Ankara’nın Trekking Rotaları
Ankara’nın Trekking Rotaları
Türkiye’nin Outdoor Sayfası olarak özellikle outdoor turizminde büyük eksiklik olarak gördüğümüz illerin tek tek tanıtımı, illerde yapılabilecek outdoor aktiviteleri, outdoor ürün satan firmalar, kamp alanları, doğal güzellikler, yürüyüş rotaları gibi bütün bilgileri içeren bir yazı dizisine başladık.
Bu yazı dizimizde bulunduğunuz veya tatil amaçlı gittiğiniz ilde öncelikle yapabileceğiniz doğa aktivitelerinin, aktivite bölgelerinin, kamp alanlarının, tarihi ve turistik mekanların tam ve en geniş listelerini oluşturup okuyucumuzun kullanımına sunuyoruz.
Özellikle kampçılar, doğa severler, karavancılar, doğa tatilcileri, macera turizmi, kültür turizmi ve outdoor ekstrem sporları yapanlar için en çok aranan bilgileri derlemeye gayret gösteriyoruz.
Listede gördüğünüz eksiklikleri ve eklenmesini istediğiniz bilgileri iletişim sayfamızda bulunan kanallardan bize ulaştırabilirsiniz.
İçindekiler
ToggleANKARA
Ankara’da bulunan tarihi turistik ve doğal yerlerin listesi ve tanıtımı, Ankara kamp alanları, Ankara mutfağını oluşturan lezzetler için aşağıdaki yazılarımıza göz atın.
- Ankara Gezi Rehberi 1. Yazımız: Ankara Tanıtım ve Gerekli Bilgiler
- Ankara Gezi Rehberi 2. Yazımız: Ankara Gezilecek Yerler
- Ankara Gezi Rehberi 3. Yazımız: Ankara’da Kültür Sanat
- Ankara Gezi Rehberi 4. Yazımız: Ankara Kamp Alanları Listesi
- Ankara Gezi Rehberi 5. Yazımız: Ankara Outdoor ve Doğa Aktiviteleri
- Ankara Gezi Rehberi 6. Yazımız: Ankara Yemek Rehberi
Ankara’nın Trekking Rotaları
Bu yazı Ankara Outdoor ve Doğa Aktiviteleri yazımızın eki mahiyetindedir. Geniş bilgiyi “Ankara Outdoor ve Doğa Aktiviteleri” başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Bu yazımız Ankara Gezi Rehberi serimizin devamı mahiyetinde olup seri yazılarla Ankara’daki doğa yürüyüşü rotalarını tanıtacağız. Bu yazımızın içeriğini Ankara Valiliği’nin PDF formatında yayınlanmış bir kitabından aldık. Ankara’nın Trekking Rotaları başlıklı PDF kitap: T.C. Ankara Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Ersin DEMİREL’e (www.ersindemirel.blogspot.com) hazırlattırılmış bir kitaptır. Kitap ve rotalar hakkında detaylı bilgiyi (http://www.ankaratrekkingrotalari.com/) adresinden bulabilir, kitabı PDF formatında sitede görebilirsiniz.
Yazıyı hazırlayan Ersin Demirel‘in iletişim bilgileri:
- https://ersindemirel.blogspot.com/
- ersindemi@hotmail.com
- https://www.facebook.com/profile.php?id=100009470671788
- https://www.instagram.com/rs_demirel/
Türkiye’nin dört bir yanında Kültür Rotaları oluşturulması için çalışmalar yapan ve çeşitli dergilere (Skylife, Atlas Tatil, Atlas, Magma, AnadoluJet) gezi yazıları hazırlayan sayın Ersin Demirel‘e yazılarını ve resimlerini sitemizde yayınlamamıza izin verdiği için çok teşekkür ediyoruz.
Ankara gezinizde görmek isteyeceğiniz doğal yerler hakkında geniş bilgiyi (http://www.ankaratrekkingrotalari.com/kultur-tanitim/gezilecek-yerler/) adresinden, Ankara’nın doğal güzellikleri hakkında bilgiyi (http://www.ankaratrekkingrotalari.com/kultur-tanitim/dogal-guzellikler/) adresinden görebilirsiniz.
Ankara’nın Trekking Rotaları
Ankara Anadolu’nun kavşak noktası, doğal güzellikleri ve biyolojik çeşitlilikleri gibi birçok gizli kalmış zenginliği bir arada barındıran bir başkenttir. Özellikle son yıllarda büyük kentlerdeki doğaya uzak yaşam insanları doğa özlemi duymaya sevk ediyor. Öyle çok uzaklara gitmeye de gerek yok. Başkent Ankara’nın özellikle kuzeyi ve buradaki ilçeler Karadeniz iklimi özelliklerini göstermekte ve trekking yapmaya çok elverişli tabiat harikalarıyla doludur. Keşfedilmemiş birçok orman, gölet, yürüyüş yolları gezginleri beklemektedir.
