Türkiye’nin Outdoor Sayfası olarak özellikle outdoor turizminde büyük eksiklik olarak gördüğümüz illerin tek tek tanıtımı, illerde yapılabilecek outdoor aktiviteleri, outdoor ürün satan firmalar, kamp alanları, doğal güzellikler, yürüyüş rotaları gibi bütün bilgileri içeren bir yazı dizisine başladık. Bu yazı dizimizde Muğla’yı tanıtıyoruz.

 

Muğla Milas İlçesi Tanıtımı ve Gezilecek Yerler

Muğla Milas İlçesi Tanıtımı

Tarih ve Kültür: Milas, 5 bin yılı aşkın tarihi ile zengin bir tarih ve kültür mirasına sahip bir kenttir. Karia Uygarlığı’nın önemli bir merkezi olan Milas, Antik çağlarda Mylasa olarak bilinirdi. Karia, Roma, Bizans, Selçuklu, Menteşe ve Osmanlı uygarlıklarının etkisi altında kalmıştır.

Antik Kentler: Milas ve çevresinde kurulan 27 antik kentten günümüze Iasos, Labranda, Euromos ve Herakleia ulaşmıştır. Gümüşkesen Mezar Anıtı, dünyanın yedi harikasından biri olan Mousaleum’dan esinlenilerek yapılmış ve günümüze kadar ayakta kalmış ender mezar anıtlarından biridir.

Milas Mermerleri: Milas, antik çağlarda ünlü bir mermer kenti olarak bilinirdi. Sodra’da bulunan mermer ocakları, şehre gerekli olan inşaat malzemelerini sağlamış ve Mylasa’nın birçok tapınakla donatılmasını sağlamıştır.

Türk ve Rum Etkileşimi: Milas, Türklerin hakimiyeti altına girdikten sonra, Rumlar en büyük etnik grup olmuştur. 19. yüzyılda Milas’ta, Rumların ardından ikinci büyük azınlık Musevilerdir. 1818 yılında Milas’ın nüfusunun bir kısmı Rum, Ermeni ve Yahudi nüfusundan oluşmaktaydı.

Modern Dönem ve Nüfus: 1923’te Cumhuriyetin ilanıyla Muğla iline bağlı bir ilçe olan Milas, 2014 yılında çıkan büyük şehir yasasıyla birlikte mahalle sayısını arttırarak ayrı bir konuma gelmiştir. 2014 yılında ilçe nüfusu 129.128 olarak kaydedilmiştir.

Turistik Özellikler: Milas, düzenli kent merkezi, antik kalıntıları, tarihi evleri, canlı çarşısı ve ünlü Milas halıları ile turistik bir cazibe merkezidir. Beçin’den başlayarak ilçede derin tarih izlerini görmek mümkündür.

Yörük-Türkmen Kültürü: Milas’ın günümüzdeki yerleşimini Yörük-Türkmenler oluşturmaktadır. İlçe, hızla gelişmekte ve göç almaktadır.

Milas, zengin tarihi, kültürel değerleri, antik kalıntıları ve modern yaşamıyla dikkat çeken bir Muğla ilçesidir.

Milas İsmi Nereden Geliyor?

Milas’ın ismi, Anadolu dillerinde yaygın olarak görülen -asa soneki ile tarihsel bir bağa sahiptir. Mylasa olarak bilinen şehir, bu özelliğiyle çok eski bir tarihe işaret etmektedir. Dilbilim araştırmacıları, Milas isminin ilk hecesi olan “Mil-“in, Likyalıların kendilerini ifade etmek için kullandıkları “Trmili” ismiyle benzerlik gösterdiğini belirtmekte ve bu durumu, bu halkın Milet (Millawanda) bölgesinden Teke Yarımadası’na göçü sırasında oluşmuş olabileceği şeklinde yorumlamaktadırlar. Ancak, ismin Sisifos’un ve Aeolus’un soyundan geldiği iddia edilen bir Mylasa’dan türemiş olabileceği savları güçlü bir temele dayanmamaktadır. Milas, tarih ve dilin kucaklaştığı bir noktada, zengin geçmişi ve etimolojik öyküsüyle ön plana çıkmaktadır.

Milas’ın Uzun Tarihi

Milas, zengin bir tarih ve kültür mirasına sahip olan bir kent olarak en az 5 bin yıllık bir geçmişe sahiptir. Karia Uygarlığı’nın önemli bir kenti olan Milas, tarih boyunca Karia, Roma, Bizans, Selçuklu, Menteşe ve Osmanlı uygarlıklarının etkisi altında kalmıştır. İçerisinde bulundurduğu tarihi eserlerle Milas ve çevresi, bu büyük uygarlıkların izlerini günümüze taşımaktadır.

Milas’ın antik çağlardaki adı Mylasa’dır ve bu şehir, Anadolu’nun güneybatısında, Sodra Dağı’nın eteğinde konumlanmıştır. Rüzgarlar tanrısı Ailos’un soyundan gelen Mylasos’tan ismini alan kent, arkeolojik bulgulara göre M.Ö. 1. binyıla kadar uzanmaktadır. Ünlü coğrafyacı Strabon’a göre Karia sözcüğünün kökeni “sorguçlu tolga”dan gelmektedir. Karia Dönemi’nde Milas, önemli bir şehir ve satraplık merkezi olmuştur. İ.Ö. 280 yıllarında ise Pergamon Krallığı, Karya’yı hakimiyeti altına almıştır.

Milas’ın tarihinde 27 antik kent kurulmuş, günümüze ise İasos, Labranda, Euromos ve Herakleia antik kentleri ulaşmıştır. Ayrıca Gümüşkesen Mezar Anıtı, dünyanın yedi harikasından biri sayılan Moseleum’dan esinlenerek yapılan tek mezar anıtı olarak öne çıkar. Roma dönemine ait su kemerleri, Menteşe Beyliği’nin başkenti olan Beçin’de ise o döneme ait eserleriyle günümüze kadar ulaşmıştır.

Milas, tarihi boyunca farklı medeniyetlerin etkisi altına girmiş ve zengin bir kültürel çeşitlilik oluşturmuştur. Türklerden sonra Milas’ta varlıkları belirgin olan ikinci etnik grup Rumlar olmuş, 19. yüzyılda ise Milas’ta yaşayan Museviler önemli bir azınlık oluşturmuştur. Milas, geçmişte farklı kültür ve inançlardan gelen insanların barış içinde yaşadığı bir kent olma özelliğini taşır.

Milas Tarih ve Kültürü

Tarihi Miras

• Antik Kentler: Milas, 27 antik kente ev sahipliği yapmıştır. Bu antik kentler arasında Iasos, Labranda, Euromos ve Herakleia önemli bir yere sahiptir. Bu kentlerden günümüze kalabilen kalıntılar, tarih severler için önemli ziyaret noktalarıdır.
• Gümüşkesen Mezar Anıtı: Milas’ın tarihi mirası arasında yer alan Gümüşkesen Mezar Anıtı, tüm elemanlarıyla ayakta kalmış tek mezar anıtıdır. Dünyanın yedi harikasından biri olan Mousaleum’dan esinlenerek yapılmıştır.
• Roma Dönemine Ait Su Kemerleri: Milas’ın Roma dönemine ait su kemerleri, bu döneme ait mühendislik başarılarını günümüze taşımaktadır.
• Beçin Kalesi: Milas’ın müstahkem kaleleri arasında yer alan Beçin Kalesi, Menteşe Beyliği döneminde stratejik bir öneme sahipti.

Kültürel Miras

• Milas Halıları: Milas, dünyaca ünlü halılarıyla bilinir. El emeği ve geleneksel desenleriyle öne çıkan Milas halıları, yöre kültürünün bir yansımasıdır.
• Yörük Türkmen Kültürü: Milas’ın belkemiğini oluşturan Yörük-Türkmenler, ilçenin kültürel yapısını önemli ölçüde etkilemiştir. Geleneksel kıyafetleri, müzikleri ve el sanatları bu kültürü yansıtmaktadır.
• Halk Dansları ve Festivaller: Milas’ta düzenlenen halk dansları ve festivaller, yerel kültürün canlılığını gösterir. Bu etkinlikler, geleneksel dansları ve müzikleri yaşatma amacı taşır.
• Milas Müzesi: İlçede bulunan Milas Müzesi, zengin arkeolojik koleksiyonlarıyla tarihi ve kültürel mirası sergilemektedir.

Doğal Miras

• Bafa Gölü ve Beşparmak Dağları: Milas’ın kuzeyinde yer alan Bafa Gölü ve Beşparmak Dağları, doğal güzellikleriyle bilinir. Bu alanlar, doğa severlere trekking ve kuş gözlemciliği gibi aktiviteler sunar.
• Gökova Körfezi: Güneyde Gökova Körfezi, turkuaz renkli suları ve el değmemiş koylarıyla ünlüdür. Körfez, doğa ile iç içe deneyimler sunan bir destinasyondur.
• Marçalı Dağları: Milas’ın doğusunda yükselen Marçalı Dağları, trekking ve doğa yürüyüşleri için ideal bir ortam sağlar.
• Kurukümes Dağı ve Akdağ: İlçenin doğusundaki bu dağlar, doğa tutkunlarına muhteşem manzaralar ve keşif fırsatları sunar.

Milas, tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle Anadolu’nun gözde destinasyonlarından biridir.

Milas Coğrafyası ve Milas’a Ulaşım

Coğrafi Konum

Milas, Anadolu’nun güneybatısında, Muğla iline bağlı bir ilçedir. Coğrafi koordinatları 27 derece 30 dakika – 28 derece 30 dakika doğu boylamı ile 37 derece – 37 derece 30 dakika kuzey enlemini içerir. Yüzölçümü 235.224 hektar olan Milas, Muğla ilinin en büyük ikinci ilçesidir.

• Kuzeyde: Bafa Gölü ve Beşparmak Dağları ile Çomakdağı ve Batı Menteşe Dağları bulunmaktadır.
• Doğuda: Kurukümes Dağı, Akdağ ve Marçalı Dağları yükselir.
• Güneyde: Gökova (Kerme) Körfezi ve Datça (Reşadiye) Yarımadası yer alır.
• Batıda: Güllük (Mandalya) Körfezi ve Bodrum Yarımadası ile komşudur.

İklim

Milas, Akdeniz iklim kuşağında bulunmaktadır. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise ılıman ve yağışlıdır. Yaz aylarında sıcaklık ortalama olarak 32-34 derece arasında seyrederken, bazen 40 dereceyi aşabilir. Kış aylarında ise ortalama sıcaklık 12-14 derecedir, nadiren de olsa 0 derecenin altına düşebilir. Yağışlar genellikle kış aylarında yoğunlaşırken, kırkikindi yağmurları bazen Mayıs ve Haziran aylarında görülebilir.

