Antalya Kaş Gezi Rehberi 1 – Kaş Tanıtımı
Antalya Kaş Gezi Rehberi 1 – Kaş Tanıtımı
Bu yazı dizimizde Antalya’nın tarihi ve turistik yerlerini tanıtıyoruz. #Antalya deniz, güneş, doğa ve tarihin bütünleştiği bir şehirdir. Türkiye’nin turizm cenneti olan Antalya’nın her ilçesi başlı başına birer doğa harikasıdır.
Türkiye’nin Outdoor Sayfası
Türkiye’nin Outdoor Sayfası olarak özellikle outdoor turizminde büyük eksiklik olarak gördüğümüz illerin tek tek tanıtımı, illerde yapılabilecek outdoor aktiviteleri, outdoor ürün satan firmalar, kamp alanları, doğal güzellikler, yürüyüş rotaları gibi bütün bilgileri içeren bir yazı dizisine başladık.
Bu yazı dizimizde bulunduğunuz veya tatil amaçlı gittiğiniz ilde öncelikle yapabileceğiniz doğa aktivitelerinin, aktivite bölgelerinin, kamp alanlarının, tarihi ve turistik mekanların tam ve en geniş listelerini oluşturup okuyucumuzun kullanımına sunuyoruz.
Özellikle kampçılar, doğa severler, karavancılar, doğa tatilcileri, macera turizmi, kültür turizmi ve outdoor ekstrem sporları yapanlar için en çok aranan bilgileri derlemeye gayret gösteriyoruz.
Listede gördüğünüz eksiklikleri ve eklenmesini istediğiniz bilgileri iletişim sayfamızda bulunan kanallardan bize ulaştırabilirsiniz.
Popüler tatil ilçesi Kaş, Antalya’nın batı ilçelerinden biridir. Denizi, doğası, sakinliği ve tarihiyle ön plana çıkan Kaş’a ulaşımın zor olması, turistik açıdan geç keşfine sebep oldu. Ulaşıma rağmen bir gelenin defalarca gelmeye devam etmesiyse ne kadar güzel olduğunun adeta kanıtıdır. Kaş; begonvil çiçekleriyle kucaklaşan tarihi dokusu, eşsiz mavi bayraklı plajları, yerleşik Yörük- Türkmen kültürünü yansıtan dağ köyleriyle; Antalya ve ülkemiz turizminde farklı bir yeri vardır.
Bu yazımızda Antalya’nın Kaş ilçesine gittiğinizde gezip görmek isteyebileceğiniz bütün tarihi ve turistik yerleri kısa tanıtımlarını yapacağız. Bu yazımızın içeriği genel olarak Kaş Belediyesi‘nin ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı broşürlerden (www.antalyakulturturizm.gov.tr) alınmıştır. Bu yazımızda aşağıdaki başlıklarda bilgi ve tanıtımlar bulunmaktadır.
Kaş Gezi Rehberi yazımızda tanıttığımız Kaş’a gittiğinizde görmek isteyeceğiniz yerlerin GPS koordinatlarını Kaş Gezi Rehberi haritamızda bulabilirsiniz.
https://goo.gl/maps/coQb951JPT6HaQvSA
İçindekiler
ToggleAntalya Kaş Tanıtımı
Kaş; begonvil çiçekleriyle kucaklaşan tarihi dokusu, eşsiz mavi bayraklı plajları, yerleşik Yörük- Türkmen kültürünü yansıtan dağ köyleriyle; Antalya ve ülkemiz turizminde farklı bir yeri vardır.
Kitle turizminin yaygınlaşmadığı sakin bir şehir ve gün geçtikçe gelişen, daha fazla rağbet gören, tarihle turizmin birleştiği özgün bir turizm merkezidir.
Popüler tatil ilçesi Kaş, Antalya’nın batı ilçelerinden biridir. Denizi, doğası, sakinliği ve tarihiyle ön plana çıkan Kaş’a ulaşımın zor olması, turistik açıdan geç keşfine sebep oldu. Ulaşıma rağmen bir gelenin defalarca gelmeye devam etmesiyse ne kadar güzel olduğunun adeta kanıtıdır.
Yaz aylarında hava sıcaklığı ve nem seviyesi oldukça yükselse de en çok turist alan dönemi de yaz aylarıdır. Kaş’ın merkezi kadar Kalkan ve Patara beldeleri de yerli ve yabancı turistlerin ilgi çekiyor.
Antalya Kaş Nerede
Antik Likya kültürünün ve demokrasisinin merkezi olan Patara ve Likya Birliği Meclisi Kaş’ta bulunmaktadır. Antik tarih sadece Patara’da, Xanthos, Phellos ve onlarca antik kalıntılarda değil, kasabanın her tarafında karşınıza çıkıveren Kral Mezarlarında, kayalara oyulmuş antik evlerde, Kaş–Uzunçarşı’da ve Kalkanda Cumbalı-Ahşap Osmanlı evlerinde, Bezirgân Köyünde antik kaya mezarlarına öykünülerek yapılmış Tarihi Bezirgân Tahıl Ambarlarında ve her yerde canlanıyor.
Dünyanın en güzel plajlarından Kaputaş Plajı ve en uzun plajlarından olan Patara Plajı ve oradaki Caretta-Caretta kaplumbağaları, dünyanın sayılı kanyonlarından Saklıkent Kanyonu ve ilimizin en önemli yaylalarından Gömbe, Kaş ilçemizdeki tabiat harikalarındandır
Antalya Kaş’ın Tarihçesi
Likya, tarihi MÖ 3000 yıl öncesine dayanan en eski Akdeniz uygarlıklarından biridir. Elmalı ve çevresindeki kazılarda bulunan eserler, kalkolitik ve bronz çağında Teke Yarımadası’nda yerleşim bulunduğunu göstermektedir.
