Türkiye’nin doğaya açılan kapısı Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası, doğa sporlarına ilgi duyan herkes için Türkiye’nin en güncel ve kapsamlı bilgi kaynağıdır. 🏕️⛰️ Türkiye’nin dört bir yanındaki doğa tutkunlarına kamp alanlarından yürüyüş rotalarına, dağcılıktan ekstrem sporlara kadar en güncel etkinlik ve rehber içeriklerini sunan kapsamlı bir platformdur.

turkeyoutdoor.org — “Türkiye’nin doğaya açılan kapısı”

Doğaseverleri bir araya getiren güçlü iletişim ağıyla outdoor dünyasının nabzını tutan sayfa, aynı zamanda illere özel gezi rehberleriyle Türkiye’yi keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak sunar. Platform, çevre bilincini artırmayı hedeflerken, doğada spor yaparken sürdürülebilirliğe ve biyolojik çeşitliliğe saygıyı ön planda tutar. 🌿

Bisikletli Gezgin Fatih Aksoy’un İtalya Sardinia Anıları

ÖLÜM GÜNÜNÜN ÇANLARI DAHA SABAH ERKEN ÇALMAYA BASLAMISTI:

Burda bugun bu paylaşımda takip edeceğimiz 3 değişik konu var:

1)- ÖLÜM YOLU ÖLÜM TEHLIKESI, GOZLERINIZIN YOLUN TEHLIKELERINI OKUYABILMESI VE ALABILECEGENIZ ONLEMLER

2)-HALEN KEMIKLERINI KIRAN, KENDILERINI PISI PISINE ÖLDÜREN BISIKLET USTUNDE VE GOVDESINDE SADECE ARKA KISIMDA IKI CANTA ILE UZUN YOLA CIKAN CAYLAKLAR.

3)-CALA GLORITZE PLAJININ 2025 TE BIR NUMARALI PLAJ SECILMESI.

ÖLÜM YOLU:

Sabah bayağı erken kalktım ki bu meşhur olağan üstü deniz plajını

görme heyacanini icimden biran önce atayim diye.

Sardinya yollari bayağı dar ve kenarlarında hiç bir güvenlik şeridi icin. Bu olay benim dikkatimi 2 gün arka arkaya çekmişti, fakat yolun biraz da olsa bazı yerlerinde geniş olması bana o kadar alarm vermedi.

Fakat o sabah erken kalktigimda kendimi fiziksel olarak çok iyi hissetmeme ragmen, icimde tuhaf kotu bir his vardi sanki

6.duygum bana büyük bir uyarı veriyordu. Ve bu his hayatımda bir kaç kere başımdan gecmisti. Hepside kotu tecrübelerdi ve bu histen nefret ederim. Fakat o sabahın Nedenini daha henüz

bilmiyordum. Bisikletimin üstüne binmeden once biraz da olsa

fiziksel stretch yapmaya başladım ve yoluma hazırdım.

Bu gittiğim yol ana yol, gidişli ve gelişli taa adanın en alt kısmına en güneyine kadar iner.

Asagi yukarı 10 kilometre yol aldıktan sonra bu yol bayağı daraldı….yani karşı karşıya hareket eden arabalar icin ancak

yeterdi. Zaten güvenlik seridi yok.

Gözlerim hemen çok çabuk bu tehlikeyi gördü ve bana Peru’daki, Indonesia’daki ve yaptigim iki değişik Nepal turunu hatırlattı.

Nepal’e iki değişken turun ilk turu 2018 yilindaydi ve Pokhara ile Kathmandu yolu bir olum yoluydu tipki Indonesia ve Peru gibi.

1987 yilindan beri uzun yol turculugu yaptigim icin artık tecrübeden gözlerim her yolun tehlikelerini hemen anlayabiliyordu.

BU Sardinia adasindaki bu yol daraldiginda iki seçeneğim vardi. Bu yolda bisikletini ya defensive surersin ya da offensive

sürersin. benim icin boyle yollar her zaman offensive sürmeme karar verdirir. Boyle durumda defensive olman olumune imza atman demektir. Bu durum mecburen beni offensive sürmeme davet etti. Baska carem yoktu. ve kararım doğru cikti. Daha yol daraldigindan 15 dakika sonra yanımdan hizli suratlı gecen arabalar, bisikletimin hem on hem de arka çantalarıma sürtmeye

başladılar. yani dizimden asagi ayaklarımı korumak icin her seyi yapmaya başladım.