Ulaşım

Milas’a ulaşım karayolu ve havayolu ile sağlanmaktadır:

• Karayolu: Milas’a, Bodrum-Milas-Söke-İzmir veya Bodrum-Milas-Yatağan-Çine-Aydın-Denizli karayolu üzerinden ulaşmak mümkündür. Ayrıca Milas-Yatağan-Muğla-Fethiye-Antalya karayolu da alternatif bir güzergahtır.
• Havayolu: Milas’ın sınırları içinde bulunan Milas-Bodrum Havalimanı, hem yurt içi hem de yurt dışı uçuşlara hizmet verir. Havalimanı, Milas’ın merkezine yaklaşık 10 km uzaklıktadır.

Milas’ın Güllük ve Gökova Körfezleri boyunca uzanan kıyıları, Güllük İskelesi ve Ören İskelesi gibi önemli limanlar, ticaret ve turizm açısından ilçenin ekonomik canlılığına katkı sağlar. Bu limanlar, özellikle mavi yolculuk rotalarının vazgeçilmez durakları arasındadır.

Muğla Milas Gezilecek Yerler

Kısa Bir Milas Turu: Milasta Ne Yapılır?

1. Milas Müzesi:
   • İlk durağınız Milas Müzesi olsun. 27 antik şehre ev sahipliği yapan müze, zengin bir koleksiyona sahiptir. Bahçesinde ve iç mekanında çeşitli eserleri görebilirsiniz.
2. Ulu Cami:
   • Müzenin karşısında bulunan Ulu Cami, ilçenin en büyük camilerinden biridir. Mimari özellikleriyle dikkat çeker.
3. Ağa Camii:
   • Tabakhane yönüne devam ederek Menteşe Beyliği döneminden kalan Ağa Camii’ni ziyaret edebilirsiniz. Tarihi dokusuyla göz kamaştırır.
4. Baltalı Kapı:
   • Roma dönemine ait Baltalı Kapı, kilit taşı üzerindeki çift yüzlü balta motifinden dolayı bu ismi alır. Hala görülmeye değer bir tarihi kalıntıdır.
5. Zeus Karios Mabedi (Uzunyuva):
   • Postaneye çıkan yoldan devam ederek Zeus Karios Mabedi’ne ulaşabilirsiniz. Ayakta kalmış tek sütunu ve leylek yuvasıyla ünlü Uzunyuva, doğal ve tarihi bir güzellik sunar.
6. Belen Camii ve Çöllüoğlu Hanı:
   • Belediye binasının yanında Belen Camii ve 18. yüzyıldan kalan Çöllüoğlu Hanı’nı gezebilir, yapıların malzeme çeşitliliğini inceleyebilirsiniz.
7. Firuz Bey Camii (Kurşunlu Camii):
   • Menteşe Beyliği’nden kalan 14. yüzyıldan Firuz Bey Camii, mimarisi ve süslemeleriyle büyüleyici bir atmosfere sahiptir.
8. Gümüşkesen Mezarı:
   • Salı pazarının kurulduğu cadde üzerinde bulunan Gümüşkesen Mezarı, 14. yüzyılın başlarına aittir ve Mausoleum’un küçük bir örneğidir.
9. Eski Macar Evleri:
   • Şehir merkezine dönüş yolunda, restore edilmiş eski Macar evlerini keşfedin. Renkli mimarisiyle dikkat çeken bu evler, Milas’ın tarihini yansıtır.
10. Köfte Molası:
    • Gezinizin sonunda Milas’tan ayrılmadan önce, yöresel lezzetlerden biri olan Milas köftesini denemeyi unutmayın. Lokal restoranlarda bu lezzeti tatma şansınız olacaktır.

Milas’ta Outdoor ve Doğa Gezileri

1. El Sanatları ve Halı Köyleri Gezisi:
   • Bozalan ve Karacahisar köylerinde, geleneksel Milas halılarının üretildiği yerleri ziyaret edebilirsiniz. El dokuması halı almak isteyenler için bu köyler, uygun fiyatlarla kaliteli ürünler sunmaktadır.
2. Kültür Gezisi:
   • Milas ilçesi, tarihi eserler açısından zengin bir bölgeye sahiptir. Günübirlik gezilerle Milas, Labranda, Euromos (Ayaklı), Herakleia (Kapıkırı), İasos (Kıyıkışlacık), Beçin Kalesi ve Keramos (Ören) gibi önemli tarihi noktaları ziyaret edebilirsiniz.
3. Köy Kahvaltısı ve Doğa Yürüyüşü Gezisi:
   • Bafa Gölü çevresinde doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz. Bu bölgede düzenlenen yürüyüş turları ile Herakleia antik şehrini keşfetmek mümkündür.
4. Geleneksel Çomak Dağı Evleri ve Yöresel Düğün Gezisi:
   • Çomak Dağı’nda bulunan İkiz Taş, Kızılağaç ve Ketendere köylerinde, geleneksel taş evleri ve yöresel düğünleri görebilirsiniz. Ahşap oymalar ve renkli süslemelerle bezeli evler, sanatsal bir atmosfer sunmaktadır.
5. Ören’de Paraşütle Atlama:
   • Kocadağ zirvesinde yer alan paraşüt atlama pisti, yamaç paraşütü yapmak isteyenlere 12 ay boyunca hizmet vermektedir. 640 metre yükseklikteki bu pist, düzenli sıcak hava türbülansı ile uzun süreli uçuş imkanı sunar.
6. Trekking Parkurları:
   • Ören ve Bafa Gölü çevresinde güzel trekking parkurları bulunmaktadır. Çökertme sırtları, Ören sırtları ve sahilinde keşfedilecek yürüyüş güzergahları mevcuttur. Ayrıca, Herakleia kentinden başlayan Kral Yolu yürüyüş parkuru, antik dönemden kalma kalıntıları ve tarihi Latmos Dağı’nın zirvesine çıkan bir yol sunmaktadır.

Milas Kent Merkezi: Tarihi ve Mimari Zenginlikler

Milas şehri, tarih boyunca zengin mermer yatakları, verimli ova ve stratejik konumuyla öne çıkmıştır. Günümüzde bile işletilen bu yataklar, kenti avantajlı kılmış ve sahil şeridine kolay erişim sağlamıştır.

Milas’ın kent merkezi, tarihi izlerle dolup taşan önemli eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Hisarbaşı mahallesinde yer alan Ağustosus (Uzunyuva) Tapınağı, Korent başlıklı tek sütunuyla dikkat çeker. Baltalıkapı olarak bilinen kapı kemerinin, M.Ö. 1. yüzyıla tarihlenen eski surlardan günümüze ulaşan nadir kalıntıları arasında olduğu görülür.

Gümüşkesen Anıtı, M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş ve Halikarnas Mozolesi’nin küçük bir modeli olarak kabul edilir. Milas ovasında yer alan iki katlı su kemerleri, erken Bizans dönemine aittir ve antik dönem mimari parçalarını içermektedir.

Kent merkezindeki önemli mimari yapılar arasında Çöllüoğlu Hanı, Milas Ulu Camii, Belen Camii, Milas Ağa Camii ve Firuzbey Camii bulunmaktadır. Osmanlı dönemi eserleri arasında tarihi köprüler ve Abdülfettah Camii, Milas’ın zengin kültürel mirasını yansıtmaktadır.

Hekatomnos Anıt Mezarı ve Kutsal Alanı:

İlçe merkezinde bulunan Hekatomnos Anıt Mezarı ve Kutsal Alanı, antik dünyanın önemli yapılarından biridir. Bu kutsal alan, Temenos Duvarı, Menandros Onur Sütunu, Podyum ve Mezar olmak üzere çeşitli bölümlerden oluşmaktadır. Anıt, ünlü Halikarnas Mozolesi’nden önce inşa edilmiş olup, aynı boyutlarda ve Mozole kavramını taşıyan ender örneklerden biridir. Günümüze kadar ulaşabilmiş tek örneği olması, bu anıta eşsiz bir değer kazandırmaktadır.

Antik çağ dünyasının en önemli mezar anıtlarından biri olan Hekatomnos Anıt Mezarı, mimari tasarımı, heykeltraşlık ve duvar resim sanatındaki üstün özellikleriyle dikkat çeker. Aynı zamanda ölü kültünün önemli bir temsilcisidir. Özellikle “Hekatomnos Cumzli Lahdi,” büyüklüğü, kalitesi ve sahibinin öne çıkan kişiliğiyle Klasik ve Hellenistik Anadolu’da benzersiz bir örnektir.

Ziyaretçiler, Hekatomnos Anıt Mezarı ve Kutsal Alanı’nda geçmişin izlerini sürerek, antik dönemin bu muazzam yapıtını inceleme fırsatı bulabilirler. Bu tarihi alan, hem arkeoloji tutkunları hem de sanatseverler için önemli bir keşif noktasıdır.

Baltalı Kapı:

Milas’ın eski surlarından günümüze ulaşan tek kalıntı olan Baltalı Kapı, M.Ö. 1. yüzyıla tarihlenmektedir. Kapının kilit taşı üzerindeki çift yüzlü balta motifinden dolayı bölgede “Baltalı Kapı” olarak adlandırılmıştır. Bu kapı, antik dönemdeki yapısal özellikleri ve mimari detaylarıyla dikkat çekmektedir.

Baltalı Kapı, Milas’ın Hacıabdi Mahallesi’nde yer alan ve M.Ö. 1. yüzyılın sonlarında inşa edilen önemli bir antik yapıdır. Bu kapı, Milas’ın sembollerinden biri olarak kabul edilir ve kentin tarihine ışık tutan bir yapı olarak günümüze kadar gelmiştir.

Baltalı Kapı’nın mimarisinde dikkat çeken özellik, kemerini süsleyen başlıklardır. Kemerin üzerinde bir sıra palmet ve bir sıra yivli süslü iki paye bulunmaktadır. Ancak zamanla kemerin üstündeki saçaklık hasar görmüş ve yıkılmıştır.

Bu antik kapı, MS 2. yüzyıla tarihlenir ve antik dönemde Zeus Labrandos Festivali’nin geçtiği güzergah üzerinde, kentin kuzey kapısı olarak kullanılmıştır. Adını, kapının dış tarafındaki kilit taşında bulunan çift yüzlü balta kabartmasından alır. Antik çağlarda “Labrys” olarak bilinen bu çift ağızlı balta, kapıya sembolik bir önem katmaktadır.

Baltalı Kapı, kemerli bir geçiş sağlayan yapısal bir özelliğe sahiptir ve çevresinde su taşıma amaçlı inşa edilmiş su kemerleriyle ilişkilidir. Bu, kapının sadece mimari bir yapıdan öte, çevresindeki altyapı ile de bütünleşik bir şekilde kullanıldığını göstermektedir.

