Türkiye’nin Outdoor Sayfası

Türkiye’nin Outdoor Sayfası olarak özellikle outdoor turizminde büyük eksiklik olarak gördüğümüz illerin tek tek tanıtımı, illerde yapılabilecek outdoor aktiviteleri, outdoor ürün satan firmalar, kamp alanları, doğal güzellikler, yürüyüş rotaları gibi bütün bilgileri içeren bir yazı dizisine başladık.

Çanakkale, Türkiye’nin Marmara Bölgesi’nde yer alan büyüleyici bir şehirdir. İlin kuzeyinde Balıkesir, doğusunda Edirne, güneyinde İzmir ve batısında Ege Denizi bulunmaktadır. İlin yüzölçümü 14.811 km²’dir.

Çanakkale, tarihi ve doğal güzellikleri ile Türkiye’nin en önemli illerinden biridir. İlin tarihi, MÖ 7. yüzyıla kadar uzanmaktadır. İlde, Troya Antik Kenti, Çanakkale Savaşı’nın geçtiği Gelibolu Yarımadası ve Kaz Dağları gibi önemli tarihi ve doğal güzellikler bulunmaktadır.

Çanakkale, tarihi ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken, Türkiye’nin Marmara ve Ege bölgeleri arasında benzersiz bir konuma sahip bir şehirdir. Bu güzel şehirde gezilecek yerler arasında Troya Antik Kenti, Assos Antik Kenti, Gökçeada ve Bozcaada gibi büyüleyici turistik adalar bulunmaktadır. Çanakkale ayrıca mavi bayraklı plajları, Ayvacık gibi popüler tatil beldeleri, otantik köyleri ve masmavi denizi ile her mevsim ziyaretçilere kapılarını açar.

Çanakkale’de Gezilecek Yerler

Çanakkale’nin zengin tarihine tanıklık etmek isteyenler için, Çanakkale Savaşı’nın yaşandığı topraklarda bir dizi etkileyici anıt, şehitlik ve müze bulunmaktadır. Tüm bu tarihi ve kültürel zenginlikler, Çanakkale’yi tarihi bir hazinenin anahtarını çevirmiş gibi keşfetmek isteyen gezginler için muazzam bir fırsattır.

Şehir merkezindeki müzeleri ziyaret ettikten sonra, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’na geçebilirsiniz. Burada, üzerinde destanlar yazılmış topraklardaki abideleri, şehitlikleri ve tarihi yapıları gezebilirsiniz. İsterseniz doğanın tadını çıkarmak için Çanakkale’nin geniş yeşil ormanlık alanlarını keşfedebilir ve güzel günlerin keyfini çıkarabilirsiniz.

Çanakkale, yıl boyunca birçok turisti kendine çeken bir şehir olup, İstanbul’dan yaklaşık 4 saat 52 dakika, Bursa’dan 3 saat 28 dakika ve İzmir’den 4 saat 43 dakika uzaklıktadır. Tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerle dolu bu şehirde geçirdiğiniz zaman, unutulmaz bir deneyim olacaktır. Çanakkale’nin güzelliklerini keşfetmek ve bu eşsiz coğrafyayı yaşamak için, seyahat planlarınıza mutlaka dahil etmelisiniz.

Çanakkale Gezilecek Yerler

1. Assos

Assos: Tarihin ve Doğanın Buluşma Noktası Assos, Ayvacık ilçesinin sınırları içinde, Çanakkale’nin güneyinde yer alan antik bir liman kentidir. 87 km uzaklığındaki Assos, tarihin ve doğanın mükemmel bir birleşimini sunar. Bu yazıda, Assos’un tarihi ve doğal güzelliklerini yakından tanıyacak ve bu eşsiz destinasyonun neden ziyaret edilmeye değer olduğunu keşfedeceksiniz.

Assos’un Tarihi Zenginlikleri Assos, tarihi boyunca birçok önemli olaya ve ünlü kişiliğe ev sahipliği yapmıştır. Antik kent, Doğu ve Batı olmak üzere iki girişi olan büyüleyici bir yapıya sahiptir. Eski bir volkan konisi üzerine inşa edilen Assos, güneye doğru uzanan teraslar üzerinde yer almaktadır. Kentin etrafını çevreleyen 4 km uzunluğundaki surların önemli bir bölümü hala ayakta durmaktadır.

