin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale Köyü sınırları içinde bulunur. Kent, deniz seviyesinden 238 metre yüksekte, dik bir tepe üzerine kurulmuştur.
Assos Antik Kenti Tarihçe:
- Assos’da yerleşimler ilk Tunç Çağı döneminde başlamıştır. Antik kaynaklara göre, kent M.Ö. 7. yüzyılda Midilli’li Methymnian’lar tarafından kurulmuştur.
- Kent, tarih boyunca Lidyalılar, Persler, Atinalılar, Büyük İskender’in hakimiyeti altında bulunmuş ve Pergamon Krallığı döneminde önem kazanmıştır.
- Assos, M.Ö. 4. yüzyılda zirvesine ulaşmış, ancak M.Ö. 133’te Roma İmparatorluğu’nun kontrolüne geçmiştir.
Assos Antik Kentinde Bulunan Antik Yapılar:
- Athena Tapınağı: Akropolis bölgesinde yer alan Athena Tapınağı, M.Ö. 530’a kadar uzanan Dor stilinde inşa edilmiştir. Tapınak kalıntıları içerisinde orijinal 38 sütundan altı tanesi günümüze ulaşmıştır.
- Akropolis Sur ve Ana Kapı: Akropolisin batısında, iyi korunmuş bir şekilde M.Ö. 4. yüzyıldan kalma sur ve 14 metre yüksekliğindeki kuleli ana kapı bulunur.
- Tiyatro: M.Ö. 3. yüzyıldan kalma 5.000 izleyici kapasiteli antik bir tiyatro bulunmaktadır.
- Gymnasium ve Agora: Eski bir yol, ana kapıdan başlayarak M.Ö. 2. yüzyıldan kalma büyük bir gymnasiuma, agora ve bir bouleuterion (toplantı yeri) bölgesine uzanır.
- Mezarlar: Assos’ta bulunan antik mezarlar, bölgenin tarihini ve yaşam biçimini anlamamıza yardımcı olur.
Hristiyanlık Bağlantısı: St. Paul’un MS 53-57 yılları arasında üçüncü misyonerlik yolculuğu sırasında Assos’u ziyaret ettiği bilinmektedir. Bu dönemden itibaren Assos, Hristiyanlığın yayıldığı bir yer haline gelmiştir.
2018’de Keşfedilen Aile Mezarı: Arkeologlar 2018 yılında, hasar görmemiş bir aile mezarı keşfetmiştir. Bu mezar, 21 kişilik bir aileye aittir ve bir aile üyesinin normal gömüldüğü, diğer 20 kişinin yakılarak küllerinin urne benzeri vazolara konulduğu özel bir mezar olarak dikkat çekmektedir.
Assos Antik Kenti, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunar ve tarihi kalıntılarını keşfetmek için harika bir mekandır. Giriş ücreti öğrenmek için güncel bilgilere yerel yetkililerden veya resmi kaynaklardan ulaşabilirsiniz.
Assos Antik Kenti Ziyaret Saatleri
Assos Antik Kenti ziyaret saatleri aşağıdaki gibidir:
- Pazartesi: 08:30 – 19:30
- Salı: 08:30 – 19:30
- Çarşamba: 08:30 – 19:30
- Perşembe: 08:30 – 19:30
- Cuma: 08:30 – 19:30
- Cumartesi: 08:30 – 19:30
- Pazar: 08:30 – 19:30
Bu saatler içinde Assos Antik Kenti’ni ziyaret edebilirsiniz. Unutmayın ki ziyaret saatleri mevsime, etkinliklere veya resmi tatillere göre değişebilir, bu yüzden ziyaret etmeyi düşünüyorsanız önceden yerel yetkililerden veya resmi kaynaklardan güncel bilgileri almak iyi bir fikir olacaktır.
Assos Giriş Ücreti
Assos Antik Kenti giriş ücreti 18 ₺’dir. İndirimli giriş ücret bilgisi bulunmamaktadır. Bu müzede MüzeKart geçerlidir.
Assos Gezilecek Yerler
Assos Antik Kenti: Tarihi ve Keşfedilmeyi Bekleyen Hazineler
Assos Antik Kenti, tarihi M.Ö. 6. yy’a kadar uzanan derin bir geçmişe sahiptir. Bu yazıda, Assos’un tarihi, mimari güzellikleri ve arkeolojik önemi hakkında bilgi edineceksiniz. Ayrıca, Assos’u ziyaret etmek için nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda da rehberlik edeceğiz.
1. Antik Assos’un Kökenleri
Assos Antik Kenti, denizle buluşan teraslar üzerine kurulmuş ve zaman içinde gelişerek bugünkü halini almıştır. Ancak, Osmanlı döneminde yerleşim ters bir yöne kaymış ve Behramkale köyü ortaya çıkmıştır.