Günümüzde Baltalı Kapı, Milas’ın tarihi dokusunu yansıtan önemli antik kalıntılardan biri olarak değerlendirilmekte ve turistler ile tarih meraklıları için ilgi çekici bir ziyaret noktasıdır. Kapı, antik dönemin izlerini taşıyan, geçmişe yolculuk yapmak isteyenler için önemli bir anıt olarak öne çıkmaktadır.

Milas Su Kemerleri: Antik Mühendislik Harikası

Milas’ın doğusunda, şehre su taşımak amacıyla inşa edilen su kemerleri, antik dönemin mühendislik zekasını yansıtan önemli yapılarından biridir. Bu kemerler, doğudaki yüksek dağlardan gelen suyu şehre taşımak için Roma İmparatorluğu’nun geç döneminde inşa edilmiştir. Muazzam taş işçiliği, bu su kemerlerinin zarif ve dayanıklı bir şekilde inşa edildiğini göstermektedir.

Milas Su Kemerleri, 2,5 kilometre boyunca uzanan hat üzerinde yer alır ve güzergahı boyunca izleyicilere antik dönemin su taşıma sistemini keşfetme fırsatı sunar. Bu kemerlerin, Roma İmparatorluğu’nun zirvesindeki mühendislik becerilerinin bir örneği olduğu düşünülmektedir.

Bu antik su taşıma sistemi, sadece Milas’ın tarihine ışık tutmakla kalmaz, aynı zamanda o dönemin su mühendisliği ve yapı teknolojisi hakkında da bilgi verir. Milas Su Kemerleri, şehrin tarihi ve arkeolojik zenginliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçiler için etkileyici bir durak noktasıdır. Bu antik mühendislik harikasını görmek, Milas’ın geçmişine bir yolculuk yapmak anlamına gelir.

Milas Hacı Ali Ağa Konağı:

Hacı Ali Ağa Konağı, Milas’ın Hisarbaşı Mahallesi’nde konumlanan ve 19. yüzyıl Türk sivil mimarisinin öne çıkan güzelliklerinden birini sunan önemli bir yapıdır. Bu konak, Milas eşrafından Hacı Ali Ağa tarafından 1868 yılında yaptırılmıştır.

Konağın mimari yapısı dörtgen planlı ve iki katlıdır. Alt katı, zahire ambarı ve zeytinyağı deposu olarak kullanılmışken, üst kat yaşam odalarına ev sahipliği yapmıştır. Bu katmanlı kullanım, konakta işlevselliği ve yaşam alanının ayrıcalıklı detaylarını bir araya getirir.

Milas Belediyesi tarafından 2005 yılında aslına uygun bir şekilde restore edilen Hacı Ali Ağa Konağı, günümüzde özel bir anlam taşımaktadır. Restorasyon sonrasında konak, Türk karikatürünün ünlü ismi, Milas doğumlu Turhan Selçuk’un anısına ithaf edilmiş ve birinci kat “Turhan Selçuk Karikatürlü Evi” olarak kullanılmaktadır.

Turhan Selçuk Karikatürlü Evi, Türk karikatür sanatının büyük ustası olan Turhan Selçuk’un eserlerini sergilemektedir. Bu kat, ziyaretçilere sanatçının yaratıcılığına ve Türk karikatür tarihine dair benzersiz bir bakış sunar.

Konağın ikinci katı ise geleneksel Milas ev yaşamını yansıtan bir tefrişle düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır. Bu kat, Milas’ın tarihine, kültürüne ve geleneklerine ışık tutan bir atmosfer sunar.

Milas Hacı Ali Ağa Konağı, mimari güzellikleri, kültürel önemi ve sanat ile tarih buluşan özel bir mekan olma özelliği ile ziyaretçilere keyifli bir deneyim sunmaktadır.

Milas Müzesi:

Milas Müzesi, ilçe ve çevresindeki ören yerlerinde gerçekleştirilen kazılardan elde edilen buluntuların sergilendiği bir müzedir. 1987 yılında ziyarete açılan müze, 1,5 dönümlük bahçe içinde yer alan iki katlı bir binada konumlanmıştır. Müzenin teşhir salonunda, Stratonikea kazılarından çıkan altın eserler, İasos kazılarından elde edilen pişmiş toprak kandiller, Milas ve çevresindeki kazılardan gelen buluntular, heykeller ve heykel başları gibi tarihi eserler sergilenmektedir. Ayrıca, müzenin bahçesi açık hava sergi alanı olarak kullanılmaktadır.

Milas Arasta:

Milas’ın Hisarbaşı Mahallesi’nde yer alan tarihi Çöllüoğlu Han’ın çevresinde oluşan Milas Arastası, Çöllüoğlu Hanı’nın 1719 yılında inşa edilmesinden sonra gelişmeye başlamıştır. Yıllardır Milas’ın ticaretinde önemli bir rol oynayan Arasta, terzilerden tenekecilere, esnaf lokantalarından ayakkabıcılara kadar birçok ticari faaliyeti içinde barındırmaktadır.

Arasta’nın dükkanları geleneksel Türk mimarisini yansıtarak genellikle tek veya iki katlıdır ve kiremit çatıları ile örtülüdür. Dar ön cepheleri olan dükkanların derinlikleri genellikle daha fazladır. Arasta’nın cadde ve sokakları kesişen yollar gibi düzenlenmiş olup, sokaklar genellikle kunduracı, demirci, eskici gibi meslek gruplarının isimlerini taşır. Arasta, geçmişte Yahudi ve Rum esnafının ticaret yaşamına kattığı kültürel renkleri günümüze kadar taşımıştır. Günümüzde de yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Milas Arastası, özellikle Salı pazarının kurulduğu günlerde yoğun ziyaretçi çekmektedir.

Tarihi Milas Evleri:

Milas’ın tarihi evleri, şehrin özgün karakterini yansıtan ve geçmişe tanıklık eden önemli yapıları içerir. Bu evler genellikle Osmanlı dönemine ait olup, geleneksel Türk mimarisinin izlerini taşır. İşte tarihi Milas evlerinin bazı özellikleri:

1. Mimari Yapı: Tarihi Milas evleri genellikle iki katlıdır ve geniş avlulara veya bahçelere sahiptir. Yapı malzemesi olarak genellikle taş veya kerpiç tercih edilmiştir.
2. İç Düzenleme: Evlerin iç düzenlemesi genellikle geniş bir salon veya oda etrafında şekillenir. Odalar geniş ve ferah olup, ahşap tavanlarla süslenmiştir. Geleneksel Türk ev mimarisine uygun olarak geniş pencereler bulunabilir.
3. Çatı: Milas evlerinin çatıları genellikle kiremit ile kaplanmıştır. Çatılar, evin dış görünümünü tamamlayan önemli bir unsurdur.
4. Süslemeler: Geleneksel Türk süsleme sanatının güzel örnekleri evlerin iç ve dış cephelerinde görülür. Ahşap oyma ve kakma teknikleriyle yapılan süslemeler evlere estetik bir değer katar.
5. Konum: Milas evleri genellikle şehir merkezi veya tarihi dokunun yoğun olduğu bölgelerde konumlanır. Bu evler, dar sokaklar ve ara sokaklar üzerine yerleştirilmiştir, bu da evlere tarihi bir atmosfer katar.
6. Tarihi ve Kültürel Miras: Milas’ın tarihi evleri, bölgenin kültürel ve tarihi mirasının önemli bir parçasını oluşturur. Bu evler, geleneksel mimari özellikleri ve tarih kokan atmosferleriyle ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunar.

Macar Evleri:

Milas’taki Macar evleri, mimari yapılarıyla dikkat çeker ve tarihi bir hikayeye sahiptir. Cumhuriyet döneminin ilk kaymakamlarından Fevzi Beler’in etkisiyle inşa edilen bu evler, 4 Macar usta tarafından Rodos tarzında yapılmıştır. Milas’a renk katan bu evler, hem mimari zenginlikleri hem de hikayeleriyle ilgi çeker. Kaymakam Beler’in çabalarıyla oluşturulan bu evler, Milas’ın tarihine ve kültürel çeşitliliğine katkıda bulunur. Ayrıca, evlerin çevresindeki bahçelerde açan çeşitli çiçekler, yaz aylarında ziyaretçilere güzel bir manzara sunar.

Çöllüoğlu Hanı:

Çöllüoğlu Hanı, 1719 yılında Abdullah Efendi’nin oğlu Hacı Abdülaziz Ağa tarafından yaptırılmıştır ve adını bu mekanı satın alan Tavaslı Hacı Mehmet Çöllüoğlu’ndan almaktadır. 1050 m²’lik bir alanı kapsayan han, tarih boyunca Milas’ın dini, ticari ve idari merkezi olarak önemli bir rol oynamıştır. Çöllüoğlu Hanı, ortasında taş döşeli bir avlu ile çevresinde yer alan çift katlı odalardan oluşmaktadır. Milas’ın ticaret ve idari merkezi olarak hizmet veren bu han, tarihi dokusunu koruyarak restore edilmiştir. 2010 yılında başlatılan restorasyon projesi, Milas Belediyesi ve Muğla Valiliği işbirliğiyle gerçekleştirilmiştir. Çöllüoğlu Hanı Restorasyonu projesi, Milas’ın tarihi mirasının yeniden kazanılmasına yönelik bir adım olarak önem taşımaktadır. Proje kapsamında, hanın yanı sıra çevresindeki arasta da restore edilmiştir.

Çomakdağ Köyü: Geleneksel Yörük Kültürünün İzleri

Çomakdağ Köyü, Milas’ın zengin kültür mozaiğinde öne çıkan ve yaklaşık 500 yıllık gelenek ve görenekleri günümüze taşıyan nadir yerlerden biridir. Yörede yaşayan yörükler, günlük yaşamlarında, kıyafetlerinde, düğünlerinde, mimarilerinde ve mutfaklarında bu köklü geleneklere ait izleri taşırlar.

Köydeki geleneksel düğünler, bazen dört güne kadar uzanan bir süreyi kapsayabilir. Bu düğünler, geleneksel yörük düğün ritüelleriyle renklenir ve köy halkı arasında bir araya gelmenin, dayanışmanın ve sevincin bir ifadesi halini alır. Düğünler, yöreye özgü danslar, müzikler ve özel kıyafetlerle süslenir, bu da köyün kültürel zenginliğini ortaya koyar.

Çomakdağ Köyü, sadece yerel halk için değil, aynı zamanda yerli ve yabancı turistler için de büyük bir cazibe noktasıdır. Geleneksel yaşam tarzını sürdüren köy, zaman içinde birçok haber ve makalenin konusu olmuştur. Benzer özelliklere sahip İkiztaş, Kızılağaç ve Ketendere Köyleri gibi diğer köylerle birlikte bölge, geleneksel Türk kültürünün eşsiz bir temsilini sunar.