Ankara Outdoor Rotaları
Çamlıdere yeşil bir sığınak, Çubuk doğaya yolculuk, Güdül ilçesi de birçok doğanın mucizesini içinde barındırmaktadır. Nallıhan ilçesi tarihin gülümseyen yüzü, Beypazarı geçmiş zamanın aynası ve Kızılcahamam şifalı suların merkezidir. Bu ilçeler gerçekten görülmeye değer zenginliklere sahiptir. Bu yazımızda da bu güzellikler ortaya çıkarılmaya çalışılmış, gözler önüne serilmiştir.
Kültür Turizmi Nedir?
Kültür Turizmi, insanın yeni şeyler keşfetme ve merak arzusundan doğar. Gezginler, gizemli bir şeylerin üzerindeki perdeyi aralamak, geçmişlerinde kalmış bir yerlere geri dönmek ya da beklenmedik bir şeylerle karşılaşmak için yolculuk ederler.
Günümüz Kültür Turizmi anlayışında farklı kültürlerin mirası ile tanışmak ve kaynaşmak, gezginin duygu ve düşüncelerine yeni ufuklar açmaktadır. Tarihsel ve kültürel çekiciliğe sahip mekânlar, kültür gezginlerini farklı doğal alanlarda, farklı tarihsel geçmişlerin izlerinde ve farklı kültürlerdeki anlam arayışına eşlik etmektedir. Kültür Turizminin gücü, onların bu beklentilerini karşılayabilen doğal/tarihsel mekânları öne çıkarmaktadır.
Tematik Kültür Rotaları
Kültür Turizmi olgusunun alt kategorilerinden biri olan alternatif turizm etkinlikleri listesindeki ve ‘Doğa Yürüyüş Yolları’, son yıllarda gezginlerin tercih ettiği tatil seçeneklerin başında geliyor.
Mega kentlerin ve yoğun iş temposunun insanları bunalttığı günümüzde doğaya kaçış, yaşamın tadına varmamızı sağlıyor.
Trekking Ne Demek?
İngilizcede Trekking, doğada yapılan yürüyüşlere genel olarak verilen isimdir. Trekking özellikle doğanın yakından görülerek, detaylı incelenerek, sürekli güç sarf edilerek, irade gösterilerek yapılan bir yürüyüş ve keşif aracı olduğu için insan dayanıklılığının test edilmesidir aynı zamanda.
Fransız antropolog ve sosyolog David LE BRETON, ‘Yürümeye Övgü’ kitabında yürüyüş eylemini şöyle tanımlıyor; ‘Yürüyüş dış dünyaya açılmadır. İnsanı mutlu yaşam duyguları içinde yeniden oluşturur. İnsan bazen yürüyüşten değişmiş olarak döner ve çağdaş yaşamlarımızda ağır basan ivediliğe boyun eğmekten çok zamanın keyfini çıkarmaya eğilimli hisseder. Yürümek soluklanmamızı, duyularımızı keskinleştirmemizi, merakımızı yenilememizi sağlar. Yürüyüş çoğu zaman insanın kendi içinde yoğunlaşmasını sağlayan bir dönemeçtir.
İnsan geçen zamanın tadını çıkarmak, yolun sonunda kendisini daha iyi hissedebilmek, yabancı yerleri ve yüzleri keşfetmek, anlam ve duyumsallık açısından tükenmez bir dünyayı bedeniyle iyice tanımak ya da sadece önünde bir yol olduğu için yürür. Yürümek aslında yaşamın o kendine özgü zamanını bulmaktadır…..’
Doğa Turizmi
İnsanlar tekdüze bir yaşam sürdürdükleri büyük kentlerden, doğaya dönüyorlar artık. Günümüzde ‘deniz-kum-güneş’ tatil seçeneğinin yanı sıra hafta sonu ya da uzun soluklu yürüyüş programlarının yer aldığı tatil biçimleri giderek yaygınlaşıyor.
2014 yılı verilerine göre dünyada 1.2 trilyon dolarlık turizm harcamaları içinde doğa turizminin payı 400 milyar dolar civarında. Söz konusu 400 milyar doların 263 milyarı ise macera düşkünü gezginlerin yaptığı harcamalardan oluşuyor. Dünyada turizm sektörü yıllık %4-7, doğa ve macera turizminin ise %20-30 büyüme gösterdiğini belirtirsek, alternatif turizmin (geleneksel ve klasik kitle ve şehir turizmine seçenek amacıyla oluşturulmuş, yeni turistik ürünlerin bir araya getirilmiş olduğu turizm çeşidi) önemini vurgulamış oluruz.
Alternatif Turizm
Günümüz alternatif turizm anlayışının en güzel örneği, son yıllarda bütün dünya ülkelerinde artan ve giderek önem kazanan tematik kültür ve doğa yürüyüş yolları. Söz konusu bu rotalar, kültürel bir tema üzerine kurgulanmış, tarihte belirli bir amaç adına kullanılmış eski yolların veya doğal güzelliklerle bezenmiş bölgelerin turizme kazandırılması anlayışla ortaya çıkmış.
