Türkiye’nin Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası, doğa sporlarına ilgi duyan herkes için Türkiye’nin en güncel ve kapsamlı bilgi kaynağıdır. 🏕️⛰️

🌿 Dağcılık kulüplerinden kampçılara, doğa yürüyüşçülerinden ekstrem spor meraklılarına kadar geniş bir kitleye hitap eden platformumuz, outdoor dünyasına dair etkinlikleri, rehberleri ve duyuruları tek çatı altında topluyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki doğa severlerle kurduğumuz güçlü iletişim ağı sayesinde, outdoor camiasının nabzını tutuyoruz.

🗺️📍 Sadece etkinliklerle sınırlı kalmıyoruz! Türkiye’nin dört bir yanını keşfetmek isteyen doğa tutkunları için illerin detaylı gezi rehberlerini de yayınlıyoruz.

🔥🚵‍♂️🌍 Kamp alanları, yürüyüş rotaları, doğa sporlarına uygun bölgeler ve gizli kalmış cennet köşeleri hakkında en güncel bilgileri bulabileceğiniz platformumuz, keşfetmeyi seven herkes için vazgeçilmez bir rehber! Siz de doğayla iç içe bir yaşamı benimseyenlerdenseniz, sayfamızı takip edin ve maceraya bizimle atılın!

🌿 TurkeyOutdoor, doğa sporları aracılığıyla çevre bilincini artırmayı amaçlar. Doğada spor yaparken çevreyi koruma, biyolojik çeşitliliğe saygı gösterme ve sürdürülebilirlik ilkelerini benimser.

Topluluğumuza Katılın!


İçindekiler

Eskişehir Sivrihisar İlçesi Tanıtımı ve Gezilecek Yerler

Sivrihisar Tarihi Evleri ve Sokakları

Eskişehir Sivrihisar İlçesi Tanıtımı ve Gezilecek Yerler

Sivrihisar, tarih boyunca pek çok ilim ve kültür adamına ev sahipliği yapmış, Selçuklu döneminde Türk iskanına sahne olmuş, cami, medrese, han ve hamam gibi mimari yapılarla donatılarak tam bir Türk şehri karakterinde gelişim göstermiş bir şehirdir. Sivrihisar’da tarihsel dokunun bozulmadığı eski ahşap evler, şehrin özgün atmosferini koruyarak ziyaretçilere tarihî bir yolculuk yapma fırsatı sunar.

Tarihi Önem: Sivrihisar, Anadolu’nun önemli tarihî dokularından birini koruyabilmiş ender şehirlerden biridir. Selçuklu dönemine ait mimari eserlerin yanı sıra, dar sokakları, eski Arnavut kaldırımları ve tarihi dokusuyla Sivrihisar, zengin bir tarihî mirasa ev sahipliği yapmaktadır.

Restorasyon Çalışmaları: Sivrihisar Belediyesi tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları, zamanın ağırlığını taşıyan ve yok olmaya yüz tutmuş birçok tarihi evi eski ihtişamlı günlerine geri döndürmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmalar, sadece evlerin fiziksel yapısını değil, aynı zamanda şehrin genel atmosferini korumayı hedefler.

Mimari Özellikler: Sivrihisar Evleri, Anadolu’nun farklı ve anlamlı mimari eserlerinden biridir. Duvarlarındaki tuğla dizilişi, zaman içinde oluşmuş bir sanat eserini yansıtmaktadır. Restorasyon çalışmaları, bu evlerin özgün mimari özelliklerini ve detaylarını koruyarak tarihî değerlerini canlandırmayı amaçlar.

Sokak Sağlıklaştırmaları: Sivrihisar’ın dar sokakları, Arnavut kaldırımlarıyla sağlıklaştırılarak tarihi dokunun korunması ve ziyaretçilere otantik bir atmosfer sunulması amaçlanmıştır. Bu sokaklar, geçmişe doğru bir yolculuğa çıkma hissiyatını ziyaretçilere yaşatır.

Sivrihisar Tarihi Evleri, şehrin tarihî ve kültürel zenginliklerini günümüze taşıyan birer anıt niteliğindedir. Restorasyon çalışmaları sayesinde, bu evlerin geçmişin ihtişamlı günlerini tekrar yaşatması beklenmektedir.

Sivrihisar: Tarih, Turizm ve Geleneksel Lezzetlerin İlçesi

Eskişehir Sivrihisar İlçesi Tanıtımı ve Gezilecek Yerler

Sivrihisar, Eskişehir’in en büyük ilçelerinden biri olarak tarihi, kültürel zenginlikleri ve geleneksel lezzetleriyle dikkat çeker. İlçe merkezi, Ankara, Eskişehir ve İzmir karayollarının kesişme noktasında stratejik bir konumda bulunmaktadır.

Tarih ve Turizm: Sivrihisar, Nasreddin Hoca, Yunus Emre, Aziz Mahmut Hüdai, Hızır Bey gibi önemli Türk büyüklerinin doğum yerlerinden biri olarak iddia edilmektedir. Ayrıca, Çal Dağı’nın uzantısı olan volkanik kaya kütlesinin eteğinde yükselen sivri kayalıklarıyla çevrili bir alanda konumlanmıştır. Bu kayalıklar, ilçeye ismini vermiştir. Hisarönü-Balkayası mevkiinde, Eskişehir Arkeoloji Müzesi tarafından tespit edilen boyalı kaya resmi, bölgenin tarihine ışık tutmaktadır.

Turizmde marka kent olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Sivrihisar, tarihi, kültürel değerleri, doğa sporları, endemik türleri içeren flora ve faunasıyla keşfedilmemiş bir turizm cennetidir. İlçe, ünlü kral yolu güzergahında Pessinuss, Balıkdamı Kuş Cenneti, Ermeni Kilisesi Surp Yerortuyun ve Ulu Cami gibi tarihi mekanlarıyla ziyaretçilere çeşitli deneyimler sunmaktadır.

Coğrafya ve İklim: Sivrihisar, İç Anadolu Bölgesi’nin Kuzeybatı bölgesinde yer alır. Arazisi genellikle ova görünümünde olup, yer yer yüksek dağ ve kayalıklar araziyi şekillendirir. Çal Dağı’nın uzantıları, Arayıt Dağı, Boztepe, Büvelik Tepe ve Yediler Tepesi gibi önemli yükseltiler ilçenin doğal güzelliklerini oluşturur. Sakarya Nehri, ilçenin başlıca akarsuyudur.

İlçenin rakımı 856 metre olup, yıllık ortalama sıcaklık 10-12 derecedir. Gerçekleşen en yüksek ve düşük sıcaklık değerleri sırasıyla 39.1°C ve -26.3°C’dir.

Ulaşım: Sivrihisar, Ankara, İzmir ve Eskişehir yollarının kesişme noktasında bulunmasıyla ulaşım açısından avantajlı bir konumda yer alır. İstanbul’a 427, İzmir’e 448, Ankara’ya 135 kilometre uzaklıktadır. İlçenin kendi otobüsleri bulunmakla birlikte, Ankara ve Eskişehir’den kalkan şehirlerarası otobüslerle de ulaşım sağlanabilir.

Geleneksel Lezzetler: Sivrihisar mutfağı, geleneksel lezzetleriyle ünlüdür. Arabaşı, yağlı tavuk, bazlama, bamya çorbası, kelem dolması, un helvası, bulgur pilavı ve yaprak sarması gibi yöresel tatlar, zengin mutfak kültürünün birer parçasıdır. Ayrıca, meşhur bazlama ekmeği ve pırasa dolması da lezzet severler için öne çıkan tatlar arasındadır.

Sivrihisar, tarihi, kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle gezginler, tarih tutkunları ve lezzet arayışındaki ziyaretçiler için keşfedilmeyi bekleyen bir destinasyondur.

Sivrihisar’da Tarihi ve Kültürel Zenginlikler

Eskişehir Sivrihisar
  1. Surp Yerrortutyun Ermeni Kilisesi (1650): Sivrihisar’ın tarihine tanıklık eden bu kilise, 1650 senesinden günümüze ulaşan bir yapıdır. Restorasyon çalışmaları ile günümüzde ziyaretçilere açık durumdadır.
  2. Kibele’nin Büyük Tapınağı: M.Ö 3500’lere dayanan bu büyük tapınak, ulu ana tanrıça Kibele’ye adanmıştır. İlkbaharın başlangıcını kutlayan ritüellerle ünlüdür. Pessinus olarak bilinen bu antik kent, çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır.
  3. Pessinus (Kibele Tapınağı): 1967 yılında başlayan kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkan Pessinus, tarihi M.Ö 3500’lere kadar uzanmaktadır. Mabet, tiyatro, çarşı, nekropol, mermer su kanalları gibi yapıları içermektedir. Helenistik ve Roma dönemine ait kalıntılar Frig uygarlığına kadar uzanmaktadır.
  4. 67 Ağaç Sütunlu Ulu Cami: 1275 yılında Mevlana’nın müritlerinden Eminiddin-i Mikail tarafından yaptırılan bu cami, Anadolu’nun en büyük ahşap direkli camilerinden biridir. Çatısını 67 adet ağaç sütun taşır ve minberi şaheser sanat eseri olarak kabul edilir.
  5. Alemşah Kümbeti (1327-1328): Melik Şah tarafından 1327-1328 yılları arasında kardeşi Sultan Şah için yaptırılan kümbet, Anadolu Selçuklu mimarisinin güzel örneklerinden biridir.
  6. Nasreddin Hoca’nın Doğduğu Şehir: Sivrihisar, Türk halk mizahının büyük filozofu Nasreddin Hoca’nın doğum yeridir. 1208’de Hortu Köyü’nde doğan Hoca’nın evi hala ziyaretçilere açıktır. Hortu Köyü, Sivrihisar’a 26 kilometre uzaklıktadır.
  7. Sivrihisar Zaimağa Konağı: Anadolu’daki ilk Bakanlar Kurulu’nun toplandığı bu konak, Atatürk’ün de katılımıyla tarihi bir olaya ev sahipliği yapmıştır. Şu anda restorasyon çalışmaları devam etmektedir.