Çomakdağ Köyü, tarih kokan sokakları, geleneksel mimarisi ve misafirperver halkıyla, Milas’ın kültürel mozaik içinde keşfedilmeyi bekleyen bir define gibidir. Yerli ve yabancı ziyaretçiler, köydeki geleneksel yaşamı deneyimleyerek, yörük kültürünün izinde unutulmaz bir seyahat geçirebilirler.

Gümüşkesen Mezar Anıtı:

Gümüşkesen Mezar Anıtı, gri-beyaz mermerden inşa edilmiş olup toplam yüksekliği 8.45 metredir. Anıt, arazinin eğimli olması nedeniyle doğu tarafında yaklaşık 1 metre yüksekliğinde bir duvarla desteklenmiş ve düz bir platform üzerine yerleştirilmiştir.

Zemin katın içinde, tavan levhalarını destekleyen dört paye bulunmaktadır. Bu payelerin üzerine kuzey-güney doğrultusunda atılmış kirişler yer almaktadır. Payelerin sade başlıkları, mimari detaylardaki zarafeti yansıtmaktadır.

Zemin katın duvarları, büyük ve düzgün yontulmuş mermer bloklar kullanılarak inşa edilmiştir. Alt ve üst levhalar daha yüksek iken, arada kalan blok sırası daha ince bir yapıya sahiptir. Anıt mezarın sütun kaideleri, 0.35 metre yüksekliğe sahip olup Küçük Asya-İon sütun kaidesi karakterini taşımaktadır.

Üst yapısı, basamaklı bir piramit şeklinde tasarlanmış olan mezar anıtı, M.S. 2. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Bu anıtın, Halikarnasos’taki Mausoleum’un küçük bir kopyası olduğuna inanılmaktadır. Mausoleum, antik dünyanın yedi harikasından biridir ve Gümüşkesen Mezar Anıtı, bu muazzam yapıya bir gönderme olarak öne çıkmaktadır. Ziyaretçiler, anıtın detaylı mimarisini ve tarihî önemini keşfetmek için Gümüşkesen Mezar Anıtı’nı ziyaret edebilirler.

Su Kemerleri:

Milas’ın doğusundaki ovada uzanan iki katlı Su Kemerleri, erken Bizans dönemine ait önemli yapıtlardan biridir. Bu kemerlerin inşasında antik dönem mimari parçalarının da kullanıldığı bilinmektedir. Günümüze ulaşan bazı bölümleri hala ayakta durmaktadır, ancak maalesef büyük bir kısmı zaman içinde yıkılmıştır. Su Kemerleri, mimari zerafetiyle ve tarihî önemiyle ziyaretçilere geçmişe ait bir izlenim sunmaktadır.

Osmanlı Dönemine Ait Yapılar:

1. Ulu Camii: Hocabedrettin Mahallesi’nde bulunan Ulu Camii, Milas’ın en büyük camilerinden biridir. Camii, 1378 yılında Ahmet Gazi tarafından yaptırılmıştır. İnşaatta tuğla ve taşlar kullanılmış olup, dış yüzeyi sıvasızdır. Şadırvanı olmayan bu cami, duvarının altında bir kuyuya sahiptir. Reyhani Kitabesi, giriş kapısı üstünde bulunmaktadır.
2. Belen Camii: Hisarbaşı tepesinde konumlanan Belen Camii’nin tavanı ahşaptır. Caminin sütunları antik bir yapıdan alınmıştır ve eksen etrafındaki iki sütunun başlıkları korint düzenindedir. Duvarlar, taş ve tuğla karışımıyla inşa edilmiş olup, dış yüzeyi sıvasız bırakılmıştır. 1750 yılında Abdülaziz Ağa’nın oğlu Mehmet Sait Ağa tarafından onarıma tabi tutulmuştur. Ayrıca, minaresi 1811 yılında Ömer Ağa tarafından yaptırılmıştır.
3. Ağa Camii: Hacıapti Mahallesi’nde bulunan Ağa Camii, Abdülaziz Ağa tarafından inşa edilmiştir. Ayrıca “Hasır Camii” olarak da bilinir. Camii, tarihi Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan önemli yapıtlardan biridir.
4. Firuzbey Camii (Kurşunlu): Kent merkezinde yer alan Firuzbey Camii, Menteşoğulları döneminden kalan önemli bir eserdir. Kubbenin üst kısmı kurşunla kaplı olduğu için “Kurşunlu Camii” olarak da bilinir. Aynı zamanda dışı, Sodra Dağının mavi damarlı mermerleriyle kaplı olduğu için “Gök Camii” olarak anılmaktadır. Firuzbey Camii, ters T planlı camilerin en güzel örneklerinden biridir. Güneyi medrese odalarıyla çevrili olan bu camii, mimari zarafeti ve tarihi dokusuyla dikkat çeker.
5. Hacı İlyas Camii: Orhan Bey döneminde, 1330 yılında inşa edilen Hacı İlyas Camii, son cemaat yeri ve dikdörtgen planı ile Batı Anadolu’nun en eski camilerinden biridir. Cami, mimari özellikleriyle ve tarihi atmosferiyle ziyaretçilere geçmişe bir yolculuk fırsatı sunmaktadır.

Beçin Kalesi ve Kenti:

Beçin Kalesi ve Kenti, Milas’ın 5 km güneyinde, Beçin Mahallesi’nin girişinde yer almaktadır. Milas-Ören yolu üzerinden sapılan bir yol ile ulaşmak mümkündür. Platonun kuzey ucundaki dik kayalıkta konumlanan kale, tarihi boyunca farklı isimlerle anılmıştır, bunlar arasında Pezona, Barçın, Berçin, Peçin ve Beçin gibi isimler bulunmaktadır.

Beçin’deki en eski kalıntılar Arkaik döneme kadar uzanmaktadır. Bu platonun kuzey ucundaki kaya kütlesi üzerinde yer alan Ortaçağ kalesi altında, Arkaik ve Klasik dönemlere ait mimari kalıntılar bulunmaktadır. Beçin, Arkaik dönemde parlak bir yerleşim yeri olarak öne çıkmıştır. Daha sonra Menteşeoğulları gibi bir Türk Beyliği tarafından ele geçirilmiş ve ikinci bir parlak dönem yaşamıştır.

Beçin’de görülebilecek önemli yapılar arasında İç Kale, Ahmet Gazi Medresesi ve türbesi, Orhan Bey Camii, Büyük Hamam, Bey Konağı, Bey Hamamı, Kızıl-Han, Karapaşa Medresesi, Yelli Camii, Yelli Hamam, Yelli Medrese ve çeşitli mezar taşları ile mezarlıklar bulunmaktadır. Bu yapılar, Beçin’in Türk dönemi mirasını yansıtmaktadır.

Beçin, bir dönem Menteşeoğulları Beyliği’nin başkenti olarak hizmet vermiş ve 1331’de Osmanlı topraklarına katılınca merkez Balat’a (Milet) taşınmıştır. Beçin Kalesi ve Kenti, Türk kültürü ve tarihi açısından önemli bir zenginliğe sahiptir ve erken dönem Batı Anadolu mimarisi hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Milas-Ören yolu üzerinde, kentin 5 km güneyinde, Mutluca (Beçin) Köyü’nde yer almaktadır.

Labranda Antik Kenti:

Labranda Antik Kenti, Milas’ın 14 km doğusunda, Zeus Labraundos’un kutsal alanı olarak bilinen bir bölgede yer almaktadır. Bu antik kent, tarihi M.Ö. 600’lü yıllara kadar uzanan eski buluntulara ev sahipliği yapmaktadır. Zeus Labraundos kültünün merkezi olarak kabul edilen bu kutsal alan, özellikle M.Ö. 4. yüzyılda Mausolos ve Idrieus tarafından gerçekleştirilen imar faaliyetleriyle önem kazanmıştır.

Labranda’nın kutsal alanı, M.Ö. 497’de Karya ordusunun Pers ordusuna yenildiği bir savaşa sahne olmuştur. M.Ö. 4. yüzyılda, Mausolos ve Idrieus’un yönetimi altında, Labranda’da çeşitli yapılar inşa edilmiştir. Mausolos’un Andronu (Andron B), Zeus Tapınağı, ve Idrieus’un Andronu (Andron A) bu dönemde yapılan önemli yapılar arasındadır. Zeus Tapınağı, Mausolos ve Idrieus tarafından takdis edilmiş ve mimarisinde Pytheos’un etkisi görülmektedir. Aynı dönemde Labranda’da yapılan inşaat faaliyetleri, geniş teraslar, dor sütunlu sundurmalar, stoa, ve diğer yapıları içermektedir.

Labranda’nın kutsal alanının kullanımı, M.S. 4. yüzyılda büyük bir yangın felaketi ile son bulmuştur. Labranda’ya Mylasa’dan başlayan 14 km uzunluğundaki “Kutsal Yol” ile ulaşmak mümkündü. Kutsal yolun taş kaplaması hala bazı yerlerde görülebilmektedir.

Labranda kazıları, 1948’de İsveç Uppsala Üniversitesi’nden A.W. Persson tarafından başlatılmış ve devam etmiştir. Bu kazılar, Labranda’nın zengin tarihini ve kültürünü gün yüzüne çıkarmak adına önemli bilgiler sunmaktadır. Bu antik kent, Zeus Labraundos kültü ve Karya bölgesinin tarihine ışık tutan bir arkeolojik zenginliğe sahiptir.

Herakleia Antik Kenti:

Herakleia Antik Kenti, mavi sulara uzanan Bafa Gölü’nün önünde, Beşparmak Dağları’nın arkasında konumlanmış bir liman kentidir. Tarih boyunca konumu değişen Herakleia, Latmos Dağları’nın eteklerine taşınarak Hellenistik Dönem’de bugünkü yerini almıştır. Adını yarı tanrı kahraman Herakles’ten alan kent, savunma için önemli bir rol oynayan devasa surlarıyla dikkat çeker.

Antik kent, 6.5 km uzunluğundaki surlarıyla çevrili ve 26 kule tarafından desteklenmiştir. Bu surlar, sadece şehrin savunmasına değil, aynı zamanda antik bir israfın da bir göstergesidir. Herakleia, keşfedilen prehistorik kaya resimleri ve taştan yapılmış el baltaları ile geçmişin izlerini günümüze taşır. Latmos Dağları, erken dönem Hristiyanları için bir sığınak görevi görmüş ve onları Romalıların zulmünden korumuştur.