Dünyada Doğa Turizmi
Pek çok insanın rağbet ettiği dünya genelindeki en ünlü yürüyüş rota örneklerini Avrupa kıtasında
- St. James Yolu-Fransa/ İspanya,
- GR20-Fransa,
- Haute Yolu-Fransa/İsviçre,
- Pztt Blanc Turu-İtalya/Fransa/İsviçre,
- Kral Yolu-İsveç,
- Wildkirchli Yolu-İsviçre,
- North Devon Coast Patikası-İngiltere;
Amerika kıtasında
- İnka Trail-Peru,
- Torres del Paine-Şili,
- Pztte Fitzroy- Arjantin,
- Darien Gap-Panama,
- The Narrows Trail-ABD,
- Appalachian Trail-ABD/Kanada,
- American Discovery Trail-ABD,
- Pasific Crest Trail- ABD,
- Continental Divide Trail- ABD,
- Buz Devri Trail-ABD,
- Havasu Kanyonu-ABD,
- Crow Pass Trail-ABD;
Asya ve Okyanusya kıtalarında ise
- Büyük Himalaya Trail- Keşmir/Hindistan/Nepal/Bhutan/Tibet,
- Everest Base Kampı-Nepal,
- Annapurna Turu-Nepal,
- Hint Himalayaları- Hindistan,
- Baltoro Buzulu ve K2-Pakistan,
- Batı Yakası Par Parkuru-Çin,
- İsrail Ulusal Trail-İsrail,
- Overland Trail-Avustralya,
- Routeburn Trail-Yeni Zelanda,
- Pays Dogon-Mali olarak sıralayabiliriz.
Bu rotalar içerisinde St. James Yolu’nun (Aziz Yakup Yolu) (İspanyolca El Camino de Santiago, Fransızca Chemin de Saint-Jacques-de-Compostelle), her yıl yaklaşık 8 milyon kişi tarafından ziyaret edildiğini belirtelim.
Türkiye’de Doğa Turizmi
Ülkemizdeki yürüyüş rotaları listesinin üst sırlarında yer alan
- Likya Yolu,
- St. Paul Yolu,
- İstiklal Yolu,
- Hitit Yolu,
- Artemea Yolu,
- Karya Yolu,
- Cumg Yolu,
- Yenice Ormanları,
- Küre Dağları Milli Parkı,
- Kaçkar Dağları Milli Parkı,
- Ağrı Dağı Milli Parkı,
- Aladağlar Milli Parkı,
- Sarıkamış Sarıçam Ormanları ve
- Allahuekber Dağları Milli Parkı vb gibi güzergahlar; yerli ve yabancı doğaseverler tarafından yürünmektedir.
Kültür Rotaları
Eski göç, katır, değirmen, pazar, ticaret vb yolların kullanıldığı ve bunların doğal ve tarihi değerlerle bezendiği söz konusu yürüyüş rotaları; bölgeleri bir çekim merkezine dönüştürüp özgün kimlik ve özelliklerini öne çıkararak ulusal/uluslararası turizm rekabetinde o mekanları ön sıralara taşımaktadır.
Tematik kültür ve doğa yürüyüş yollarının bir diğer uygulama amacı ise turistin bir yere bağlı kalması yerine, ilgisini çekecek birçok seçeneğin birlikte sunulması sonucu ekonomik anlamda daha fazla zaman ve para harcamasını sağlamaktır. Aynı zamanda yerel farkındalığın yaratılarak doğal/tarihsel tüm değerlerin korunması ve sahip çıkılması bilincinin yaygınlaştırılması ön görülmektedir.
Ankara ve Kültür Rotaları
Anadolu Yarımadası’nın merkezine konumlanmış olması nedeniyle önemli bir yerleşim yeri olan Ankara, pek az kentin yaşadığı değişime tanıklık etmiş. Bayezid ile Timur’un uğruna savaştığı kent, Roma döneminde garnizon, Selçuklu devrinin sonundaki karışıklıkta ise önemli bir özerk örgütlenme merkezi olmuş.
Osmanlı döneminde sükunete erişmiş, ardından küçük bir kasabayken Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti ilan edilmiş. Zamanın durduğu bu coğrafya, ilkel çağlardan bugüne insanoğlunun ilgisini çekmeyi başarabilmiş. Türkiye’nin kültür, sanat, bilim ve turizm merkezlerinden biri sayılan Ankara’yı Cumgler kurmuş. Galatların ‘çapa’ anlamında Ankyra ismiyle andığı kent günümüze değin Lidya, Pers, Makedon, Galat, Roma, Selçuklu, Beylikler, Bizans, Moğol, Osmanlı gibi birçok kültürü barındırmış topraklarında.