Sivrihisar, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle, dini ve mimari yapılarıyla ve unutulmaz Nasreddin Hoca’nın doğduğu topraklarla ön plana çıkan bir destinasyondur. Tarihi dokusunu ve doğal güzelliklerini keşfetmek için ziyaretçilere birçok fırsat sunmaktadır.

Sivrihisar’ın Yöresel Tatları

  1. Tescilli Sivrihisar Muska Baklavası: İncecik hamuru, içindeki ceviz ve şerbetle muazzam bir tat.
  2. Tescilli Sivrihisar Höşmerim Tatlısı: İnce tel tel yapılmış hamurların, pekmez ve cevizle buluşmasıyla ortaya çıkan eşsiz bir tatlı.
  3. Tescilli Sivrihisar Dövme Sucuğu: Sivrihisar’ın meşhur dövme sucuğu, özel baharatlarla harmanlanmış etin, güneşte kurutulup özel yöntemlerle dövülmesiyle elde edilir.
  4. Sivrihisar Pekmezi: Doğal ve lezzetli üzümlerden yapılan pekmez, Sivrihisar’ın bereketli topraklarından gelir.
  5. Bamya Çorbası: Sağlıklı ve besleyici bamya çorbası, Sivrihisar mutfağının öne çıkan lezzetlerindendir.
  6. Arabaşı: Geleneksel kış ayları lezzeti olan arabaşı, un, süt ve şekerin bir araya gelmesiyle hazırlanan bir tatlıdır.
  7. Su Böreği: İncecik açılmış yufkaların içine peynir veya kıyma konularak yapılan lezzetli bir börek türü.
  8. Sivrihisar Sarması: Geleneksel sarma tariflerinden farklı bir lezzet sunan Sivrihisar sarması, özel iç harcı ve yapım tekniği ile öne çıkar.
  9. Kelem Dolması: Kelem (lahana) yapraklarıyla hazırlanan dolma, Sivrihisar mutfağının özgün lezzetlerindendir.
  10. Güveç: Et severlerin vazgeçilmezi olan güveç, Sivrihisar mutfağında özel baharatlarla hazırlanır.
  11. Ballı Gözleme: Güzel kahvaltılara ve atıştırmalıklara eşlik eden ballı gözleme, özel hamuru ve iç harcıyla dikkat çeker.
  12. Patlıcan Reçeli: Sivrihisar’ın eşsiz lezzetlerinden biri olan patlıcan reçeli, farklı ve ilginç bir tat deneyimi sunar.

Sivrihisar Folkloru ve Giyim Kültürü

Sivrihisar, zengin bir folklorik mirasa ve geleneksel giyim kültürüne sahiptir. İlçenin tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması, kültürel bir mozaiği beraberinde getirmiştir. İşte Sivrihisar’ın folkloru ve giyim kültürü hakkında bazı bilgiler:

  1. Giysiler: İlçede geleneksel giyim öğeleri hala önemli bir yer tutar. İncili küpe, cebesi ve 5 bacalı kilim gibi özel giyim ve takılar, yöresel kıyafetlerle bir arada kullanılır.
  2. Türküler ve Halk Dansları: Sivrihisar’ın zengin folkloru, geleneksel Türk müziği türkülerini ve halk danslarını içerir. Yöresel düğünlerde, festivallerde ve özel etkinliklerde bu türküler ve halk dansları izleyicilere sunulur.
  3. Yöresel Mutfak Kültürü: Sivrihisar’ın mutfağı, çeşitli medeniyetlerin etkisi altında gelişmiş ve zenginleşmiştir. Yöresel yemekler arasında bamya çorbası, arabaşı, su böreği, kelem dolması, güveç, ballı gözleme, patlıcan reçeli ve özel tatlar içeren tescilli ürünler bulunmaktadır.
  4. Festival ve Etkinlikler: Sivrihisar, geleneksel festivalleri ve etkinlikleri ile ünlüdür. Bu etkinliklerde giyilen geleneksel kıyafetler, müzikler, danslar ve el sanatları, ilçenin kültürel zenginliğini yansıtır.
  5. Nasreddin Hoca Kültürü: Sivrihisar’ın Nasreddin Hoca’nın doğum yeri olması, ilçenin folklorunu etkileyen önemli bir faktördür. Nasreddin Hoca’ya ait hikayeler, fıkralar ve onun yaşam tarzı, Sivrihisar halkının geleneksel kültürü içinde özel bir yer tutar.

Sivrihisar’ın folkloru, giyim kültürü ve zengin mutfağı, ilçenin tarihî ve kültürel geçmişini yansıtarak misafirlerine benzersiz bir deneyim sunar.

Sivrihisar Gezilecek Yerler ve Aktivite Rehberi

Zaimağa Konağı: Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin Ankara Dışında İlk Toplantı Yerindeki Tarihî Konak

Sivrihisar Zaimağa Konağı

Zaimağa Konağı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin ve Bakanlar Kurulu’nun Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara dışında ilk kez toplandığı önemli bir tarihî yapıdır. Sivrihisar’ın zengin tarih ve kültür mirası içinde yer alan konak, Kuvayı Milliye’nin kararlar aldığı, kritik bir dönemde önemli toplantılara ev sahipliği yapmıştır.

Tarihi Olaylar ve Önemi: Sivrihisar, Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin yanı sıra Kurtuluş Savaşı’nda da önemli bir rol oynamış bir şehirdir. Zaimağa Konağı, Ankara dışında gerçekleşen ilk Bakanlar Kurulu toplantısına ev sahipliği yapmıştır. Bu toplantı, Sakarya Meydan Muharebesi sonrası İtilaf Devletleri’nden gelen ateşkes teklifinin değerlendirilip kararlaştırıldığı kritik bir zamanda gerçekleşmiştir. Toplantının sonucunda, Bakanlar Kurulu, Anadolu’nun hemen boşaltılması şartıyla ateşkese kabul kararı almıştır.

Konağın Tarihçesi: Zaimağa Konağı, Zaimoğlu ailesine ait olup, Orta Asya’dan gelerek Selçuklu soyundan olan bu aile, zaman içinde Anadolu’nun farklı bölgelerine yerleşmiştir. Konağın tarihine dair detaylar, ailenin hikayesi ve yıllar içindeki değişimleri içermektedir.

Mimari Özellikler: Geniş bir bahçe içerisinde konumlanan konağın iki katı, altta yarım kat yüksekliğinde bir bodrumu ve ahşap işçiliği ile dikkat çeken bir mimariye sahiptir. Kuzey cephesindeki giriş kapısı, sokak tarafına açılan çift kanatlı ahşap bir kapıdır. Konağın iç kısmında yer alan odalar sedirler, dolaplar, çiçeklikli yüklükler ve özenle işlenmiş ahşap tavanlarla donatılmıştır. Alt kattaki odalar oturma amaçlı düzenlenmişken, üst kattaki odalar daha çok ikamet amaçlıdır.

Süslemeler ve Detaylar: Konağın iç mekanlarında geometrik ve bitkisel motiflerle süslemeler bulunmaktadır. Ahşap işçiliğinde oyma, geçme ve yüzey üzerine çakılan çıtalarla oluşturulan bezeme kompozisyonları göze çarpmaktadır. Tavanlarda bulunan çıtalı süslemelerde stilize çarkıfelek motifleri ve “S” kıvrımları dikkat çekmektedir. Duvarlardaki alçı raflar ve diğer süslemeler, yapıya estetik bir zenginlik katmaktadır.

Sonuç: Zaimağa Konağı, Türkiye’nin kurtuluş mücadelesi sırasında önemli bir rol oynamış ve bu tarihî sürece tanıklık etmiş bir yapıdır. Sivrihisar’ın kültürel mirasının bir parçası olan bu konak, mimari özellikleri ve tarihî önemi ile ziyaretçilerine geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunmaktadır.

Sivrihisar Açık Hava Heykel Müzesi: Türkiye’nin Sanat ve Doğa Buluşma Noktası

Sivrihisar Açık Hava Heykel Müzesi

Sivrihisar Açık Hava Heykel Müzesi, Türkiye’nin ilk ve tek açık hava heykel müzesi olarak sanatseverleri ve doğaseverleri büyüleyici bir deneyime davet ediyor. 2011 yılında Sivrihisar Belediyesi tarafından kurulan müze, Sivrihisarlı ünlü heykeltıraş Metin Yurdanur’un benzersiz eserlerini sergilemek amacıyla hayata geçirilmiştir.

Eşsiz Doğa ve Heykellerin Uyumunu Keşfedin

Sivrihisar’ın tarihi kayalıklarının eteğine serpilmiş olan müze, yaklaşık 100 bin metrekarelik geniş bir alanda ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Metin Yurdanur’un farklı dönemlerde yaptığı yaklaşık 100 heykel, taş, bronz, ahşap ve mermer gibi çeşitli malzemeler kullanılarak özenle hazırlanmıştır.