Herakleia’nın büyüleyici atmosferi, Bafa Gölü ve Latmos Dağları ile bütünleşen mistik bir efsane ile zenginleştirilmiştir. Bu efsane, çoban Endymion ile ay tanrıçası Selene’nin aşkını anlatmaktadır. Günümüzde izlenebilen kalıntılar arasında Athena Tapınağı, Agora, Surlar, Mezarlar, Tiyatro, Bouleterion, Endymion Tapınağı, Yediler Manastırı, adalarda kilise ve manastır kalıntıları bulunmaktadır.

Herakleia, M.Ö. 4. yüzyılda Karya’nın en önemli şehirlerinden biri olarak kurulmuştur. Kent, Büyük İskender’in ordularının geçiş yolu üzerinde yer aldığı için ticaret ve kültür merkezi haline gelmiştir. Herakleia’nın tiyatro, agora, tapınaklar ve surlar gibi önemli yapıları, ziyaretçilere antik dönemin izlerini takip etme fırsatı sunmaktadır. Athena Tapınağı, Roma döneminde inşa edilen ve Herakleia’nın önemli tapınaklarından biridir. Ayrıca, Dionysos ve Zeus gibi diğer tanrılara adanmış tapınaklar da kentte bulunmaktadır.

Günümüzde Herakleia Antik Kenti, Milas kent merkezine 39 km uzaklıkta Kapıkırı Mahallesi’nde yer almaktadır. Arkeolojik kazılar ve restorasyon çalışmaları sayesinde ziyaretçilere açılan bu antik kent, tarihi ve kültürel bir miras olarak önemini korumaktadır. Herakleia’yı ziyaret edenler, geçmişin atmosferini soluyarak antik dönemin gizemli yaşantısını keşfetme fırsatına sahiptirler.

Iasos Antik Kenti:

Milas’ın Kıyıkışlacık Mahallesi’nin içine konumlanmış, doğal bir limanın kıyısına sahip olan Iasos Antik Kenti, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir arkeolojik alan olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Antik kent, Argoslu kolonistler tarafından M.Ö. 9. yüzyılda kurulmuş ve daha sonra Milet’ten gelen göçmenlerin yerleşmesiyle gelişmiştir.

Iasos’un baş tanrıları Apollon ve Artemis olmuştur. Kent, Apollon ve Artemis’e ek olarak Dionysos adına düzenlenen festivalleriyle de ünlüdür. Müzik ve tiyatro etkinliklerine ev sahipliği yapan Iasos, bu festivallerle önemli bir kültür ve eğlence merkezi olmuştur.

Antik kentin günümüze kadar ulaşan kalıntıları arasında şu önemli yapılar bulunmaktadır:

1. Agora ve Portikolar: Ticaretin ve toplumsal yaşamın merkezi olan agora, sütunlu portikolar ile çevrilidir.
2. Artemis Tapınağı: Kentin en önemli tapınaklarından biri olan Artemis Tapınağı, kutsal alan içerisindedir ve yağmurdan korunduğuna inanılan Artemis heykeli burada bulunmaktaydı.
3. Zeus Megistos Tapınağı: Kentin doğu yüzünde yer alan bu tapınak, çeşitli yazıtlar, adak yapıları ve adak steli dizisiyle belirlenen kutsal bir alana sahiptir.
4. Tiyatro: Hellenistik geleneklere göre inşa edilen tiyatro, Roma döneminde Epikrates oğlu Zopatros tarafından onarılmıştır. Tiyatro duvarlarındaki yazıtlar, dönemin oyuncularını ve etkinliklere destek veren kişileri yansıtmaktadır.
5. Kale: Kentin en üst noktasındaki kale, Hristiyanlık dönemine ait bir yapıdır. Buradan Kıyıkışlacık Koyu’nun suyun üstünde kalan bir bölümü ve mendirek-fener yapısı gözlemlenebilir.
6. Uzun Duvarlar: Kenti karadan koruyan uzun duvarlar, batıdaki kayalık düzlükte bulunmaktadır.

Iasos Antik Kenti, Milas’ın doğal güzellikleri içinde, antik atmosferini koruyarak ziyaretçilere tarih ve kültür dolu bir deneyim sunmaktadır. Argoslu kolonistlerden Milet göçmenlerine, Apollon’dan Artemis’e, Dionysos festivallerinden tiyatroya kadar zengin bir kültürel mirasa ev sahipliği yapmıştır. Tarihi dokusu ve mistik atmosferiyle Iasos, antik dönemin izlerini günümüze taşımaktadır.

Euromos: Antik Karya’nın İzinde Bir Arkeolojik Hazine

Euromos, Türkiye’nin Muğla iline bağlı Milas ilçesinde konumlanan bir antik kenttir. Milattan önce 4. yüzyılda Kral Mausolus’un yönetimi sırasında inşa edilen Euromos, Artemis Tapınağı ile öne çıkan zengin arkeolojik kalıntılara ev sahipliği yapmaktadır. Bu antik kent, sadece mimari değil, aynı zamanda biyolojik çeşitliliği, tarihi dokusu ve arkeolojik zenginlikleriyle de dikkat çeker.

Artemis Tapınağı: Klasik Dönemin İncisi

Euromos’un en etkileyici yapısı olan Artemis Tapınağı, M.Ö. 4. yüzyılda inşa edilmiş ve Roma döneminde tamamlanmıştır. İyon düzeninde yapılmış tapınak, 18 adet sütunu ve muazzam frizi ile antik dönemin ihtişamını günümüze taşır.

Spor ve Sosyal Hayatın Merkezi: Stadyum

Antik dönemin Euromos’unda spor etkinlikleri ve yarışmalar için kullanılan stadyum, şehirdeki günlük yaşamın önemli bir merkezi olmuştur.

Agora, Tiyatro ve Diğer Yapılar: Şehrin Çeşitli Yapıları

Euromos’ta sadece Artemis Tapınağı değil, aynı zamanda agora, tiyatro, hamam ve sarnıç gibi yapılar da bulunmaktadır. Bu yapılar, Euromos’un antik dönemdeki zengin yaşamını ve kültürel dokusunu yansıtır.

Koruma ve Restorasyon Çalışmaları: Tarihi Geleceğe Taşımak

Euromos’un arkeolojik kalıntıları, titizlikle korunmakta ve restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Bu çaba, bölgenin tarihî ve kültürel zenginliklerini gelecek kuşaklara aktarmak adına önem taşır.

Ziyaretçilere Kapılarını Açan Antik Kent: Euromos

Euromos, tarih ve arkeoloji meraklıları için benzersiz bir ziyaret noktası sunar. Artemis Tapınağı’nın görkemi, antik dönemin atmosferini yaşamak isteyenleri cezbetmektedir. Euromos, Karya bölgesinin zengin geçmişini gün yüzüne çıkaran bir arkeolojik hazinedir.

Bargylia: Antik Kentin Hikayesi ve Milas’ın Tarihi Zenginliği

Bargylia: Yunan Mitolojisinin İzinde: Bargylia, Mandalya (Güllük) Körfezi’nin güney kıyısında yer alan bir yarımadanın doğu ucunda konumlanmış antik bir kenttir. Yunan mitolojisinin kahramanlarından Bellerophon’un, kanatlı atı Pegasos’un çiftesiyle ölen arkadaşı Bargylos’un anısına kurduğu efsanevi bir şehirdir. Karya dilinde kentin adı Andanos olarak bilinmekteydi. Artemis Kyndias tapınağı, Bargylia’nın kutsal alanı olarak bilinen Karşı Dağlardaki Kemikler köyünde bulunmaktadır.

Bizans Dönemi ve Savunma Hisarı: Kent öreni, Bizans döneminde yapılan düzenlemelerle bir savunma hisarına dönüşmüştür. Bu döneme ait duvar kalıntıları, Bargylia’nın tarihini ziyaretçilere görsel bir şölenle sunmaktadır. Yapı malzemeleri, özellikle savunma duvarlarında günümüze kadar ulaşarak geçmişin izlerini taşımaktadır.

Milas’ın Macar Evleri: Milas’ın tarihi dokusunda farklı bir iz bırakan Macar Evleri, 1922 yılında Macar mimar Pier Kubin tarafından tasarlanmıştır. “Madam Murat’ın Evi” olarak anılan ilk örnek, Milaslılar arasında özel bir yere sahiptir. Daha sonra 1931’de getirilen Macar ustalar tarafından inşa edilen üç ev, Milas’ın mimari zenginliğine katkıda bulunmuştur. Bu evler, özgün Macar mimarisi özelliklerini taşıyan ve “Macar Evleri” olarak adlandırılan bir dizi yapı oluşturmuştur.

Milas, Bargylia’nın antik tarihinden Macar Evleri’nin modern dokusuna uzanan zengin bir geçmişe sahip bir şehirdir. Tarih ve mimari tutkunları için keşfedilecek birçok hikaye barındırmaktadır.

Yediler Manastırı: Milas’ın Tarihi ve Dini Mirası

Milas ilçesinin eşsiz tarihine ışık tutan Yediler Manastırı, Latmos Dağları eteklerinde, Gölyaka köyü yakınlarında konumlanmış bir tarihi manastırdır. Bu muazzam kompleks, Bizans dönemine ait kiliseler, şapeller, vaizhaneler, mezarlar ve sarnıçlar gibi çeşitli yapıları içinde barındırır. Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ön plana çıkan Yediler Manastırı, manastır kompleksinin surlarla çevrili alanda, konaklama ve eğitim amacıyla kullanılmış bir döneme ait izleri taşır.

Bizans dönemine ait olan Yediler Manastırı, kiliselerindeki fresk ve mozaikleriyle dikkat çeker. Doğal güzelliklerle çevrili bu alan, tarih ve mimari meraklıları için önemli bir turistik destinasyon olmuştur. Bugün, Yediler Manastırı ziyaretçilere, Bizans sanatının önemli örneklerini keşfetme ve bölgenin huzur veren atmosferinde tarihi bir yolculuğa çıkma fırsatı sunmaktadır. Manastır kompleksi, Milas’ın zengin kültürel mirasının bir yansımasıdır.

Milas’taki Kaya Resimleri: Antik Dönemden Kalan İzler

Milas ve çevresindeki kaya resimleri, tarih öncesine ait önemli izleri gün yüzüne çıkaran arkeolojik hazinelerdir. Bu kaya resimleri, genellikle mağara ve kaya sığınaklarında bulunur ve figüratif motifler, hayvan betimlemeleri ve geometrik desenler içerir. En ünlü örneklerden biri, Beşparmak Dağı’ndaki Kızılkaya Kaya Sığınağı’dır.

Kaya resimleri, av sahneleri, dans eden figürler, ok atan insanlar gibi çeşitli temaları içererek, o dönemin insanlarının yaşam tarzı ve kültürü hakkında önemli ipuçları verir. Milas ve çevresindeki bu resimler, binlerce yıl öncesine, hatta Paleolitik ve Neolitik dönemlere kadar uzanabilir.

Kaya resimleri, sadece tarihöncesi dönemlere ait izleri değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından da büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle, Milas ve çevresindeki kaya resimleri, ziyaretçilere açılmadan önce özenle restore edilir ve koruma altına alınır. Bu bölgelerdeki kaya resimlerini görmek isteyen ziyaretçiler, genellikle rehberli turlara veya uzman eşliğinde yapılan gezilere katılabilirler. Bu arkeolojik sit alanları, tarih ve doğa meraklıları için unutulmaz bir deneyim sunar.

Bafa Gölü Milli Parkı

Bafa Gölü Milli Parkı, Milas’ın doğal güzellikleri arasında önemli bir konuma sahip. İşte bu milli parkın bazı öne çıkan özellikleri:

1. Coğrafi Konum: Bafa Gölü, Milas’ın batısında Menderes Nehri ile kara bağlantısına sahip bir lagün gölüdür. Aydın Sırtları ve Beşparmak Dağları arasında yer alır.
2. Biyolojik Çeşitlilik: Milli Park, zengin bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapmaktadır. Gölde tespit edilen 261 kuş türü ile önemli bir kuş cenneti olarak kabul edilir. Ayrıca, çeşitli balık türleri, sürüngenler, amfibiler ve memeliler de göl ve çevresinde yaşamaktadır.
3. Bitki Örtüsü: Bafa Gölü çevresi, sazlık, bataklık, ormanlık, bozkır alanları, zeytinlikler ve tarım alanları gibi farklı bitki örtüsüne sahiptir. Bu çeşitlilik, farklı ekosistemlerin varlığını sürdürmesine olanak tanır.
4. Arkeolojik ve Tarihi Zenginlik: Göl çevresinde bulunan Herakleia Antik Kenti ve Kapıkırı köyündeki antik tiyatro gibi kalıntılar, milli parkı arkeolojik ve tarihi açıdan önemli bir destinasyon haline getirir.
5. Aktivite Olanakları: Bafa Gölü Milli Parkı, doğa severlere çeşitli aktivite olanakları sunar. Kuş gözlemi, doğa yürüyüşleri, kamp, teknelerle gölde gezi, dağcılık ve bisiklet gibi aktiviteler parkta gerçekleştirilebilir.
6. Doğal Güzellik: Göl, çevresindeki dağlar, ormanlar ve antik kalıntılar ile birlikte muazzam bir doğal güzelliğe sahiptir. Bu özellik, ziyaretçilere görsel bir şölen sunar.

Bafa Gölü Milli Parkı, doğal ve kültürel zenginlikleriyle her türlü gezginin ilgisini çeken bir destinasyon olarak öne çıkar.

Milas Salı Pazarı: Geleneksel Alışverişin ve Kültürün Buluşma Noktası

Milas’ın tarihî ve kültürel zenginliklerini yansıtan bir köşe, her hafta Salı günleri kurulan Milas Salı Pazarı. Osmanlı dönemine dayanan geçmişiyle köklü bir tarihe sahip bu pazar, hem Milaslıları hem de çevre köylerden gelen ziyaretçileri ağırlayan önemli bir ticaret ve sosyal etkinlik alanıdır.

Zengin Ürün Yelpazesi ve Yerel Lezzetler: Alışverişte Farklı Bir Deneyim

Pazara gelenler, taze meyve, sebze, yöresel otlar, nefis peynir çeşitleri, kaliteli zeytinler, bakliyat, geleneksel giyim ürünleri, el sanatları ve daha birçok çeşitli ürünle karşılaşırlar. Ayrıca, tezgahlarda sergilenen yöresel yiyecek ve içeceklerle damakları şenlendirme şansına sahiptirler. Pazarda dolaşmak, alışveriş yapmak sadece bir ihtiyacı karşılamakla kalmaz, aynı zamanda yerel kültürle de buluşma fırsatı sunar.

Sosyal Etkinlik ve Buluşma Alanı: Pazara Renk Katan Detaylar

Milas Salı Pazarı, sadece alışverişin değil, aynı zamanda sosyal etkileşimin de merkezidir. Pazara gelenler, yerel halkla sohbet eder, yeni ürünleri keşfeder ve geleneksel atmosferde keyifli bir zaman geçirirler. Cumhuriyet Meydanı ve çevresinde kurulan pazar, tüm şehre enerji ve canlılık katar.

Unutulmaz Bir Deneyim: Milas’ın Yerel Kültürü ve Güleryüzlü Misafirperverlik

Salı Pazarı, Milas’ın yerel kültürünü, yaşam tarzını ve ticaret geleneğini ziyaretçilere tanıtan bir platformdur. Hem alışveriş yapabilir, hem de Milas halkının sıcakkanlı misafirperverliğini deneyimleyebilirsiniz.

Pratik Bilgiler ve Lokasyon

Milas Salı Pazarı, her Salı günü sabah saatlerinde kurulur ve öğleden sonra dağılır. Pazara ulaşım oldukça kolaydır, genellikle Milas’ın merkezinde, Cumhuriyet Meydanı ve çevresinde gerçekleşir. Tarihî ve kültürel bir yolculuk yapmak isteyenler için Milas Salı Pazarı, kaçırılmaması gereken bir duraktır.

Gökçeler Kanyonu ve İncirliin Mağarası: Milas’ın Doğal Harikaları

Muğla’nın eşsiz güzelliklerinden biri olan Gökçeler Kanyonu, Milas ilçesinde bulunan ve doğaseverlere muazzam bir deneyim sunan bir destinasyondur. Gökçeler köyü yakınlarında konumlanan bu kanyon, etkileyici kalker kayalıkları, berrak akarsuları ve doğal havuzlarıyla çevrili muazzam bir doğa harikasıdır.

Kanyon boyunca yapılan doğa yürüyüşleri, ziyaretçilere eşsiz manzaralar sunar. Dik kayalıklar arasında yapılacak bir yürüyüş, doğanın sakinliği içinde huzur dolu anlar yaşatır. Gökçeler Kanyonu, aynı zamanda içerisinde bulunan doğal havuzlarıyla serinlemek isteyenlere ideal bir ortam sunar.

Gökçeler Kanyonu’nun hemen yanında yer alan İncirliin Mağarası, doğal oluşumları ve etkileyici damlataşlarıyla bilinir. Mağara içerisinde gerçekleştireceğiniz keşif, sizi mağara dünyasının büyüleyici atmosferine götürür. İçerideki sarkıt ve dikitler, doğanın zaman içinde nasıl şekillendiğini görmek için harika bir fırsat sunar.

Her iki yer de Milas’ın doğal zenginliklerini keşfetmek isteyenler için muhteşem bir fırsattır. Gökçeler Kanyonu’nda nefes kesen manzaralar ve yürüyüşlerle doğayla iç içe bir deneyim yaşanırken, İncirliin Mağarası’nda doğanın altındaki gizemli atmosferi keşfetmek mümkündür. Milas, bu doğal harikalarıyla ziyaretçilere unutulmaz anılar bırakır.

Milas Zeytini ve Zeytinyağı: Gelenekten Geleceğe Lezzet Yolculuğu

Milas’ın zengin tarihindeki en temel geçim kaynaklarından biri olan zeytincilik, günümüzde de bölgenin ekonomik ve kültürel değerini sürdürmektedir. Milas’ın tarihi, zeytinciliğin etrafında şekillenmiş; siyasi, askeri olaylar ve zaman zaman tarihi gerçeklikleri içeren efsaneler bu toprakları süslemiştir.

Zeytinin köklü geçmişi ve bölgenin bu değerli ürünle olan bağları, her yıl düzenlenen hasat festivalleriyle taçlanır. Milas Zeytini ve Zeytinyağı Hasat Festivali, geleneksel zeytin hasadını ve bu topraklardan çıkan eşsiz zeytinyağının üretim sürecini kutlamak amacıyla düzenlenir. Festival, bölgenin zeytin tarlalarında, geniş zeytin bahçelerinde ve geleneksel zeytinyağı üretim atölyelerinde gerçekleşen etkinliklerle doludur.

Zeytincilik, geçmişten günümüze modern yöntemlerle evrilen bir sektör olmasına rağmen, Milas’ta hala geleneksel çiftçilik unsurlarıyla yaşatılmaktadır. Hasat festivali, bu geleneksel çiftçilik öğelerini, yöresel lezzetleri ve zeytinyağı üretimindeki ustalığı bir araya getirir. Festival süresince, zeytin hasatının simgesi olan yeşil ve siyah zeytinlerin toplanması, geleneksel zeytinyağı üretim tekniklerinin sergilenmesi ve yöresel lezzetlerin tanıtılması gibi etkinliklerle ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunulur.

Milas Zeytini ve Zeytinyağı Hasat Festivali, sadece lezzetli bir şölen sunmakla kalmaz, aynı zamanda Milas’ın zengin tarım geleneğini ve kültürel mirasını yaşatma amacını taşır. Bu festival, zeytincilik kültürünü sevenleri, doğal ve organik lezzetleri keşfetmeye davet eder. Gelenekten geleceğe uzanan bir lezzet yolculuğuna çıkmak isteyen herkes için Milas, bir gastronomi ve kültür destinasyonu olma özelliğini sürdürmektedir.

Milas Halısı ve Halıcılığı: Dokuma Sanatının Zarafeti

Milas, tarihi zenginlikleriyle öne çıkan bir ilçe olmanın yanı sıra, geleneksel el dokuma sanatında da kendine özgü bir yere sahiptir. Milas halıları, ilçenin eski çağlardan itibaren dokumacılığın geliştiği bir merkez olduğunu gösterir. Bu dokuma geleneği, kıl, yün, bez, pamuk ve ipek gibi çeşitli malzemelerle yapılan dokumalara ev sahipliği yapmıştır.

Milas halıcılığı, özellikle 16. ve 17. yüzyıllar arasında Anadolu’nun diğer kentleri arasında öne çıkan bir geleneğe dönüşmüştür. Milas’ın halıları, benzersiz desenleri, renk zenginliği ve dokuma zarafeti ile bilinir. Bu halılar genellikle geleneksel motiflerle süslenmiş olup, bölgenin kültürel dokusunu yansıtır.

Milas halıları, özenle seçilmiş malzemelerin ustaca dokunmasıyla elde edilir. Geleneksel teknikleri koruyan ve modern dokuma yöntemlerini birleştiren Milaslı ustalar, eşsiz ve kaliteli halılar ortaya çıkarır. Halıcılık geleneği, birçok aile ve atölyede kuşaktan kuşağa aktarılarak sürdürülmektedir.

Milas halıları, sadece yerel halkın değil, aynı zamanda halı koleksiyoncularının ve sanatseverlerin de ilgisini çeker. Bu özel el emeği ürünler, Milas’ın kültürel mirasını yaşatan önemli birer simgedir. Zengin desenleri, renkleri ve dokuma incelikleriyle Milas halıları, el sanatlarının ve geleneksel dokuma sanatının Anadolu’daki önemli temsilcilerindendir.

Güllük Körfezi:

Milas-Bodrum yolundan ayrılan kavşaktan sadece 8 km sonra, Güllük karşılıyor sizi. Bu huzurlu tatil kasabası, Bodrum’un kalabalığından uzaklaşmak isteyen tatilciler için ideal bir sığınak sunuyor.

Güllük’ün öne çıkan özelliklerinden biri liman kasabası olmasıdır. Limandan çevrede çıkarılan boksit madeni ihraç edilmektedir, bu da kasabanın ekonomisine katkı sağlamaktadır. Mandalya Körfezi ve Asin Koyu çevresine yayılan bu kasaba, sahili, balıkçıları, kafeleri, tepelere serpiştirilmiş otelleri ve evleriyle, topografik konumu sayesinde sürekli deniz manzarasına sahiptir.

Güllük’ün kuzeyinde yer alan Dalyan’da ve denizde birçok farklı balık türü bulunmaktadır. Özellikle lüfer, kefal ve yılan balığı avıyla ünlüdür. Sahil lokantalarında oturup, enfes yılan balığı ziyafetinin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca çevredeki koylarda kültür balıkçılığı yapılarak çipura ve levrek gibi balıklar da yetiştirilmektedir.

Güllük, sadece deniz ve balıkçılıkla değil, aynı zamanda bölgeye özgü teknelerin (gulet) yapıldığı tersaneleriyle de tanınır. Burada, Bodrum gibi, geleneksel Türk teknelerinin ustalıkla yapıldığı atölyeler bulunmaktadır.

Güllük, sakin atmosferi, temiz denizi ve doğal güzellikleriyle hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken bir destinasyon olmaya devam etmektedir.

Boğaziçi Köyü:

Mitolojideki Bellerofon’un kanatlı atı Pegasus’un çiftesiyle ölen Bargylos’un ismini taşıyan Boğaziçi Köyü, pelikan başta olmak üzere birçok göçmen kuş türüne ev sahipliği yapar. Sulak alanları ve göç rotaları üzerinde konumlanan köy, doğa severler ve kuş gözlemcileri için ideal bir destinasyondur. Anlam dolu bir mitolojik geçmişi olan Boğaziçi Köyü, doğal güzellikleri ve kuş çeşitliliğiyle ünlüdür.

Boğaziçi, tarihi efsanelerle süslenmiş bir balıkçı köyüdür. Eski adı Bargliya olan Boğaziçi, çevresindeki zeytinliklerle çevrili güzel bir koya ev sahipliği yapmaktadır. Tuz havzalarının bulunduğu bölge, eskiden tuz üretimiyle ünlüydü; ancak günümüzde atıl durumdadır.

Balıkçılık, Boğaziçi’nin halkının temel geçim kaynaklarından biridir. Çipura ve levrek gibi çeşitli balıkları köyde bulunan balık çiftliklerinden temin edebilirsiniz. Boğaziçi aynı zamanda doğal bir kuş cennetidir. Kuğular, flamingolar, pelikanlar ve yaban ördekleri gibi birçok kuş türü, bölgeyi renklendirmektedir.

Boğaziçi’nin sakin atmosferi ve doğal güzellikleri, ziyaretçilere huzurlu bir kaçış sunmaktadır. Balıkçı köyü, deniz ürünleriyle ünlü olmasının yanı sıra, efsanelere ve doğal yaşamın güzelliklerine ev sahipliği yapmaktadır.

Çökertme Koyu: Milas’ın doğal güzelliklerinden biri olan Çökertme Koyu, sakin atmosferi ve berrak deniziyle dinlenmek isteyenler için mükemmel bir tercihtir. Datça Yarımadası’nın karşısında konumlanan koy, türkülere ilham kaynağı olmuş ve sessiz bir dinlenme noktası olarak bilinir. Datça Yarımadası’nın görkemli manzarası, bu koyda denizin keyfini çıkaranları karşılar.

Ören/Keramos: Gökova Körfezi kıyısında bulunan Ören/Keramos, küçük bir sahil yerleşkesidir. Antik kent Keramos’un kalıntılarına ev sahipliği yapmasıyla bilinir. Bakıcak bölgesinde iki önemli tapınağa ev sahipliği yapmış olan Keramos, Hellenistik dönemde Rodos egemenliğindeyken önem kazanmış, Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine geçmesiyle ise önemini kaybetmiştir. Bugün, Gökova Körfezi’nin güzellikleri içinde yamaç paraşütü için popüler bir yerdir.

Balık Pazarı (Açık Hava Müzesi): Halk arasında Balık Pazarı olarak bilinen bu alan, Roma Dönemi’ne ait bir anıt mezardan oluşur. Kare planlı bir alanın ortasında yükselen dört sütunlu bir tapınak, bu bölgenin tarihi zenginliklerinden biridir. 1993 yılında restore edilen ve Balık Pazarı Açık Hava Müzesi olarak ziyarete açılan yapı, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunar.

Milas Tuzla Sulak Alanı: Göçmen Kuşların Cenneti

Milas’ın doğal zenginliklerinden biri olan Tuzla Sulak Alanı, 380 hektarlık geniş bir alana sahiptir. Bu alan, özellikle kış aylarında göçmen kuşlara ev sahipliği yaparak barınma ve beslenme ihtiyaçlarını karşılar. Tuzla Sulak Alanı, çevresini saran ılgın, zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrili, doğa severlerin gözdesidir.

Sulak alanın en ilgi çeken konukları arasında pelikanlar başı çeker. Bunun yanı sıra boz ördek, yeşilbaş, sakarca, macar ördeği, sakarmeke, balıkçıl, kaz, flamingo, su tavuğu ve bataklık kırlangıcı gibi birçok kuş türü de bu bölgede gözlemlenebilir. Tuzla Sulak Alanı, plankton ve su bitkileri ile zenginleşen bir ekosistem sunarak, balık çeşitliliği konusunda da büyük bir potansiyele sahiptir.

Eşsiz doğası ve kuş gözlemleri için ideal bir nokta olan Tuzla Sulak Alanı, doğa tutkunları ve kuş gözlemcileri için unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.

Ören Alatepe Pisti ve Yamaç Paraşütü Heyecanı

Ören’de bulunan Alatepe pisti, yılın büyük bir bölümünde yamaç paraşütü sporuna olanak tanıyan bir alan olarak öne çıkar. Gökova Körfezi semalarında gerçekleştirilen bu heyecan verici spor, yerli ve yabancı turistler arasında büyük ilgi görmektedir.

Özellikle nisan ayında düzenlenen Yamaç Paraşütü Festivali, bölgedeki spor severleri bir araya getirir. Festival, Ören Alatepe pistinde gerçekleşen çeşitli etkinliklerle dolu bir program sunarak, adrenalini sevenleri memnun eder.

Ören’deki yamaç paraşütü, muazzam manzaralar eşliğinde unutulmaz bir uçuş deneyimi yaşamak isteyen herkes için harika bir seçenektir. Milas’ın doğal güzellikleri arasında önemli bir yere sahip olan bu spor, bölgeye gelen ziyaretçilere eşsiz bir macera sunar.

Milas Pazarları: Renkli ve Canlı Bir Deneyim

Milas’ın her Salı günü düzenlenen pazarları, şehrin kalbindeki merkezden çevre mahallelere kadar uzanan bir panayır atmosferi yaratır. Bu renkli ve canlı pazar yerleri, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeker. Pazarda, Milas’ın zengin kültürünü ve doğal ürünlerini keşfetmek mümkündür.

Pazarda neler bulabilirsiniz?

1. Yöresel Kıyafetler: Pazar, bölgenin geleneksel kıyafetlerini giyen kadınları görmek için harika bir fırsattır. Bahçelerinde yetiştirdikleri ürünleri sergileyen kadınlar, yöresel kıyafetleriyle göz alıcı bir görüntü oluşturur.
2. Ev Yapımı Ürünler: Pazarda, yöre insanlarının evlerinde ürettikleri ürünleri bulabilirsiniz. Zeytin, yoğurt gibi ev yapımı ürünler, sağlıklı ve doğal bir alternatif sunar.
3. Taze Meyve ve Sebzeler: Dalından sofraya sunulan taze meyve ve sebzeler, pazarın en canlı ve renkli bölümlerinden biridir. Yerel üreticilerin yetiştirdiği ürünler, taptaze ve lezzetlidir.
4. Bal ve Zeytin Çeşitleri: Çam kokulu ballar ve zeytinin farklı çeşitleri, Milas pazarlarında bulunan değerli ürünler arasındadır. Doğal ve organik ürünleri keşfetmek isteyenler için ideal bir mekan.
5. Yerel Dokumalar: İncecik işlenmiş yerel dokumalar, el emeği ve geleneksel zanaatın güzel bir örneğidir. Pazarda bu dokumalardan satın alarak, yöresel sanatı destekleyebilirsiniz.

Milas pazarları, sadece alışveriş yapma yeri olmanın ötesinde, bölgenin kültürünü ve yaşam tarzını keşfetmek için ideal bir ortam sunar. Renkli tezgahlar arasında dolaşmak, güleryüzlü satıcılarla sohbet etmek ve yerel lezzetleri tatmak için Salı günlerini Milas pazarlarına ayırmak, unutulmaz bir deneyim olabilir.

Milas ve Çevresinde Doğal Çekim Alanları

Milas, tarihi zenginliklerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de büyüleyici bir bölgedir. İki önemli göl, Bafa Gölü ve Tuzla, bölgenin doğal zenginliklerini oluşturur. Hem denizden ayrılmış olmaları hem de kuş zenginliği açısından büyük bir değer taşımaktadır. Bafa Gölü sulak alanı, milli park ilan edilerek koruma altına alınmıştır ve kuş avcılığı yasaktır. Binlerce kuş, özellikle karabatak, boz ördek, meke, pelikan, kuğu, boz kaz, gri balıkçıl gibi türler, bölgede barınmaktadır.

Güllük deltasındaki Tuzla Sulak Alanı da doğal çekim alanlarından biridir. Milas sınırları içinde, şehir merkezine 23 km uzaklıkta bulunan Sırtlandağ mevkiindeki Halep çamı ormanı, nadir bulunan bir tür olduğu için Tabiat Koruma Alanı içine alınmıştır ve 760 hektarlık bir alanı kaplamaktadır.

Yeme-İçme Deneyimleri

Milas’ın zengin bitki örtüsü, yerel mutfağına çeşitli lezzetler kazandırmıştır. Yemeklerde genellikle zeytinyağı kullanılır ve Ege bölgesine özgü sofralar oluşturulur.

Sebze Yemekleri: Çiçek kızartma, börülce çullama, ebegümeci kavurması, karnabahar tatarı gibi lezzetler bölgenin sebze yemekleri arasında yer alır.

Hamur İşleri: Çaykama böreği, tepsi böreği, bulgur böreği gibi hamur işleri, yöresel mutfağın vazgeçilmezleri arasındadır.

Et, Tavuk ve Balık Yemekleri: Kanlı kavurma, mumbar dolması, et kavurması, ekşili köfte gibi et yemekleri, yörede sıklıkla tercih edilen lezzetlerdendir.

Tatlılar: Zerde, yöresel tatlılardan biridir ve şehirde denenebilecek lezzetler arasındadır.

Nerede Yenir?

Milas merkezinde ve çevresinde, yöresel yemeklerin tadına varabileceğiniz birçok mekan bulunmaktadır. Beypınarı’nda alabalık, tavukla yapılan kanlı kavurma ve yöreye özgü ekmekle yapılan köy kahvaltısı, öne çıkan lezzetler arasındadır. Bafa Gölü çevresinde özellikle Kapıkırı Köyü’nde yılan balığı, göl çipurası ve levrek yemekleri ön plana çıkar. Ören beldesine 9 km uzaklıktaki Çökertme Köyü’nde taş fırında pişen balık güveç ve orduevi salatası, Kaptan Restoran’da denenebilecek lezzetlerdendir. Boğaziçi Köyü’nde tereyağlı tavada karides, karides güveç ve acılı ekşili yeşil zeytinle yenilen akşam yemeği, bölgeye özgü lezzetleri tatmanın harika bir yoludur.

Milas Yemek Kültürü: Zeytinin ve Eşsiz Lezzetlerin Başkenti

Milas’ın zengin yemek kültürü, özellikle yörede yetişen zeytinin çeşitliliği ve kalitesi ile ön plana çıkar. Sofralık zeytin olarak bilinen yağlı zeytin, çekişge, salamura ve bastırma zeytin, yöresel mutfağın vazgeçilmezleri arasındadır. Milas ekonomisi için büyük bir öneme sahip olan “Altın Sıvı” olarak adlandırılan zeytinyağı, sebze ve ot yemeklerinden makarnaya, pilavdan hamur işlerine kadar birçok lezzette kullanılır.

Sebze Yemekleri:

• Çiçek kızartma
• Börülce çullama
• Börülce sallama
• Ebegümeci kavurması
• Kenker (şevketi bostan)
• Karnabahar tatarı
• Patlıcan ekşilemesi
• Yoğurtlama
• Hardal salatası
• Tilkişen kavurması
• Palandiz salatası
• Bakla yaprağı salatası
• Kuru biber salatası
• Soğan depmesi
• Acur salatası
• Semizotu salatası

Hamur İşleri:

• Çaykama böreği
• Tepsi böreği
• Vekilharç
• Bulgur böreği
• Pirinçleme dökmesi
• Katmerli börek

Et, Tavuk ve Balık Yemekleri:

• Kanlı kavurma
• Mumbar dolması
• Et kavurması
• Etli pırasa
• Kabak çiçeği dolması
• Ekşili köfte
• Keşkek

Tatlılar:

• Zerde

Nerede Yenir?

Milas merkezinde, Milas köftesi ve ciğeri yöresel lezzetler arasında öne çıkar. Milas-Muğla karayolunun 17. km.sinde bulunan Beypınarı’nda, kavak ve çam ağaçları arasında yetişen alabalığın, tavukla yapılan kanlı kavurmanın, yöreye has ekmekle yapılan köy kahvaltısını tatmanızı öneririm.

Bafa Gölü çevresinde, özellikle Kapıkırı Mahallesinde, yılan balığı, göl çipurası ve levrek gibi deniz ürünleriyle hazırlanan yemekler bir ayrıcalıktır. Çökertme Mahallesinde, taş fırında pişen balık güveç ve yeşillik salatasını denemenizi tavsiye ederim. Milas’a 29 km. uzaklıkta, Milas-Bodrum karayolu üzerindeki Boğaziçi Mahallesinde tereyağlı tavada karides, karides güveç ve acılı ekşili yeşil zeytinle yenilen akşam yemeği de bölgeye özgü lezzetlerdendir.

Milas’ın El Sanatları: Geleneksel İşlemelerden Halıcılığa

Milas, zengin el sanatları kültürüyle ön plana çıkan bir bölgedir. Yıllar içinde gelişen ve kuşaktan kuşağa aktarılan bu el sanatları, Milas’ın tarihini ve kültürel zenginliğini yansıtmaktadır.

1. Elişleri ve Nakış İşlemeleri:
   • Örtüler ve İğne İşleri: Genç kızların çeyiz hazırlığı için yaptığı örtüler, Türk işi, kanaviçe, iğne işleri gibi elişleri Milas’ın geleneksel sanatları arasındadır.
   • Dokumalar ve Boncuk Oyaları: Boncuk oyaları, tığ oyaları ve dokumalar, özellikle Milas Çomak Dağ ve Kızılağaç köylerinde saf ipekten yapılan işlemelere örnektir.
2. Oymacılık:
   • Milas’ta geçmişten günümüze uzanan oymacılık geleneği, kapı, tavan ve saçaklarda işlenen motiflerle kendini gösterir. Bu motifler, geleneksel sanatın günümüzdeki izleridir.
3. Halıcılık:
   • Milas, Türkmen boylarının eski yerleşim yerlerinden biridir ve halıcılık geleneği bu bölgede derin köklere sahiptir. 16. yüzyılda seccade halıları dokunarak başlayan bu gelenek, 18. ve 19. yüzyılda klasik ve Barok tarzlarıyla zenginleşmiştir.
   • Klasik Tarz: Mihraplı Milas seccadeleri, eşkenar dörtgen şeklindeki mihraplarıyla ve stilize edilmiş bitki motifleriyle tanınır.
   • Barok Tarz: Osmanlı’da Avrupa etkisinin görüldüğü dönemde üretilen bu halılarda zigzaglar ve çiçek desenleri barok tarzını yansıtır.
   • Madalyonlu Halılar: Kare, dikdörtgen ve altıgen şekillerde olan bu halılar çeşitli tiplerde karşımıza çıkar. “Karaca Hisar Halısı” bu gruba örnektir.

Milas halıları, tamamen yün kullanılarak ve doğal boyalarla renklendirilerek üretilmiştir. Geleneksel el sanatları ve halıcılık, Milas’ın kültürel dokusunu koruyarak günümüze ulaşmıştır. Bu sanatlar, halen çeşitli köylerde yaşatılmaktadır.

Milas ve Çevresi İçin Önemli Telefon Numaraları

• Yangın: 110
• Acil Servis: 112
• Polis İmdat: 155
• Orman Yangını: 177
• Kaymakamlık: (252) 513 36 41 – 512 10 01
• Belediye Başkanlığı: (252) 512 10 25
• Havalimanı Santral: (252) 523 01 01
• Turizm Danışma: (252) 523 00 66
• İlçe Emniyet Müdürlüğü: (252) 512 10 05
• İlçe Jandarma Komutanlığı: (252) 512 68 28
• Devlet Hastanesi: (252) 512 10 07
• Milas Müzesi: (252) 512 39 73
• Güllük Gümrük Muh. Kıs. Amirliği: (252) 522 22 11
• Güllük Sağlık Ocağı: (252) 522 24 23
• Ören Sağlık Ocağı: (252) 532 20 13
• Beçin Sağlık Ocağı: (252) 515 03 66
• Selimiye Sağlık Ocağı: (252) 542 20 67
• Bafa Sağlık Ocağı: (252) 543 50 37

Not: Acil durumlarda lütfen ilgili acil servis numaralarını arayarak en yakın yardımı alınız.

---

---

Muğla’nın keşfedilmeyi bekleyen zengin kültürel ve doğal hazinelerini sizin için sıraladık. Şehrin göz kamaştıran güzelliklerini keşfetmek istiyorsanız, Muğla’da gezilecek yerler hakkında kapsamlı bilgiler içeren aşağıdaki rehberimize göz atabilirsiniz. Tarihi zenginlikleri, doğal harikaları yöresel lezzetleri ve benzersiz atmosferiyle Muğla her ziyaretçisine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Muğla’nın eşsiz atmosferinde kaybolmak ve şehrin tarihle iç içe geçmiş dokusunu hissetmek için, siz de bu muazzam şehri keşfetmeye hazır olun.

Muğla’da Gezilecek yerleri sizin için özel olarak hazırladığımız Muğla Gezi ve Outdoor Rehberi haritalarımızda bulabilirsiniz.

• Muğla Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Merkez Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Datça Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Milas Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Dalaman Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Fethiye Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Marmaris Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Köyceğiz Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Bodrum Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Kavaklıdere Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Yatağan Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Ula Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası
• Muğla Ortaca Gezi ve Outdoor Rehberi Haritası

Muğla’nın gezilecek bütün mekanları, outdoor olanakları, kamp karavan tesisleri hakkındaki yazılarımız aşağıdadır. Açılır pencereyi tıklayarak Muğla hakkındaki bütün yazılarımıza ulaşabilirsiniz.

---

TurkeyOutdoor.org: Doğayla Buluşma Merkezi!: TurkeyOutdoor.org, Türkiye’nin en çekici açık hava platformu! Yürüyüş, kamp, bisiklet, kano, dağcılık, kaya tırmanışı, rafting, dalış, yamaç paraşütü, binicilik gibi doğa sporlarıyla ilgili detaylı rehberler, benzersiz rotalar, güncel haberler ve unutulmaz etkinliklerle dolu.

Türkiye’nin Doğasını Keşfedin! TurkeyOutdoor.org, Türkiye’nin dört bir yanındaki doğal güzellikleri keşfetmek isteyenlere hitap ediyor. Özenle hazırlanmış bilgiler, etkileyici rotalar, çarpıcı fotoğraflar ve ilham verici videolar sizi bekliyor. Ayrıca, Türkiye’deki açık hava etkinlikleriyle ilgili en güncel haberlere ve etkinlik takvimine de göz atabilirsiniz.

Outdoor Tutkunları İçin Özel Rehber!: TurkeyOutdoor.org, Türkiye’de outdoor etkinliklere ilgi duyan her seviyeden maceraperest için ideal bir kaynaktır. Deneyimli gezginlerden yeni başlayanlara kadar herkesi hedefleyen bu platform, Türkiye’deki açık hava etkinlikleriyle ilgili ihtiyacınız olan her şeyi sunuyor. Doğa, kamp ve macera arayanlar için mükemmel bir rehber olarak öne çıkıyor. Sizi, unutulmaz bir doğa serüvenine davet ediyoruz! TurkeyOutdoor.org ile hayalinizdeki maceraya adım atın!

https://turkeyoutdoor.org/