Ankara’nın Tarihi ve Kültürel Değerleri
Bir yandan modern hayata göz kırparken geleneksel olanla bağlarını hiçbir zaman koparmamış Ankara. Tiftik keçisi, kedisi, tavşanı, Gölbaşı sevgi çiçeği, çiğdemi, armudu, Kalecik Karası üzümü gibi simgeleriyle bağrında sakladığı hazineleri bir bir ortaya seren kent, gezginleri kendine çekmiş her daim. Ankara il sınırlarında tarih turuna çıkacak olanların ilk adresi, memleketin dört bir köşesinden eserlerin sergilendiği Anadolu Medeniyetleri Müzesi olmalıdır. Dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan ve Anadolu Yarımadası’ndan elde edilen arkeolojik eserlerin sergilendiği mekan, Altındağ ilçesinde bulunmaktadır.
İlin diğer kayda değer müzeleri arasında Cumhuriyet Müzesi, Gordion Müzesi, Roma Hamamı Açık Hava Müzesi, Etnografya Müzesi vb yer almaktadır. Atatürk’ün kabrinin bulunduğu Anıtkabir, Ankara Kalesi, Kalecik Kalesi, Ağustosus Tapınağı, Roma Hamamı, Roma Tiyatrosu, Julianus Sütunu, Gordion, Juliopolis ve Parnasos ören yerleri, Kayabaşı Mozaiği, Alicin Manastırı, Suluhan- Zağfiran (Safran) ve Kurşunlu hanları vb gibi tarihi eserler; bir başka zamanın hikayesini anlatır gezginlere.
İnanç turizm için ise Hacı Bayram, Ahi Elvan, Kocatepe, Ağaç Ayak, Ahi Yakup, Aslanhane, Alaaddin, Karacabey, Çiçeklioğlu, Cenab-ı Ahmed Paşa, Çiçekçioğlu camileri ile pek çok türbeyi gezebilirsiniz.
Osmanlı-Türk sivil mimari ev örneklerinin bulunduğu Ankara merkez, Ayaş, Beypazarı, Güdül, Çamlıdere ilçe sokakları, birer açık hava müze niteliğindedir.
Her sokağın başında durup soluklanırsanız, sizi etkileyecek farklı bir öykü ve görüntüyle karşılaşabilirsiniz. Jeotermal değerler bakımından çok zengin kaynaklara sahip olan Anadolu coğrafyasında kaplıcalar, çok eski çağlardan beri kullanılmaktadır.
Birçok hastalığa iyi gelen ılıcalarıyla termal turizmin gözde mekanları arasında olan ve ünü ülke geneline yayılan Ankara’da Ayaş, Güdül, Haymana, Kızılcahamam, Çubuk kaplıcalarından faydalanabilirsiniz.
Kış mevsiminin tadını çıkarmak isteyen kayak severler ise Elmadağ Kayak Merkezi’nden yararlanabilirler.
175 tanesi endemik, 960 farklı bitki türünün bulunduğu Ankara coğrafyası, doğa turizmi açısından iddialı bir sunucu konumunda. Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi ve Soğuksu milli parkları; Aluçdağı, Çamkoru, Eğriova Göleti, Karagöl, Kartaltepe, Sorgun Göleti, Şahinler, Tekkedağı tabiat parkları; Asarlık Tepeleri Tabiat Anıtı; Çamlıdere-Kızılcahamam Jeoparkı; Asartepe, Bayındır, Çubuk 1-2, Kesikköprü,
Kurtboğazı, Sarıyar baraj gölleri; Hacılar ve Uyuzsuyu şelaleleri Ankara doğal güzellikler listesinin en başlarında yer alıyor. Çöl Gölü, Mogan Gölü, Kızılcahamam ve Çamlıdere ormanları, Kavaklı Dağı, İnözü Vadisi, Sarıyar Barajı gibi alanlar ise kuş gözlem meraklılarını bekliyor.
Ankara Yürüyüş Rotaları
Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Ankara Kalkınma Ajansı’nın projelendirdiği ‘Ankara’nın Trekking Rotaları’ çalışması (Trekking sırt çantalı ve uzun mesafeli, Hiking ise günübirlik yürüyüş parkurlarını içerdiği için kavram karmaşasına yer vermemek adına bundan sonraki bölümlerde ‘Yürüyüş Rotaları’ ibaresi kullanılacaktır); Çamlıdere, Çubuk ve Güdül ilçelerini kapsamaktadır.
Anadolu Yarımadası’nın tam ortasına konumlanan Ankara ilinin sınırları, boyu 2000 metrelere uzanan dağların arasındaki bozkırlara yayılmaktadır. Şehrin özellikle kuzey ve kuzeybatı bölgeleri ise Köroğlu Dağları’nı renklendiren orman örtüsüyle sarmalanmıştır. İşte Ankaralıların hafta sonlarını yürüyüş yapıp temiz hava soluyarak geçirebilecekleri alımlı doğa parçaları, özellikle Çamlıdere, Çubuk, Güdül, Beypazarı, Kızılcahamam, Nallıhan ilçelerinde görülebilmektedir.