Müzede Atatürk, Kazım Karabekir, Nasreddin Hoca, Karacaoğlan, Yunus Emre, Nene Hatun, Yaşar Kemal, Abidin Dino gibi Türk tarihinin ve kültürünün önde gelen figürleri temsil edilmektedir. Her bir heykel, sanat ve tarih severlere görsel bir şölen sunmaktadır.

Sanat ve Doğa İç İçe

Sivrihisar Açık Hava Heykel Müzesi, sadece heykellere odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda muazzam doğal güzellikler içinde konumlanmıştır. Kayalıklar ve ormanlar arasındaki bu atmosfer, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatırken, Sivrihisar’ın eşsiz manzarasını da gözler önüne seriyor.

Müze, haftanın her günü 08:00-18:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Giriş ücretleri yetişkinler için 5 TL, öğrenciler için 2 TL olarak belirlenmiştir.

Sivrihisar’a Yolunuz Düşerse, Sanat ve Doğa Buluşması için Açık Hava Heykel Müzesi’ni Ziyaret Edin!

Nasreddin Hoca Anıt Parkı: Mizah Dehasının İzinde

Sivrihisar Nasreddin Hoca Anıt Parkı

Sivrihisarlı Nasreddin Hoca, felsefi mizahın en büyük temsilcilerinden biri olarak bilinir. Yaklaşık sekiz asırdır yaşayan fıkraları ve efsaneleşen bilgeliğiyle, Nasreddin Hoca Anıt Parkı, bu ünlü mizah dehasını onurlandırmak ve yaşatmak amacıyla Sivrihisar’da ziyaretçilerini bekliyor.

Nasreddin Hoca, 1208 yılında Sivrihisar ilçesine bağlı Hortu köyünde doğmuş ve Türk-İslam kültürünün büyük bir bilgesi olmuştur. Hocalık görevinin yanı sıra katiplik, müderrislik, kadılık gibi çeşitli görevlerde bulunmuş, Anadolu’nun dört bir yanında hikayeleriyle ve nük­teleriyle tanınmıştır. Nasreddin Hoca’nın fıkraları, eleştirel düşünceyi öğreten bilgeliği ve mizahi yaklaşımıyla insanlığın hafızasında iz bırakmıştır.

Nasreddin Hoca Anıt Parkı, Sivrihisar Ulu Camii avlusunda yer almaktadır. Park, heybetli bir Nasreddin Hoca heykeli, Hoca’nın makamında bulunan taş sanduka, kızı Hatun’un mezarı ve Nasreddin Hoca Bilgi Taşları gibi önemli unsurları içermektedir. Heykel Sanatçısı Metin Yurdanur tarafından yapılan bronz Nasreddin Hoca heykeli, parka gelen ziyaretçileri karşılamaktadır.

Ayrıca, Nasreddin Hoca’nın kızının mezarına dair yapılan kazı çalışmalarında kemiklere rastlanmış ve uzmanların incelemeleri sonucunda Nasreddin Hoca’nın kızının adının Hatun olduğu belirlenmiştir. Bu tarihi bilgiler, Nasreddin Hoca’nın doğum ve ölüm yerinin Sivrihisar olduğunu ortaya koymaktadır.

Nasreddin Hoca Anıt Parkı, sadece tarihi ve kültürel bir mirasın hatırlatıcısı olmakla kalmayıp aynı zamanda geleneksel mizahın yaşayan bir örneği olan Nasreddin Hoca’nın mirasını gelecek nesillere taşıyan önemli bir turistik noktadır. Sivrihisar’ı ziyaret edenler, bu parkta Nasreddin Hoca’nın yaşamına ve eserlerine dair bir yolculuğa çıkabilirler.

Sivrihisar Ulu Cami: UNESCO Dünya Mirası Listesinde Bir Anıt

Sivrihisar Ulu Cami

Sivrihisar Ulu Cami, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan nadir ahşap direkli camilerden biri olarak öne çıkar. Selçuklu döneminden günümüze ulaşan bu muazzam yapı, Anadolu’nun en büyük ahşap direkli camilerinden biridir ve 77 direk ile desteklenen saf bir ibadet alanına sahiptir.

Caminin tarihçesi, 1231-32 tarihini taşıyan en eski kitabesiyle başlar. İlk olarak Sivrihisarlı kadı Leşker Emir Celaleddin Ali Bey tarafından inşa edilen cami, daha sonrasında Mevlana Celaleddin Rumi’nin müritlerinden ve III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in naiplerinden Mikail bin Abdullah (Emineddin Mikail) tarafından 1274 yılında günümüzdeki biçimine kavuşturulmuştur. Fatih Sultan Mehmet dönemi kadılarından Hızır Bey tarafından 1440 yılında onarılmıştır.

Sivrihisar Ulu Cami, 1485 metrekarelik bir alanda yer almaktadır ve çatısını 67 adet ahşap direk taşımaktadır. Bu direklerin 19 tanesinin üzerinde mermer sütun başlıkları bulunmaktadır. Altı direğin üst bölümleri rozet, palmet, geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiş; ayrıca Bizans dönemine ait başlıklar da kullanılmıştır. Dört kalın direk, özgün ağaç oymacılığı ile işlenmiş ve alt ve üst kısımlarında mermerden oyma işçiliği uygulanmış sütun başlıkları taşır.

Caminin duvarları kesme ve moloz taşla örülmüş olup, sağ ve sol kanatları üzerinde kitabeler bulunmaktadır. 2015 yılında Sivrihisar Belediyesi tarafından yapılan başvuru sonucunda, Sivrihisar Ulu Cami, UNESCO Dünya Mirası geçici listesine eklenmiştir. Ulu Cami, tarihi ve mimari önemiyle sadece ibadet alanı değil, aynı zamanda kültürel bir hazinedir.

Sivrihisar Nasreddin Hoca Anıt Mezarı ve Kızının Kabri: Mizahın Büyük Ustası Anısına Bir Saygı Duruşu

Sivrihisar Nasreddin Hoca Anıt Mezarı

Eskişehir’in tarih kokan ilçesi Sivrihisar, ünlü Nasreddin Hoca’nın anısını yaşatmak ve onu gelecek nesillere tanıtmak amacıyla inşa edilmiş özel bir mekana ev sahipliği yapmaktadır. Sivrihisar Nasreddin Hoca Anıt Mezarı ve Kızının Kabri, 1985 yılında, Nasreddin Hoca’nın 800. doğum yıldönümü vesilesiyle özel bir törenle ziyarete açılmıştır.

Anıt mezar, etkileyici 20 metre yüksekliğindeki kaidesi üzerinde yükselmekte ve kaidenin zirvesinde büyük bir özenle yapılmış Nasreddin Hoca heykeli ile ziyaretçilerini karşılamaktadır. Heykelin arkasında ise Nasreddin Hoca’nın hayatına dair detayları içeren özel bir kitabe bulunmaktadır. Bu kitabe, Nasreddin Hoca’nın mizahi fıkralarıyla dolu yaşamını ve eşsiz öğretilerini ziyaretçilere aktarmaktadır.

Anıt mezarın yanında yer alan özel bir alan ise Nasreddin Hoca’nın kızının kabrine ev sahipliği yapmaktadır. Kabir üzerinde, Nasreddin Hoca’nın kızının adı ve yaşam dönemleri ölümsüzleştirilmiştir. Bu alan, Nasreddin Hoca’nın ailesine ve onun hayatındaki sevdiklerine olan saygının bir ifadesidir.

Sivrihisar Nasreddin Hoca Anıt Mezarı ve Kızının Kabri, haftanın her günü ziyarete açık olup giriş ücreti bulunmamaktadır. Bu özel mekan, Nasreddin Hoca’nın mizahi zekâsını, düşündürücü öğretilerini ve aydınlatıcı kişiliğini gelecek kuşaklara aktarma misyonunu üstlenmiştir.

Sivrihisar için önemli bir simge olan bu anıt mezar, ziyaretçilere Nasreddin Hoca’nın yaşamına duyulan derin sevgiyi ve onun öğretilerinin unutulmazlığını hatırlatmaktadır. Mizahın büyük ustası Nasreddin Hoca’nın mirası, bu anlamlı mekanda yaşamaya devam etmektedir.

Sivrihisar Kilim Müzesi: Türk Kültürü ve Sanatının Buluşma Noktası

Sivrihisar Kilim Müzesi

Sivrihisar Kilim Müzesi, geleneksel Türk kültürünü modern sanatla birleştiren eşsiz bir mimariyle öne çıkıyor. Müzenin iç ve dış tasarımında ahşap işçiliği kullanılarak, Sivrihisar kilimlerinden ilham alınan motiflerle süslenmiş bir atmosfer oluşturulmuştur.

600 metrekarelik alana yayılan 2 katlı müze, dokuma ve satış alanı, 2 sergi salonu ve 42 sergi alanına ev sahipliği yapmaktadır. Kilimler, özel olarak tasarlanmış cam dolaplarda hava almayacak şekilde korunmaktadır. Tüm alan için iklimlendirme sistemi kullanılarak, kilimlerin uzun ömürlü bir şekilde muhafaza edilmesi sağlanmıştır.