Gozlerim anladıki: BU Sardinya adası şoförlerinin sürücülerinin bisiklet ile ayni yolda hiç tecrübeleri yok, yani…. BU adada uzun turcu bisikletlileri göremezsin. Sadece bisiklet kiralayan turistler sadece lokal kira dag patikalarını yapıyorlar. Yani…benim gibi bir keriz yok ana yollara giren. İşte bunu hemen anladım ki bu şoförlerin hepsi kasap seni acimadan oldururler. Hele hele bisikletini offensive sürmesen vay senin haline. Seni bir tavuk gibi yolda keserler. Çünkü bilmiyorlar ve yollarda bisiklet görmemişler belki çok çok az görmüşlerdir. Ben bunu anladım bu yaptıkları surattan ve hızdan. Bunlar bas bayağı bir dag ayisi: bisikletlilere ne bir saygı, ne bir anlayış, ne bir nezaket, görmemiş görgü yok tam bir ayi. Ayilara da laf atmayayım, çünkü Alaska ve Kanada’da ayilarla bayağı ic ice oynaştık onlara çok yaklasmistim. Ayilarda bile nezaket vardi saygı vardi.

Tam bunları düşünüyordum, arabanın birisi arkamdan arka sol bisiklet çantama çarptı. Iyiki frenleri saglam tutuyordum ki bu vuruş beni yerlere düşürmedi. Ben de sinirden öfkeden offensive sürüşümü biraz daha iceriye aldım ve arkamda konvoy yarattım.

Oylemi dedim: Madem bisikletlilere saygınız yok simdi biraz da ben sizi kontrol edeyim. Bu arabalar arkamdan korna çalmalar bana İngilizce kufur etmeler bayağı öfkelendiler. Artik olumu bas bayağı göze almistim öfkeden. Beni sadece karşı taraftan gelen arabalar olmadiginda geçebiliyorlardı. Madem sizde nezaket yok ve cilginlar gibi araba kullanıyorsunuz, ben de sizden fazla bilgin olurum. Bastım kahkahayı gülmekten bayilacagim yani.

asagi yukarı 5 dakika sonra tam kavis çizen bir ve sert bir virajı alırken arkamda acı bir fren sesi duydum, iste tam o anda gidonu çabuk bir refleks ile saga kirdim. Simdi burda anlayamadiginiz ve vnliyacaganiz çok onemli bir konu var. Uzun turlarda cantalariniz yüklü ve on cantalar bazen saga ve sola yalpa yapar iste bunun kontrolüne alismaniz gerekir. Ben gidunu saga kirdigim hale bu frene basan surucu sol on çantama bayağı vurdu on tamponu ile ve bu vuruş beni hızla iktirdi ve bu ittirme de beni yerlere düşürdü. Neyseki ogun birisi beni seyrediyordu ve bana ve bisikletime hiç bir şey olmadı. Sadece bir iki sıyrık. iyiki kankimi takmiştim. Fakat bu bana çarpan cani hain hiç bile durmadı ve

olay yerinden kaçtı. Bisiklet çantamda halen onun tampon sürtmesi duruyor. O fren sesini duyup ta birden gidonu saga kurmam belkide hayatimi kurtardı. 100%100 eminim ki eger hizli refleks ile o gidonu saga cevirmeseydim, biliyorumki bugun en azından kirik kemiklerim olacaktı belki de hayatimi kaybedecektim.

Bir kac saat sonra plaja varmadan once 13 kilometrelik bir dag yürüyüşü var ve orda park yerinde bu arabayı aradım, fakat maalesef bu Fiat Panda yi bulamadım.

2)-HALEN KEMIKLERINI KIRAN, KENDILERINI PİSİ PISINE ÖLDÜREN BISIKLET USTUNDE VE GOVDESINDE SADECE ARKA KISIMDA IKI CANTA ILE UZUN YOLA CIKAN CAYLAKLAR.

Ben de bir zamanlar caylaktim ve tecrubesizdim. 1987 yılında uzun turculuga başladım. Ve ben de zaman zaman sadece arka iki çantası kullanırdım. Fakat ilk 3 senede geçirdiğim iki kotu tecrübe beni uyandırdı.

Bisiklet üstünde veya gövdesinde sadece iki canta tasirsaniz, sizin bisikletinizde “DENGE YOK”! boyle kazalar nasıl ve neden oluyor? simdi acikliyacagim.

Bu dediğim olay belki 3 sene veya 4 sene hiç olmuyabilir. Fakat oldugunda da ya kemiklerinizi kirarsiniz yada olursunuz.