Ankara Trekking
Kendine has iklim yapısı ve coğrafi çeşitliğiyle bu bölge, doğaseverleri heyecanlandıracak ayrıntılar sunar. Baharın ilk solukları hissedildiği günlerde, bütün bir kış toprak altında beklemenin sabırsızlığıyla öbek öbek açan envai çeşit çiçek ve giderek yeşillenen orman örtüsü karşılar konuklarını. Karları yeni erimiş zirvelerin yamaçlarındaki engin çayırlıkları ilk önce sarıçiğdemler renklendirir. Sonra kırmızı gelincikler başta olmak üzere rengarenk bitki türleri ortalığı şenlendirir ve göz alabildiğine uzanan tepelerin düzlüklerindeki yaylalar hareketlenmeye başlar.
Ankara bozkırlarını sarı sıcak yaz mevsimi bastırdığında, sık ağaçların gölgelendirdiği serin orman yolları doğaseverler için bir sığınaktır. Bu dönemde yürüyenlere, her adımda kekiklerin çevreye mis gibi yayılan kokuları eşlik eder. Soluklanıp doğayla bütünleşeceğiniz mola yerleriniz ise kristal berraklığındaki göl/ gölet kıyılarıdır. Jeopark ve fosil ormanlarında doğanın heybeti karşısında saygıyla eğilirken, tepelerin ardında yükselen güneş huzmeleri ve gökyüzünde dans eden bulutların göllerdeki yansımasını fotoğraflayabilirsiniz.
Sonbaharla birlikte Ankara’nın kuzeyi, yeryüzündeki tüm renk tonlarını ormanlarda toplayarak bambaşka bir görünüm kazanır. Tanımsız bir renk harmonisine dönüşen panorama, toprağa serilen kuru yapraklar, ağaç diple rinde kendini gösteren mantarlar, yaylacıların ‘kalk gidelim çiçeği’ ismini verdiği mor çiğdemler yarenliğinde doyumsuz yürüyüşler yapılır.
İnsanın içini ürperten kış aylarında yürüyüş etkinlikleri azalsa da, bembeyaz tepelerde ayak izi bırakarak zirvelere tırmanmak doyumsuz bir keyiftir.
Ankara’nın Doğal Güzellikleri
Başkent Ankara’nın kuzey/kuzeybatı bölgesi sadece doğal güzellikleriyle değil tarihi zenginlikleriyle de dikkat çekmektedir. Özellikle Geyve-Taraklı (Sakarya)-Göynük-Mudurnu (Bolu)-Nallıhan-Beypazarı-Güdül– Ayaş (Ankara) hattındaki ‘İpek Yolu Koridoru’, gezginleri geçmiş zamanlara götüren tarihi eserlerle bezenmiştir. İpek Yolu’nun Anadolu hattındaki önemli güzergahlarından biri olan bu rotada, eski Osmanlı-Türk sivil mimari örnekleri, kervanların uğrak mekanları hanlar, tarihi ahşap camiler, Nallıhan Juliopolis ve Güdül Mzinos antik yerleşimleri, Beypazarı/Çamlıdere/ Güdül/Kızılcahamam kaya mezar ve yerleşkeleri görülebilir.
Ankara Yürüyüş Rotalarının arazi çalışması sürecinde projenin ana eksenini oluşturan Çamlıdere, Çubuk ve Güdül ilçelerinde eski patikaların peşine düştük.
Ankara Yürüyüş Güzergahları
Göç ve tarihi yolları araştırmamız esnasında bölgedeki İpek Yolu’ndan sonra en önemli eski güzergahın ‘Tiftik Yolu’ olduğunu keşfettik. 1900’lü yılların başlarında Beypazarı ve Güdül yöresinin en önemli geçim kaynaklarından biri olan tiftik yünü, zengin ağaların simsarlığında Zonguldak iline taşınmaktaydı.
Okkası 5 kuruşa katırlara yüklenen tiftik, üç günlük uzun bir yolculuk sonucu Beypazarı-Uruş- Sağar-Ayvalı-Aluçlar Arası- Karasu-Kürt Yaylası-Tepe Yaylası-Yılanlı Köyü-Hatimoğlu Mandırası-Peçenek-Dörtkonak- Tatlak Yaylası-Aktaş-Kazan- Gerede-Mengen-Devrek üzerinden Zonguldak limanındaki vapur ambarına götürülürdü.
Söz konusu rotanın Güdül güzergahı ise Yeşilöz-Yelli-Sorgun- Akkaya Yaylası-Peçenek hattını izlemekteydi. Rotanın Tepe Yaylası-Tatlak Yaylası arasındaki güzergahın, Çamlıdere ilçe sınırlarından geçiyordu. Biri Güdül–Çamlıdere ilçe sınırındaki Tamış Deresi’nde olmak üzere rota boyunca pek çok han yer almaktaydı. Ankara ilinin simgelerinden biri olan Tiftik keçisinden elde edilen yün, daha sonra gemilere yüklenerek Rusya’ya ihraç edilirdi o dönemde.