MÖ 2200 yılında Anadolu’ya göç eden kavimlerden Luwilerin Ege ve Akdeniz kıyılarına yerleştirdiklerini, zaman içinde Antalya–Fethiye arasında kalan ve günümüzde Teke Yarımadası dediğimiz bölgede, önce Lukka, sonra da Likya adıyla bilinen bir uygarlık kurduklarını biliyoruz. Antik Mısır kayıtlarına göre, Lukka adı, Hititçe “ışık” anlamına gelen Luk kökünden türemiş. Lukkaların Hititlerle ve Troya Savaşı’nda da Troyalılarla müttefik olduklarından bahsediliyor.
Kaş yakınlarında Uluburun’da bulunan Mısır gemi enkazındaki buluntulardan; Likya’nın Akdeniz ülkeleri ile yoğun ticari ilişkileri olan, gelişmiş bir uygarlık olduğunu anlıyoruz. Uluburun Batığı olarak adlandırılan 3350 yıllık bu gemi, içinde bulunanlarla birlikte Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Batığın bir kopyası dünyada ve Türkiye’de birçok yerde sergilendi. Bir diğer kopya da keşfedildiği noktada yani Kaş açıklarındaki Uluburun’da sualtı arkeo-park olarak dalış meraklılarını bekliyor. Bulunduğu coğrafik konumu nedeni ile Kaş, tarihte Karia ve Likya Bölgeleri arasındaki bağlantıyı sağlayan yolların kesişme noktası olmuştur.
Arkeolojik bulgular, kentin Likya dilinde Habesos ya da Habesa olarak tanımlandığını, ilk çağlarda Antiphellos ismiyle anıldığını göstermektedir. Ticaret limanı olarak da dikkat çeken kent, tarihi süreçte bu önemini korumuştur. Makedonya Kralı Büyük İskender’in Anadolu Seferi, tüm Anadolu’yu etkilemiştir.
Bölge Büyük İskender’in egemenliği altına girmiş; Büyük İskender’in genç yaşta ölümünden sonra Seleukoslar’la Ptolemaioslar arasında el değiştirmiştir. Roma Dönemi’nde önemi artan kent, Bizans Dönemi’nde ise Piskoposluk Merkezi olmuştur. Arkeolojik bulgular bu dönemde bölgenin yoğun olarak Arap akınlarına uğradığını; daha sonra da Anadolu Selçuklu topraklarına katılarak ‘Andifli’ ismiyle anıldığını göstermektedir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasıyla, Tekeoğulları Beyliği şehrin yönetimini ele geçirmiştir. Daha sonra Padişah Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlı Devleti’nin egemenliğine girmiş ve Osmanlılar, Teke Yarımadası’nın stratejik öneminin farkında olarak, ticari açıdan gelişimine katkıda bulunmuştur.
Antik Dönemde Kaş
Antalya ve Fethiye körfezleri arasında bulunan Teke Yarımadası’nda yurtlanan Likyalılar, Hitit metinlerinde Lukkalar olarak adlandırılmıştır. Likyalıların M.Ö. 2. binyıl gibi erken bir zamanda güçlü ulusal bilince sahip oldukları bilinmektedir. Luwilerle akraba olan bu Anadolu halkında, “Birlik” kavramı M.Ö. 15. yüzyıl sonlarında Anadolu halklarının Hititlere karşı kurduğu Assuwa Konfederasyonu’na girişle görülmektedir. Kadeş’te Mısırlılara karşı Hititlerin yanında olmaları, Homeros’un İlyada Destanı’nda Akha Hellenlerine karşı Troyalıların yardımına koşmaları, bu bilincin “Anadolu bütünlüğüne” genişleyen somut göstergesidir. M.Ö. 540 dolaylarında Perslere karşı direnemeyeceklerini görerek, eli silah tutamayan halkını Ksanthos Kalesi’nde toplayıp ateşe verdikleri ve askerlerin son kişiye kadar çarpışarak özgürlük uğruna benzersiz bir kahramanlık destanı yazdıkları Heredot’tan okunur. Ulusal dayanışma bilincine geçiş süreci, M.Ö.5. yüzyılda Pers ve Atina egemenliğini kabullenemeyip, bazı kentlerin kendi aralarında birleşmesi biçiminde sürer. Atinalı İsokrates’in M.Ö. 4. yüzyıl başlarında, “Likyalılara hiçbir zaman hiçbir kimse bey olamadı” demesi de bundandır.
Likyalıların erken tarihlerde Anadolu halklarıyla ve kendi aralarında birleşerek sergiledikleri bu ulusal bilinç, M.Ö. 2. Yüzyılın ilk yarısında resmen kurumsallaşmıştır. Çağdaş batı yönetimlerine örnek olan bu “Birlik Anayasası” Antik Dünyada tektir. Likya Birliği’nin Antik Çağ’da bilinen diğer birliklerden farkı, “ulusal” olmasıdır; çünkü birliği oluşturan kentlerin aynı soydan halklar olarak ortak bir tarihi geçmişi ve kültürü vardır. Devlet yapısı, Antik Çağ birlikleri arasında en demokratik olanıdır.
Birliğin bir meclisi vardır; üyeler burada toplanır, kararlar burada alınırdı. Her yıl seçilen Lykiarkh(başkan) kadın da olabilirdi.