Sivrihisar ve Eskişehir’deki saha çalışmalarının ardından oluşturulan envanter, müzede sergilenmekte olup ziyaretçilere zengin bir kilim kültürü deneyimi sunmaktadır. Müze, Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid YÜZÜGÜLLÜ’nün öncülüğünde Sivrihisar Belediyesi tarafından 2018 yılında inşa edilmeye başlanmış ve 2019 yılında Türkiye’nin ilk uygulamalı kilim müzesi olarak tamamlanmıştır.

Sivrihisar Kilim Müzesi, asırlık kilimlerin sergilendiği, ziyaretçilere kilim dokuma kültürünü tanıtma ve gelecek nesillere aktarma hedefini benimsemiş bir müze olarak 2020 yılında kapılarını ziyaretçilere açmıştır.

Arastalar Çarşısı: Kaybolmaya Yüz Tutmuş Zanaatların Buluşma Noktası

Sivrihisar Arastalar Çarşısı

Arastalar Çarşısı, geçmişin izlerini taşıyan ve geleneksel el sanatlarının sergilendiği bir çarşıdır. Bu çarşı, Sivrihisar Belediyesi tarafından yapılan sokak sağlıklaştırma ve restorasyon çalışmaları sayesinde günümüze taşınmış ve kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri ve zanaatları yeniden canlandıran bir merkez haline gelmiştir.

Çarşıda birçok eski meslek dalının temsilcileri bulunmaktadır. Yorgan ustaları ve kunduracılar gibi zanaatkarlar, geleneksel el sanatlarını yaşatma gayesiyle çalışmaktadır. Bu eski mesleklerin yanı sıra, Sivrihisar Belediyesi tarafından kurulan süt evi ve taş fırın gibi mekanlar da çarşıya farklı bir renk katmaktadır.

Süt evinde, köy ekmeklerinin pişirildiği taş fırında, yöresel ev yapımı lezzetler ve organik köy ürünleri misafirlerle buluşturulmaktadır. Bu, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin geleneksel lezzetlere ve doğal ürünlere ulaşabileceği bir noktadır.

Arastalar Çarşısı, sadece ticaretin değil, aynı zamanda kültürel mirasın da bir parçasıdır. Restorasyon çalışmaları sayesinde çarşı, tarihi atmosferini koruyarak gelecek nesillere aktarılmaktadır. Geleneksel el sanatları ve eski mesleklerin burada yaşatılması, çarşıyı özel kılan unsurlardan biridir.

Ziyaretçiler, Arastalar Çarşısı’nda geçmişin izlerini sürerken, aynı zamanda geleneksel atmosferin tadını çıkarabilir ve kaybolmaya yüz tutmuş zanaatların canlılığını hissedebilirler. Bu çarşı, Sivrihisar’ın kültürel zenginliğini ve tarihini yaşatma çabalarının bir yansımasıdır.

Akbaş Çoban Köpeği Çiftliği

Sivrihisar Akbaş Çoban Çiftliği

Sivrihisar ve yöresinde Akbaş çoban köpekleri yetiştiren bir çiftlik hakkında bilgiler şu şekildedir:

Özellikler:

  1. Irksal Özellikler: Akbaş çoban köpeği, Mastiff ve tazı özelliklerini gösteren dünyadaki tek ırktır. Türk çoban köpeği olarak bilinen Akbaş, Anadolu’nun en eski koruma ve çoban köpeği ırkıdır.
  2. Renk ve Görünüm: Süt beyazı post rengine sahiptir. Çekik karınları, derin göğüs kafesleri, uzun bacakları ve kaslı vücutları ile çevik ve hızlıdır. Yüksek ancak hantal bir yapıya sahip değildir.
  3. Karakteristik Özellikler: Akbaş çoban köpekleri himayesinde bulunan hayvanlara ve insanlara karşı son derece korumacıdır. Kurt, çakal, ayı gibi hayvanlara karşı ise oldukça saldırgan davranabilir. Aynı zamanda evine gelen konuklara karşı da şüpheci bir tutum sergiler.

Fiziksel Özellikler:

  1. Boyutlar: Vücut ile orantılı zarif bir kafa yapısına sahiptir. Kalçanın üzerinde içe doğru sarmal bir kuyruk tutuşuna sahiptir.
  2. Ağırlık: Erkeklerde 40-60 kg, dişilerde 35-45 kg civarındadır.
  3. Cinsiyet Farkları: Morfolojik yapı bakımından erkekler ile dişiler arasında belirgin farklılıklar bulunmaktadır. Erkekler daha uzun ve ağırdır.

Uluslararası Yetiştiricilik:

  1. Yurt Dışında Yaygınlık: Akbaş çoban köpeğinin Amerika’da özellikle çiftçiler tarafından sürü koruma performansı nedeniyle tercih edildiği belirtilmektedir. Amerikan Tarım Bakanlığı tarafından yapılan bir araştırmada Akbaş ırkı, Kuzey Amerika’daki çoban köpekleri arasında birinci sırada yer almıştır.
  2. Yurt Dışındaki Yaygınlık Sebepleri: Akbaş çoban köpeğinin etkili sürü koruma yetenekleri ve genel karakteristik özellikleri, yurt dışında çiftçilerin ve hayvan yetiştiricilerinin dikkatini çekmiş ve bu ırkın yaygınlaşmasına sebep olmuştur.

Doğal Davranışlar ve Eğilimler:

  1. Koruma ve Gözetim: Akbaş köpekleri doğaları gereği korumacı ve gözetici bir davranış sergilerler. Himayesinde bulunan hayvanlara ve birlikte yaşadığı insanlara karşı güçlü bir koruma içgüdüsüne sahiptirler.
  2. Şüphecilik: Sivrihisar Akbaş çoban köpekleri, doğaları gereği şüpheci bir yapıya sahiptirler. Yabancılara ve evlerine gelen konuklara karşı kuşkulu bir tavır sergilerler.
  3. Özgürlük Düşkünlüğü: Akbaş köpekleri özgürlüklerine düşkündürler. Bu özellikleri, 3000 yıl önce Beyaz Kurttan üretildikleri ve genetik atasının Orta Asya kurdu olduğu teorisiyle de uyumludur.

Sivrihisar’da bulunan Akbaş çoban köpeği çiftliği, bu nadir ırkın özelliklerini koruyarak yetiştirmekte ve uluslararası alanda tanınmasına katkıda bulunmaktadır.

Sivrihisar Kültür Evi: Geleneksel Değerleri ve Tarihi Zenginlikleri Anlatan Bir Mekan

Sivrihisar Kültür Evi

Sivrihisar Kültür Evi, Sivrihisar Belediyesi tarafından 2020 yılında restore edilerek ziyarete açılan bir konaktır. Bu tarihi konak, Sivrihisar’ın zengin gelenek ve göreneklerini, yöresel kıyafetleri, yemek kültürünü, Nasreddin Hoca’nın hikayelerini, Sivrihisar ev ve konaklarının yapısını, yaşam kültürünü ziyaretçilere anlatma amacını taşımaktadır.

Öne Çıkan Konular:

  1. Gelenek ve Görenekler: Sivrihisar’ın uzun tarihinde var olan gelenek ve görenekler, kültür evinde ziyaretçilere tanıtılmakta ve bu değerlerin korunması ve yaşatılması için çaba harcanmaktadır.
  2. Yöresel Kıyafetler ve Yemek Kültürü: Sivrihisar’ın kendine özgü yöresel kıyafetleri ve zengin yemek kültürü, ziyaretçilere sunularak bu geleneklerin ve lezzetlerin gelecek nesillere aktarılması hedeflenmektedir.
  3. Nasreddin Hoca: Sivrihisar Kültür Evi’nde, ünlü mizah karakteri Nasreddin Hoca’nın hayatı, fıkraları ve bu karakterin Sivrihisar kültürüne etkisi anlatılarak, ziyaretçilere geleneksel mizahın önemi vurgulanmaktadır.
  4. Ev ve Konak Yapıları: Sivrihisar’ın ev ve konak mimarisi, bu kültür evinde detaylı bir şekilde incelenerek ziyaretçilere sunulmaktadır. Geleneksel mimari öğeler ve yaşam tarzları aktarılarak, Sivrihisar’ın evlerinin özgün yapısı anlatılmaktadır.
  5. Tarihî İzler ve Aktarım: Sivrihisar Kültür Evi, geçmişten günümüze uzanan tarihî izleri koruyarak, bu değerleri gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktadır. Ziyaretçilere tarihî bir yolculuk yapma fırsatı sunarak, yerel kültürün zenginliklerini keşfetmelerine olanak tanımaktadır.

Sivrihisar Kültür Evi, Sivrihisar’ın zengin kültürel mirasını koruma ve tanıtma misyonuyla ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Sivrihisar Saat Kulesi ve Seyir Terası: Tarih ve Manzara Buluşması

Sivrihisar Saat Kulesi ve Seyir Terası, Eskişehir’in tarih kokan ilçesi Sivrihisar’da bulunan gözde turistik ve tarihi mekanlardan biridir. Bu görkemli yapı, 1900 yılında dönemin kaymakamı Mahmud Bey ve Belediye Başkanı Yüzügüllü Hacı Mehmet Efendi tarafından hayata geçirilmiştir. Sivrihisar’ın önemli sembollerinden biri olan saat kulesi, 12 metre yüksekliğindeki kare prizma gövdesiyle görenleri etkilemektedir.