Beypazarı, Güdül ve Çamlıdere ilçelerinde yaşayan eski kuşaktan öğrendiğimize göre, tiftik keçisi üretiminin azalması ve yün ticaretinin itmesiyle birlikte Tiftik Yolu rotası sonraki yıllarda ‘Geredeci Yolu’ ismiyle anılmaktadır. Ankara kuzey ve kuzeybatı ilçeleri, 1950’lerden sonra Gerede ilçesinde kurulan büyük panayıra üzüm, armut vb gibi ürünler götürür ve karşılığında çeşitli ihtiyaç maddelerini tedarik ederlermiş. Bugün bir bölümü kapanan veya üzerinden yeni yollar geçen rotanın çok az kısmında eski patikaların izine rastlanmaktadır.
Bölgedeki bir diğer önemli eski yol ağı ise Beypazarı, Çamlıdere ve Güdül köylülerinin kullandığı Ankara rotasıdır. Adı geçen ilçe köyleri geçmiş dönemlerde Sincan ve Ankara merkeze harhanla (bir çeşit eski testere) kesilen kalas, odun, çıra götürüp karşılığında tuz, şeker, çay gibi temel tüketim maddelerini mübadele ederlermiş. Çamlıdere yöresi sakinleri Yolcualuç-Merkepağacı- Elören-Başören-Kazan güzergahını kullanarak at ve katırlarla Ankara’ya ulaşırlarmış.
Bölgedeki incelemelerimizde keşfettiğimiz eski yolları projenin içeriğine dahil ederken, rahat ulaşılabilirlik ve kolay yürünebilirlik kıstaslarını göz önüne aldık. Aynı zamanda Ankara Seyahat Acentelerinin hafta sonları yoğun bir şekilde kullandıkları günübirlik parkurlara yazımızda yer verdik.
Haritalarla desteklenen ve Coğrafi Pozisyon Sistemi (GPS) koordinatları alınan Çamlıdere ilçesinde 17, Çubuk ilçesinde 16, Güdül ilçesinde 11 yürüyüş rotasının ayrıntılarını www.Ankarakultur.gov.tr ve www.ersindemirel.blogspot.com internet sayfalarında bulabilirsiniz.
İpek Yolu
Asur Ticaret Kolonileri döneminde yapılan, Hititler tarafından kullanılan, Lidya döneminde ‘Kral Yolu’, daha sonra ise ‘Roma Yolu’/‘ Bizans Yol Ağı’/Hac Yolu günümüzde ise Anadolu’nun birçok yöresinde ‘Ulu Yol’ olarak anılan askeri ve ticari yol; Ortaçağ’da İpek Yolu ismini almıştır. Bir zamanlar Çin’den yola çıkan ve ipek, baharat, bal, cam, fildişi, kıymetli taşlar, kürk, tahıl ve yağ gibi ürünler taşıyan kervanlar, Avrupa kıtasına ulaşmak için Anadolu coğrafyasını kullanıyorlardı.
Asya ile Avrupa kıtalarını ticari ve kültürel anlamda birbirine bağlayan yol, ilk zamanlar suyun bol olduğu vadilerde ilerliyordu. Daha sonra güvenliği sağlamak amacıyla kırsal alanlarda kurulan ve kalın duvarlarıyla kaleye benzeyen han ve kervansaraylar inşa edildi. 11-14. Yüzyıllar arasında Akdeniz dünyası ve Doğu arasında geçişi sağlayan İpek Yolu’nun Anadolu üzerinden geçiyor olması, yaşadığımız toprakların kültürel ve ekonomik anlamda zenginleşmesine önemli bir katkı sağlamıştır.
Günümüzde güzergâh konusunda çeşitli söylemler olsa da; Çin, Pamir Platosu, Afganistan, İran, Gaziantep, Antakya Limanı ve İtalya ana rotanın omurgasını oluşturmaktadır. Devletlerarası ilişkilerin ve ticaretin gelişmesiyle ana rotaya zaman içerisinde yeni güzergâhlar eklenmiştir.
Doğa Yürüyüşçüleri İçin Gerekli Öneri ve Uyarılar
- Yürüyüş sporunun asla bir yarışma olmadığını bilerek yola çıkmalısınız. Ne kendinizle ne de bir başkasıyla yarışın. Özgürleşmek ve doğayla uyum içinde olmak adına yola koyulduğunuzu sakın unutmayın. Siz bir yarışmacı değil, sağlıklı spor yapan ve doğal güzellikleri keşfeden bir gezginsiniz.
- Yanınıza bölgeyi bilen bir rehber alın.
- Eğer yalnız yola çıkacaksanız, parkurlar özelinde önceden bilgi edinerek yürüyeceğiniz güzergâhın kendinize uygun olup olmadığını belirleyin. Yola çıkmadan kötü sürprizlerle karşılaşmamak için, hava durumunu mutlaka kontrol edin.
- Yağışlı aylarda tüm parkurların çamur olabileceğini hatırlatmak isteriz. Ormanlık alanların güneş görmeyen kısımları özellikle sabah saatlerinde nemli olacaktır. Tozluk kullanabilirsiniz.