Görevi, toplantıları yönetmek ve alınan kararların uygulanmasını sağlamaktı. Meclis ayrıca atlı birlikler için birlik komutanı, deniz filosu için amiral, birlik sekreteri ve birlik hazinesinin denetiminden sorumlu haznedar seçer; kentlerin önemiyle orantılı olarak ortak mahkemeler kurar, hakimler atardı.
Birlik kentleri, üzerinde Apollon ve Artemis’in başlarının betimlendiği, belirli ağırlıkta ortak sikke basardı. Romalı tarihçi Livius, Patara’yı “Likya Birliği’nin Merkezi” olarak tanımlamıştır.
Cumhuriyet Dönemi’nde Kaş
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla nadide bir ilçe olan belde, estetik coğrafyasının verdiği ilhamla yeni bir isim almıştır: ‘Kaş’, karşısında bir yay gibi uzanan Meis Adası, önünde masmavi göz bebeğini andıran sularıyla Akdeniz, etrafını çevreleyen Toroslar. Günümüzde ise doğal dokusu, tarihi ve arkeolojik zenginliği ile tercih edilen bir tatil destinasyonudur.
Antalya Kaş’ın Arkeolojik Zenginliği ve Likyalılar Pzttesquieu “Eğer mükemmel bir konfederasyon cumhuriyet örneği vermem gerekse Likya’yı gösteririm (De L’Esprit des Lois.1748)” demiştir. Bu saptama, tüm dünyanın dikkatini çekmiş, ABD’nin 1787’de kabul edilen Birleşik Devletler Anayasası’nın biçimlendirilişinde de etkili olmuştur.
Kaş Neden Görülmelidir?
- Işık ülkesi,
- Mükemmel konfederasyon: Likya,
- Caretta Carettalar,
- Turkuaz Deniz, Kaputaş Plajı,
- Mavi Yolculuk,
- Dünyanın en eski batığı: Uluburun
- UNESCO Kültür Miras’ında Ksanthos,
- Kalkan Yat Limanı,
- Batık Şehir Kekova’nın gizemi,
- Kum tepeleriyle buluşan Patara Plajı,
- Dünyanın en eski Meclis Binası,
- Dünyanın en eski Deniz Feneri,Saklıkent,
- Sualtı Dalış Merkezleri,
- Yamaç Paraşütü,
- Akdeniz’in sağlıklı, lezzetli mutfağı, yöresel özel tatları tatmak için Kaş’a gelmelisiniz.
Kaş’ın Ören Yerleri ve Antik Kentler
Günümüzde Teke Yarımadası (doğuda Antalya Körfezi, batıda Fethiye Körfezi arasında) olarak anılan bölge (8951 km2’lik alan) Antik Çağ’da Likya (Lycia) olarak tanımlanırdı. Likya’nın doğuda Pamfilya (Antalya ve civarı), batıda Kayra (Muğla ve civarı), kuzeyde Pisidia (Burdur-Isparta çevresi) komşusudur. Bölgenin güneyini de Akdeniz çevrelemektedir. Kaş ilçesi, Likya Bölgesi’nin önemli bir bölümü olup, güney ucunu meydana getirmiştir.
Antalya’da görebileceğiniz antik kentlerin ve ören yerlerinin en geniş listesini aşağıda sunuyoruz. Antalya’da bulunan antik kentler 29 tanedir ve aşağıdaki listede sırayla verilmiştir. Ayrıca Antalya’da bulunan antik şehirler ve ören yerlerini bir harita üzerinde görmek, bulunduğunuz yere olan mesafesini öğrenmek ve yol tarifi almak için haritamıza da göz atabilirsiniz. Antalya’da Bulunan Ören Yerleri, Antik Kentler ve Tarihi Yerleşim Alanları yazımıza da göz atabilirsiniz.
Antalya Kaş Antiphellos Antik Kenti
Antiphellos’un ihtişamını yansıtan en önemli eserler arasında, kentin kuzeyinde bulunan kayalara oyulmuş mezarlar ile dört bir tarafa serpilmiş Likya lahitleri dikkat çekmektedir.
Günümüzde Uzun çarşı Caddesi’nde bulunan Likya Yazıtlı Anıt Mezar, mimarisi ve estetiği ile ziyaretçilerin ilgi odağıdır. M.Ö. 4.yüzyıla tarihlenen lahit, halk arasında Kral Mezarı olarak anılmaktadır.
Tek bloktan oluşan eserin üzerinde, sekiz satırlık Likya dilinde kitabe vardır. Ancak yazı bugüne kadar çözülememiştir. Lahitlerin en görkemlisi olarak tanımlanan mezar kapağının köşelerinde bulunan aslan başı motifleri ilgi uyandırmaktadır.
Anadolu’da bulunan denize cepheli tek tiyatro olan Kaş Antik Tiyatrosu, sade bir mimariye sahiptir. Antiphellos’un önemli eserleri arasında bulunan yapı, M.Ö. 1.yüzyıla tarihlenmektedir. M.S. 2. yüzyılda onarım gören tiyatronun 4 bin kişilik seyirci kapasitesi bulunmaktadır. Sahnesi olmayan tiyatro, 26 basamaktan oluşmaktadır. Yapı, masmavi deniz manzarasına sahip olup, bu durum oldukça etkileyici bir görsel şölen sunmaktadır.