Athena Tapınağı: Ege Kültürünün Sentezi Assos’un en ikonik yapısı Athena Tapınağı’dır. Arkaik Çağ’da inşa edilen bu tapınak, Anadolu’nun en eski Dor tapınaklarından biridir. İlginç bir şekilde, mimari açıdan hem Dor/Greek hem de Ionian/Anatolian özelliklerini yansıtır, bu da Ege kültürünün kültürel bir sentezini temsil eder. Ayrıca, bu tapınak, denize bakan manzarasıyla göz kamaştırır.

Antik Tiyatro: Tarihi Bir Sahne Assos’taki en etkileyici yapılar arasında antik tiyatro yer alır. Tragedya ve komedya gibi oyunların oynandığı bu tiyatro, 4000 seyirci kapasitesiyle büyüleyici bir tarihi sahnedir. Günümüze kadar büyük bir bölümü korunmuş durumdadır ve ziyaretçilerine antik dönemin atmosferini yaşatır.

Doğa ve Deniz: Eşsiz Güzellikler Assos sadece tarihle sınırlı değildir, aynı zamanda doğanın cömertçe sunduğu güzelliklere de ev sahipliği yapar. Doğal çevresi, temiz sahilleri ve muhteşem denizi ile her yaşa hitap eden bir tatil imkanı sunar. Ayrıca, otel ve pansiyon seçenekleri ile konforlu bir konaklama sağlar.

Assos, tarihin derinliklerine yolculuk yapmak ve doğanın tadını çıkarmak isteyen herkes için mükemmel bir destinasyondur. Assos’un büyüleyici atmosferini keşfetmek için şimdi bir seyahat planı yapabilirsiniz.

2. Troia 

Tarihin Derinliklerinde Bir Yolculuk: Troia Antik Kenti

Troia Antik Kenti, Çanakkale Boğazı’nın güney girişinde, Erenköy (İntepe) Beldesi ve Tevfikiye (Asarlık) köyü yakınındaki Hisarlık (eski Pergamos) mevkiinde yükselen ovanın hakim bir tepeciği üzerinde yükselir. Çanakkale İl merkezine sadece 30 km uzaklıktadır. Troia’nın tarihi ve mitolojik önemi derin köklere sahiptir, bu yazıda bu muhteşem antik kentin hikayesini keşfedeceğiz.

İsmi: Troia mı, İlios mu? Troia’nın adı, Homeros’tan çok daha eski zamanlara dayanır ve eski destanlarla kuşaktan kuşağa aktarılarak Homeros’un İliada destanına ulaşır. İliada’da, bu yer için hem Troia hem de İlios isimleri kullanılır. İliada Destanı’nda 49 kez Troia, 106 kez İlios adı geçer. İliada’da, “kutsal İlios” ifadesi de sıkça rastlanırken, Troia daha az kullanılan bir terim olarak “sağlam duvarlarla çevrili,” “güçlü kulelere sahip,” “geniş caddeleri olan,” ve “rüzgarlı” bir şehir olarak tanımlanır.

Troia’nın Tarihi: Definecilerden Bilim Adamlarına Troia’nın tarihi, definecilikten bilim araştırmalarına uzanan ilginç bir yolculuğa sahiptir. Heinrich Schliemann, Homeros’un İliada Destanı’ndan ilham alarak 1870 yılında antik kenti bulma amacıyla kazılara başladı. Aslında, amacı define avcılığıydı ve efsanevi Kral Priamos’un hazinesini aramaktı. Troia II döneminden bir kapı ve rampada gerçekten bir hazine buldu, ancak sonradan uzmanlar bu hazineyi Priamos’un hazinesi olarak tanımadılar. Hazine, uzun bir bilinmezlik döneminden sonra Rusya’da Puşkin Müzesi’nde bulundu. Troia ile ilgili hikayelerin merkezinde bu hazine öyküsü vardır.

Bilimsel İncelemeler ve Tartışmalar Troia’nın kazıları büyük tartışmalara neden olmuştur. Schliemann’dan sonra, bilimsel kazılar Wilhelm Dörpfeld tarafından yapıldı, ancak bu kazılar da “bir şeyler bulabilmek” amacıyla höyüklerin altını üstüne getirdi. 1932 – 1938 yılları arasında Amerikalılar tarafından gerçekleştirilen kazılar ise Troia’yı bilimsel açıdan daha derinlemesine incelemeye başladı.