Uzun senelerden beri 17 veya 18 uzun turcu arkadaslarımı kaybettim ve hepsini yuz yüze tanırdım kimisi Amerikalı kimisi Hollanda dan. kimisi Almanya dan, kimisi Güney America ülkelerinden. Hepsi bu turlu kazalardan ölmedi. kimisine araba çarptı, fakat bu dediğim olay en azından 12 veya 13 arkadasimi oldurdu. Ve halen ve halen Almanya, Hollanda ve Belçika da hayatini kaybeden bisikletçilerin nedeni bu sadece iki canta ile uzun yola çıkmak nedeni ile oluyor. Almanya da Bu turuma

basladigimda yine cogu bisikletçiyi bu durumda gordum ve kendilerini ikaz ettim….aptal aptal suratıma bakıyorlar ve bu durumun ne kadar tehlikeli oldugunu bilmiyorlar. Bizim Turkiye de de Facebook a baktigimda arkadaşları iki canta ile goruyorum ve halen ikaz ediyorum. Arkadaslar simdi sizlere acikliyorum ve bu durum ile karşı karşıya gelirseniz kendinizi nasıl kurtarirsiniz onuda acikliyacagim.

Bisiklet gövdesi belli bir agirliga ve belli bir dengeye alisiktir. Sen bunun üstüne çıkarsan ve dengeyi de değiştirip ben boyle giderim dersen hem sallantiya rastlarsın hem de genelde yokuş asagi o bisiklet seni düşürür yerlere. nedeni: senin bisiklet gövden de denge yok. Ve bu gövde sanki senin iyi arkadaşın gibi seni dusurmedn once 8 veya 10 saniye oncesi seni titreyerek uyarır. Yani…sen düşmeden 10 saniye once bu gövde bayağı titremeli bir sallayın yapar. bu sana büyük bir ikazdır. Yani…bak 10 saniye sonra seni düşüreceğim der. Burda yapılması gereken tek bir şey vardır. Simdi asagida da onu sizlere vereceğim.

Fakat burda unutmamanız olan onemli bir nokta. BU olay bir kaç sene olmayabilir ve sizde dersiniz her şey iyi gidiyor yanlış yaptigim bir şey yok. Fakat aslında iste boyle düşünmeniz yanlış. Çünkü zaman gelir seneler sonra da olabilir.

Bu olay bana iki kere oldu ve çok iyi arkadaşlarıma da oldu.

Bir gun 1989 yilinin son aylarında yoldayım rampa asagi iniyorum, bisikletimin gövdesi çok delice bir titreme yaptı. ben de frene yavaş yavaş yumuşak yumuşak basarak durdurdum. Fakat bu olay beni bayağı düşündürdü. her ay çıkan Bisiklet magazinlerine üye oldugum icin bisiklet magazinlerini bayağı okurdum ve halen de okurum ayda bir kere.

Iste 1991 yılında da bu ayni olay tekrar başımdan gecti. Yine yokuş asagi iniyorum yine bisikletimin üstünde sadece iki canta var. Tekrar o gövde titremesi başladı, fakat çok süratli iniyorum asagiya. tekrar frenlere yavaş yavaş yumuşak basmaya başladım ve daha durmadan bisiklet beni yerlere attı. Iyiki tam durmak uzereydim. Bu olay beni tekrar düşündürdü ve ben de bu bisiklet magazinine makale yazdım ve bana 70 uzeri bisikletçiler hemen hemen yazmaya başladı. Fakat o seneler internet yoktu. Sadece magazine mektup olarak gönderebiliyorsun. Her neyse baska bisikletçilerin de yazdıkları tipki bana olan olayların aynisiydi. İşte bu tecrubelerden cikardikki bu bir agirlik denge olayı. Ve gövdenin sizleri nasıl ikaz ettigi ve bu olaydan kurtulma frene çok yumuşak basarak durmanız. En son Ankara etrafında bir Cinli kadina olmuştu kasasını yol kenarı bariyerlere çarparak komalık olmuştu.

Ben de sizleri tekrar ikaz ediyorum arkadaslar, lütfen sadece iki canta ile uzun yola cikmayin ve bisiklet gövdesinin titremesi sizi uyarıyor ve diyorki sizin bisiklette denge yok. Unutmayın.

3)-CALA GLORITZE PLAJININ 2025 TE BIR NUMARALI PLAJ SECILMESI.

BU plajı kaza geçirdiğim gunu görmem beni tekrar coşturdu ve moralimi düzeltti.

BU plaja gitmeniz icin 13 kilometre tas üstünde yürümeniz gerekiyor ve 13 kilometre de geriye donmeniz yani 26 kilometre donusu var. Fiziksel olarak bayağı iyi kondiksiyonda olmanız gerekiyor. Oraya araba gidemez, bisiklet gidemez, motor gidemez. Sadece yürüyüş ile ve motorlu bot ile. Botlarinda 150 metre yanaşması yasak. Yani deniz suyunu temiz ve billur gibi tutmak istiyor.

Tabiiki bu olay lar gecen hafta oldu, ben simdi Fransa-Italya ana topraklarindayim. Burdan Brindisi Italya ya geçip Yunan adalarına Rhodes’a ferryboat alıp Turkiye ye donerim.