Antik Tiyatro 2010 yılında restore edilmiştir. Kaş Tiyatrosu’nun kuzey-doğu yönünde ise Akdam olarak tanımlanan ev tipi bir mezar bulunmaktadır. Doğal kaya kesilerek yapılmış mezar, M.Ö. IV. yüzyıla tarihlenmektedir. 3,5 metre yüksekliğe sahip mezarın figürleri dikkat çekmektedir. Figürlerde 24 kız el ele tutuşarak dans etmektedir. Kaş’ta Hastane Caddesi’nde bulunan Tapınağın, dış yüzü muntazam kesme taş kullanılarak yapılmıştır. Arkeolojik incelemeler, yapının temel taşlarının Roma Dönemi’nden kaldığını göstermiştir.
Yat Limanı girişinde bulunan “Tarihi Su Sarnıcı” M.Ö. 5.yy’a tarihlendirilir. Çeşitli dönemlerde su sarnıcı, şarap ve zeytinyağı mahzeni olarak kullanılmıştır. Kayaya oyulmuş ve yedi sütunla tavanı iç içe geçmiş blok taşlardan oluşmuştur.
Antiphellos Antik Kenti Haritası (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Felen Yaylası (Phellos Antik Kenti)
Kaş’a 12 km. mesafede Felen Yaylası üzerinde, çevreye hâkim tepelerde kurulmuştur. Phellos M.Ö. IV. yüzyılda oldukça önemli bir kentti. Antiphellos şehri, Phellos’un limanı idi. Phellos şehrinin etrafını çevreleyen surlardan bir bölümü hala ayaktadır. Kentte bulunan rölyeflerle bezeli bir lahit, M.Ö. 4.yüzyıla ait diğer lahitler ve ev tipinde kayadan kesilmiş mezarlar kenti çevreler.
Phellos Antik Kenti Haritası (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Gömbe
Kaş’a 60 km. mesafede, Elmalı yolu üzerinde bulunur. Yol boyunca çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı ormanlar adeta köyleri gizlemeye çalışır görünümdedirler. Gömbe, soğuk suları ve elma bahçeleriyle ünlü bir yayladır. Turistik amaçlı hizmet veren konaklama merkezleri, yöreye ait kokulu otlardan hazırlanan geleneksel yemeklerin lezzeti, tabiatla bütünleşmenize yardımcı olacaktır. Bölgenin en yüksek dağı olan Akdağ (3024 metre) buradadır. Yeşilgöl ve Uçarsu, yaz sıcağından kaçmak, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için serin ve temiz havası ile idealdir. Yöre, dağlardan toplanan kar ile yapılan dondurması ve kar şerbetiyle ünlüdür.
Kaş Gömbe Haritası (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Ksanthos (Xanthos Antik Kenti)
UNESCO Kültür Miras Listesinde yer alan Ksanthos, Likya’nın en eski başkenti olmasının yanı sıra, görkemli yapısı ve tarihteki onurlu mücadelesi ile ziyaretçilerini büyülemektedir.
Tarihe Likya Birliği’nin başkenti olarak geçen Ksanthos, Eşen Çayı’nın doğu kıyısında kurulmuştur. Kınık mahallesinde, Kaş’a 45 km. mesafede yer alan antik kent, kültür turlarının en önemli rotaları arasındadır.
Ünlü tarihçi Heredot, Likyalıların Perslerle yaptığı savaşı (M.Ö.545) şöyle anlatmaktadır: “Pers ordusu, başında komutanları olduğu halde Ksanthos Ovası’na indiği zaman, Ksanthoslular bitmez tükenmez kuvvetlere karşı az sayı ile dövüştüler, yiğitlikte nam saldılar ama yenildiler. Kentlerine geri atıldılar. Kadınları, çocukları, hazineleri ve köleleri kaleye doldurdular. Alttan, yandan ateşe verdiler. Öyle ki yangın kaleyi yerle bir etti. Bundan sonra birbirlerine korkunç yeminlerle bağlanarak düşmana saldırdılar ve Ksanthos’ta oturanların tümü de savaşarak öldüler.” Uzmanlar, bir süre sonra başka yerde bulundukları için kurtulan Ksanthosluların kenti yeniden kurduklarını; Ksanthoslu Sarpedon’un komutanlığında M.Ö.1200 yılında Troia Savaşı’na katıldığını ve Anadolu kenti olan Troia’yı canları pahasına koruduklarını göstermektedir.
Arkeolojik araştırmalar, pek çok savaş ve yıkım geçiren kentin, M.Ö.475-450’de büyük bir yangın geçirdiğini; Atinalı Komutan Melesandros’un M.Ö.429 tarihinde vergilerine boyun eğmeyerek savaştıklarını ve Atina ile tüm ilişkileri bitirdiklerini ortaya koymuştur. Büyük İskender’in Asya Seferi ile M.Ö. 333’de yönetim değişikliği yaşayan kent daha sonra Ptolemaiosların (M.Ö.309) ve akabinde de Suriye Kralı 3.Antiokhos’un eline geçmiştir. Bölgede oluşturulan görkemli Likya Birliğinin de başkenti olan Ksanthos’un konumuyla da önemi artmıştır.
Bağımsızlığı için verdiği mücadelelerle tanınan Ksanthos, Rodos yönetiminin devraldığı tarihlerde buna karşı koymuş ve mücadelesinin sonunda özgürlüğüne kavuşmuştur. Ancak bu özgürlük yine uzun sürmemiş bu kez de Romalılar tarafından (M.Ö.42) işgal edilmiştir. İşgal öylesine kanlı ve yıkıcıdır ki kent halkı acımasızca kılıçtan geçirilmiş, Likya Akropolisi yıkılıp harap edilmiştir. Geriye kalan Ksanthoslular, Romalıların esareti altına girmektense ölmeyi tercih eder ve intihar ederler. Savaştan 1 yıl sonra Roma İmparatoru Marcus Aurelius, kentin ve halkın acı durumuna sebep olmaktan dolayı üzüntü duyar, halka dostça davranır ve kenti tekrar imar eder. Ksanthos, Bizans Dönemi’nde büyük bir önem kazanarak, Piskoposluk Merkezi olmuştur. Daha sonra Arap akınlarının başlaması ile kent ve civarı terk edilmiştir.