Troia’nın Günümüzdeki Hali Günümüzde, Troia hala kazılarla araştırılmaktadır. 1988’den 2005 yılına kadar Tübingen Üniversitesi adına Prof. Manfred Korfmann tarafından yönetilen kazılar, bu antik kenti daha yakından inceleme fırsatı sağladı. Prof. Korfmann, Troia’ya öylesine bağlandı ki adını “Osman” olarak değiştirip Türk vatandaşı oldu. 2005 yılında Prof. Korfmann’ın vefatının ardından, Tübingen Üniversitesi tarafından Prof. Dr. Ernst Pernicka ve ekibi tarafından yürütülen kazılar ise 2012 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile sona erdi.

Troia Antik Kenti, tarihin derinliklerine yolculuk yapmak isteyenler ve mitoloji meraklıları için heyecan verici bir destinasyondur. Bu antik kentin sırlarını keşfetmek ve tarihle iç içe geçmek için Troia’yı ziyaret etmek isteyebilirsiniz.

3. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı (Eceabat)

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı: Bir Savunma Destanının İzleri

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı, Çanakkale ili sınırları içinde yer alan önemli bir tarihi bölgedir. 1973 yılında Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı ilan edildi, ancak daha sonra 28 Haziran 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun ile milli park statüsü değiştirilerek bu alan tarihi bir yer olarak sınıflandırıldı.

Çanakkale Savaşları, Türk Milletinin, dünyanın en güçlü devletlerine karşı Mustafa Kemal’in liderliğindeki olağanüstü direnişi sayesinde kazanılan büyüleyici bir savunma destanıdır. 8,5 ay süren bu savaşta, Boğaz’ın iki yakası adeta cehenneme döndü ve yarım milyona yakın insan hayatını kaybetti.

Çanakkale Savaşları, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Ordusu ile İtilaf Devletleri arasında cereyan eden dünyanın en büyük savaşlarından biridir. Bu savaşta yaşanan trajedileri hatırlatan anıtlar ve şehitlikler, yüz binlerce kaybın yanı sıra tarihi bir zaferin de anısını canlı tutar. 250.000’den fazla Türk şehidinin anıları üzerinde yükselen anıtlar ve 250.000’den fazla İngiliz, Fransız, Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerinin gömüldüğü alanlar, barışın değerini tüm dünyaya hatırlatır.

Her yıl 18 Mart ve 24 Nisan tarihlerinde, Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları anma törenleriyle anılmaktadır.

Çanakkale Şehitler Abidesi: Sonsuz Şükran ve Saygı

Çanakkale Şehitler Abidesi, Gelibolu Yarımadası’nın uç kısmında, Morto Koyu’nun arkasında yükselen Hisarlık Tepe üzerinde yer alır. Bu abide, Çanakkale Savaşları sırasında şehit olanların anısına inşa edilmiştir.

Abide, bir proje yarışması sonucunda seçilen projeye dayanmaktadır. Temeli 19 Nisan 1954 tarihinde atılmış ve 21 Ağustos 1960’da, İkinci Anafartalar Zaferi’nin 45. yıldönümünde ziyarete açılmıştır. Yüksekliği 41.70 cm olan abide, 625 metrekarelik bir alanda dört ayak üzerine inşa edilmiştir ve uzaktan bakıldığında Mehmetçiğin “M” harfi şeklini andırır. Abidenin tavanında bir mozaik Türk Bayrağı bulunur.

Abidenin girişinin sol tarafında 1992 yılında inşa edilen sembolik şehitlik bulunur. Bu şehitlik, tüm Türkiye’den Çanakkale’ye koşarak canlarını feda eden şehitlerimiz için yapılmıştır.