Saat kulesi, tamlarda 1 dakika aralıklarla iki kez, buçuklarda ise bir kez saat sayısını çalarak çevresindeki yaşamı selamlar. 2022 yılında eklenen seyir terası ise cam malzemeden yapılmış olup, Sivrihisar’ın muazzam manzarasını ziyaretçilere sunmaktadır. Teras, tarihi kalesi, camileri, kiliseleri ve doğal güzellikleriyle ünlü Sivrihisar’ı görmek isteyenlere unutulmaz bir deneyim sunar.

Saat kulesi ve seyir terası, Sivrihisar’ın tarihine ve kültürüne önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu simgesel yapılar, ziyaretçilere hem görsel bir şölen hem de tarihi bir yolculuk sunmaktadır.

Saat Kulesi ve Seyir Terası Ziyaret Bilgileri:

  • Ziyaret Saatleri: Haftanın her günü
  • Giriş Ücreti: Ücretsiz

Sivrihisar Saat Kulesi ve Seyir Terası, tarih ve manzara tutkunlarını bekliyor. Bu muazzam yapıları keşfedin ve Sivrihisar’ın büyüleyici atmosferinde unutulmaz anlar yaşayın!

Surp Yerortutyun Ermeni Kilisesi: Tarih ve Sanatın Buluştuğu Mekan

Eskişehir’in tarih kokan ilçesi Sivrihisar’da gizemli bir geçmişe sahip Surp Yerortutyun Ermeni Kilisesi, 1650 yılında inşa edilmiş ve tarihi boyunca birçok zorluğa meydan okumuştur. Yangınlar ve zamanın aşındırıcı etkilerine rağmen, 1881 yılında Patrik Nerses Varjabedyan’ın öncülüğünde mimar Mintes Panoyat tarafından yeniden inşa edilerek günümüze ulaşmıştır.

Bu eşsiz kilise, Ermeni mahallesinin kalbinde, saat kulesinin eteklerine konumlanmıştır. Tamamı yerel taş işçiliği ile yapılmış olan kilise, Türkiye’nin en büyük kiliselerinden biridir ve 1400 m2’lik alana sahiptir. Tarihi boyunca birçok Türk işçisinin emeğiyle şekillenen kilise, Anadolu’nun en büyük üç kilisesinden biri olarak öne çıkmaktadır.

Kilisenin etrafında yer alan çan kuleleri, dikkat çekici mimarisiyle göz kamaştırmaktadır. Kızıl kesme taştan yapılan kilise, fresklerle süslenmiş ve adeta bir sanat eseri halini almıştır. Kilisenin içerisinde bulunan vaftiz odası ve papaz odası, mimari açıdan göz alıcı detaylara sahiptir.

Ermeni kültürünün Sivrihisar’a önemli bir katkı sağladığı bu kilisenin yanı sıra, bölgedeki Ermeni nüfusunun tarihsel geçmişi oldukça zengindir. Kilisenin inşa tarihi olan 1881 yılından önce Sivrihisar’a yerleşen Ermeni topluluğu, kuyumculuk, terzilik, bağcılık gibi alanlarda önemli katkılarda bulunmuştur.

Surp Yerortutyun Kilisesi, mimari yapısıyla dikkat çekerken, aynı zamanda üzerindeki kabartma haç motifleri ve tarihi yazılarla da ziyaretçilerini büyüler. Kilisenin batı cephesinde bulunan giriş kapısı, özel bir süsleme ile bezenmiş ve kapsamlı bir kitabe alanına ev sahipliği yapmaktadır. Kilisenin iç kısmında yer alan sütunlar, kuzeybatı köşesindeki ikinci sütun üzerindeki tarihi yazılarla onarımlar ve tarih bilgileri sunar.

Surp Yerortutyun Ermeni Kilisesi, sadece bir dini yapı değil, aynı zamanda sanat ve tarihle buluşan bir mekan olarak Sivrihisar’ın kültürel zenginliğini yansıtmaktadır. Bu eşsiz kilise, ziyaretçilere geçmişin izlerini sürme ve farklı bir kültürü keşfetme fırsatı sunmaktadır.

Pessinus Antik Kenti: Kibele Kültünün Kutsal Yeri

Pessinus, Antik Yunan ve Romalı yazarlara göre, MÖ 8. yüzyılda yarı mitolojik Frigya Kralı Midas tarafından Kibele kültünün kutsal kenti olarak kurulmuştur. Sivrihisar’ın 13 km güneydoğusunda, Ballıhisar köyü bölgesinde konumlanan bu antik kent, günümüzde hala çeşitli kazılarla keşfedilmeye devam eden önemli bir arkeolojik alan olma özelliğini taşımaktadır.

Keşif ve Kazılar: Pessinus’un kalıntılarına dair ilk tespit, 1834 yılında Ballıhisar’ı ziyaret eden Charles Texier tarafından yapılmıştır. Ancak, daha kapsamlı kazılar 1967’de Gent Üniversitesi’nden Pierre Lambrechts’in liderliğindeki bir ekip tarafından başlatılmıştır. Lambrechts’in 1973 yılında ölümünden sonra kazılar 1987 yılında John Devreker tarafından yeniden başlatılmış ve 2008 yılına kadar devam etmiştir. Ardından, Melbourne Üniversitesi’nden Gocha Tsetskhladze’nin başkanlığındaki bir ekip çalışmaları sürdürmüştür.

Konumu ve Çevresi: Pessinus, Ballıhisar köyü civarında, Orta Frigya’nın doğu bölümünde yer almaktadır. Deniz seviyesinden yaklaşık 950 m yükseklikteki bu antik kent, geniş bir vadide Gallos Nehri’nin üzerine inşa edilmiştir. Çevresi tepelerle çevrili olup, doğuda Sivrihisar dağ dizisine yaslanmaktadır. Topografik özellikleri sayesinde, Pessinus’un savunması gözetleme kuleleri ile sağlanmıştır.

Tarih ve Kült: Pessinus’un tarihi, MÖ 1600’lere kadar uzanmaktadır. Bu döneme ait Eski Hitit testi parçaları, “Tapınak Alanı” adı verilen ana kazı çukurunda bulunmuştur. Pessinus, Kibele kültünün önemli bir merkezi haline gelmiş, Kibele’nin ana tapınağını içeren şehir, Pergamonlu Attalos Hanedanı tarafından yeniden inşa edilmiştir. Bu dönemde Pessinus, Roma yönetimine geçmiş ve İmparator Julian gibi önemli figürler tarafından ziyaret edilmiştir.

Yapılar ve Kazı Sonuçları: Kazılarda ortaya çıkan yapılar arasında tiyatro, tapınak kompleksi, spor salonu, sütunlu meydan gibi anıtsal yapılar bulunmaktadır. Ayrıca, Roma imparatoru Hadrian dönemine ait olduğuna inanılan ve 8000 seyirci kapasiteli bir tiyatro da keşfedilmiştir. Pessinus’un çevresinde yapılan kazılar, çeşitli dönemlere ait evlerin, atölyelerin, kilisenin ve kalenin kalıntılarını ortaya çıkarmıştır.

Sorular ve Araştırmalar: Pessinus ve çevresiyle ilgili birçok soru işareti bulunsa da, bu alanın Orta Frigya’da önemli bir şehir olduğu ve zengin bir tarihî mirasa sahip olduğu açıktır. Melbourne Üniversitesi ekibi, Pessinus’un sınırlarını belirleme ve çeşitli dönemlere ait kalıntıları inceleme konusunda çalışmalarını sürdürmektedir.

Pessinus, Anadolu’nun zengin kültürel mirasına ışık tutan ve antik döneme ait önemli bilgiler sunan bir arkeolojik hazinedir. Kazı çalışmaları ve araştırmalar, bu antik kentin tarihini ve kültürünü daha iyi anlamamıza katkı sağlamaktadır.

Balıkdamı: Türkiye’nin Sulak Cenneti

Sivrihisar Balık Damı

Genel Bilgiler:

  • Konumu ve Alanı: Türkiye’nin en büyük sulak alanlarından biri olan Balıkdamı, Sivrihisar’ın 25 km güneyinde Ahiler, Kurtşeyh, Ertuğrul ve Göktepe Köyleri arasında, Sakarya Nehri üzerinde yer alır. Toplam alanı 30 bin dönüm civarındadır.
  • Oluşumu ve Yapısı: Balıkdamı, küçük göletler ve büyük sazlıklardan oluşan bir sulak alandır. Bu özellikleriyle bitki, balık ve kuş türlerine ev sahipliği yapar.
  • Koruma Statüsü: 1980 yılında 2. derece doğal sit alanı ilan edilmiş, 1994 yılında ise yaban hayatı koruma sahası ilan edilmiştir.

Ekosistem ve Çeşitlilik:

  • Balık ve Bitki Çeşitliliği: Balıkdamı, zengin balık kompozisyonuyla dikkat çeker. Sulak alanın çeşitli bitki örtüsü, balıkların üreme ve yaşam alanı olmasını sağlar. Bu zenginlik, göçmen kuşları da çeker.
  • Kuş Gözlemleri: Türkiye’nin sayılı sulak alanlarından biri olan Balıkdamı, kuşların göç rotalarında önemli bir konaklama noktasıdır. Mevsimlik göç eden kuşlar için kuzey ve güney ülkeleri arasında önemli bir duraktır.
  • Kuş Çeşitliliği: 256 farklı kuş türüne ev sahipliği yapar. Bu, Türkiye genelinde gözlemlenen kuş türlerinin yarısından fazlasını içerir. Gözlemlenen kuş sayısı 507 iken, Balıkdamı’nda 256 tür görülmüştür.

