Ankara Tanıtım ve Gerekli Bilgiler
Ankara Tanıtım ve Gerekli Bilgiler
İçindekiler
ToggleAnkara Gezi Rehberi 1. Yazı
Türkiye’nin Outdoor Sayfası olarak özellikle outdoor turizminde büyük eksiklik olarak gördüğümüz illerin tek tek tanıtımı, illerde yapılabilecek outdoor aktiviteleri, outdoor ürün satan firmalar, kamp alanları, doğal güzellikler, yürüyüş rotaları gibi bütün bilgileri içeren bir yazı dizisine başladık.
Bu yazı dizimizde bulunduğunuz veya tatil amaçlı gittiğiniz ilde öncelikle yapabileceğiniz doğa aktivitelerinin, aktivite bölgelerinin, kamp alanlarının, tarihi ve turistik mekanların tam ve en geniş listelerini oluşturup okuyucumuzun kullanımına sunuyoruz.
Özellikle kampçılar, doğa severler, karavancılar, doğa tatilcileri, macera turizmi, kültür turizmi ve outdoor ekstrem sporları yapanlar için en çok aranan bilgileri derlemeye gayret gösteriyoruz.
Listede gördüğünüz eksiklikleri ve eklenmesini istediğiniz bilgileri iletişim sayfamızda bulunan kanallardan bize ulaştırabilirsiniz.
ANKARA
Ankara’da bulunan tarihi turistik ve doğal yerlerin listesi ve tanıtımı, Ankara kamp alanları, Ankara mutfağını oluşturan lezzetler için aşağıdaki yazılarımıza göz atın.
- Ankara Gezi Rehberi 1. Yazımız: Ankara Tanıtım ve Gerekli Bilgiler
- Ankara Gezi Rehberi 2. Yazımız: Ankara Gezilecek Yerler
- Ankara Gezi Rehberi 3. Yazımız: Ankara’da Kültür Sanat
- Ankara Gezi Rehberi 4. Yazımız: Ankara Kamp Alanları Listesi
- Ankara Gezi Rehberi 5. Yazımız: Ankara Outdoor ve Doğa Aktiviteleri
- Ankara Gezi Rehberi 6. Yazımız: Ankara Yemek Rehberi
06 ANKARA
Ankara, Türkiye’nin başkenti ve en kalabalık ikinci ilidir. Nüfusu 2020 itibarıyla 5.663.322 kişidir. Bu nüfus; 25 ilçe ve bu ilçelere bağlı 1425 mahallede yaşamaktadır. İl genelinde nüfus yoğunluğu 215’tir. Nüfuslarına göre şehirler listesinde belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre dünyada ise elli yedinci sırada yer almaktadır.
Coğrafi olarak Türkiye’nin merkezine yakın bir konumda bulunur ve Batı Karadeniz Bölgesi’nde kalan kuzey kesimleri hariç, büyük bölümü İç Anadolu Bölgesi’nde yer alır. Yüzölçümü olarak ülkenin üçüncü büyük ilidir. Bolu, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Aksaray, Konya ve Eskişehir illeri ile çevrilidir.
Ankara Gezi Rehberi
Orta Anadolu Bölgesi’nde yer alan Ankara, doğuda Kırıkkale ve Kırşehir, kuzeyde Çankırı, kuzeybatıda Bolu ve batıda Eskişehir, güneyde Konya ve Aksaray illeriyle çevrilidir.
Kızılırmak ve Sakarya nehirlerinin oluşturduğu ovalarla kaplı bölgede 26.897 km2’lik bir alana sahip olan Ankara’nın deniz seviyesinden yüksekliği ortalama olarak 890 metredir. İlin orta kesimlerinden kuzeye doğru yaklaştıkça Kuzey Anadolu sıradağları yükselir.
Güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda çeşitli dağ sıraları arasında çöküntü alanları ve kıvrılmalarından dolayı oluşan ovalar, doğu-batı yönünde uzanan Ankara ovasının güney kısmında ise Tuz Gölü çanağı ve düzlükler yer alır. İlin topraklarını, Sakarya ve Kızılırmak nehirleri ile Çubuk, İncesu ve Ova çayları sular. İl sınırları içinde Mogan, Eymir, Karagöl, Kurumcu ve Samsam doğal gölleri bulunur. Ayrıca, Çamlıdere, Kesikköprü, Kurtboğazı ve Sarıyar gibi barajların su havzalarında bu barajların adını taşıyan yapay göller de yer almaktadır.
Ankara Tanıtımı:
Ankara’nın 1920 yılında modern Türkiye’nin başkenti olarak belirlenmesi şehrin çok önemli bir yükselişe geçmesini sağlamıştır. Ancak Ankara’nın tarihi çok daha öncesine dayanır. Nüfusu 5 milyon 600 bin seviyesini aşan bu mega kent 5000 yıldır insanların yerleşim yeri olarak kullanıldığı bir bölgedir.
Anadolu’nun tam ortasında yer alıyor oluşu Hitit İmparatorluğu, Frigler, Lidyalılar, Makedonyalılar, Persler, Romalılar, Galatlar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlı İmparatorluğu gibi dünya tarihinin önemli devletlerine ev sahipliği yapmasını sağlamıştır.
Nüfusu yükselmeye devam eden şehir ülkemizin en büyük ikinci şehir konumundadır. Hem yurtiçi hem de yurtdışı ulaşımda önemli bir merkez olarak görev yapar.
Ankara Şehir Rehberi
Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara 1918-23 yılları arasında Kurtuluş Savaşı’nın merkezi olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Ulusal Harekât merkezi ve Kurtuluş Mücadelesi’nin sembolü Ankara, 13 Ekim 1923 yılında başkent olarak kabul edilmiştir. Ulu Önder Atatürk’ün mezarı Anıtkabir, şehrin sembolü haline gelmiştir.
Ankara‘nın başkent ilan edilmesinin ardından (13 Ekim 1923) şehir hızla gelişmiş ve Türkiye’nin ikinci en kalabalık ili olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanan ilin topraklarının yarısı hâlâ tarım amaçlı kullanılmaktadır. Ekonomik etkinlik büyük oranda ticaret ve sanayiye dayalıdır. Tarım ve hayvancılığın ağırlığı ise giderek azalmaktadır.
Ankara ve civarındaki gerek kamu sektörü gerek özel sektör yatırımları, başka illerden büyük bir nüfus göçünü teşvik etmiştir. Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze, nüfusu ülke nüfusunun iki katı hızda artmıştır. Nüfusun yaklaşık dörtte üçü hizmet sektörü olarak tanımlanabilecek memuriyet, ulaşım, haberleşme ve ticaret benzeri işlerde, dörtte biri sanayide, %2’si ise tarım alanında çalışır. Sanayi, özellikle tekstil, gıda ve inşaat sektörlerinde yoğunlaşmıştır. Günümüzde ise en çok savunma, metal ve motor sektörlerinde yatırım yapılmaktadır.