Hikayesi ile dinleyenleri derinden etkileyen Ksanthos’dan günümüze ulaşan arkeolojik eserleri tanıyalım. Ksanthos’daki ilk araştırmalar 1838’de İngiliz Charles Fellows tarafından yapılmıştır, ne yazık ki görkemli mezar anıtları, Nereidler Anıtı, Harpyler Anıtı, Payave lahdi, Aslanlı Mezar, British Museum’a kaçırılmıştır. Günümüzde UNESCO Kültür Miras Listesi’nde yer alan Ksanthos (Xanthos), görkemli mimarisi ve hikayesiyle ziyaretçilerinde büyük etki bırakmaktadır.
Nereidler Anıtı’ndan günümüze kalan kısım yapının ihtişamı hakkında fikir vermektedir. İon planlı ve tapınak tarzında yapılmış olan anıtın sütunları arasında, deniz perileri olan Nereid heykelleri yer alıyordu. Kent Surları Roma ve Bizans Dönemleri’nde onarılarak çeşitli ilavelerle özellikle kulelerle güçlendirilmiştir. Güneyde, M.Ö. 2. yüzyıla ait Kapı yer alır. Bu kapının arkasında İmparator Vespasianus’a ait dor düzenli Zafer Kemeri görülmektedir. Güneybatıda kentin ilk kurulduğu yer olan Likya Akropolisi vardır. Artemis’e ait olduğu düşünülen tapınak kalıntıları ile bir Bizans Kilisesi Akropolis’te bulunmaktadır. Kuzeydeki Roma Akropolisi’nde ise görkemli bir Bizans Bazilikası dikkati çeker. Likya Devri taşlarının kullanıldığı üç nefli bu yapı, uzmanlarca muhteşem olarak tanımlanmaktadır. Apsiste koronun yer aldığı basamakları görmek mümkündür.
Apsisin kuzeyinde ise çokgen planlı, geometrik motifli mermer plakalarla kaplı oda ve havuz bulunmaktadır. Kentin Tiyatrosu, Roma Dönemi’ne ait olup, 2. yüzyıla tarihlenmektedir. Doğu ve batı yönünde tonozlu girişleri vardır. Tiyatronun yarım daire şeklinde orkestrası ve süslü bir sahnesi bulunmaktadır.
Antik kentte, birbirinden etkileyici görünüme sahip yan yana 3 anıt dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki, M.S.1.yy.’a ait Roma Dönemi Kule Mezar Kalıntısı olarak tanımlanmaktadır. Diğeri M.Ö. 4.yy.’a tarihlenen yüksek kaideli bir paye üzerine konulmuş, 8.59m. yüksekliği olan Likya Mezar Anıtıdır.
Arkeolojik kazılarda mezarın içinden M.Ö. 540 yılına ait güreşçi tasvirli bir kabartma bulunmuştur. Buda mezarın 2 kez kullanıldığını işaret eder. Üçüncü görkemli anıt ise M.Ö. 480 yılında yapılmış olan Harpyler Anıtı’dır. Anıtın boyu 8.87 m. olup, üzerine oturtulduğu gövde ise 5.43 m. yüksekliğe sahiptir. Eserin üzerindeki kabartmada bir kral ve çocukları tasvir edilmiştir. Ayrıca Antik kentte, M.Ö. 390’a tarihlenen Meridi Lahdi’nin Kaidesi, M.Ö. 480’e tarihlenen Aslanlı Mezar, M.Ö.4.yy.’a tarihlenen Dansözler Lahdi ve M.Ö. 4. yüzyılda yapılmış olan görkemli Payave Lahdi’nin Kaidesi yer almaktadır.
Xanthos Antik Kenti Haritası (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Bezirgân (Pirha Antik Kenti)
Önemli bir yayla köyüdür. Köyden 20 dakikalık bir yürüyüşle ulaşılır. Antik kent denizden 850 metre yüksekte kurulmuştur.
Kaya mezarları oldukça fazladır ve yönleri denize doğrudur. Lahitler ise dağınık bir şekilde sıralanmıştır. Pirha ’da birçok heykel ve rölyef bulunmuş olup, Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir.
Pirha Antik Kenti Haritası (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Sütleğen (Nisa Antik Kenti)
Kaş’a 60 km. mesafededir. Önemli bir yayla köyüdür. Ören yeri, köyden 15 dakika mesafededir. Şehrin Likçe ismi olan Neiseus, tiyatronun duvarında yazılmaktadır. Nisa’da Likya ve Roma Devri’nden kalma tarihi kalıntılar bulunur.
Bazı lahitlerin ön cephelerinde, mızrak, kalkan, kadın ve erkek tasvirlerine rastlanmıştır. Likya Birliği Devri’nde bastırılan sikkeler, Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir.
Nysa Antik Kenti Nerede: Nysa Antik Kenti Antalya’nın Kaş İlçe sınırları içerisindedir. (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Sıcak İskelesi (Aperlai Antik Kenti)
Sıcak Yarılamadasın üzerinde, Sıcak İskelesi’ndedir. Buraya Kaş’tan ya da Üçağız’dan kiralanan teknelerle; karadan ise Kılıçlı ’da bulunan Apollonia antik kenti gezilerek ulaşılabilir.