Ekosistem İşlevi ve Su Basar Çayır Ekosistemi:

  • İklim Etkisi: Balıkdamı, Eskişehir’in karasal iklimine ılıman bir etki sağlar. İç Anadolu bölgesinde bulunan bu sulak alan, bölgedeki genel iklimi etkileyerek daha ılıman bir iklime katkı sağlar.
  • Su Basar Çayır Ekosistemi: Göksu Düdeni ile Sakarya Nehri’nin birleşim noktasında yer alan Balıkdamı, suyun tutulmasına neden olan bataklık-sazlık bir nitelik kazanmıştır. Bu özel ekosisteme “Su Basar Çayır Ekosistemi” denir.

Bilimsel Araştırmalar ve Önemi:

  • Kuş Gözlemleri ve Araştırmalar: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi biyoloji bölümü öğretim görevlisi Dr. Muharrem Karakaya öncülüğünde yapılan çalışmalar, Balıkdamı’nın birçok kuş türüne ev sahipliği yaptığını ortaya koymuştur.
  • Ender Ekosistem Örneği: Dünya genelinde az rastlanan bir özellik gösteren Balıkdamı, hem kuş çeşitliliği hem de su basar çayır ekosistemi açısından bilim dünyası için önemli bir örnektir.

Sonuç: Balıkdamı, biyolojik çeşitliliği, ekosistem işlevselliği ve doğal güzellikleriyle Türkiye’nin önemli doğal hazinelerinden biridir. Kuş gözlemleri, ekosistem araştırmaları ve koruma statüsüyle bilim dünyasının ilgisini çekmektedir. Aynı zamanda, bölgenin iklimine olan etkisi ve su basar çayır ekosistemi, ekolojik dengeyi koruyarak çevresine olumlu katkılarda bulunur.

Alemşah Kümbeti: Sivrihisar’ın Tarihi Mimarlık Mirası

Sivrihisar Alemşah Kümbeti

Sivrihisar Ulu Cami’nin hemen yanında göz kamaştırıcı bir örnek olarak duran Alemşah Kümbeti, tipik Selçuklu kümbetlerinin güzel bir örneğidir. Kare kaide üzerine inşa edilmiş olan bu yapı, köşelerden planlanmış sekizgen kasnağa sahip kubik bir gövdeye sahiptir. Duvarları, masif mermer yığma tekniği kullanılarak inşa edilmiş olup anıtsal bir mimariye sahiptir.

Alemşah Kümbeti, tamamen Anadolu Selçuklu etkilerini taşımakla birlikte, figürleri ve sembolik anlamlarıyla daha çok eski Türk dinlerine dayandığı görülmektedir. Yapıda geometrik bezemeler ve figüratif motifler dikkat çeker. Özellikle bordur sisteminde palmetler, yıldızlar ve sarmaşık motifleri ile süslenmiş hayvan başları bulunmaktadır. Balık figürü, burç sembolü olarak resmedilmiş olup Alemşah Kümbeti’ni diğer Selçuklu eserlerinden ayıran özgün detaylardan biridir.

Sultan Şah Bey’in şehit edilmesinin ardından, kardeşi Melikşah Bey tarafından 1328 yılında yaptırılmıştır. İki katlı, kare planlı bir yapıdır ve alt katta mumyalık bölümü bulunmaktadır. Alt katın kapı süslemelerinde Selçuklu motiflerine sıkça rastlanır. Yapının üzeri içten kubbe, dıştan piramidal bir külah ile örtülüdür.

Alemşah Kümbeti’nin içi, ziyaretçilere tarihi bir atmosfer sunan bir mekan olarak düzenlenmiştir. Türbenin alt katında, özgün süslemelerle bezenmiş mekanlar ve tarihi atmosferiyle dikkat çeken bir mescit bulunmaktadır. İkinci katta ise sivri kemerli nişler, geometrik bezemeler ve çeşitli figüratif motifler ziyaretçilere görsel bir şölen sunar.

Alemşah Kümbeti’nin dış cephesi, sıvasız küfeki kesme taştan yapılmış ve özgün Selçuklu mimarisini yansıtan detaylara sahiptir. Yapının kapısında yer alan kitabe, Melikşah Bey’in niyetini ve yapıyı yaptırma sebebini açıklar. Kitabe, tarihi bir dokuyu koruyarak, kümbetin tarihini ziyaretçilere aktarır.

Alemşah Kümbeti, Sivrihisar’ın zengin tarihini ve mimari mirasını yansıtan önemli bir eser olarak günümüzde ziyaretçilere açıktır.

Kılıç Mescid Minaresi (Camisiz Minare)

Sivrihisar Kılıç Mescid Minaresi (Camisiz Minare)

Genel Bilgiler:

  • Kılıç Mescid Minaresi, camisi yıkılmış ancak minaresi günümüze kadar ulaşmış bir yapıdır.
  • Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü tarafından 2018 yılında başlatılan düzenleme ile minare etrafı açık havada namaz kılınabilecek hale getirilmiştir.
  • Minaresi, Sivrihisar’ın kılıçla fethedildiği ve hutbe okunan ilk mescit olduğu için “Kılıç Minaresi” olarak adlandırılmıştır. Ayrıca, Oğuz boylarının Kılıç aşiretinden adını aldığına dair bir rivayet de bulunmaktadır.
  • Tamamen ahşaptan yapılan mescid, zaman içinde yıkılmış ve günümüze sadece minaresi kalmıştır.

Tarih ve Mimari Özellikler:

  • Kılıç Mescid’in tarihi, minber üzerinde yer alan tarihle ilgili belirsizlik içermektedir. Tahsin Özalp’e göre, minberin 1232 tarihli olduğu ifade edilmiştir. Ancak, mescidin daha önce inşa edildiğine dair bir mezar taşı üzerindeki yazı, minberin sonradan eklenmiş olabileceğini göstermektedir.
  • Mescid, tümüyle ahşap olup pencere kanatları kündekari tarzında süslenmiştir. Caminin mimari özellikleri, detaylı ve işlemeli yapıya sahip olduğunu göstermektedir.
  • Minare, 53 basamaklı olup çeşitli çini kuşakları ile süslenmiştir. Cam göbeği ise yeşil renklere sahiptir.
  • Mescidin kapısı, batı cihetinde bulunmaktadır ve 4 büyük basamak ile çıkılmaktadır.

Düzenleme Çalışmaları:

  • Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü’nün liderliğinde 2018 yılında başlatılan düzenleme çalışmaları, minare etrafını açık hava namazı için uygun hale getirmeyi amaçlamaktadır.
  • Bu düzenleme, bölgede açık havada namaz kılmak isteyenler için bir imkan sağlamıştır ve Sivrihisar’ı ilklere imza atan bir ilçe haline getirmiştir.

Kurşunlu Camii: Tarihi ve Mimari Detaylar

Sivrihisar Kurşunlu Cami

Kurşunlu Camii, Sivrihisar ilçe merkezinde yer alan tarihi bir ibadet yeri olarak bilinir. Şeyh Baba Yusuf tarafından 1492 yılında yaptırılan cami, bölgedeki önemli dini yapılardan biridir. İnşa tarihi olan 898/1492, caminin taşındığı dönemi göstermektedir.

Şeyh Baba Yusuf ve Tarihî Bağlam: Caminin kitabesine göre, Şeyh Baba Yusuf’un Sivrihisarlı olduğu ve İstanbul’daki II. Bayezid Medresesi’nin açılışını gerçekleştirdiği belirtilir. Aynı zamanda Bayezid Camii’nde ilk Cuma namazında açılış dersini verdiği ifade edilir. Şeyh Baba Yusuf’un Sivrihisarlı olması sebebiyle, kaynaklarda genellikle “Sivrihisârî” lakabıyla anılmaktadır. Sultan II. Bayezid Han ile arasında yapılan baba-oğul anlaşması sonrasında, Bayezid Han’ın ona “Baba” diye hitap etmesiyle Şeyh Baba Yusuf’un “Baba” lakabını aldığı ifade edilir.

Kurşunlu Camii ve Kutsal Alan: Kurşunlu Camii, çevresiyle birlikte kutsal bir alan olarak kabul edilir. Dünyanın en büyük medresesi olan İrfaniye Medresesi’nin yanında bulunması, caminin önemini artırır. Bu alan, uzun yıllar boyunca Hac öncesi ve sonrasında ziyaret edilen bir kutsal mekan olmuştur. Ayrıca, camiye 50 metre uzaklıkta Seyyid Mahmud Suzani Külliyesi ve “40’lar camisi” olarak bilinen Ak Cami bulunmaktadır.

Mimari Özellikler: Cami, tek kubbeli bir yapıdır. Üç kubbeli bir son cemaat yeri ve sağında bir minaresi vardır. Minare ve son cemaat yeri kesme taştan, diğer kısımları üç sıra tuğladan inşa edilmiştir. Son cemaat yeri, ince iki yan duvarın uzantısıyla kare şeklinde iki yığından oluşmuş ve üç kubbelidir. Son cemaatin yan duvarlarında ikişer niş bulunmaktadır. Cümle kapısı az çıkıntılı ve sivri kemerli bir niş içindedir. Kitabe bu nişin üzerindedir.