2. Andezit Kayalıkları ve Assos Taşı
Kentin yapı taşı olarak kullanılan andezit taşı, dayanıklılığı ve özel yapısıyla dikkat çeker. Assos taşı, yerel halk tarafından “insan yiyen taş” olarak adlandırılmıştır. Bu taştan yapılan lahitler, Assos’un ihraç ürünlerindendir.
3. Arkeolojik Kazılar ve Keşifler
Assos’ta ilk arkeolojik kazılar 1881-1883 yıllarında Amerikalı bir arkeoloji ekibi tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha sonra 1981 yılında kazılar yeniden başlamış ve ilk olarak nekrapol (mezarlık) ortaya çıkarılmıştır.
4. Assos Surları ve Kapıları
Assos Antik Kenti, etrafını çevreleyen 3200 metre uzunluğunda ve 20 metre yüksekliğinde surlarla korunmuştur. Bu surlar M.Ö. 4. yy’da inşa edilmiştir. Kentin ana giriş ve çıkışlarını sağlayan iki büyük kapı bulunmaktadır.
5. Nekrapol: Assos’un Mezarlık Alanı
Nekrapol, 9 yüzyıl boyunca mezarlık olarak kullanılmış ve farklı dönemlerde çeşitli gömü ritüelleri uygulanmıştır. Mezarların türleri zaman içinde değişmiş, başlangıçta yakılan cesetlerin küllerinin kaplara konulduğu görülürken, daha sonra büyük kaplara gömülen ölülerin hediyelerle birlikte konulduğu anlaşılmıştır.
6. Athena Tapınağı: Assos’un En Yüksek Noktası
Antik kentin en yüksek noktasında bulunan Athena Tapınağı, Dor düzeninde inşa edilmiş tek tapınak olma özelliğini taşır. Tapınak, hala büyüleyici bir görünüme sahiptir ve çevresindeki manzarası ile ziyaretçileri etkiler. Tapınağın kutsal odasında bulunan tanrıça heykeli ise maalesef Amerika’ya götürülmüştür.
7. Amfi Tiyatro: Sanat ve Eğlencenin Merkezi
Antik kentin güney yamacında bulunan amfi tiyatro, Midilli Adası’na karşı konumlandırılmıştır. Tiyatro, tahmini 2500 kişilik bir kapasiteye sahiptir ve çeşitli etkinlikler için kullanılmaktadır. Tiyatro, restorasyon çalışmaları sonucu yeniden eski görünümüne kavuşmuştur.
8. Agora: Kentin Kalbi
Agora, antik kentteki en hareketli alanlardan biridir. İki stoa tarafından çevrili olan Agora, insanların toplandığı, ticaret yaptığı ve farklı etkinliklere katıldığı bir merkez olmuştur. Ayrıca, Agora çevresinde spor eğitimi için kullanılan gymnasion, bouleuterion (meclis binası) ve Bizans Kilisesi kalıntıları da bulunmaktadır.
Assos Antik Kenti’nin kazı sponsoru, 1995 yılından bu yana Efes Pilsen’dir. Kazı çalışmaları, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Nurettin Arslan liderliğinde sürdürülmektedir. Kazı sonucu ortaya çıkan eserler, Çanakkale Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Assos Antik Kenti’ni ziyaret etmek isteyenler için iki farklı giriş seçeneği bulunmaktadır. Hangi girişi seçerseniz seçin, unutulmaz bir günbatımı manzarası sizi bekliyor.
Assos Adatepe Zeytinyağı Müzesi: Zeytin Mirasının İzinde
2001 yılında Türkiye’nin ilk zeytinyağı müzesi olarak kapılarını açan Adatepe Zeytinyağı Müzesi, Küçükkuyu’da yer almaktadır. Zeytin ve zeytinyağı kültürünün köklü bir geçmişe sahip olduğu ülkemizde, bu alanda yetersiz yazılı ve görsel kaynaklar bulunması, müzenin oluşturulmasına ilham kaynağı olmuştur. Müze, tarihi bir sabunhane binasının restore edilmesiyle hayata geçirilmiştir.
Müzede Neler Bulunur?
Müzede, eski zeytinyağı sıkma presleri, zeytin toplama aletleri, taşıma ve saklama kapları, çeşitli folklorik objeler gibi zeytin ve zeytinyağı üretimine dair pek çok önemli eser sergilenmektedir. Ayrıca, geleneksel yöntemlerle zeytinyağı sabunu yapımının açıklamalı bir şekilde sunulduğu bir bölüm de bulunmaktadır. Zeytinyağının üretim aşamaları, saklanması, aktarılması, filtre edilmesi gibi süreçler hakkında bilgi edinmek mümkündür. Zeytinin ağaçtan sofraya uzanan hikayesi, yerli ve yabancı ziyaretçiler için eğlenceli ve öğretici bir deneyim sunar.