Ele geçen sikkelerden, bir Likya şehri olan Aperlai’nin tarihinin M.Ö. V. veya IV. yüzyıla kadar indiği anlaşılır. Deniz kenarında surlar görmek mümkündür. Antik kentte, üç adet kemer, bir kilise kalıntısı ve çok sayıda lahit bulunmaktadır. Bir mezar kalıntısı ve rıhtım deniz içerisinde kalmıştır.
Aperlai Antik Kenti Nerede: Aperlai Antik Kenti Antalya’nın Kaş İlçe sınırları içerisindedir. (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Kaleköy (Simena Antik Kenti)
Eski Simena antik kenti üzerinde kurulmuş olan Kaleköy, Yarımada şeklinde olup, ulaşımı teknelerle sağlanmaktadır. Burada eski tarih ve bugünkü yaşam iç içedir. Kentin tarihi M.Ö. IV. yüzyıla kadar inmektedir. Deniz içerisinde bir lahit dikkat çekici olup, adeta Simena’nın simgesi olmuştur. Yumuşak bir yürüyüş ile tepeye tırmanarak, Orta çağ” da kullanılmış olan kaleye ulaşılır. Kaleden, Kekova Adası’nın ve koyların nefis görünümü seyre değerdir. Ayrıca, Kale içerisinde doğal kayaya oyulmuş 7 oturma sırası ile 300 kişilik bir tiyatro bulunur. Kıyıda hamam ve kitabesi yer alır. İkisi ev tipi olmak üzere burada birçok mezar görülmektedir.
Simena Antik Kenti Nerede: Simena Antik Şehri Antalya’nın Demre İlçe sınırları içerisindedir. (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Kekova Adası (Batık Şehir Antik Kenti)
Bölgeye adını veren ada, Kaleköy’ün önünde yer alır. Teknelerle on dakika sürer. Ada üzerinde bulunan Tersane Koyu’na tekneler yanaşabilirler. Burada Bizans Devri’ne ait bir kilisenin apsisi yer alır. Adanın tarihi kesin olarak bilinmemekte olup, tarihi kalıntılarla doludur. Batıkşehir üzerinden teknelerle geçilirken, su altında kalan batık şehrin izleri ve merdivenler görülebilir. Milli park ilan edilen bölge, koruma altına alınarak, burada sualtı dalış yapmak yasaklanmıştır.
Kekova Adası (Batık Şehir) Antik Şehri Adresi: Kekova Adası (Batık Şehir) Antik Şehri Antalya’nın Demre İlçe sınırları içerisindedir. (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Belenli (İsinda Antik Kenti)
Kaş’tan 13 km. mesafede Belenli köyünün hemen yakınındaki tepe üzerinde kurulmuştur. İsinda küçük bir Likya şehridir ve etrafı surlarla çevrilidir. Kentte yer alan akropolün ortasında Likya yazıtlı iki ev tipi mezar ilgi çekicidir. Ayrıca birçok kaya mezarı ile Roma Devri’ne ait Likya tipi lahitler günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
Antalya Kaş Dirgenler (Dereağzı-Şişama Kilisesi ve Antik Kenti)
Kaş’tan 31 km mesafede bulunan Kilise 6. Yüzyılda inşa edilmiştir. Likya Dönemi’nde 9. ve 10. Yüzyıl Likya’sının Myra’ya bağlı en önemli kilisesi olduğu söylenmektedir. Kilise çevresinde yol kalıntısı, şehrin kale duvarları, su sarnıçları bulunmaktadır. Kayalara oyulmuş mezarlar ve lahitler bulunmaktadır.
İsinda Antik Kenti Nerede: İsinda Antik Kenti Antalya’nın Kaş İlçe sınırları içerisindedir. (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Yavu (Kyaenai Antik Kenti)
Kaş-Kale yolu üzerinde bulunan Yavu köyünde, 200 metre kadar yükseklikte sarp kayalar üzerinde kurulmuştur. Demre’ye bağlıdır ve Kaş’a 23 km. mesafededir. Kyaenai, tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar çıkan bir Likya şehridir ve etrafını 450 metre uzunlukta bir sur çevirir.
Surun batı ve kuzey kısımlarında üç kapı yer alır. Tepenin güney eteğinde günümüze kadar sağlam olarak gelebilmiş 25 oturma sıralı bir tiyatro bulunmaktadır. M.S. 2. yüzyılda yapıldığı sanılan bu tiyatrodan, Trysa, Apollonia antik şehirleri ve koylar görünmektedir. Tiyatro ile akropol arasında yer alan nekropol alanında Roma Dönemi’ne ait irili ufaklı birçok lahit bulunur. Bazıları rölyeflerle bezeli olup, M.Ö. 350’ye tarihlendirilir. Antik kentte, M.Ö. 3. yüzyıla ait kaya mezarları, kabartmalı Likya yazıtlı lahitler, kütüphane, hamam ve su sarnıcı kalıntıları vardır.
Kyaenai Antik Kenti Haritası (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Üçağız (Theimussa Antik Kenti)
Kaş’a 36 km. mesafede bulunan Üçağız’ın üç tarafı denizlerle çevrilmiş doğal koyları, tabii bir barınak gibidir. Antik kentin tarihi, bir kitabeye göre M.Ö. 4. yüzyıla kadar indiği anlaşılmaktadır. Üçağız’da pek çok mezar kalıntısı vardır. Küçük bir kapı ve kayalık üzerinde kule kalıntısı görülür. İskelenin hemen arkasında bulunan ev tipi mezar M.Ö.4. yüzyıla ait olup üzerinde çıplak, genç bir erkek tasviri vardır. Doğudan denizin hemen yanında her biri üzerine binmiş hissi uyandıran birçok lahit görülür. Bu mezarların çoğu Roma Dönemi’ne aittir. Şehrin doğu ucunda kayaların kesilmesiyle 28 metre uzunlukta, 8 metre genişlikte bir iskele bulunmaktadır. Üçağız doğal limanı ile yat turizmi açısından önem taşır ve buradan kiralanan teknelerle Kaleköy ve Kekova Adası’na seyahatler gerçekleştirilir. Birbirinden lezzetli yemeklerin yapıldığı restoranlar ve güzel manzara turistlerin favorisidir.