Harim ve Mihrap: Caminin harimi, 12.80 x 12.95 m ebatlarındadır. Mihrap duvarı hariç, her duvarda beşerli üç sıra pencere bulunmaktadır. Kubbe kasnağı on iki kenarlı ve 12 pencerelidir. Pencerelerin kemerleri içte ve dışta yuvarlatılmıştır. Yan duvarlarda geniş nişler vardır. Minare kapısı caminin sağ tarafında yer almaktadır. Mihrap, az çıkıntılı olup, beş kenarlı niş içinde Bursa kemerli bir tahfif kemeri üzerindedir. Mihrap nişi sekiz sıra bademlidir.

Minber ve Kitabe: Minber ahşaptan yapılmış basit bir yapıdır. Minarenin serefesi helezonik yivlidir. Camideki kitabe, kapı üzerindeki sivri kemerin üstünde üç bölümlü ve üç satır halindedir. Ancak, bozuk bir sülüs hattıyla yazıldığı ve Arapçası da bozuk olduğu ifade edilmiştir.

Kabirler ve Diğer Detaylar: Cami çevresinde dört adet kabir bulunmaktadır. Ancak, kabir taşları silik olduğu için okunamamıştır. Kurşunlu Camii’nin klasik uslubu ve gövde yapısı, mahalle arasında sıkışmış olmasına rağmen dikkat çeken bir eser olarak öne çıkar. Cami, 1343 yılında Hoca Osmanoğlu Hoca İbrahim tarafından yaptırılan mescidin genişletilmiş yerine inşa edilmiştir.

Hazinedar Camii: Anadolu’nun Kabe Minyatürlü İlk Camisi

Sivrihisar Hazinedar Cami

Hazinedar Camii, Sivrihisar’ın önemli tarihî eserlerinden biri olarak bilinir ve Anadolu Selçukluları dönemine dayanmaktadır. 1274 yılında Hazinedar (Maliye Nazırı) olan Necibiddin Mustafa tarafından yaptırılan bu cami, mimari özellikleri ve içerisinde barındırdığı minyatürlerle dikkat çeker.

Caminin iç mekânı, 15. yüzyıla tarihlenen minyatürlerle süslenmiştir. Mekke, Medine, Kudüs minyatürlerinin arasına yerleştirilen çiçekler, hurma ağaçları ve geometrik motifler, çeşitli renklerle işlenmiştir. Resimlerin altları siyah, kobalt mavisi, toprak yeşili ve kahverengi renklerle süslenmiş çiçek vazoları ve dekoratif çiçeklerle bezelidir.

Hazinedar Mescidi’nin özellikleri şunlardır:

  • Mimari Yapı: Plan olarak tek kubbeli olan caminin kubbe çapı 11 metredir. Duvar kalınlıkları yaklaşık 110 cm’dir. Moloz ve kesme taşlar ile tuğla malzeme kullanılmıştır. Duvarlar almaşık düzenle örülmüştür.
  • Süsleme Sanatı: Cami, muhteşem hat ve süsleme sanatıyla öne çıkar. Mihrap üzerindeki freskler ve minyatürler, 1967’de Cambridge’de düzenlenen Uluslararası III. Türk Sanatları Kongresi’nde bile konu olmuştur.
  • Mihrap: Camideki mihrap nişi dört yüzeyli alt kısmında, üst kısmında mukarnas kavsaralıdır. Mukarnas yuvaları yivler ve badem motifleri ile doldurulmuştur. Mihrabın etrafındaki süslemeler geometrik motifler ve yazı süslemeleri içerir.
  • Minare ve Diğer Unsurlar: Hazinedar Mescidi’nin minaresi bulunmamaktadır. Batı duvarında pencere yanında açılan kapıdan girilip çıkılabilmektedir. Hazinedar Mescidi, belki de Hazinedar Medresesi öğrencilerine dershane görevi ifa ettiği için minaresiz olabilir.

Hazinedar Mescidi’nin, Kâbe motifli fresk örnekleriyle Anadolu’daki en eski örneklerden birine ev sahipliği yaptığı düşünülmektedir. Cami, hem tarihî hem de mimari açıdan zengin bir mirası temsil eder.

Akdoğan Mescidi

Sivrihisar Akdoğan Mescidi

Genel Bilgiler:

  • Selçuklu döneminden kalma Akdoğan Mescidi, Sivrihisar’ın tarihinde önemli bir yere sahip olan eski bir mesciddir.
  • Mescid, Sivrihisar’ın bir uç şehir olduğunu gösteren önemli bir tarihi belge olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda Anadolu’nun ilk mescitlerinden biridir.
  • Akdoğan Mescidi, Akdoğan Mahallesi Unkapanı Caddesi’nde yer almaktadır ve saat kulesi arkasındadır. Boyutları dışarıdan 49×7.57 m ve içeriden 5.57×6.64 metredir.

Mimari Özellikler:

  • Mescidin kapısı doğu cephenin kuzey köşesinde konumlanmış olup üzeri siperlidir.
  • Doğu duvarında üç pencere, kıble duvarında ve batı duvarında ikişer pencere bulunmaktadır. Batıdaki pencerelerin önünde kare planlı bir avlu yer almaktadır. Kuzey cephesi sağır durumdadır.
  • Mescidin tek ahşap direkle tasman tek mekanlı dikdörtgen planlı bir yapısı vardır. Ahşap kirişlemesi üstten kaplamalı tavan ile örtülüdür.
  • Akdoğan Mescidi’nin 15. yüzyıla ait bir vakfiye kaydına göre, Selçuklu Beyi Timurtaşpaşazade Umurbey tarafından yaptırıldığı bilinmektedir.

Tarihi ve Kültürel Önemi:

  • Mescid, 1073 yılında yapılmış olup, bu tarih Sivrihisar’ın önemli bir uç şehri olduğunun bir göstergesidir.
  • Akdoğan Mescidi’nin tavanının 2/3’ü tüteklikli örtü tekniği ile yapılmıştır. Bu örtü tekniği, Selçuklular’dan 19. yüzyıla kadar kullanılmış bir konstrüksiyon yöntemidir.
  • Umurbey oğlu Selçuk Bey’in Akdoğan Mescidi ve diğer çeşitli eserlerin yanı sıra cami, çeşme, hamam gibi yapıları da vakfettiği bilinmektedir.
  • Sivrihisar’ın tarihindeki gelişmeler, Türklerin bu bölgeye yerleşmesiyle birlikte önemli bir döneme işaret etmektedir. Sivrihisar, medrese sayısının arttığı, ekonomik gelişmelerin yaşandığı ve sanayinin yükseldiği bir şehir haline gelmiştir.

Ünlü Şahsiyetler ve Hizmetler:

  • Sivrihisar’da yetişen alimler, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde İmparatorluğun dört bir yanına dağılarak dini ve içtimai hizmetlerde bulunmuşlardır.
  • Sivrihisar’dan yetişen bazı ünlü şahsiyetler arasında Yunus Emre, Şeyh Baba Yusuf, Nasreddin Hoca, Aziz Mahmut Hüdayi, Hızır Bey ve oğlu Sinan Paşa, Hamdi Baba gibi isimler bulunmaktadır. Bu kişiler, Sivrihisar’ın dini ve kültürel zenginliğine katkıda bulunmuş önemli şahsiyetlerdir.

Aziz Mahmud Hüdayi Camii: Sivrihisar’ın Tarihi Mabetlerinden Birisi

Sivrihisar Aziz Mahmud Hüdayi Cami

Aziz Mahmud Hüdayi Camii, Sivrihisar’ın tarihî dokusunu yansıtan önemli bir mabet olarak bilinir. Cami, 15. yüzyılda Aziz Mahmud Hüdayi tarafından inşa edilmiş ve zaman içinde çeşitli onarımlar geçirmiştir. Caminin mimarisi, Osmanlı tarzını yansıtan ahşap bir yapıdır.

Özellikle iç mekanında büyük bir kubbe kasnağı ve çevresinde yer alan yarım kubbeler, camiye eşsiz bir görünüm kazandırmaktadır. Aziz Mahmud Hüdayi, ilim, tasavvuf ve edebiyat sahalarında parlak bir şahsiyete sahip olup, mâneviyat rehberleri arasında özel bir konuma sahiptir. Bu camii, onun manevi mirası ve hizmetlerini yansıtan önemli bir yapıdır.

Caminin minaresi basamaklıdır ve şerefe altında iki kuşak bulunmaktadır. Minare, 26 metre yüksekliğindedir. Cami, gizli kubbeli bir mimariye sahiptir ve ahşap tarzıyla Osmanlı döneminin özgün atmosferini yansıtmaktadır. İç mekanında Aziz Mahmud Hüdayi’nin bir dörtlüğü kapının üstünde yer almaktadır.

Aziz Mahmud Hüdayi Camii, 591 yılında yapılmış olup, 1313 Hicri (1825 Miladi) yılında Kaymakam Arif Bey tarafından önemli bir onarımdan geçirilmiştir. Bu onarımlar, caminin tarihî dokusunu korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla yapılmıştır.

Cami içindeki kitabeler ve vakfiyeler, Aziz Mahmud Hüdayi’nin torunlarından Abdülvehhab’a ait vakfiyeleri içermektedir. Bu belgeler, caminin sosyal ve kültürel hayattaki rolünü anlamamıza yardımcı olur. Caminin yapımında ve onarımlarında emeği geçenlerin isimleri ve bağışlar, tarihi birer belge niteliği taşır.