Ankara Tanıtımı
Ankara Hakkında Bilgi
Ankara; Kızılırmak ve Sakarya Nehirlerinin kolları arasındaki coğrafyada, Orta Anadolu’nun kuzeybatısında konumlanmakta olup, 25.437 km2 yüzölçümüyle Türkiye’nin en büyük üçüncü ilidir. 2017 yılı verileri itibarıyla 5.445.026 kişilik nüfusuyla Ankara, dinamik ve genç bir nüfus yapısına sahiptir. Ankara’da genel olarak karasal iklim hâkimdir ve yaygın bitki örtüsü bozkırdır. Denizden 850 m yükseklikte ve en yakın kıyı şeridine 270 km uzaklıktadır.
Orta Anadolu Bölgesi’nde yer alan Ankara, doğuda Kırıkkale ve Kırşehir, kuzeyde Çankırı, kuzeybatıda Bolu ve batıda Eskişehir, güneyde Konya ve Aksaray illeriyle çevrilidir.
Kızılırmak ve Sakarya nehirlerinin oluşturduğu ovalarla kaplı bölgede 26.897 km2’lik bir alana sahip olan Ankara’nın deniz seviyesinden yüksekliği ortalama olarak 890 metredir.
İlin orta kesimlerinden kuzeye doğru yaklaştıkça Kuzey Anadolu sıradağları yükselir. Güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda çeşitli dağ sıraları arasında çöküntü alanları ve kıvrılmalarından dolayı oluşan ovalar, doğu-batı yönünde uzanan Ankara ovasının güney kısmında ise Tuz Gölü çanağı ve düzlükler yer alır. İlin topraklarını, Sakarya ve Kızılırmak nehirleri ile Çubuk, İncesu ve Ova çayları sular.
İl sınırları içinde Mogan, Eymir, Karagöl, Kurumcu ve Samsam doğal gölleri bulunur. Ayrıca, Çamlıdere, Kesikköprü, Kurtboğazı ve Sarıyar gibi barajların su havzalarında bu barajların adını taşıyan yapay göller de yer almaktadır.
Ankara Ekonomisi
25 ilçeden oluşan Ankara’nın merkezi üniversitelerin, teknoparkların, sanayi bölgelerinin, güçlü sektör kümelerinin, üst düzey bürokrasinin, uluslararası kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının yoğunlaştığı bir alandır.
Çevre ilçelerde ise yoğun tarımsal faaliyetlere ek olarak, termal turizm ve kültür turizmi özellikle son yıllarda önemli gelişme gösteren faaliyetler olarak öne çıkmaktadır. Bu özellikler başkent Ankara’yı ekonomik, sosyal ve beşeri sermaye bakımından güçlü, kültürel değerlerin korunduğu ve tanıtıldığı bir bölge yapmaktadır. Ankara, yüksek teknolojili ürün üreten sanayisi ve gelişmiş hizmet sektörü ile güçlü bir ekonomik yapıya sahiptir.
Ankara, ulusal ve uluslararası araştırmalarda birçok defa Türkiye’nin en yaşanabilir kenti seçilmiştir. Sahip olduğu güçlü eğitim altyapısı ve 19 yükseköğretim kurumu ile Ankara, uluslararası arenada eğitim alanında da giderek önemli bir pozisyon elde etmektedir.
Ankara birçok uluslararası kuruluşa da ev sahipliği yapmakta ve bu yönüyle Türkiye’nin söz konusu kuruluşlarla olan ilişkilerinde aktif ve yönlendirici bir rol oynamaktadır. Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu, Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü, Arap Devletler Ligi, Kızılay Derneği ve benzeri kurumların temsilcilikleri, Ankara’da çalışmalarına devam etmektedirler.
Ankara küresel ekonomik sisteme entegre olmuş yükselen bir dünya kenti olarak öne çıkmaktadır. Ankara merkezli direkt uçuşlar sayesinde, Ankara’dan dünyanın önemli merkezlerine kısa uçuş süreleri ile erişilebilir olması da bu duruma katkı sağlamaktadır.
Ankara İsmi Nereden Geliyor?
Ankara ve yakın çevresinde yapılan araştırmalar, yöredeki yerleşmelerin tarih öncesine kadar indiğini göstermektedir. MÖ 3000’ne tarihlenen Tunç Çağı yerleşmeleri arasında yer alan Ahlatlıbel, Koçumbeli, Etiyokuşu, Karaoğlan çağın Orta Anadolu kültürünün özelliklerini ortaya koyacak güçtedir.
Hitit eserlerinde sık rastlanan Ankuwa şehri muhtemelen bugünkü Ankara kentinin bulunduğu yerdir. Ankara’nın kent olarak ilk kuruluşu Frigya dönemidir. Frigya’nın başkenti Gordion İç Anadolu’nun en önemli antik kentlerinden birisidir. Efsanelere göre, Ankara şehrini büyük Frigya kralı Midas kurmuştur. Frigler, buraya “gemi çapası”anlamına gelen Ankyra adını vermişlerdir. Yörede bulunan mezarlar, özellikle MÖ 750–500 yılları arasında Frigya yerleşmesinin önemini göstermektedir.
Frigya devletinin yıkılmasından sonra Lidyalıların ve daha sonra Perslerin hâkimiyetine geçen kentin, Pers kralı I. Dareios döneminde (MÖ 522–486) yapılmış olan ünlü Kral Yolu üzerinde küçük bir ticaret merkezi olduğu bilinmektedir. Makedonya kralı Büyük İskender (MÖ 336- 323) Gordion’dan sonra MÖ 333 yılında burada beklemiş ve Anadolu’daki Pers egemenliğine son vermiştir.
MÖ 278–277 yılında Avrupa’dan Anadolu’ya gelen Galatlar’ın bir kolu olan Tektosağ’ların Ankara ilini başkent yaptıkları bilinmektedir.
Roma İmparatorluğu Döneminde Ankara
Roma İmparatoru Agustus MÖ 25 yılında kenti Galatlardan alarak bu bölgeyi Roma İmparatorluğu’na bağlamış ve Ankara’yı Galatya eyaletinin başkenti yapmıştır. MS 1. ve 2. yüzyıllarda Ankara, Anadolu’da Roma yol ağının çok önemli bir kavşağı niteliğini kazanmış, yönetimsel ve askeri işlevleri gelişmiş bir kentti.
Türklerin Hakimiyetinde Ankara
MS 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasından sonra Ankara yöresi Doğu Roma (Bizans) yönetiminde kalmış ve bu dönem boyunca önemini koruyarak çok sayıda yeni yapıyla donatılmıştır. 11. Yüzyılın sonlarında Anadolu topraklarına girmeye başlayan Selçuklu Türkleri 1073 yılında kenti fethederek Bizans egemenliğine son vermişlerdir. Bu tarihten başlayarak Osmanlılar tarafından Anadolu’nun siyasal birliğinin kurulmasına kadar geçen sürede kent Türk Beylikleri, Bizans ve Moğol egemenliği altında değişik dönemler yaşamıştır. 1300 yılından sonra Ahi merkezlerinden biri olarak ticari işlevlere sahip olan Ankara, Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli bir ticaret merkezi olmaya devam etmiştir.
Cumhuriyet Devrinde Ankara
1920 tarihinden sonra Kurtuluş Savaşı’nın idare edildiği bir merkez olarak, adı Milli Mücadele’nin sembolü haline gelen Ankara, 13 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur.
Ankara’nın merkez ilçeleri: Akyurt, Altındağ, Çankaya, Çubuk, Elmadağ, Etimesgut, Gölbaşı, Keçiören, Mamak, Sincan, Pursaklar ve Yenimahalle’dir.
Ankara’nın Taşra ilçeleri ise Ayaş, Bala, Beypazarı, Çamlıdere, Evren, Güdül, Haymana, Kalecik, Kazan, Kızılcahamam, Nallıhan, Polatlı ve Şereflikoçhisar’dan oluşur.
Ankara Eğitim Hayatı
Türkiye’nin en çok sayıda üniversiteye sahip ili olan Ankara‘da ayrıca, üniversite diplomalı kişi oranı ülke ortalamasının iki katıdır. Bu eğitimli nüfus, teknoloji ağırlıklı yatırımların gereksinim duyduğu iş gücünü oluşturur. Ankara‘dan otoyollar, demir yolu ve hava yoluyla Türkiye’nin diğer şehirlerine ulaşılır.
Ankara Şehir Tarihi
Bilinen tarihi en az 10 bin yıl öncesine, Eski Taş Çağı’na ulaşan Ankara, tarih öncesinden günümüze dek pek çok medeniyeti barındırmıştır. Hititler, Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Galatlar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar ve nihayet Türkiye Cumhuriyeti, il topraklarını kontrolleri altında tutmuştur.
Tektosagların ve Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olan Ankara şehri ve Frigyalıların başkenti Gordion, il sınırları içinde yer alır. Yıldırım Bayezid’in Timurlenk’e yenik düştüğü Ankara Muharebesi Çubuk yakınlarında ve Türk Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası olan Sakarya Muharebesi Polatlı yakınlarında yapılmıştır.
Ankara İklim Özellikleri
Ankara kara iklimine sahiptir. Şehirler dışındaki il topraklarının büyük kısmı tahıl tarlalarıyla kaplı platolardan oluşur. İlin çeşitli yerlerindeki doğal güzellikler korumaya alınmış, dinlenme ve eğlence amaçlı kullanıma sunulmuştur. İlin adını taşıyan tavşanı, keçisi, atı ve kedisi dünya çapında bilinir, armudu, çiğdemi, yerel yemeklerden Ankara tavası ve Kızılcahamam ve Beypazarı’nın maden suyu ise ülke çapında tanınır.
Genel olarak kara iklimi etkisi altında olan Ankara’da kışlar soğuk ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. İlin geniş arazisinde yer yer iklim farklılıkları görülür. İlin güney kısımlarında İç Anadolu ikliminin belirgin özelliği olan step iklimi, kuzeyde ise Karadeniz ikliminin ılıman ve yağışlı halleri görülebilir.
Ankara Etimolojisi
Frigya dili ve Yunancada Ἄγκυρα (telâffuz: Anküra), gemi çapası demektir. Bazı efsanelere göre Ankara, Frig Kralı Midas’ın bir gemi çapası bulduğu yerdir.
Büyük İskender’in Doğu Seferi sırasında Anküra’ya MÖ 333’te geldiği kayıtlara geçmiştir. 2. yüzyıla ait ve Ankara‘daki Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenen bazı paralarda gemi çapası figürü bulunmaktadır.
Frigler, Galatlar ve Romalılar tarafından Ἄγκυρα olarak bilinen şehrin adı, Latin harfleri ile Batılı kaynaklara Ankyra ve Ancyra olarak geçti. Kentin adı, Türklerin Anadolu’ya gelmesinden sonra Ankara, Engürü ve Engüriye olarak değişime uğradı. Batı dillerine de Angora olarak geçti. 16. yüzyıla ait çeşitli resmî Osmanlı evraklarında Ankara (انقره) adı geçmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, 28 Mart 1930’da yabancı ülkelerden Türk şehirleri için Türkçe adların kullanılmasını resmen talep etti. Bu tarihten sonra posta idaresi Angora olarak adreslenmiş mektupları Ankara‘ya ulaştırmadı. Böylece zamanla Ankara adı evrenselleşti.
Ankara Tarihi
Ankara ilinde keşfedilmiş en eski tarih öncesi kalıntılar Eski Taş Çağına kadar uzanmaktadır. Bu döneme ait çeşitli eserlere Gâvurkale, Ergazi, Lodumlu ve Maltepe’de rastlanmıştır. Bunlar dışında Ankara‘nın Polatlı ilçesinde, MÖ 3000 yıllarına ait insan yerleşmelerine rastlanmıştı.
Hititler, Frigler, Lidyalılar, Ahamenişler, Galatlar ve Romalılar Döneminde Ankara
Hint-Avrupalı bir kavim olan Hititler (MÖ 1660-1190), Anadolu’ya boğazlar yoluyla gelmişlerdir. Hititlerin Anadolu’ya göç tarihleri, kesin olarak bilinmemektedir. Ankara ve çevresinde Hitit dönemine ait yerleşkelerin kalıntıları; Balıkhisar, Ballıkuyumcu, Bitik, Karaoğlan, Gâvurkale ve Külhöyük höyükleridir. MÖ 2000’in sonlarına doğru Hititlerin siyasal olarak çöktüğü ve yerini Friglere bıraktığı görülmektedir.
MÖ 2000’in sonlarında bölgede, hızla büyüyen bir Frigya kasabası vardı. Frig Krallığı’nın başkenti olan Gordion kentinin kalıntıları Polatlı’nın 29 kilometre kuzeybatısında bulunmaktadır. Gordion, en parlak dönemini Frigya Kralı Midas zamanında (MÖ 725-675) yaşamıştır.
Ankara‘da, Frigler dönemine ait kalıntılar arasında bulunan Yumurtatepe Tümülüsü’nün bulunduğu yerin, kurulduğu dönemlerde çok önemli bir yerleşim olmasa da stratejik bir noktada olduğu düşünülmektedir. Frigler, MÖ 700’lü yıllarda Kafkaslardan gelen Kimmerler tarafından ortadan kaldırıldı.
Eski Çağlarda Ankara
Tunç Çağı’nın sonlarında Frigler ile birlikte Anadolu’ya gelen ve Batı Anadolu’da varlıklarını sürdüren Lidyalılar, Friglerin ortadan kalkmasını fırsat bilerek bugünkü Ankara ilini de kapsayan Kızılırmak yöresini ele geçirdiler. MÖ 7. yüzyılda Anadolu’ya hâkim oldular ve 140 yıl hüküm sürdüler. Lidyalıların sikkeyi icat ettikleri kabul edilir.
Lidyalılar döneminde Anadolu’da ticaret gelişmiş, tahıl üretimi, hayvancılık, zeytinyağı ve şarap üretimi ilerlemiştir. Orta Anadolu’nun ana ulaşım yolu üzerinde bulunan Ankara ili toprakları da bu gelişmelerden istifade etmiştir. Medler ve Perslerle savaşan Lidyalılar, komşuları Ahameniş Pers Hükümdarı Kiros ile MÖ 547’de Kızılırmak kavsi içinde yaptıkları savaşı kaybederek tarih sahnesinden silinmişlerdir.
Persler, MÖ 545’ten itibaren Anadolu’ya egemen olarak, Anadolu’daki Helen kültürüne son verdiler. MÖ 5. yüzyılda Herodot, Pers İmparatorluğu’nun ordu, ticaret ve posta hattı olarak kullanılan Kral Yolu’nun Ankara‘dan geçtiğini yazar. Kral Yolu, Efes’te başlıyor, Sardes şehrinden Lidya’ya, sonra Gordion, Ankyra ve Kızılırmak’tan geçerek, Kapadokya üzerinden Kilikya’ya, oradan Fırat ve Dicle nehirlerini geçip Asur’dan Susa kentine ulaşıyordu.
Ankara ili toprakları MÖ 334’te Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından Ahameniş İmparatorluğu’ndan alınana kadar; tarihi boyunca Frigler ve Hititler’in haricinde Hattiler, Lidyalılar ve Ahamenişler egemenliğine girmiştir. MÖ 3. yüzyılda Anadolu’ya gelen savaşçı bir kavim olan Galatların Tektosaglar boyuna başkentlik etmiştir.
Tektosaglar Tuna nehri bölgesinden Avrupa’ya göç etmiş, MÖ 275-260 yılları arasında Garonne vadisi’ne yerleşmiş, Volcae (Volk) adlı bir Kelt kavminin boyuydular. Tektosages, keltçe “servet arayanlar” demektir.
Strabon, ünlü eseri Geographika’da, bugün merkezde bulunan Ankara Kalesi’nin Tektosaglar tarafından inşa edildiğini söyler. Daha sonra bölgede siyasal birliği kuran Roma İmparatoru Caesar Divi Filius Augustus, MÖ 25 yılında Ankara‘yı ele geçirmiştir.
Roma Döneminde Ankara
MS 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Ankara Doğu Roma (Bizans) sınırları içinde kaldı. Ancak il toprakları üzerindeki Doğu Roma hâkimiyeti zaman zaman kesintiye uğradı.
MS 654 yılında Müslüman Araplar kısa süreliğine bölgenin kontrolünü ele geçirdiler. 833 ve 842 yıllarında Abbasi Halifesi Mutasım ve Türk komutanı Afşin Ankara kentini kısa süreliğine ele geçirdi. 871 yılında Pavlikian mezhebinden Hristiyanlar Ankara kentinin kontrolünü yaklaşık bir yıllığına ele geçirdi. Bu kesintilerden sonra her seferinde Doğu Romalılar kenti geri alarak otoriteyi sağladı.
Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Ankara
Güçlü istihkamı sebebiyle 1071-73 yılları arasında Türk akınlarına karşı koyan Ankara‘nın Artuk Bey veya Dânişmend Gazi tarafından Türk hakimiyeti altına alındığı ifade edilmiştir. Ankara‘nın Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun eline geçmesi, Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra 1073 yılına rastlar. 12. ve 13. yüzyıllarda Selçuklu Sultanlarının da çabasıyla transit ticarette gelişme gösteren Ankara‘nın merkezi, önce Ahiler’e, ardından 1304’te göreli özerklik verilerek Osmanlı İmparatorluğu’na bağlandı. İlin güneybatı ilçeleri bu dönemde Germiyanoğulları’na bağlanırken, güneydoğu ilçeleri Karamanoğulları’na bağlanmıştır.
Osmanlı Döneminde Ankara
I. Murat zamanında kesin olarak Osmanlı topraklarına bağlanan ilde, 1402 yılında Büyük Timur İmparatorluğu İmparatoru Timur ile Osmanlı İmparatorluğu Padişahı Yıldırım Bayezid arasında Ankara Muharebesi yapıldı.
Yıldırım Bayezid’in savaşı kaybetmesi ve Timur’a esir düşmesi sonucu Osmanlı Devleti, Fetret Devri denen bunalım ve iktidar boşluğu dönemine girdi. Ankara Muharebesi’nde bölge büyük ölçüde harap olmuş, Anadolu birliğini yeniden kuran II. Murat zamanında yeniden onarılmıştır.
1841 yılında Anadolu Eyaleti kaldırılıp yerine vilayetler kurulunca il bir vilayet oldu. Ankara, Çorum, Yozgat, Kayseri ve Kırşehir sancakları bu vilayete bağlandı. Ankara Vilayeti 1922 yılına kadar varlığını sürdürdü.
Osmanlı hâkimiyetinin sonlarına doğru Ankara 1917’de 3 gün süren büyük bir yangın geçirmiş ve yangın 1900 kadar hanenin yanması ile sonuçlanmıştır.
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Döneminde Ankara
Ankara ilinin Türk Kurtuluş Savaşı’nda merkezî bir yeri olmuştur. 27 Aralık 1919’da Ankara‘ya gelen Mustafa Kemal, şehri Anadolu’daki direniş hareketinin yönetimi olan Heyet-i Temsiliye’nin merkezi olarak seçti.
Şehir, coğrafi olarak Anadolu’nun ortasındaydı, demir yolu ile İstanbul’a ulaşılabiliyordu, Batı Cephesine yakındı ve halkın millî mücadeleye olan desteği tamdı. İstanbul’un İngilizler tarafından resmen işgalinden iki gün sonra, 18 Mart 1920’de, İstanbul’da bulunan Meclis-i Mebûsan kendini resmen feshedince, 23 Nisan 1920’de Ankara‘da Büyük Millet Meclisi kuruldu.
Ankara ili, Türk-Yunan Savaşı’nın en yoğun muharebesinin gerçekleştiği yer olmuştur. 1920 yazında Yunan birlikleri, Ankara şehrini ele geçirmek amacıyla Sakarya nehri kıyılarına kadar ilerlemişti.
Ancak 23 Ağustos – 13 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Sakarya Meydan Muharebesi sonucunda Yunan birlikleri püskürtüldü. Polatlı yakınlarında meydana gelen zorlu muharebe Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası olmuş, Mustafa Kemal Atatürk ünlü “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır.
O satıh bütün vatandır” sözünü bu sırada söylemiştir. Birkaç hafta sonra Fransa ile yapılan Ankara Anlaşması ile, Türk-Fransız ihtilafı sona ermiştir. Kurtuluş Savaşı sonucu toprakları üzerindeki egemenliğini kanıtlayan Türkiye, 1922 Lozan Barış Konferansı ve 1923 Lozan Antlaşması ile uluslararası toplulukta millî sınırlarını tescilledi ve bağımsızlığını onaylattı. Türkiye Büyük Millet Meclisi 13 Ekim 1923’te Ankara ilinin merkezi olan Ankara kentini başkent ilan etti.
Ankara, 1984 yılında çıkarılan 2972 sayılı kanun ve 195 sayılı kanun hükmünde kararname sonucu İstanbul ve İzmir ile birlikte büyükşehir unvanı kazandı. Aynı yıl çıkarılan 3030 sayılı kanun ile büyükşehir ve ilçe belediyeleri statüleri netleşti.
Başlangıçta beş ilçe Ankara Büyükşehir Belediyesinin sınırlarına dâhil edildi. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 50 kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi. Bu sınırlar içinde kalan 16 ilçe, büyükşehir ilçe belediyeleri hâline geldi. 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.
Ankara Faunası (Direy)
Fauna veya direy, belli bir bölgede yaşayan hayvanların tümüne verilen addır. Yeryüzünde ekolojik olarak sınırlanabilir bir yaşam alanında bulunan hayvan türlerinin tamamıdır.
Bakteriler gibi tek hücreli canlılar genellikle Flora içinde değerlendirilir. Ankara’nın ormanlık bölgelerinde ayı, yaban domuzu, geyik gibi hayvanlar bulunur. Kurt, tilki, porsuk, tavşan, kokarca, gelincik, sincap gibi kara hayvanları ile keklik, çil, toy, turna, çulluk, güvercin, üveyik, bıldırcın gibi kuşlar ilin hemen her yerinde bulunur. Bozkır bölgelerde atmaca, şahin ve kartal gibi yırtıcı kuşlara rastlanır.
Nehir ve göllerde sazan, alabalık, tatlı su midyeleri, yengeç, kurbağa, kaplumbağa, karabatak, yaban ördeği, yaban kazı ve su tavuğu gibi hayvanlar mevcuttur.
İlin adıyla anılan kedi, keçi, tavşan ve Ankara takla güvercini meşhurdur. Ankara‘nın simgesi durumunda olan bu varlıklardan özellikle Ankara kedisi ve keçisi artık sadece Ankara‘da değil, dünyanın birçok ülkesinde de yetiştirilmekte ve hem şehrin hem de Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunmaktadır.
Ankara Bitki örtüsü
Ankara‘nın iklim şartları ve topoğrafik yapısı nedeniyle, ilde bitki örtüsü olarak bozkır ve orman bulunur. Bozkır bölgelerde ağaç hemen hemen hiç bulunmaz, bir tek akarsu kıyılarında iğde, söğüt ve kavak ağaçları bulunur. Bozkırda genelde dikenli çalılar ve otlar vardır. Ayrık otu, geven, sorguç otu, üzerlik, katırtırnağı, yabani arpa, püsküllü brom, yavşan otu, gelincik, papatya, hatmi, kekik, sütleğen, ballıbaba, kuşburnu ve böğürtlen burada bulunan başlıca otlar arasında sayılabilir.
2015 verilerine göre ilin %17,1’i ormanlarla kaplı olup, yüzölçümünün %9,6’sını verimli ormanlar, %7,5’ini ise bozuk ormanlar oluşturmaktadır.
Ormanlar başlıca dağların kuzey yamaçlarında görülür, ayrıca bozkır ortasında korular da mevcuttur. Ormanlarda en çok karaçam, ardıç ve yer yer meşe görülür. İlin kuzeyine doğru iğne yapraklı ormanlar yaygınlaşır.
Kuzey kesimlerde sarıçam ormanları da görülmektedir. Ayrıca ilin kuzeyinde, Bolu il sınırına yakın yüksek kesimlerde az miktarda da olsa köknar ormanlarına rastlanmaktadır. Nallıhan ilçesinin kışların fazla sert geçmediği düşük rakımlı kesimlerinde ise yer yer kızılçam ormanları bulunmaktadır. İlin güney kesiminde ormanlar daha az yer tutmaktadır. Güney kesimde yer alan başlıca ormanlar Balâ ilçesinde yer alan Beynam’da ve Küre Dağı’nda yer almaktadır.
Ankara‘da 1362 bitki türü doğal olarak bulunmakta olup, bunların 268’i endemiktir. Ankara çiğdemi, tükürük otu, peygamber çiçeği gibi türler yöreye özgüdür. Familya düzeyinde en sık görülenler papatyagiller, baklagiller, buğdaygiller, turpgiller, ballıbabagillerdir. İlin adıyla anılan Ankara armudu ve Ankara çiğdemi, ayrıca Kalecik Karası olarak bilinen misket üzümü il dışında da tanınır.
Ankara Ulaşım
İl içinde karayolu, demiryolu ve havayolu ile ulaşım yapılmaktadır. Ayrıca başkent Ankara‘da gelişmiş bir toplu taşımacılık sistemi şehir nüfusunun ulaşım ihtiyacını karşılar, toplu taşımacılık altyapısına rağmen ve belki ildeki refah seviyesinin bir göstergesi olarak, Ankara nüfus başına motorlu taşıt sayısında 100 kişiye 18 otomobil ile Türkiye’nin birinci ilidir.
Karayolu ağı merkezinde bulunan şehirlerarası otobüs terminalinden (AŞTİ) ülkenin her yerine otobüslerle ulaşım imkânı vardır.
Demiryolu ulaşımı ile Ankara-İstanbul, Ankara-İzmir, Ankara-Balıkesir, Ankara- Isparta-Burdur, Ankara-Zonguldak, Ankara-Adana, Ankara-Elazığ-Diyarbakır arasında ulaşım mümkündür.
Hava yolu taşımacılığı ise il merkezine 28 km uzaklıkta bulunan iç ve dış hatlarda hizmet veren uluslararası Ankara Esenboğa havalimanı ile yapılmaktadır. Uluslar arası Ankara Esenboğa Havalimanında iç ve dış hatlar bölümlerinde modern ve teknik donanımlı terminal binaları, 4336 araçlık park alanı, yemek, alışveriş, banka, araç kiralama, taksi ve otobüs servisleri gibi hizmetler bulunmaktadır. Ankara şehir merkezi ile Esenboğa Havalimanı arasındaki yolcu ulaşımı özel HAVAŞ otobüsleri ve EGO otobüslerince (Hat No: 442) gerçekleştirilmektedir.
İl merkezinin kuzeyinde yer alan Esenboğa Uluslararası Havalimanı havayolu ile giriş çıkışı sağlayan en önemli noktadır. Esenboğa’dan Türkiye’nin hemen her iline, ayrıca Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu’nun çeşitli şehirlerine uçmak mümkündür. 2006 yılında tamamen yenilenip kapasitesi ve işlevi çağdaşlaştırılmıştır. Havalimanını kent merkezine bağlayan yol da tamamen yenilenmiş ve yeni geçitler devreye sokulmuştur. Havayolu ile kente ulaşmanın bir başka yolu da ordunun hizmetindeki Etimesgut Askeri Havalimanıdır. Bu havalimanı sivil uçuşlara kapalı olsa da, gerektiğinde alternatif olarak kullanılmaktadır. Akıncı, Etimesgut ve Güvercinlik hava alanları, askerî amaçlarla kullanılmaktadır.
Ankara Karayolları
Ankara ili, başkente gidip gelen motorlu vasıta trafiğini kaldırabilmek üzere modern bir karayolu ağına sahiptir. Başkenti çevreleyen O-20 çevre yolu, şehirlerarası trafiğin şehir trafiğini aksatmadan geçmesini sağlar. O-20 başka otoyollara bağlanarak başkentin ilin ve ülkenin diğer kentlerine ulaşımını sağlar. Bunlardan O4 otoyolu (Avrupa E-yolları sistemine göre E89), başkenti İstanbul’a bağlar, O20 (E90) ise başkenti Adana’ya bağlar.
İl içindeki diğer devlet yollarının hemen hepsi Ankara şehrine bağlıdır. Ankara şehrini diğer büyük şehirlere bağlayan karayolları arasında D200 (E90) (Bursa – Eskişehir – Ankara), D750 (E90) (Ankara – Aksaray – Adana), D200 (E88) (Ankara – Elmadağ), O-4 (E89) (Zonguldak – Aksaray – Ankara – Kızılcahamam – Gerede), D200 (E88) (Eskişehir – Sivrihisar – Ankara – Kırıkkale – Yozgat – Sivas) bulunur. İl içindeki diğer devlet yolları ise D750 (Tarsus- Pozantı – Aksaray – Ankara – Kahramankazan – Gerede), D765 (Çankırı – Kalecik – Kırıkkale), D260 (Polatlı – Haymana – Balâ), D140 (Beypazarı – Nallıhan), D695 (Polatlı – Akşehir).
İl içinde ilçeler arası ulaşımı sağlayan birçok otobüs firması hizmet vermektedir. İl merkezinde bulunan Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi (AŞTİ) Avrupa’nın en büyük otobüs terminalleri arasında yer alır. AŞTİ’nin Ankaray ile bağlantısı vardır.
Ankara ilinden geçen iki demiryolu vardır. Bunlardan birincisi Ankara şehrini, batıda Sincan ve Polatlı üzerinden Eskişehir’e, doğuda Irmak ve Boğazköprü üzerinden Kayseri’ye bağlar. İkinci bir hat Irmak’ı Çankırı üzerinden Karabük ve Zonguldak’a bağlar. Tren yolu ile giriş çıkışta en önemli yer TCDD Ankara Garı’dır. Burası aynı zamanda ülkenin doğusu ile batısının ayrıldığı noktadır. Halihazırda ülkenin dört bir yanına ve banliyölere buradan tren seferleri düzenlenmektedir. Eskişehir üzerinden Ankara kentini İstanbul’a bağlayacak olan Ankara – İstanbul YHD hattının Ankara – Eskişehir kesimi 2009’da hizmete açılmıştır.
Ankara’da Ulaşım
Ankara’nın kuzeyinde yer alan Esenboğa Uluslararası Havalimanı, uluslararası ve iç hat seferleri ile kente ulaşımı sağlayan en önemli ulaşım noktasıdır.
Kızılay, Ulus ve AŞTİ (şehirlerarası otobüs terminali) dahil olmak üzere birçok noktayı kapsayan servis otobüsleri havalimanına erişim kolaylığı sağlamaktadır. Kente ulaşımda diğer önemli nokta Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali yani AŞTİ’dir.
Avrupa’nın en büyük otobüs terminalleri arasında yer alan tesiste restoranlar, emanetçiler, büfeler ve firmalar için servis istasyonları da bulunur.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Ankara Garı, ülkenin doğusu ile batısının birbirine bağlandığı noktadır. Tandoğan ve Ulus metro istasyonlarına yürüme mesafesinde bulunan Ankara Tren Garı, hızlı ve konforlu seyahat olanakları sağlamaktadır. Ulaşım hizmetlerine yönelik birimlerin yanı sıra ticari alanlar, kafe, restoran ve otel gibi sosyal ve kültürel donatıları da kapsayan Ankara Yüksek Hızlı Tren (YHT) Garı 2016 yılından bu yana hizmet vermektedir.
Gelişmiş bir kent içi ulaşım ağına sahip olan Ankara metrosu, birçok hatları kapsamakta olup, Kızılay bu hatların ana aktarma noktasıdır.
Yazının devamı için izleyen sayfaya geçiniz.
Ankara Adı Nereden Geliyor?
Ankara adının kaynağı ile ilgili olarak ilk bilgileri antik yazar Stephanos Byzantinos’dan öğrenmekteyiz. Yazar; kenti, Galatlar’ın kurduğundan bahsederek, ilk adının Grekçe ANKYPA, Latince ANCYRA olduğunu söyler. ANKYPA, Grekçe’de gemi çapası anlamına gelmektedir. Yazara göre kentin kurucuları olan Galatlar, Pontos Kralı Mithradates’in (MÖ 302-265) yanında, Mısır’da hüküm süren Ptolemaioslar’a karşı Karadeniz’de savaşmışlardır.
Galat askerilerinin yardımı ile Ptolemaioslar’a galip gelen Mithradates, Galatlar’a hediye olarak, değerli topraklar ve savaşta ganimet olarak ele geçirilen bir gemi çapası hediye ederler. Galatlar kendilerine verilen Ankara ve çevresindeki topraklara yerleşir ve gemi çapasını da kurdukları kentteki Men Tapınağı’na hediye ederler. TARİHİ Helenistik dönemde Galat boylarından Tektosag’ların başkenti olan Ankara, Roma döneminde taşra örgütünün başkenti, Bizans döneminde imparatorların konakladığı önemli bir kent, Osmanlı döneminde ise Anadolu Eyaleti’nin merkezi olmuştur.
Ankara’nın Kuruluşu
İlk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, kent çevresinde yapılan araştırmalarda bulunan tarih-öncesi izler, şehrin insanoğlunun yerleşik düzene geçtiği dönemlerde kurulduğunu göstermektedir. Buluntular ve araştırmacıların yaptıkları incelemeler, Ankara’da Hititlerin, Friglerin, Lidyalıların ve Galatların yaşamış olduklarını göstermektedir.
Şehrin yerleşik düzeni çok eskilere dayanmasına rağmen tarihi, ancak; Hitit devrinden itibaren takip edilebilmektedir. Ankara’nın doğusunda bulunan Çorum ili sınırları içinde Boğazköy’de (Hattuşa) yapılan kazılarda, şehirle ilgili önemli ipuçları elde edilmiştir. Bir kısım yabancı tarihçilere göre Hitit eserlerinde sıkça rastlanan Ankuwa, muhtemelen bugünkü Ankara şehrinin bulunduğu yerdedir. Hititlerden sonra yöreye Friglerin hakim oldukları görülmektedir.
Eski çağ kaynaklarındaki bir efsaneye göre de Ankara’yı büyük Frig kralı Midas kurmuştur. Şehir merkezi Ulus’ta yapılan kazılarda, Friglerin oturduğuna dair kesin bilgiler elde edilmiştir. Frig devletinin yıkılmasında birinci derecede rol oynayan Kimmer istilasından sonra Ankara Lidyalıların eline geçmiştir. Fakat bu hakimiyet Pers kralı Kyros’un bütün Anadolu ile birlikte Ankara’yı da zapt etmesi üzerine çok çabuk sona ermiştir. Aradan iki asır geçtikten sonra Büyük İskender, Anadolu’daki Pers hakimiyetine son vermiştir.
Eski Çağlarda Ankara
İmparator Augustos’un Ankara’yı kesin olarak almasından sonra burası bir eyalet olarak gelişmiş, mabetler, pazaryerleri, yollar ve suyolları yapılmıştır. Ankara 334–1073 yılları arasında Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyeti altında kalmıştır. Bu süre zarfında da Hıristiyanlığın Anadolu’daki önemli bir merkezi olmuştur. VII. yüzyıldaki Sasani akınlarından sonra Araplar şehri bir süre ellerinde tutmuşlardır. Ankara’nın kaderi Bizans ordularının Selçuklu Sultanı Alpaslan tarafından 1071 yılında mağlup edilmesiyle sonuçlanan Malazgirt Meydan Muharebesi ile tayin edilmiştir. Bu galibiyet sonucunda şehir Türklerin eline geçmiştir. Ankara’nın Türklerin eline geçmesi son derece önemlidir. Çünkü Ankara Kalesi askeri bakımdan önemli bir konumdaydı.
Diğer taraftan, Ege liman kentlerinden başlayarak Mezopotamya ve diğer doğu ülkelerine kadar uzanan önemli yollar üzerinde bulunan bölge, aynı zamanda doğal kaynaklar açısından da zengindi. Ankara’nın en parlak devri Alâaddin Keykubat zamanıdır. Bu dönemde şehir askeri bakımdan tahkim edilmiş, cami ve medrese gibi dini ve ilmi eserlerle de imar edilmiştir.
Türklerin Hakimiyetinde Ankara
Selçuklu sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında şehir Moğolların istilasına uğramış, tüm çabalara rağmen istilanın önüne geçilememiştir. Sultan Gıyasettin Keyhüsrev Moğol saldırıları karşısında Ankara Kalesine sığınmıştır. Moğol saldırıları sonunda Selçuklu devleti zayıf düşmüş ve bu durum Anadolu’nun İlhanlılar devletinin egemenliği altına girmesine kadar sürmüştür. Ankara bir süre İlhanlıların gönderdiği valilerin, sonra da Eretna oğullarının yönetimi altında kalmıştır.
1354 yılında Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa, şehri Osmanlı ülkesine katmıştır. Yıldırım Beyazıt devrine kadar önemli bir olay olmamıştır. Ankara Savaşı’ndan sonra şehrin kaderi de değişmiştir. Timur Ankara’dan ayrıldığı sırada, Yıldırım Beyazıt’ın oğlu Mehmet Çelebi padişahlığını ilan etmiş ve böylece Ankara’yı da almıştır. Kanuni Sultan Süleyman devrinde Anadolu’da bir eyalet örgütü kurulmuş ve Ankara bu Anadolu eyaletlerinden birinin merkezi olmuştur. Şehir 17. y.y. başlarında Celali Ayaklanması sırasında isyancıların eline düşmüştür.
II. Mahmut’a isyan eden Mısır valisi Mehmet Ali Paşa’nın kısa bir zaman hakimiyetine giren Ankara, tekrar Osmanlıların eline geçmiş ve artık hiçbir istilaya uğramadan bir Osmanlı vilayeti olarak kalmıştır. Balkan Savaşı sonunda Rumeli vilayetlerinin çoğunun kaybedilmesiyle, batıdaki Türk sınırları İstanbul’a çok yaklaşmıştı.
İstanbul Boğazı’nın ele geçirilmesi de oldukça kolaylaşmıştı. Bu yüzden devlet merkezinin İstanbul’da kalması tehlikeli ve sakıncalı görülerek, başkentin Anadolu içinde başka bir şehre taşınılması düşünülmüştür. Savaş yıllarında en çok saldırı batıdan gelmekteydi ve Ankara bu saldırılara hayli uzak kalıyordu.
Gazi Mustafa Kemal Dönemi’nde Ankara
27 Aralık 1919 tarihinde, başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyeti Temsiliyesi” Ankara’ya gelerek 29 Aralık 1919’da yayımlanan bir tebliğ ile bütün mebuslara toplantının Ankara’da yapılacağını duyurmuştur.
Bu genelgeden sonra 23 Nisan 1920 tarihinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin merkezi Ankara olarak ilan edilmiştir. 13 Ekim 1923 tarihinde çıkarılan bir kanun ile Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur. Başkent seçildiği yıllarda Ankara çok az sayıda binası olan küçük, yoksul ve çorak bir şehirdi. İstiklal Savaşımızın hazırlanıp sevk ve idare edildiği bir merkez olarak Milli Mücadelemizin sembolü haline gelen bu tarihi şehir, 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından sonra, giderek büyümüş, yepyeni, büyük ve modern bir görünüm kazanmıştır.
Bakanlıklar Adresleri ve İletişim Bilgileri
BAKANLIKLAR | İnternet Sitesi | Telefon | Adres |
Adalet Bakanlığı | https://www.adalet.gov.tr/ | 0 (312) 417 77 70 | 06659 Kızılay/ Ankara |
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı | https://aile.gov.tr/ | 0 (312) 705 40 00 | Eskişehir Yolu Söğütözü Mah. 2177. Sok. No: 10/A 06510 Çankaya |
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı | https://www.csgb.gov.tr/ | 0 (312) 296 60 00 | Emek Mahallesi Naci AYVALIOĞLU Caddesi No:13 Pk: 06520 Çankaya |
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı | https://csb.gov.tr/ | 0 (312) 410 10 00 | Mustafa Kemal Mahallesi 2082. Cadde No:52 Çankaya |
Dışişleri Bakanlığı | https://www.mfa.gov.tr/default.tr.mfa | 0 (312) 292 10 00 | Dr. Sadık Ahmet Cad. No:8 Balgat |
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı | https://www.enerji.gov.tr/ | 0 (312) 212 64 20 | Nasuh Akar, Türkocağı Cd. No:2, 06520 Çankaya |
Gençlik ve Spor Bakanlığı | https://gsb.gov.tr/anasayfa.html | 444 0 472 | Örnek Mahallesi Oruç Reis Caddesi No:13 Altındağ |
Hazine ve Maliye Bakanlığı | https://www.hmb.gov.tr/ | 0 (312) 204 60 00 | İsmet İnönü Bulvarı No:36 Emek / Devlet Mahallesi Dikmen Caddesi No:12 Çankaya |
İçişleri Bakanlığı | https://www.icisleri.gov.tr/ | 0 (312) 422 40 00 | T.C. İçişleri Bakanlığı, Bakanlıklar |
Kültür ve Turizm Bakanlığı | https://www.ktb.gov.tr/ | 0 (312) 470 80 00 | İsmet İnönü Bulvarı No:32 Emek |
Milli Eğitim Bakanlığı | https://www.meb.gov.tr/ | 0 (312) 413 26 80 | Atatürk Bulvarı No: 98 Bakanlıklar |
Milli Savunma Bakanlığı | https://www.msb.gov.tr/ | 0 (312) 402 61 00 | Devlet Mahallesi, Yahya Galip Caddesi, Bakanlıklar |
Sağlık Bakanlığı | https://saglik.gov.tr/ | 0 (312) 585 10 00 | Üniversiteler mah. Dumlupınar bulvarı 6001. Cad. No:9 Çankaya |
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı | https://www.sanayi.gov.tr/anasayfa | 444 6 100 | Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulvarı 2151. Cadde No:154/A Çankaya |
Tarım ve Orman Bakanlığı | https://www.tarimorman.gov.tr/ | 0 (312) 287 33 60 | Üniversiteler Mah. Dumlupınar Bulvarı, No: 161, 06800, Çankaya |
Ticaret Bakanlığı | https://ticaret.gov.tr/ | 0 (312) 204 75 00 | Söğütözü Mah. 2176. Sk. No:63 06530 Çankaya |
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı | https://www.uab.gov.tr/ | 0 (312) 203 10 00 | Hakkı Turayliç Caddesi No:5 Emek Çankaya |
Ankara Gezilebilecek Yerler
Ankara’ya gelenlerin mutlaka görmesi gereken en önemli ve en ihtişamlı tarihi eserlerden biri Atatürk’ün kabrinin bulunduğu Anıttepe’deki Anıtkabir’dir. 1944 yılında başlanan 750 m²’lik mozolenin yapımı 1953 yılında tamamlanmıştır. Mozolenin mimari yapısı kendi döneminin motiflerini taşırken aynı zamanda Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait mimari özellikleri de yansıtmaktadır.
Barış Parkı ve Anıt Bloku (Aslanlı Yol, Tören Meydanı ve Mozole) olmak üzere iki ana bölümden oluşan Anıtkabir kompleksi içerisinde, 10 kule bulunmaktadır. Kent merkezindeki Tandoğan Meydanı’nda yer alan Anıtkabir’e ulaşım kolaylıkla sağlanabilir.
Ankara Kalesi Ankara‘nın kültürel varlığına katkıda bulunan ve görülmesi gereken bir diğer önemli yapıttır. Altındağ ilçesinde yer alan kaleye çıktığınızda Ankara manzarasının %90’ını rahatlıkla izleyebilirsiniz. Tarihi M.Ö. II. yüzyıla kadar dayanan Kale iki kapı ve 42 kuleden oluşmaktadır. Kalecik ve Gaver Kaleleri de kültürel ve tarihi açıdan kent için büyük öneme sahiptir. Kalecik, Çankırı yolu üzerinde Ankara‘ya 78 km mesafede, Gâvur Kalesi ise Haymana ilçesi yakınlarında yer almaktadır.
Eğer kentin kültürel yapısını kavramak istiyorsanız kültürel ve tarihi öneme sahip Beypazarı ilçesini mutlaka gezmelisiniz. İlçe, Hitit İmparatorluğu’na kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Eskiçağ evleri ve ilçeye özgü gümüş sanatı hemen gözünüze çarpacak önemli özelliklerdendir.
Ankara’daki Şeyh Hamamı, Türkiye’nin en önemli kaplıcalarına ev sahipliği yapmaktadır. Ankara modern ve büyük parklarıyla aynı zamanda sosyal bir şehirdir. Ankara kedisi, tavşanı ve keçisi ise dünya çapında üne sahiptir.
Ankara’da Bulunan Önemli Yerler
Müzeler, hamamlar, tapınaklar gibi birçok tarihi yapıt kenti donatmıştır. Anadolu Medeniyetleri Müzesi (Altındağ), Etnografya Müzesi (Namazgâh), Anıtkabir Atatürk Müzesi (Çankaya), Roma Müzesi (Ulus’a 400m mesafede), Gordion Müzesi (Yassıhöyük Köyü), Augustos Tapınağı (Ulus) şehrin tarihini ve kültürünü yansıtan önemli yerler arasındadır.
Türkiye’nin Outdoor Sayfası olarak özellikle outdoor turizminde büyük eksiklik olarak gördüğümüz illerin tek tek tanıtımı, illerde yapılabilecek outdoor aktiviteleri, outdoor ürün satan firmalar, kamp alanları, doğal güzellikler, yürüyüş rotaları gibi bütün bilgileri içeren bir yazı dizisine başladık.
Bu yazı dizimizde bulunduğunuz veya tatil amaçlı gittiğiniz ilde öncelikle yapabileceğiniz doğa aktivitelerinin, aktivite bölgelerinin, kamp alanlarının, tarihi ve turistik mekanların tam ve en geniş listelerini oluşturup okuyucumuzun kullanımına sunuyoruz.
Özellikle kampçılar, doğa severler, karavancılar, doğa tatilcileri, macera turizmi, kültür turizmi ve outdoor ekstrem sporları yapanlar için en çok aranan bilgileri derlemeye gayret gösteriyoruz.
Listede gördüğünüz eksiklikleri ve eklenmesini istediğiniz bilgileri iletişim sayfamızda bulunan kanallardan bize ulaştırabilirsiniz.
ANKARA
Ankara’da bulunan tarihi turistik ve doğal yerlerin listesi ve tanıtımı, Ankara kamp alanları, Ankara mutfağını oluşturan lezzetler için aşağıdaki yazılarımıza göz atın.
- Ankara Gezi Rehberi 1. Yazımız: Ankara Tanıtım ve Gerekli Bilgiler
- Ankara Gezi Rehberi 2. Yazımız: Ankara Gezilecek Yerler
- Ankara Gezi Rehberi 3. Yazımız: Ankara’da Kültür Sanat
- Ankara Gezi Rehberi 4. Yazımız: Ankara Kamp Alanları Listesi
- Ankara Gezi Rehberi 5. Yazımız: Ankara Outdoor ve Doğa Aktiviteleri
- Ankara Gezi Rehberi 6. Yazımız: Ankara Yemek Rehberi
Bütün outdoor aktivitelerinde ve doğa sporlarında güvenlik öncelikle sizin sorumluluğunuzdadır. Hiçbir makale veya video, doğru pratik eğitim ve şahsî deneyimin yerini alamaz. Özellikle outdoor ekstrem sporlarda kendi kişisel güvenliğinizden öncelikli olarak siz sorumlusunuz. Her zaman kişisel güvenliğinizi, birlikte olduğunuz takımın uyum ve güvenliğini ön planda tutun.
Her durumda doğadan taraf olun, çevreyi temiz tutun, vahşi hayvanlara, vahşi yaşamın devam ettiği doğaya kesinlikle zarar vermeyin. Tarihi ve turistik mekanlara zarar vermeyin, çöplerinizi yanınızda götürün
İLGİLİ YAZILAR
Tüm Kategoriler
- Adventure
- Alıntı Yazılar
- Bisiklet
- City Tours
- Dağcılık Tırmanma
- Doğa Sevgisi
- Doğa Yürüyüşleri
- Doğada Sağlık
- Ekoloji
- Ekstrem Sporlar
- Festival- Etkinlik – Yarışma
- Geçmiş Etkinlikler
- Genel
- Gezi Rehberi
- Giyim, Ekipman, Applikasyon
- Gündeme Dair
- Kampçılık
- Life Style
- Misafir Yazar
- Motor Sporları
- Motosiklet Sporları
- Nerede Hangi Etkinlik Var?
- Nerede Ne Yapılır?
- Otomobil Sporları
- Outdoor
- Outdoor Aktivistleri
- Outdoor Aktiviteleri
- Outdoor Haber
- Outdoor Sektörü
- Outdoor Ürün Firmaları
- Outdoor Yazıları
- Sizden Gelenler
- Yurtdışı Gezileri
Outdoor Haber
Türkiye'de Yapılacak Outdoor Etkinlikleri, Kültür Turları ve Doğa Gezileri (04 -31 Aralık 2024)
Türkiye'nin Outdoor ve Doğa Sporları Bülteni (28 - 29 Aralık 2024 Hafta Sonu Etkinlikleri)
Türkiye Dağcılık Federasyonu 2025 Yılı Faaliyet Programı Yayınlandı
Alman Dağcı Jost Kobusch Tek Başına Everest Kış Tırmanışında
Marmaris Doğa Gönüllüleri: Doğanın Yeşil Kahramanları
Küresel Isınma ve Çığ Tehlikesine Karşı Önemli Uyarılar
Yılmaz Sevgül'den Tahtalı Dağı'nda Buz Tırmanışı
KAMPÇILIK
Türkiye'yi Keşfet
Sorularınız ve sponsorluk için
info@turkeyoutdoor.org