Theimiussa (Üçağız) Antik Şehir Nerede: Theimiussa (Üçağız) Antik Şehir Antalya’nın Demre İlçe sınırları içerisindedir. (Bağlantıyı tıklayıp bulunduğunuz yere uzaklığını öğrenebilir ve yol tarifi alabilirsiniz.)
Antalya Kaş Uluburun Batığı
Dünyanın bilinen en eski batığı Yıl 1982, Bodrum’lu süngerci Mehmet Çakır, Kaş Uluburun açıklarındaki dalışlarından birisinde tanışır batıkla. Durumu Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne bildirir ve Müze hemen müdahale eder.
60 metre açıkta, sedir ağacından yapılmış yaklaşık 15 metre boyundaki geminin kıç tarafı 44m., pruvası ise 52 m.’de bulunmuştur.
Tüm dünyanın gözü bu araştırmanın üzerindedir. 10 yıl süren sualtı arkeolojik araştırmaları muhteşem bir sonuç ortaya koyar. Geç Tunç Dönemi’ne ait olan gemi M.Ö. 14.yüzyıla aittir ve muhtemelen Suriye, Mısır ve Kıbrıs’tan aldığı yükü taşırken Kaş Uluburun civarında batmıştır.
Binlerce dalış göstermektedir ki bu “Dünyanın bilinen en eski batığıdır”. Geminin ana yükünü 365 bakır külçe, 1 ton kalay külçe ve 100 testi içinde reçine oluşturmaktadır. Gemide bilinen en eski ve eksiksiz cam külçeleri de bulunmuştur.
Sayıları yüz elliyi geçen yuvarlak, yassı ham külçeler, kobalt mavisi, turkuaz ve lavanta renklerindedir. Hayranlık uyandıran buluntular, uzun süren bilimsel çalışmaları takiben 1999 tarihinde Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde sergilenir. Müze, en önemli ve özel sergilemesi olarak tanımladığı Uluburun Batığı’nın birebir replikasını, ilk kez görüldüğü halini yansıtan deniz tabanı görüntüsü ile ziyarete açmıştır.
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, batığın buluntularına ilişkin bilgileri bizlerle paylaşmaktadır. Hazine Odası’nda sergilenen kilden yapılmış çok sayıda kaplar, amforalar ve günlük yaşamda kullanılan yemek ve saklama kapları; bunların yanında çeşitli vitrinlerde bol miktarda bakır külçeler ve çeşitli cevherler, el aletleri, kılıç, kama gibi korunma ve saldırı aletleri, kaba görünümlü sayılabilecek av aletleri, balık tutmak için olta ve zıpkınlar izlenmektedir. Bir başka vitrinde ise bu kaba işçiliğe tezat çok ince işçilik gösteren Mısır heykelciği de gözümüze çarpmaktadır. İlk ahşap kitap örneği büyük olasılıkla alışveriş envanterini veya bir hediye sertifikasını saklamaktaydı.
Ticarette kullanılan çeşitli mühürler, süs eşyaları ve bir benzeri Suriye’de bulunan altın çıplak tanrıça temalı kolye, şarap kadehi ve altın ziynet eşyaları göz alıcıdır. Eserler arasında bulunan mühürlerden en özeli, Mısır Kraliçesi Nefertiti’nin eşsiz altın mührünün bulunması olup, nadide bir parça olarak sergilenmektedir. Külçeler, kilden yapılmış gösterişli süs eşyaları ve eksik parçaları bulunamamış kil kapların yanı sıra, başka bir vitrinde ise fildişi ve su aygırı dişinden süs eşyaları yer almaktadır.
Kaş Uluburun Batığı Haritası Batık verilen GPS koordinatlarının 8 km açıklarında bulunmuştur.
Türkiye’nin Outdoor Sayfası
Türkiye’nin Outdoor Sayfası olarak özellikle outdoor turizminde büyük eksiklik olarak gördüğümüz illerin tek tek tanıtımı, illerde yapılabilecek outdoor aktiviteleri, outdoor ürün satan firmalar, kamp alanları, doğal güzellikler, yürüyüş rotaları gibi bütün bilgileri içeren bir yazı dizisine başladık.
Bu yazı dizimizde Antalya’nın tarihi ve turistik yerlerini tanıtıyoruz. #Antalya deniz, güneş, doğa ve tarihin bütünleştiği bir şehirdir. Türkiye’nin turizm cenneti olan Antalya’nın her ilçesi başlı başına birer doğa harikasıdır.
Bulunduğunuz veya tatil amaçlı gittiğiniz ilde öncelikle yapabileceğiniz doğa aktivitelerinin, aktivite bölgelerinin, kamp alanlarının, tarihi ve turistik mekanların tam ve en geniş listelerini oluşturup okuyucumuzun kullanımına sunuyoruz.
Özellikle kampçılar, doğa severler, karavancılar, doğa tatilcileri, macera turizmi, kültür turizmi ve outdoor ekstrem sporları yapanlar için en çok aranan bilgileri derlemeye gayret gösteriyoruz.
Listede gördüğünüz eksiklikleri ve eklenmesini istediğiniz bilgileri iletişim sayfamızda bulunan kanallardan bize ulaştırabilirsiniz.
ANTALYA
- Antalya Gezi Rehberi 1. Yazımız: Antalya Tanıtımı ve Gerekli Bilgiler
- Antalya Gezi Rehberi 2. Yazımız: Antalya Gezilecek Yerler
- Antalya Gezi Rehberi 3. Yazımız: Antalya’da Kültür ve Sanat
- Antalya Gezi Rehberi 4. Yazımız: Antalya Kamp Alanları Listesi
- Antalya Gezi Rehberi 5. Yazımız: Antalya Outdoor ve Doğa Aktiviteleri
- Antalya Gezi Rehberi 6. Yazımız: Antalya Yemek Rehberi
Detaylı bilgi almak için yukarıdaki bağlantıların üzerine tıklayarak ilgili ve detaylı yazımıza ulaşabilirsiniz.
Etiketler: :Antalya bölgesindeki en iyi gezilecek yerler, Antalya görülmesi gereken yerler, Antalya gezecek yerler, Antalya gezi, Antalya gezi rehberi, Antalya gezi yazısı, Antalya gezilecek çarşı, Antalya gezilecek doğal yerler, Antalya gezilecek doğal yerler haritası, Antalya gezilecek tarihi yerler, Antalya gezilecek yerler, Antalya gezilecek yerler doğa, Antalya ilinin doğal güzellikleri nelerdir?, Antalya kalesi, Antalya merkezde gidilecek yerler, Antalya merkezde ne var, Antalya ne yenir nerede yenilir, Antalya ne yenir nereler gezilir, Antalya otelleri, Antalya seyahat rehberi, Antalya tarihi, Antalya tarihi yerler, Antalya turizm potansiyeli, Antalya turizm rehberi, Antalya turizm ve tanıtım, Antalya ziyaretinde gezilecek en popüler yerler, Antalya şehir rehberi, Antalya’da bir günde ne yapılır?, Antalya’da gezilecek doğal yerler, Antalya’da gezilecek mekanlar, Antalya’da ne yapılır, Antalya’da ne yenir, Antalya’da nereye gidilir?, gezilecek yerler, geziye hazırlık, outdoor, outdoor turkey, türkiye gezi ve tatil rehberi, Türkiye outdoor, Türkiye’nin Outdoor Sayfası,
Antalya Kaş Tanıtımı, Antalya Kaş Tanıtımı, Antalya Kaş’ın Tarihçesi, Antik Dönemde Kaş, Cumhuriyet Dönemi’nde Kaş, Kaş’ın Ören Yerleri ve Antik Kentler, Antalya Kaş Antiphellos Antik Kenti, Antalya Kaş Felen Yaylası (Phellos Antik Kenti), Antalya Kaş Gömbe, Antalya Kaş Ksanthos (Xanthos Antik Kenti), Antalya Kaş Bezirgân (Pirha Antik Kenti), Antalya Kaş Sütleğen (Nisa Antik Kenti), Antalya Kaş Sıcak İskelesi (Aperlai Antik Kenti), Antalya Kaş Kaleköy (Simena Antik Kenti), Antalya Kaş Kekova Adası (Batık Şehir Antik Kenti), Antalya Kaş Belenli (İsinda Antik Kenti), Antalya Kaş Yavu (Kyaenai Antik Kenti), Antalya Kaş Üçağız (Theimussa Antik Kenti), Antalya Kaş Uluburun Batığı,
İLGİLİ YAZILAR
Tüm Kategoriler
- Adventure
- Alıntı Yazılar
- Bisiklet
- City Tours
- Dağcılık Tırmanma
- Doğa Sevgisi
- Doğa Yürüyüşleri
- Doğada Sağlık
- Ekoloji
- Ekstrem Sporlar
- Festival- Etkinlik – Yarışma
- Geçmiş Etkinlikler
- Genel
- Gezi Rehberi
- Giyim, Ekipman, Applikasyon
- Gündeme Dair
- Kampçılık
- Life Style
- Misafir Yazar
- Motor Sporları
- Motosiklet Sporları
- Nerede Hangi Etkinlik Var?
- Nerede Ne Yapılır?
- Otomobil Sporları
- Outdoor
- Outdoor Aktivistleri
- Outdoor Aktiviteleri
- Outdoor Haber
- Outdoor Sektörü
- Outdoor Ürün Firmaları
- Outdoor Yazıları
- Sizden Gelenler
- Yurtdışı Gezileri
Outdoor Haber
5 - 15 Kasım Türkiye'de Yapılacak Outdoor Etkinlikleri, Kültür Turları ve Doğa Gezileri
Türkiye'nin Outdoor ve Doğa Sporları Bülteni 9 / 10 Kasım Hafta Sonu Etkinlikleri
Türkiye'nin Genç Sörfçülerinden Dünya Şampiyonasında Büyük Başarı
Kerem Kazaz Türkiye'nin En Genç Ralli Şampiyonu Oldu
Rüzgar Sörfçülerimiz Techno 293 Avrupa Şampiyonası’ndan Madalyalarla Döndü
Efeler Yolu ve Rozetlerle Taçlandırılan Yürüyüşler
Türkiye'nin En Popüler Trekking Rotası Likya Yolunda Yılda Yaklaşık 30 Bin Kişi Yürüyor
KAMPÇILIK
Türkiye'yi Keşfet
Sorularınız ve sponsorluk için
info@turkeyoutdoor.org