Günümüzde, Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü ve Sivrihisar halkı, geçmişe saygı göstererek bu tarihi eseri korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak için özen göstermektedirler. Bu çabalar, Aziz Mahmud Hüdayi Camii’nin Sivrihisar’ın zengin kültürel mirasında önemli bir yer tutmasını sağlamaktadır.

Seyyid Şeyh Mahmud Süzani Külliyesi ve Türbesi

Sivrihisar Seyyid Şeyh Mahmud Süzani Külliyesi

Seyyid Şeyh Mahmud Süzani:

  • Seyyid ve Şeyh unvanları, dönemin ileri gelen din adamlarından olduğunu göstermektedir.
  • Vakıf kayıtlarında adının geçtiği Seyyid Mahmud Süzani Külliyesi’nin adı, bölgede kendisine ait bir anıtın bulunduğunu gösterir.
  • Genellikle dini liderlerin yaptırdığı külliyeler, medrese, mescit, imaret, misafirhane ve kütüphane gibi bölümleri içerir. Seyyid Mahmud Süzani Külliyesi de bu özellikleri taşır.
  • Ancak, külliyenin mescit kitabesinde geçen “bu imareyi ve türbeyi Hoca Bahadır Ömer’in oğlu büyük kadı Yakup 749’da yaptırdı” ifadesi, mescidin ve türbenin daha sonradan eklendiğini belirtir.

Seyyid Mahmud Süzani Türbesi Kitabesi:

  • Türbe kitabesinde yer alan Türkçe metin şu şekildedir: “Darı fena olan dünyadan Dârı bekâ olan ahirete ve gurur merkezinden sevinç yurduna giden şehit, Seyyid, Allah’ın rahmet ve gufranına vasıl olan Şeyhlerin kutbu Abit, Zahit, Fütüvvet sahibi Şerafettin oğlu Seyyid Mahmut’un kabrini yüce Allah ışıklandırsın. Sene 630.”
  • Kitabede belirtilen bilgilere göre Seyyid Mahmud Süzani, Selçuklular döneminde İslam’a hizmet eden ve Sivrihisar’daki medreselerde görev yapmış bir din büyüğüdür.

Mahmud Suzani Türbesi:

  • Türbe, Kurşunlu Mahallesi, Uçapark Caddesi’nde bulunmaktadır.
  • Alt katı dikdörtgen planlı, sivri tonoz örtülü; üst katı ise eyvanlıdır.
  • 1348 yılına tarihlenen yapı, Hoca Sadreddin Yakub bin Hoca Bahadır Ömer tarafından yaptırılmıştır.
  • 1980 yılında belediye tarafından gerçekleştirilen onarım, doğu ve batı cephelerine tuğla örgülü üçgen alınlıklar eklenmesi ve kırma çatı ile örtülmesi gibi değişiklikleri içermektedir.
  • Her iki kata da batı cepheden girilebilir. Alt kata dikdörtgen biçimli bir kapı, üst kata ise sivri kemerli ve eyvandan basık kemerli bir kapı ile ulaşılır.
  • Üst kattaki eyvanlı giriş, sivri tonoz örtülüdür ve eyvan içinde inşa kitabesi bulunan bir kapı bulunmaktadır.
  • Mescit kısmı, yarım daire kesitli mihrap nişi ve kubbe ile özellikle dikkat çeker.
  • 1980’deki onarımla yapı sağlam hale getirilmiştir.

Bu bilgiler, Seyyid Mahmud Süzani Külliyesi’nin tarihi ve mimari önemini anlamamıza yardımcı olur.

Çardak Hamamı

Sivrihisar Çardak Hamamı

Çardak Hamamı, Roma döneminden bu yana kullanılan şifalı kaplıca suyu üzerine inşa edilmiş bir Selçuklu yapısıdır. Sivrihisar’ın Hamamkarahisar mahallesinde, Dutlu ve Kadıncık köyleri yol ayrımından evvel, tarihi köprüden sonra sağda ve Hamamkarahisar Cami’nin kuzeyinde konumlanmıştır.

Özellikleri:

  1. Selçuklu Mimari Özellikleri: Çardak Hamamı, Selçuklu mimarisinin özgün özelliklerini taşıyan bir yapıdır. Erkekler ve kadınlar hamamı olmak üzere birlikte inşa edilmiş iki ayrı kubbeli sekizgen mekandan oluşur.
  2. Doğal Kaplıca Suyu: Kaplıcanın suyu hafif eğimli bir tepenin yamacındaki tek bir kaynaktan çıkar. 35 °C sıcaklığındaki suyun debisi 45 lt/sn’dir. Su, Bikarbonatlı, Kalsiyumlu, Sodyumlu, Bromürlü ve radyoaktif bir bileşime sahiptir.
  3. Sağlık ve Tedavi: Kaplıca suları romatizmal hastalıklar, böbrek, idrar yolu hastalıkları, metabolizma bozuklukları, cilt hastalıkları ve sinir sistemi uyarılmasında faydalıdır. Kaplıcada yer alan iki havuz, biri erkekler için, biri kadınlar için olmak üzere ayrılmıştır.

Restorasyon ve Belediye Çalışmaları:

  1. Restorasyon Projesi: Çardak Hamamı günümüzde atıl durumda olsa da, Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü liderliğinde, belediye tarafından röleve çizimleri, restitüsyon projesi, sorun ve müdahale tespitleri yapılarak restorasyon sürecine alınmıştır.
  2. Turizm Potansiyeli: Restorasyon tamamlandığında Çardak Hamamı, bölgede önemli bir doğal turizm merkezi haline gelecektir.
  3. Diğer Tarihi Eserlerle Birlikte: Aynı bölgede yer alan Türkmen Bayındır Boyu Beyi Emir Seyfettin Kızıl tarafından yaptırılan Türkmen Bayındır Boyu Beyi Cami’nin restorasyonu da planlanmaktadır. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla bölge, tarih ve kültür turizmi için önemli bir cazibe merkezi haline gelecektir.

Eskişehir hakkında bütün yazılarımız için Eskişehir Outdoor, Turizm ve Gezi Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Eskişehir‘de gezilecek yerleri toplu olarak haritada görmek ve bulunduğunuz konuma olan uzaklığını öğrenmek için Eskişehir Gezilecek Yerler Haritasını tıklayabilirsiniz.

Eskişehir kamp alanlarını haritada görmek için Eskişehir Kamp Alanları haritamızı tıklayınız.

Eskişehir müzelerini haritada görmek için Eskişehir Müzeleri haritamızı tıklayınız.


Kamp ve Karavan ile ilgili geniş bilgi almak ve bütün yazılarımızı görmek için TurkeyOutdoor Kampçılık Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Doğa Sporları ve Outdoor Aktivitelerinde Güvenlik Önlemleri

  • Bütün outdoor aktivitelerinde ve doğa sporlarında güvenlik öncelikle sizin sorumluluğunuzdadır. Hiçbir makale veya video, doğru pratik eğitim ve şahsî deneyimin yerini alamaz.
  • Özellikle outdoor ekstrem sporlarda kendi kişisel güvenliğinizden öncelikli olarak siz sorumlusunuz. Her zaman kişisel güvenliğinizi, birlikte olduğunuz takımın uyum ve güvenliğini ön planda tutun.
  • Her durumda doğadan taraf olun, çevreyi temiz tutun, vahşi hayvanlara, vahşi yaşamın devam ettiği doğaya kesinlikle zarar vermeyin.
  • Doğal ve tarihi güzellikleri keşfederken tatilinizin keyifli ve güvenli geçmesi için bazı önemli noktalara dikkat etmelisiniz. Seyahatiniz öncesinde gideceğiniz bölge hakkında detaylı araştırma yaparak hava durumunu kontrol edin ve yanınıza uygun kıyafetler alın. Doğal, tarihi ve turistik mekanlara kesinlikle zarar vermeyin. Gittiğiniz yerlerde çöplerinizi bırakmayın, çöplerinizi getirdiğiniz gibi poşetler içerisinde geldiğiniz yere geri götürün veya bir çöp konteynırına atın.
  • Doğa gezileri, kamp veya açık hava etkinlikleri planlıyorsanız, gerekli ekipmanlarınızı eksiksiz şekilde hazırlayın.
  • Türkiye’de ormanlara ve bazı korunan alanlara girişlerde sık sık yasaklar uygulanmakta ve uymayanlara idari cezalar yazılmaktadır. Güncel orman giriş yasaklarını illerin Orman Bölge Müdürlüklerinden teyit etmelisiniz.
  • Teknik olarak doğada yapılan bütün outdoor aktiviteleri için önceden izin alınması gerekmektedir. Okuyucularımıza, kampçılara, doğa yürüyüşçülerine ve bütün outdoor sporlarına katılanlara tavsiyemiz, aktiviteye başlamadan önce hiç olmazsa kolluk güçlerini arayarak yapacakları doğa aktivitesi ve rotaları hakkında bilgi vermeleridir.
  • Outdoor ve doğaya dair görüş, düşünce, öneri ve istekleriniz bizim için değerlidir. Çekinmeden bize yazabilirsiniz.

Keyifli ve güvenli bir doğa/outdoor serüveni dileriz! 🚴‍♀️⛺🌳🌲🚵‍♂️🏞️🌿🌄

📌 Instagram: @turkey_outdoor_org

📌 Facebook: TurkeyOutdoor

Türkiye'nin outdoor ve doğa sporları platformu
Türkiye’nin Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası