Türkiye’nin doğaya açılan kapısı Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası, doğa sporlarına ilgi duyan herkes için Türkiye’nin en güncel ve kapsamlı bilgi kaynağıdır. 🏕️⛰️ Türkiye’nin dört bir yanındaki doğa tutkunlarına kamp alanlarından yürüyüş rotalarına, dağcılıktan ekstrem sporlara kadar en güncel etkinlik ve rehber içeriklerini sunan kapsamlı bir platformdur.

turkeyoutdoor.org
“Türkiye’nin doğaya açılan kapısı”

Doğaseverleri bir araya getiren güçlü iletişim ağıyla outdoor dünyasının nabzını tutan sayfa, aynı zamanda illere özel gezi rehberleriyle Türkiye’yi keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak sunar. Platform, çevre bilincini artırmayı hedeflerken, doğada spor yaparken sürdürülebilirliğe ve biyolojik çeşitliliğe saygıyı ön planda tutar. 🌿


Gökhan Özberk Doğa Yazıları

Bugün yine her yılbaşı ertesi olduğu gibi doğanın kucağında buldum kendimi. Yolda bir çok noktada durarak otu boku ne varsa topladım. Eşek turpu , kömeç toplayarak güzel bir börek hazırlığı yaptım bir sonraki güne. Bu güzel otları toplarken küçüklüğümüzde , ve varoşlar rezidans ile dolmamışken dikeni elimize bata bata yediğimiz kangallardan soya soya yedim. Dikeni hala elimize batıyordu ama çok acıtıyordu . Küçükken nedense hiç açıtmıyordu bu dikenler bizleri . Ellerimizin minicik ve narin olmasına rağmen!…

Güzel bir yıla doğanın kucağında başlamanın kendim için iyi bir yıl olacağı inancıyla çıktığım bu sakin yolculukta, her zaman farkettiğim en önemli şey ise doğadaki yalnızlığın insanın kendine dönmesi , kendiyle başbaşa kalması, kim olduğunu , ne olduğunu hatırlaması ve gücünün farkına varması anlamında hiç bir doktorun hiç bir psikoloğun yardımcı olamayacağı kadar büyük bir ilaç olduğunu hatırlamamdır. Çünkü doğa en büyük ilaçtır. Doğa ile bütünleştiğinde büyük ve koruyucu bir güç kaplar etrafını kimsenin dokunamayacağı. Otuyla, bokuyla , ağacıyla, ırmağıyla, çiçeğiyle böceğiyle iletişim kurduğunda anlıyorsun doğa ananın sana verdiği gizli gücü…

YENİ YILDA,

DOĞA ANANIN HUZURLU KOLLARINDA, MUTLU

BİR YIL GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE…

YAŞAMAK DİRENMEKTİR…

HAYAT, konfor alanının dışına çıktığın anda başlar…Evet, yorucudur, bazen tedirgin edicidir, bazen korku verir , bazen kaygılarınız artabilir, bir köpek kovalayabilir, bir böcek çıkabilir oturduğunuz yerde , tuvaletim gelince ne olacak endişesi olabilir bazen. Ama HAYAT zaten bu değilmidir ? Her şeye, her duruma karşı direnme ve mücadele gücünü kazanmaktır aslında içimizde varolan ve maalesef çoğu zaman unuttuğumuz…Yaşamak mücadele etmektir. Mücadeleden kaçıp güvenli alanında huzuru bulduğunu zannetmek büyük bir yanılgıdır bir çoğumuzun aldandığı sahteliklerle evlere, AVM lere hapsolmuş dünyamızda…

YAŞAMAK DİRENMEKTİR…

YAŞAMAK …

Öyle kolay değil yaşamak. Aslında öyle zor da değil . Ne geldiğine pişman olmamalı, ne de gideceğinden korkmalı hayattan. Bazen en dipsiz kuyulara girse de ordan da çıkacağını bilmeli insan. Her kışın bir baharı olduğu gibi onu bekleyen…

Bazen en büyük, en korkutucu kabuslara yatsan da gecenin zifiri karanlığında, sabahın umutla dolu güneşine uyanacağını unutmamalı. Gümbür gümbür atan kalbinin bir EKG gibi inişli çıkışlı çizgilerden oluştuğunu hatırlamalı ve olağan bakmalı çıkışlara baktığı kadar inişlere de. Ve o atan kalbinin gümbür gümbür vuruşunu sağlam basan ayaklarıyla yansıtmalı toprağa, dağa, taşa. Tanrının yüceliğini kabullenip , kendi yüceliğini de yabana atmamalı en aciz zamanlarda bile.

Mesela bir kaya çiğdeminin umudu olmalı insanda. Susuz , yağmursuz olsa da her şartta merhaba diyebilmeli bahara . Bilmeli insan yaşamanın kendisine bahsedilmiş en kıymetli hazine olduğunu zaman zaman unutsa da . Halide Edip Adıvar gibi düşünmeli insan , zifiri karanlığın en had safhada olduğu an , şafak güneşinin doğumunun en yakın olduğu zamandır diyerekten en karanlık zamanlarında bile karanlığın ardından doğacak güneşi düşünerekten.

Her şeyin zıttıyla anlam kazandığını unutmamalı insan. Düşmenin kalkmak anlamını tamamladığını, sağlığa anlam verenin hastalık olduğunu, iyiliği ortaya çıkaran şeyin kötülük olduğunu, gecenin gündüze esas anlam yükleyen şey olduğunu hatırından çıkarmamalı zaman zaman. Hatta ölümün bile yeni bir başlangıç olduğunu…

Nazım Hikmet’in ” Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı yetmişinde bile zeytin dikeceksin dediği gibi mesela . Ona buna kalır diye değil hemde kimseler bilmese de adını , değerini yarın ölecekmiş gibi yaşayıp, hiç ölmeyecekmiş gibi devam etmelisin hayata . Bıkmadan, usanmadan.

Bazen gitmelisin birinden , bazen kalmalısın birine . Bazen de kalmamalısın hiç birine yeri geldiği zaman. Yaşamın bir son değil bir süreç olduğunu bilmelisin ölümün bile . Yaşadığın onca şeye rağmen. Ve yaşanacak daha neler var neler belkide diyerekten…

TÜKETTİK BİRBİRİMİZİ

Bir tek insana özgüdür her şeyi tüketmek. Verdiğin kadar almazsın mesela. Sevdiğin kadar sevilmezsin hiç bir zaman. İlgi gösterdiğin kadar gösterilmezsin. Beklediğin kadar kimse beklemez seni. Arzuladığın kadar arzulanmazsın. Sahiplendiğin kadar sahiplenilmezsin. Senin onları gördüğün kadar görmezler seni. Hatta zaman zaman yanıltan birileri çıkar sanırsın bu sözleri. Bir süre sonra bakarsın ki aynı yerdesin. Bitmeyen yanılgıların arasına sıkışmış bir kaç küçük mutluluklar buketidir hayat.

Ama bakış açın değişirse Can Yücel Baba’nın söylediği gibi mesela. Elini kolunu bile sahiplenmeyeceksin bu hayatta .En çok da doğayı seveceksin. Güneşi , dağları , toprağı , ağaçları , yıldızları seveceksin.

Çünkü doğa tüketmez güzellikleri, Sevdiğin kadar sever seni. Verdiğin kadar verir sana. Üstad Aşık Veysel’i dediği gibi ”karnın yardım toprağın , kazmayınan bel inen . Yine beni karşıladı gül inen” dizelerindeki yüce anlam gibi. Sahiplendiğin kadar sahiplenir seni. Ve hiç bir zaman terk edip , yüzüstü bırakmaz seni. Mesela akşam batan güneşin doğacağını bilirsin. Toprağı işlediğin zaman döneceğini bilirsin sana. Kaybolsa da yıldızlar gündüz, sen orda olduklarını bilirsin aslında .Sana görünmek için karanlığın çökmesini beklemektedirler gecene umut olmak için.

İnsan sevgisinde hep bir doz ayarlamak gerekirken doğa ve hayvan için hiç bir doza gerek kalmaz. Ne kadar seversen o kadar verecektir sana.

Düşündünüz mü hiç psikiyatristlere , psikologlara gitmemizin tek sebebinin insanlar olduğunu. Siz hiç bir ağaç, güneş , yıldız veya kedi köpek yüzünden psikiyatriye gittniz mi? Tabiki gitmediniz. Sonuç ne ? Resmiyete dayalı dinlemeler , bir avuç antidepresan. Alkol bağımlılıkmış. Sigara bağımlılıkmış . Ulan her gün avuçla içilen antidepresanlar neyin nesi. Birde bırakamıyorsun. Ömür boyu mahkum ediyorlar seni. 50 mg, 100 mg, 250 mg. Arttıkça artar miligramı .Bırak da göreyim hadi. Al sana bağımlılık.