Müze Mağazası ve Kafe
Müze dükanında zeytin ve zeytinyağıyla ilgili birçok ürün bulabilirsiniz. Ayrıca, müzenin kafesi de özgün mutfağı ve keyifli atmosferi ile tercih edilebilecek bir mekan sunar.
Ziyaret Bilgileri
Adatepe Zeytinyağı Müzesi haftanın her günü 9.30 – 17.30 saatleri arasında ziyarete açıktır ve giriş ücretsizdir.
- Adres: Eski Sabunhane Binası, İlkokul yanı, Küçükkuyu, Çanakkale
- Telefon: (0286) 7521303-7521330
- E-posta: adatepe@adatepe.com
Adatepe Zeytinyağı Müzesi, zeytinin ve zeytinyağının önemini anlamak ve bu zengin mirası keşfetmek isteyen herkes için bir ziyaret değerindedir.
Assos Adatepe: Kaz Dağı’nın Büyüleyici Köyü
Adatepe, Kaz Dağı’nın güzelliklerini keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak. Türkiye’nin batısındaki Küçükkuyu’dan 4 kilometre uzaklıkta bulunan bu köy, bakımlı evleri ve tarihi atmosferiyle büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Köyün tarihi kökleri antik çağlara kadar uzanıyor ve Zeus Altarı’nın girişi burada yer alıyor. Giriş kapısından 700 metre yürüdüğünüzde Zeus Altarı’na ulaşacaksınız. Bu noktadan, bütün körfezi gören muhteşem bir deniz manzarası sizi karşılayacak. Ayrıca, İlyada’da adı geçen ve Zeus ile Hera’nın Troya Savaşı’nı izlediği antik Gargaros Tepesi’nin burası olduğuna inanılıyor.
Cumhuriyet öncesi dönemde Türk ve Rumların bir arada yaşadığı köy, mübadele sonrasında Rum nüfusunun ayrılmasıyla değişmiş. Türk nüfusu da zaman içinde azalmış ve 1950’lerde köy terk edilmiş. Ancak sonradan İstanbul’dan gelen bir grup insan, köydeki eski evlerin restorasyonu ve yeniden hayata döndürülmesi için bir araya gelmiş. Yaklaşık 100 tane yıkık dökük ev, özgün mimarilerine sadık kalınarak restore edilmiş.
1989 yılında Adatepe, sit alanı ilan edilerek eski taş evler koruma altına alınmış. Evler, çevredeki küçük taş ocaklarından çıkarılan taşlarla inşa edilmiş. Taş işçiliği hala canlı bir gelenek olarak yaşatılıyor ve son yıllarda özellikle İstanbul’dan gelen yeni sakinler sayesinde birçok ev restore ediliyor.
Köyde 4-5 butik otel ve birçok kafe bulunuyor. Köy meydanındaki 400 yaşındaki dev çınar ağacının etrafındaki otantik kafeler, turistler için yıl boyunca açıktır. Ayrıca, hünnap, kekik, nar çiçeği gibi yöresel lezzetlerle yapılan dondurma satan dükkanlar da bulabilirsiniz. Köyün kafeleri, gün boyu misafirlerini ağırlayarak kahve içmek veya kahvaltı yapmak için ideal mekanlar sunuyor.
Zeytincilikle uğraşılan köyde, zeytinyağı ve sabun satan dükkanlar da bulunmaktadır. Elvan Kafe’nin sattığı “sabun suyu” adı verilen doğal temizlik ürünü, ev temizliği ve çamaşır yıkama işlerinde kullanabileceğiniz etkili bir üründür.
Taşmektep: Sanat ve Felsefenin Köydeki Evi
Köyde bulunan Taşmektep, 1947-1985 yılları arasında eğitim veren bir ilkokuldu, ancak bu dönemdeki düşük öğrenci sayısı nedeniyle kapatıldı. 1997 yılında yeniden açılan Taşmektep, yetişkinler için felsefe, edebiyat, sanat ve sanat tarihi seminerlerinin düzenlendiği, farklı disiplinlerde çalışan sanatçıların serbest atölye çalışmalarına ev sahipliği yapan bir okula dönüştü. Burası, sanat ve felsefe tutkunlarının buluşma noktası haline geldi.
Assos Antik Limanı: Antik Bir Limanın Günümüze Mirası
Assos Limanı, Assos’un gizemli cazibesini yaşatan ender bölgelerden biridir. Dar taş sokakları ve sadece yüzyıllık taş binaların restore edildiği bu bölge, sadece bir avuç insanın yaşadığı küçük bir cennettir. Sit alanı olarak ilan edilmiş olan limanın, özgün dokusunu korumasına özen gösterilmiştir. Liman, sadece turistik tesislerle çevrilidir.
Çoğu otel butik tarzdadır ve özenle restore edilmiş tarihi binalardan oluşur. Bu tesislerin önündeki ahşap iskelelerden denize girebilirsiniz. Sahil boyunca ise balık restoranları sıralanmıştır. Ayrıca, muhtarlık tarafından işletilen çay bahçeleri, dondurmacılar ve hediyelik eşya tezgahları gibi detaylar da burada bulunur.
Antik havası hala etkisini sürdüren liman, mendirekteki kırmızı ve yeşil deniz fenerleri ile süslenmiştir. Bu fenerler, antik kentin sütunlarının tepesine yerleştirilmiştir. Antik limanın kalıntıları hala gözlemlenebilir durumdadır. 2000 yılında Kültür Bakanlığı tarafından genişletilen mendirek, birçok balıkçı teknesine sığınak sağlamıştır. Akşamları mendirekte oturmak, balık tutmak adeta bir gelenek halini almıştır.
Liman, araçla ulaşımı zorlu bir yolculuk gerektirir. Yaz aylarında araç trafiğine kapalıdır, zaten bu güzel manzarayı yürüyerek keşfetmek daha keyiflidir. Limana yaklaştığınızda, aracınızı park edebileceğiniz bir alan bulunmaktadır. Buradan yürüyerek tüm güzelliklere ulaşabilirsiniz.
Assos ve Palamut Depoları: Doğanın ve Tarihin Buluşma Noktası
Assos’un çevresi bir zamanlar meşe palamudu ormanlarıyla çevriliymiş. Meşe palamudu, boya sektöründe önemli bir hammaddedir ve 1950’lerde Assos Limanı’ndan diğer ülkelere ihraç edilirmiş. Bu amaçla inşa edilen taş depo binaları, palamutları saklamak için kullanılırdı. Ancak daha sonra vinil boya hammaddeleri bulununca palamut, boya endüstrisindeki önemini kaybetmiştir. Yerel halk, meşe ağaçlarını kesip odun kömürü yapmıştır. Çevrede hala birçok meşe palamudu ağacı görmek mümkündür. Palamut şimdi doğal yolla kilim ve halı boyamak için kullanılmaktadır. Assos Limanındaki palamut depoları restore edilerek şimdi otel olarak hizmet vermektedir.
Assos Behramkale Köyü: Tarih ve Güzelliğin Buluşma Noktası
Behramkale Köyü, antik bir kasabanın modern bir köye dönüşmüş hali. Bu köy, Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma bir yerleşim yeri. Ancak köyün en çarpıcı özelliği, antik kent surları içine kurulmuş olmasıdır. Bu küçük köy, sadece yaklaşık 150 haneli bir nüfusa sahiptir ve yaklaşık 35 yıldır sit alanı olarak koruma altındadır, bu da yeni bina inşasını yasaklar.
Behramkale Köyü, Antik Assos’un etkileyici taş işçiliği örneklerini içeren sokaklarında gezinmek için harika bir yerdir. Köy, tarihi dokusunu koruyarak bu eski evlerin restore edilmesine izin verir. Köy günümüzde turistik bir yer haline gelmiş olup, pansiyonlar, oteller, restoranlar ve hediyelik eşya tezgahları gibi turistik tesislerle doludur.
Köy, gün içinde ziyaretçilerle dolan manzaralı restoran-kafelerle ünlüdür. Ara sokaklarda yaz-kış kullanılan yerel halkın evlerinin yanı sıra, özellikle yazın Behramkale’yi tercih eden İstanbul’dan gelenlerin yazlıkları da bulunur.
Assos Antik Kenti ören yeri girişi en tepede yer alır ve taşla kaplı bir yokuşla ulaşılır. Athena Tapınağı’na girdiğinizde, köylü kadınların el yapımı ürünlerini sattığı tezgahları görebilirsiniz. Bu ürünler arasında yöresel otlar, zeytinyağı, ev yapımı tarhana ve dantel gibi ürünler bulunur. Ancak son yıllarda yerel ürünlerin yanı sıra Çin malı hediyelik eşyaların da bu tezgahlarda yer aldığını görmek mümkündür.