Bisikletli Gezgin Fatih Aksoy’u Tanıyalım

Fatih Aksoy’un bütün gezi yazılarını görmek isterseniz için facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz..

İzmirli Gezgin, Bisikletle Dünyayı Dolaştı

63 yaşındaki Fatih Aksoy, İzmirli bir gezgin olarak tam 35 yıl boyunca bisikletiyle dünyayı gezdi. Tam 5 kıta, 83 ülke ve 121 bin kilometre yol kat etti. Emekli olduktan sonra bu tutkuyu sürdüren Aksoy, ABD’deki eğitim hayatını tamamlayıp iş dünyasına atıldıktan sonra sırt çantasıyla gezmeye başladı, ancak daha yakından keşfetmek isteği onu bisikletle yolculuk yapmaya yöneltti. Şimdiye kadar dünyanın etrafında 3 tur atmış bir gezgin olarak, herkese bisikletle seyahati öneriyor.

5 Kıta, 83 Ülke ve 121 Bin Kilometre!

Fatih Aksoy, gezginlik hikayesini şöyle anlatıyor: “1987 yılına kadar sırt çantasıyla dünyayı geziyordum, fakat birçok yeri hızlı geçip fark edemiyordum. Vietnam’da bir Avustralyalı bisikletçiyle tanıştıktan sonra bisikletle seyahate başladım. Şimdiye kadar 5 kıtada 83 ülkeyi bisikletle gezdim. Dünyanın çevresi 40 bin kilometre ve bu süreçte dünya etrafında 3 kez tur atmış oldum.”

Kar Fırtınasında 4 Gün Çadırda Mahsur Kaldı

Bisikletle seyahat etmenin kolay olmadığını vurgulayan Aksoy, yaşadığı zorlukları şu sözlerle dile getiriyor: “Zorlu hava şartlarıyla sık sık karşılaşıyorsunuz. Bir keresinde, bir kar fırtınası nedeniyle 4 gün boyunca çadırımdan çıkamadım. Hiç yiyeceğim kalmamıştı, sadece kar suyu içerek hayatta kaldım. Saldırılar da oldu; 8 kez hırsızlarla karşılaştım. Hayvanlarla da birçok kez karşılaştım. Özellikle Alaska ve Kanada’da çok sayıda ayı var. Ayılarla aram iyiydi, ancak yanlarında yavruları varsa dikkat etmek gerekiyor.”

Dünyanın Güzellikleriyle Tanışmak

Fatih Aksoy, gezdiği yerlerde farklı kültürleri tanımanın ve bisikletle seyahatin insanı daha açık fikirli yaptığını söylüyor. Kendisine göre dünyamız keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik barındırıyor: “Himalayalar’da eksi 16 derecede pedal çevirdim. Geceleri uyumak zordu ama bu deneyim, size dünya hakkında bambaşka bir perspektif kazandırıyor. Bisikletle dünyayı gezmek herkese açık görüşlü olmayı öğretiyor. Kültürleri, yemekleri ve dilleri tanımak çok farklı bir deneyim. Dünyamız muhteşem bir yer.”

Bisikletle Gezmek Özgürlüğün Kapısını Açıyor

Fatih Aksoy’un yaşam öyküsü, bisikletle seyahatin sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda dünyayı daha yakından keşfetmek için bir fırsat olduğunu gözler önüne seriyor. Onun hikayesi, zorluklara rağmen seyahatin insana kattığı özgürlüğü ve farkındalığı gösteriyor. Hem doğayla baş başa kalmanın hem de insanlarla tanışmanın getirdiği tecrübelerle Aksoy, gezginlere ilham vermeye devam ediyor.

Yazılarını ve diğer görsel içerikleri sitemizde yayınlamamıza izni veren Fatih Aksoy‘a Türkiye’nin outdoor ve doğa sporları platformu olarak teşekkür ediyoruz.

Not: Yazı sosyal medyada paylaşıldığı şekliyle alıntılanmıştır. Edebi kaygılarla yazıya herhangi bir düzeltme yapılmamıştır.

Unutmayın: Tüm outdoor aktivitelerde kişisel güvenlik ve çevreye saygı sizin sorumluluğunuzdadır. Her zaman doğadan yana olun, çöplerinizi geride bırakmayın ve güncel yasalara uyun.

Detaylı güvenlik bilgileri için Güvenlik ve Sorumluluk Rehberi sayfamızı ziyaret edin. Kamp ve karavan konularında geniş bilgi için Kampçılık Rehberi sayfamıza göz atabilirsiniz. Keyifli ve güvenli doğa serüvenleri dileriz!