Bir tek insana özgü her şeyi tüketmek. Dünyada kapitalizmin her zaman kazançlı çıkmasının sebebi bu olsa gerek…

Hayat konfor alanının dışında başlar

Hayat konfor alanının dışında başlar….Bir cumartesi akşamı aniden karar vererek çıktığımız bisiklet yolculuğu bizi Kazanlı’ya götürdü. Sahile sıfır kurduğumuz çadırlarımızın önüne hazırladığımız çilingir sofrası ve kampın olmazsa olmaz içimizi ısıtan ateşi , denizde parlayan yakamozlar , limana girmek için sıra bekleyen gemilerin ışıldayan görüntüsü muhteşemdi. Gecenin ilerleyen saatlerindeki sessizliği tek bozan ve bozulmasından mutlu olduğumuz ise dalgaların kıyıya vuran bir konçerto misali sesiydi bizleri mışıl mışıl uyutan…Günün en güzel saatleri ise o muhteşem güneşin doğuşu eşliğinde uyanmaktı közde demlenmiş çayı yudumlayarak… Güzel bir kampı , hafif bir kahvaltı eşliğinde bitirmiş olduk . Daha nice kamplar yapabilmek umuduyla…İlk fotoğraf mı? BUDA öylesine bir fotoğraf işte 😊


Yazısını bizimle paylaşma ve yayınlama izni veren Gökhan Özberk’e Türkiye’nin outdoor ve doğa sporları platformu olarak teşekkür ediyoruz.

Not: Yazı sosyal medyada paylaşıldığı şekliyle alıntılanmıştır. Edebi kaygılarla yazıya herhangi bir müdahale edilmemiştir.


Kamp ve Karavan ile ilgili geniş bilgi almak ve bütün yazılarımızı görmek için TurkeyOutdoor Kampçılık Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.


Doğa Sporları ve Outdoor Aktivitelerinde Güvenlik Önlemleri

  • Bütün outdoor aktivitelerinde ve doğa sporlarında güvenlik öncelikle sizin sorumluluğunuzdadır. Hiçbir makale veya video, doğru pratik eğitim ve şahsî deneyimin yerini alamaz.
  • Özellikle outdoor ekstrem sporlarda kendi kişisel güvenliğinizden öncelikli olarak siz sorumlusunuz. Her zaman kişisel güvenliğinizi, birlikte olduğunuz takımın uyum ve güvenliğini ön planda tutun.
  • Her durumda doğadan taraf olun, çevreyi temiz tutun, vahşi hayvanlara, vahşi yaşamın devam ettiği doğaya kesinlikle zarar vermeyin.
  • Doğal ve tarihi güzellikleri keşfederken tatilinizin keyifli ve güvenli geçmesi için bazı önemli noktalara dikkat etmelisiniz. Seyahatiniz öncesinde gideceğiniz bölge hakkında detaylı araştırma yaparak hava durumunu kontrol edin ve yanınıza uygun kıyafetler alın. Doğal, tarihi ve turistik mekanlara kesinlikle zarar vermeyin. Gittiğiniz yerlerde çöplerinizi bırakmayın, çöplerinizi getirdiğiniz gibi poşetler içerisinde geldiğiniz yere geri götürün veya bir çöp konteynırına atın.
  • Doğa gezileri, kamp veya açık hava etkinlikleri planlıyorsanız, gerekli ekipmanlarınızı eksiksiz şekilde hazırlayın.
  • Türkiye’de ormanlara ve bazı korunan alanlara girişlerde sık sık yasaklar uygulanmakta ve uymayanlara idari cezalar yazılmaktadır. Güncel orman giriş yasaklarını illerin Orman Bölge Müdürlüklerinden teyit etmelisiniz.
  • Teknik olarak doğada yapılan bütün outdoor aktiviteleri için önceden izin alınması gerekmektedir. Okuyucularımıza, kampçılara, doğa yürüyüşçülerine ve bütün outdoor sporlarına katılanlara tavsiyemiz, aktiviteye başlamadan önce hiç olmazsa kolluk güçlerini arayarak yapacakları doğa aktivitesi ve rotaları hakkında bilgi vermeleridir.
  • Outdoor ve doğaya dair görüş, düşünce, öneri ve istekleriniz bizim için değerlidir. Çekinmeden bize yazabilirsiniz.

Keyifli ve güvenli bir doğa/outdoor serüveni dileriz! 🚴‍♀️⛺🌳🌲🚵‍♂️🏞️🌿🌄

📌 Instagram: @turkey_outdoor_org

📌 Facebook: TurkeyOutdoor