Köy içinde, tarihi bir camii ve bir köprü de bulunur:
- Hüdavendigar Camii: 1. Murat Hüdavendigar tarafından 14. yüzyılda inşa edilmiştir. Camii, tek kubbeli ve kare planlı olup Assos Antik Kenti sınırları içindedir. Camii içinde yer alan kadırga resimleri, Osmanlı cami mimarisinde nadir rastlanan bir örnektir.
- Hüdavendigar Köprüsü: Yine 14. yüzyılda 1. Murat Hüdavendigar tarafından inşa edilen bir köprüdür. Tuzla Çayı üzerine kurulmuş olan bu köprünün kemerleri hala orijinaldir ve yol kısmı birçok kez elden geçirilmiştir. Köprü artık arabalar tarafından kullanılmamakla birlikte, hala yürüyerek geçebilirsiniz ve bu deneyimi yaşamalısınız.
Assos Apollon Smintheus Tapınağı: Tarihi ve Yolculuk Tavsiyeleri
Apollon Smintheus Tapınağı, Troya’nın eşsiz güzellikteki köylerinden biri olan Gülpınar beldesinin içinde bulunur. İlk kez 1866 yılında kazı çalışmalarının başladığı bu kutsal alan, bir süre sonra üzerine bir zeytinyağı fabrikası inşa edilmesi nedeniyle unutulmuştur. Ancak 1982 yılında fabrikanın kamulaştırılması ve yıkılması sonucu tekrar gün yüzüne çıkarılmıştır. Ayrıca yanındaki başka bir fabrika da restore edilerek küçük bir müzeye dönüştürülmüştür.
Gülpınar Apollon Smintheus Tapınağı’nda 1980 yılından bu yana Prof. Dr. Coşkun Özgünel ve ekibi tarafından kazı çalışmaları yürütülmektedir. Prof. Dr. Coşkun Özgünel, yaz aylarında bu kutsal alanda çalışmalarına devam etmektedir ve onu müzenin girişindeki kafede veya asmalı çardağın altında çay içerken yakalayabilir ve sohbet edebilirsiniz. Buradaki kahve, gerçekten lezzetli olan ham karadut suyu ile ünlüdür ve tarihi çeşmeden akan su sesi eşliğinde bir kahve molası keyifli olabilir.
Tarihi: Apollon Smintheus ve Tapınağının Önemi
“Apollon Smintheus” kutsal alanı, Troya şehrindeki Athena tapınağından sonra Troas’ın en önemli ikinci kutsal alanıdır. Bu kutsal alanın önemli bir özelliği, fare simgesiyle ilişkilendirilen tek Apollon kültü olmasıdır. Apollon Smintheus, fareleri çiftçilerden koruyan bir tanrı olarak Troas bölgesinde ortaya çıkmıştır. Bu kültün kökeni Girit’e kadar gitmektedir ve M.Ö. 2000 yılına kadar uzanmaktadır. Apollon Smintheus’un Apollon’un “fare öldüren” yönünü temsil ettiğine inanılır.
Apollon Smintheus Tapınağı’nın en dikkat çekici özelliklerinden biri, kabartmalarının konusunun Homeros’un İlyada destanından alınmış olmasıdır. İlyada’nın hikayeleri, çeşitli dönemlerde vazolarda, duvar resimlerinde ve mermer mezar taşlarında betimlenmiştir. Ancak, ilk kez bir tapınakta, özellikle Gülpınar Apollon Smintheus Tapınağı’nda, İlyada’dan esinlenilen kabartmalara rastlanmıştır. Bu kabartmalar, İlyada hikayelerine göre sıralanmıştır ve şu ana kadar 120 metreye ulaşan bu kabartmalardan sadece 24 metresi gün yüzüne çıkarılmıştır.
Tapınağın mimarisi, Hellenistik dönemdeki türünün dikkat çekici bir örneğidir. M.Ö. 150 yılında inşa edilen tapınak, Ion tarzında inşa edilmiştir. Tapınak, Hermogenes adlı ünlü bir mimar tarafından tasarlanmış olup pseudodipteros (yalancı iki sıralı sütun) planını kullanmıştır. Ön ve arka cephelerinde 8 sütun, uzun kenarlarında ise 14 sütun bulunmaktadır. Tapınağın ölçüleri dar yüzlerde 23.20 metre ve uzun kenarlarında 41.65 metredir. Temelde volkanik tüf taşı kullanılmıştır ve sütunların kaplamasında andezit-bazalt taşı ve mermer kullanılmıştır. Tapınağın içinde ise Apollon’un heykeli bulunur.
Tapınağın sütunlarının üstünde Frizler adı verilen kabartmalar bulunur ve bunlar Homeros’un İlyada’da anlattığı hikayelere göre sıralanmıştır. Bu frizler, Troya Savaşları’nı anlatan mitolojik konuları içerir. Tapınak, yaklaşık olarak 5 katlı (15 metre) bir apartman binasının yüksekliğindedir. Marmara Adası mermerinden inşa edilen tapınağın mimarı ve yaptırıcısı hala bilinmemektedir.
Konum için tıklayınız.
Nasıl Gidilir: Behramkale’den Apollon Smintheus Tapınağı’na Yolculuk
Apollon Smintheus Tapınağı, Behramkale’den 26 kilometre uzaklıktadır ve Gülpınar beldesinde bulunur. Bu mesafeyi kat etmek için bir araç kiralamak veya taksi kullanmak en iyi seçenek olabilir. Tapınak, Behramkale’den Gülpınar yolu üzerinde yer almaktadır ve yolculuk sırasında güzel bir doğa manzarası ile karşılaşabilirsiniz.
Bu tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu yerin tadını çıkarmak için en iyi zamanları keşfetmek ve yerel uzmanlarla sohbet etmek için vakit ayırmalısınız. Apollon Smintheus Tapınağı, Troya’nın tarihi mirasını ve kültürel önemini keşfetmek isteyen ziyaretçiler için harika bir durak noktasıdır.
Assos Yeşilyurt: Kaz Dağları’nda Huzur Dolu Bir Köy
Kaz Dağları’nın gözde köylerinden biri olan Yeşilyurt, butik otelleri, tarihi dokusu ve doğal güzellikleri ile ünlüdür. Köyün eski adı “Büyük Çetmi” iken, 1969 yılında köy halkının kararıyla “Yeşilyurt” olarak değiştirilmiştir. Yeşilyurt, Küçükkuyu sahilinden 3 kilometre uzakta yer almaktadır ve zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrilidir.
Köyün tarihi, Oğuzların Çetmi boyu tarafından 1355 yılında kurulduğu zamanına dayanmaktadır. Köy, başlangıçtan itibaren bir Türk köyüdür. Rumlar döneminde, taş ve demir işçiliğinde usta oldukları için köyün alt kısmına, “kilise mahallesi” denilen bölgeye yerleşmişlerdir. Uzun yıllar boyunca Türkler ve Rumlar bir arada yaşamışlardır. Ancak, 1923 Lozan Anlaşması’nın mübadele kararı ile Rum nüfusu Girit’e göç ederken, Türk nüfusu da Girit’ten bu köye yerleşmiştir.
Yeşilyurt Camii, köy meydanında bulunur ve 1700’lü yıllara dayanan bir tarihe sahiptir. Mimari yapısı ve tasarımı ile dikkat çeken camii, Midilli adasından getirilen Rum taş ustaları tarafından inşa edilmiştir. Bu nedenle camii, kiliseye benzer detayları içermektedir.
Köydeki evlerin tamamı Nusratlı köyünden getirilen sarı taşlarla inşa edilmiştir. Köy, sit alanı olarak koruma altındadır, bu nedenle yeni ev inşaatına izin verilmemektedir. Son yıllarda büyük şehirlerden göç alan köy, eski taş evlerin restore edilmesi ve butik otellere dönüştürülmesi ile turizm açısından önemli bir merkez haline gelmiştir.
Köydeki yerli halkın çoğu yörüklerdir ve zeytincilikle uğraşırlar. Köylüler, kendi ürettikleri ev yapımı ürünleri yazın köy meydanında satmaktadırlar. Bu ürünler arasında salça, tarhana, kurutulmuş otlar, kapari, zeytin, zeytinyağı ve reçel gibi lezzetler bulunmaktadır.
Yeşilyurt, yıl boyunca açık olan butik otelleri ile ünlüdür. Köy meydanında bulunan kafelerde geleneksel kahvaltı ve öğle yemekleri sunulmaktadır. Ayrıca, Çetmi Tatlısı köye özgü bir lezzettir. Sigara böreği benzeri olan bu tatlı, elma ve tahin ile doldurularak yapılır. Diğer bir lezzet ise Manlama’dır; kıymalı gözlemenin üzerine yoğurt sosu eklenerek servis edilir.
Köyde bulunan Teknoloji Müzesi de ziyaretçileri ağırlamaktadır. Yeşilyurt’un doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve lezzetli yemekleri ile Kaz Dağları’nı keşfetmek isteyen gezginler için mükemmel bir yerdir.
Konum için tıklayınız.
Assos’ta Denize Girilecek Yerler
Uzun bir sahile sahip olan Assos bölgesinde denize girmek için birçok seçenek bulunmaktadır. İşte Assos ve çevresinde denize girilebilecek yerler:
- Assos Limanı Plajı: Assos’un kendisi, Assos Limanı, plaj hizmetleri sunan konaklama tesislerine sahiptir. Buradaki plajlar genellikle taşlık olup, tahta iskelelerden denize girilir. (Not: 2023 itibariyle limana uzun süreliğine giriş yapılamıyor, bu nedenle güncel durumu kontrol ediniz.)
- Kadırga Plajı: Assos’dan Küçükkuyu yönüne giderken karşınıza çıkacak ilk plaj Kadırga Plajı‘dır. Uzun sahili ve birçok konaklama tesisi ile bilinir. Bu plaj genellikle kumlu ve denizi temizdir.
- Küçükkuyu Plajları: Assos’dan Küçükkuyu yönüne giderken, bu güzergah boyunca birçok plaj ve sahil bölgesi bulunmaktadır. Zeytin ağaçlarıyla çevrili sahil yolları boyunca denize girebilirsiniz.
- Yeşil Liman: Assos’dan Babakale yönüne doğru giderken, Yeşil Liman bölgesinde denize girebileceğiniz güzel koylar bulunmaktadır.
- Koruoba Sahil: Yeşil Liman’ın bir parçası olan Koruoba Sahil, sakin ve doğal bir deniz keyfi sunar.
- Sivrice ve Sokakağzı: Assos’dan Babakale yönüne doğru ilerlerken, Sivrice ve Sokakağzı gibi koylar, özellikle yerel turistler arasında popülerdir. Sakin atmosferi ve temiz denizi ile dikkat çekerler.
Assos ve çevresindeki bu koylar ve plajlar, denizin tadını çıkarmak isteyen ziyaretçilere çeşitli seçenekler sunar. Denize gireceğiniz yeri seçerken, kişisel tercihlerinizi ve konaklama olanaklarını da göz önünde bulundurabilirsiniz.
Assos’a Nasıl Gidilir?
Assos, Kuzey Ege’de yer alan Ayvacık ilçesine bağlı bir köydür. Bu muhteşem tarihi mekâna ulaşmanın birkaç farklı yolu vardır.
Arabayla:
- İstanbul’dan Assos’a Arabayla: İstanbul’dan Assos’a gitmek için öncelikle Çanakkale Boğazı’nı geçmelisiniz. Bu geçiş için farklı noktalardan feribota binebilirsiniz. İşte bu feribot seçenekleri:
- Gelibolu – Lapseki (Yaklaşık 20 dakika)
- Eceabat – Çanakkale (Yaklaşık 15 dakika)
- Kilitbahir – Çanakkale (Yaklaşık 7 dakika)
Otobüsle:
Büyük şehirlerden Assos’a direkt otobüs seferleri bulunmamakla birlikte, Çanakkale Truva, Kamil Koç veya Metro otobüsleriyle Ayvacık, Küçükkuyu veya Altınoluk gibi yakın bölgelere ulaşabilirsiniz. Daha sonra Assos’a ulaşmak için saat başı kalkan minibüsler veya taksileri tercih edebilirsiniz. Örneğin, Ankara’dan gelenler, Çanakkale’de inerek Ayvacık minibüslerine binmeliler. Çanakkale’den Ayvacık’a ulaşım yaklaşık 45 dakika sürer ve Ayvacık’tan Assos’a 17 kilometre uzaklıktadır.
Uçakla:
Assos’a uçakla ulaşmak isterseniz, Çanakkale veya Edremit havaalanlarını kullanabilirsiniz. Edremit’e indiğinizde Assos’a 63 kilometre uzaklıktasınız. Bu mesafeyi ayrıca aktarmalı minibüslerle veya taksi ile katedebilirsiniz. Assos ile Çanakkale arası ise 84 kilometredir. Bu durumda önce Çanakkale’ye ardından Ayvacık’a gitmek ve oradan Assos’a minibüslerle ulaşmak mümkün olacaktır.
Karadan Mesafeler:
- Assos – Ayvacık: 17 km
- Assos – Küçükkuyu: 26 km
- Assos – Çanakkale: 84 km
- Assos – Ayvalık: 110 km
- Assos – İstanbul: 427 km
- Assos – İzmir: 290 km
- Assos – Ankara: 690 km
- Assos – Eskişehir: 450 km
- Assos – Bursa: 300 km
Assos’a ulaşmanın bu farklı yolları sayesinde, bu tarihi ve doğal güzelliklerle dolu bölgeyi keşfetmeye hazır olabilirsiniz.