- Bol su tüketin. Su açısından tüm güzergâhlar, yeterinden fazla olanak sunmaktadır. Yürüyüşler sırasında çeşmeler, su kaynakları ve pınarlardan yararlanabilirsiniz.
- Yürüyüş sırasında kendinize uygun bir tempo belirleyin. Bedeninizin ritmini dinlerseniz asla yorulmazsınız. Molaları fazla uzun tutmadan periyodik aralıklarla dinlenin.
- ‘Üretim Var’ tabelalarını gözden kaçırmayın ve bu bölgelerde yürürken dikkati olun.
- Parfüm veya deodorant kullanmayın, yoksa koku meraklısı arılara davetiye çıkarmış olursunuz. Doğal ortamda envai çeşit çiçeğin peşinde koşan arıların size yoldaşlık edeceğini aklınızdan çıkarmayın.
- Bitki, böcek, kelebek, sürüngen vb gibi canlıların toplanmasını ‘biyolojik kaçakçılık’ suçu olduğunu unutmayalım.
- Bölgede hayvancılığın yaygın olması nedeniyle özellikle sürülerin otladığı alanlarda çoban köpeklerine karşı dikkatli olun.
- Yanınızda mutlaka çöp poşeti taşıyın ve kesinlikle bütün çöplerinizi geri götürün. Unutmayın ki, doğaya ne kadar saygılı olur ve onun ritmini bozmazsak, bize cömertçe sunduğu nimetler o denli çoğalacaktır.
- Kabuklar dışında herhangi bir yiyecek artığını doğaya bırakmayın. Yaban hayatın kendine özgü dinamiğini ve hayvanların alışkanlıklarını değiştirebileceğinizi göz önünde bulundurun.
- Ağaçlara ve çevrenize zarar vermeyin. Çiçekler durdukları yerde güzeldir. Sakın koparmayın. Başka doğaseverlerin bu güzellikten yararlanmasını engellemeyin.
- Bir yürüyüşçünün en önemli aksesuarı ayakkabılarıdır. Ayak bileğini kavrayan su geçirmez (gore-tex) ve yumuşak tabanlı ayakkabıları tercih edin.
- Çabuk kuruyan pantolon, teri dışarı veren (termal) tişört ve çoraplar, şapka, terinizi sileceğiniz ve ensenizi koruyacağınız bir tülbent ile güneş gözlüğü bir yürüyüşçünün temel giysi ve aksesuarları arasındadır.
- Yürürken, daha çok iniş-çıkışlarda ve dere geçişlerinde kullanacağınız batonlar çok işinize yarayacaktır.
- Küçük sırt çantanızda taşımanız gerekenleri; yedek iç çamaşırı, çorap ve tişört, yağmurluk veya rüzgârlık, pusula, harita, rehber kitap, güneş kremi, çakı veya bıçak, fotoğraf makinesi, el feneri, yedek pil, kibrit veya çakmak, ilk yardım çantası ve enerji veren yiyecekler olarak sıralayabiliriz.
- İlk yardım çantasında öncelikle bulunması gerekenler; çeşitli boylarda yara bandı, steril gazlı bez, elastik bandaj, antihistaminikli pomat, antiseptikli mendil, açık yaraları kapatmayı kolaylaştıran sprey yara tozu, amonyak, küçük makas, plastik eldiven ve su toplamalarında kullanılmak üzere küçük şırınga.
- Bazı bölgelerde cep telefonu çekmediğini hatırlatalım.
Doğa Yürüyüşlerinin Zorluk Dereceleri
b) Yürüyüş Zorluk Dereceleri Zorluk Derecesi (1) : Yürüyüş eğimi, çıkış ve yükselti çok azdır. Geniş patikalar. 2 saatlik bir etkinliği içerir. Yeni başlayanlar için uygundur.
Zorluk Derecesi (2) : Yürüyüş eğimi azdır. Toplamda 300 metreyi geçmeyen çıkışları içerir. Farkı süresidir. 3,5 saati geçmez. Hafif yürüyüşe katılmış herkese önerilir.
Zorluk Derecesi (3) : Yürüyüş eğimi artmaktadır. 500 metreyi geçmeyen çıkışlar söz konusudur. Daha dar patikalardan, bazen sık ormanlık alanlardan ve çarşak bölgelerden geçmek gerekebilir. Islak geçişler yoğunlaşmaktadır. Toplam yürüyüş 5 saat civarındadır. Yüksek kondisyonu ve yürüyüş deneyimi olan herkese uygundur.
Zorluk Derecesi (4) : Yürüyüş eğimi fazlalaşmaya başlar. Çıkışlar 700 metreyi bulmaktadır. Patikalar iyice bozuktur, bazı yerlerde yoktur. Daha kayalık ve çarşak arazide yol alınmaktadır. Yürüyüşün süresi 6,5 saati bulur. Sportif ve kondisyonu iyi olan kişilere uygundur.