Bursa hakkında bütün yazılarımız için Çanakkale Outdoor, Turizm ve Gezi Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Kamp ve Karavan ile ilgili geniş bilgi almak ve bütün yazılarımızı görmek için TurkeyOutdoor Kampçılık Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Doğa Sporları ve Outdoor Aktivitelerinde Güvenlik Önlemleri
- Bütün outdoor aktivitelerinde ve doğa sporlarında güvenlik öncelikle sizin sorumluluğunuzdadır. Hiçbir makale veya video, doğru pratik eğitim ve şahsî deneyimin yerini alamaz.
- Özellikle outdoor ekstrem sporlarda kendi kişisel güvenliğinizden öncelikli olarak siz sorumlusunuz. Her zaman kişisel güvenliğinizi, birlikte olduğunuz takımın uyum ve güvenliğini ön planda tutun.
- Her durumda doğadan taraf olun, çevreyi temiz tutun, vahşi hayvanlara, vahşi yaşamın devam ettiği doğaya kesinlikle zarar vermeyin.
- Doğal ve tarihi güzellikleri keşfederken tatilinizin keyifli ve güvenli geçmesi için bazı önemli noktalara dikkat etmelisiniz. Seyahatiniz öncesinde gideceğiniz bölge hakkında detaylı araştırma yaparak hava durumunu kontrol edin ve yanınıza uygun kıyafetler alın. Doğal, tarihi ve turistik mekanlara kesinlikle zarar vermeyin. Gittiğiniz yerlerde çöplerinizi bırakmayın, çöplerinizi getirdiğiniz gibi poşetler içerisinde geldiğiniz yere geri götürün veya bir çöp konteynırına atın.
- Doğa gezileri, kamp veya açık hava etkinlikleri planlıyorsanız, gerekli ekipmanlarınızı eksiksiz şekilde hazırlayın.
- Türkiye’de ormanlara ve bazı korunan alanlara girişlerde sık sık yasaklar uygulanmakta ve uymayanlara idari cezalar yazılmaktadır. Güncel orman giriş yasaklarını illerin Orman Bölge Müdürlüklerinden teyit etmelisiniz.
- Teknik olarak doğada yapılan bütün outdoor aktiviteleri için önceden izin alınması gerekmektedir. Okuyucularımıza, kampçılara, doğa yürüyüşçülerine ve bütün outdoor sporlarına katılanlara tavsiyemiz, aktiviteye başlamadan önce hiç olmazsa kolluk güçlerini arayarak yapacakları doğa aktivitesi ve rotaları hakkında bilgi vermeleridir.
- Outdoor ve doğaya dair görüş, düşünce, öneri ve istekleriniz bizim için değerlidir. Çekinmeden bize yazabilirsiniz.
Keyifli ve güvenli bir doğa/outdoor serüveni dileriz! 🚴♀️⛺🌳🌲🚵♂️🏞️🌿🌄
📌 Instagram: @turkey_outdoor_org
📌 Facebook: TurkeyOutdoor
İLGİLİ YAZILAR
Tüm Kategoriler
- Adventure
- Alıntı Yazılar
- Bisiklet
- City Tours
- Dağcılık Tırmanma
- Doğa Sevgisi
- Doğa Yürüyüşleri
- Doğada Sağlık
- Ekoloji
- Ekstrem Sporlar
- Festival- Etkinlik – Yarışma
- Geçmiş Etkinlikler
- Genel
- Gezi Rehberi
- Giyim, Ekipman, Applikasyon
- Gündeme Dair
- Kampçılık
- Life Style
- Misafir Yazar
- Motor Sporları
- Motosiklet Sporları
- Nerede Hangi Etkinlik Var?
- Nerede Ne Yapılır?
- Otomobil Sporları
- Outdoor
- Outdoor Aktivistleri
- Outdoor Aktiviteleri
- Outdoor Haber
- Outdoor Sektörü
- Outdoor Ürün Firmaları
- Outdoor Yazıları
- Sizden Gelenler
- Yurtdışı Gezileri
Outdoor Haber
Türkiye Hava Sporları Federasyonu’ndan Önemli Uyarı: Yetkisiz Faaliyetlere Karşı Hukuki Süreç Başlatılacak
Trekking'e Yeni Başlayanlara Kitap Önerisi: Doğayı Yaşamak
Türkiye'nin Outdoor ve Doğa Sporları Bülteni (5-6 Nisan Etkinlikleri)
Türkiye'de Yapılacak Outdoor Etkinlikleri, Kültür Turları ve Doğa Gezileri (3-13 Nisan)
Gümüşhane'de Doğa Yürüyüşünde Kaybolan Doktor Helikopterle Kurtarıldı
KAMPÇILIK
Türkiye'yi Keşfet
Sorularınız ve sponsorluk için
info@turkeyoutdoor.org