Zorluk Derecesi (5) : Yürüyüş eğimi artık zorlu ve fazladır. Çıkışlar 1000 metreyi de geçmeye başlar. Sert yapılı, kayalık ve patikasız alanlardan gidilmektedir. Ormanlık alanlar oldukça zorludur. Islak geçişler de mevcuttur. Rehberin deneyimli olması gerekir. Yürüyüş süresi 8 saate ulaşır. Teknik çıkışlar içermemesine rağmen, bu zorluk derecesi yüksek yürüyüş, sportif, tecrübeli ve kondisyonu iyi ve deneyimli yürüyüşçüler için uygundur.
Zorluk Derecesi (6) : Bol eğimli, çıkışları ve inişleri fazla olan, çıkışları 1500 metreyi bulabilen, uzun süreli rota takibi gerektiren, zorlu arazi şartlarında ilerleyen yürüyüşlerdir. Kamp ve konaklama yapılabilir. 8 saat ve üzeri sürelerdedir. Deneyim, dikkat, kondisyon, bilgi ve disiplin gerektirir.
Bu yazımızın içeriğini Ankara Valiliği’nin PDF formatında yayınlanmış bir kitabından temin ettik.
- Bütün outdoor aktivitelerinde ve doğa sporlarında güvenlik öncelikle sizin sorumluluğunuzdadır. Hiçbir makale veya video, doğru pratik eğitim ve şahsî deneyimin yerini alamaz.
- Özellikle outdoor ekstrem sporlarda kendi kişisel güvenliğinizden öncelikli olarak siz sorumlusunuz. Her zaman kişisel güvenliğinizi, birlikte olduğunuz takımın uyum ve güvenliğini ön planda tutun.
- Her durumda doğadan taraf olun, çevreyi temiz tutun, vahşi hayvanlara, vahşi yaşamın devam ettiği doğaya kesinlikle zarar vermeyin.
- Tarihi ve turistik mekanlara zarar vermeyin, çöplerinizi yanınızda götürün. Gittiğiniz yerlerde çöplerinizi bırakmayın, çöplerinizi getirdiğiniz gibi poşetler içerisinde geldiğiniz yere geri götürün veya bir çöp konteynırına atın. Kişisel çöpünüzü kamusal kullanıma açık olan doğaya terk etmeyin.
- Türkiye’de ormanlara girişlerde sık sık yasaklar uygulanmakta ve uymayanlara idari cezalar yazılmaktadır. Teknik olarak doğada yapılan bütün outdoor aktiviteleri için önceden izin alınması gerekmektedir. Okuyucularımıza, kampçılara, doğa yürüyüşçülerine ve bütün outdoor sporlarına katılanlara tavsiyemiz aktiviteye başlamadan önce hiç olmazsa kolluk güçlerini (Polis: 155 ve Jandarma:156 numara) arayarak yapacakları doğa aktivitesi ile ilgili bilgi vermeleridir.
- Lütfen sadece okuduğunuz makale değil outdoor ve doğaya dair yayınlanmasını ve irdelenmesini istediğiniz her konu hakkında iletişim sayfamızdaki bağlantıları kullanarak bize yazın.
- Outdoor aktiviteleri ve macera turizmi hakkında en son bilgileri almak için sitemizi takip ediniz.
İLGİLİ YAZILAR
Tüm Kategoriler
- Adventure
- Alıntı Yazılar
- Bisiklet
- City Tours
- Dağcılık Tırmanma
- Doğa Sevgisi
- Doğa Yürüyüşleri
- Doğada Sağlık
- Ekoloji
- Ekstrem Sporlar
- Festival- Etkinlik – Yarışma
- Geçmiş Etkinlikler
- Genel
- Gezi Rehberi
- Giyim, Ekipman, Applikasyon
- Gündeme Dair
- Kampçılık
- Life Style
- Misafir Yazar
- Motor Sporları
- Motosiklet Sporları
- Nerede Hangi Etkinlik Var?
- Nerede Ne Yapılır?
- Otomobil Sporları
- Outdoor
- Outdoor Aktivistleri
- Outdoor Aktiviteleri
- Outdoor Haber
- Outdoor Sektörü
- Outdoor Ürün Firmaları
- Outdoor Yazıları
- Sizden Gelenler
- Yurtdışı Gezileri
Outdoor Haber
Türkiye'nin En Popüler Trekking Rotası Likya Yolunda Yılda Yaklaşık 30 Bin Kişi Yürüyor
Spor Tırmanış Milli Takımı'ndan Balkan Şampiyonasında Büyük Başarı!
İstanbul 5. Uluslararası Yat Yarışları'nda Şampiyonlar Belli Oldu
Denizli'deki Orman Yangınlarında Dağ ve Doğa Kulüpleri Aktif Görev Aldı
TODOSK'un 23. Ulusal Kaya Tırmanış Şenliği Coşkuyla Tamamlandı
Türkiye'nin Outdoor ve Doğa Sporları Bülteni 2 / 3 Kasım Hafta Sonu Etkinlikleri
KAMPÇILIK
Türkiye'yi Keşfet
Sorularınız ve sponsorluk için
info@turkeyoutdoor.org