Abidenin giriş kapısının hemen sağ tarafında, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında yabancı askerlere hitaben yazdığı ve zamanın İçişleri Bakanı Şükrü Kaya tarafından Anzak Günü’nde okunan sözleri bulunur: “Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

4. Yenice

Yenice: Doğa ve Tarih Bir Arada

Yenice, Kazdağları’nın eteğine kurulmuş olan Çanakkale’nin en büyük ilçesidir. İlçenin en belirgin özelliklerinden biri doğal bitki örtüsüdür. Ormanlık alanlarda yükseltinin etkisiyle ve değişen mikro iklim koşullarının birleşimiyle çeşitli ağaç türlerinin bulunduğu karışık orman ekosistemleri mevcuttur.

Bölgede Akdeniz, Karadeniz ve kara iklimlerine ait türler (Kızılçam, Karaçam, Meşe Türleri, Kestane, Göknar, Gürgen, Kayın, Çınar, Kızılağaç, Dışbudak, Ihlamur, Fındık) yetişir.

Yenice Ormanları, endemik Kazdağı Göknarı (Abies equi-trojani) gibi nadir türlerin varlığı ile dikkat çeker. Kazdağı Göknarı, adını Troya Antik Kenti’nden almış ve yalnızca bu bölgede bulunan bir türdür.

Yenice, termal turizmi, doğa sporlarını ve atıcılığı içeren alternatif turizm olanakları bakımından cazip bir merkezdir. 27 Şubat 2007 tarihli ve 2007/11712 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Asar Mevkii Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir.

İlçe, kısmen doğa turizmi yapmaktadır. Burada nesli tükenmekte olan hayvanlardan karaca ve doğal alabalık gibi zengin faunalara ev sahipliği yapar.

Bölgede yapılan arkeolojik çalışmalar, Truvalılar, Hititler, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu’na ait kalıntılara rastlandığını göstermektedir. Örneğin, Troia’lıların at yarışı düzenlediği Agonya Ovaları ve İmparator Hadrianus’un ayı avı yaptığı Asar Dağları gibi tarihi kalıntılar bulunur.

İlçedeki antik yerleşimler şunlardır:

• Hadrianus Kalesi (Asar Kale)
• Küçük Hisarlık
• Baba Kale (Taban Kale)
• Çal Kale
• Üvecik Tepesi
• Kabalı Hisar Tepe
• Kabalı Kilise Patlağı
• Çırpılar Hisar Tepe
• Çınar ve Seyvan Köyü

Yenice’nin en eski yerleşimi olan Seyvan Köyü’nde Issız Cuma adıyla anılan ahşap çatılı cami mimarisi öne çıkar.

İlçede doğa yürüyüşleri, doğa fotoğrafçılığı, yamaç paraşütü ve dağ bisikleti gibi turistik aktiviteler yapılabilir. İlçe merkezinde ve Kalkım’da 3 yıldızlı oteller bulunmaktadır ve toplam yatak kapasitesi 250’den fazladır.

Çanakkale’ye Yenice arası 90 km olup, ulaşım karayoluyla sağlanmaktadır.

5. Kazdağı (İda Dağı) (Bayramiç)

Kazdağı Milli Parkı (İda Dağı) – Doğanın ve Mitolojinin Buluştuğu Yer

Kazdağı Milli Parkı, muhteşem manzaraları, huzur veren yeşil alanları ve birçok kaplıcasıyla ünlüdür. Bu doğal güzellikler içinde mitolojik hikayelerin izlerini de bulabilirsiniz. Mitolojide Afrodit, Hera ve Athena arasındaki “Dünyanın İlk Güzellik Yarışması”nın bu dağlarda gerçekleştiği söylenir. Hikayeye göre, Tanrılar Thetis ile Peleus’un düğününe davet edilmeyen tanrıça Eris (Nifak), altın bir elma atar. Elmanın üzerinde “en güzeline” yazılıdır ve bu olay Tanrılar arasında bir anlaşmazlığa yol açar. Zeus, güzeller güzeli bir kadını seçmek için İda Dağı’nda bulunan Paris’i hakem olarak görevlendirir. Tanrıçalar, Paris’in karşısına çıkıp onun gözünde en güzel olduklarına ikna etmeye çalışır ve hediyeler sunarlar. Hera, Paris’i seçerse evrenin krallığını; Athena, savaşta yenilmezliği; Afrodit ise Helen adlı kadının aşkını vadeder. Paris, altın elmayı Afrodit’e verir ve bu olay ünlü Truva Savaşı’nın tetikleyicisi olur.

Kazdağları, Anadolu Yarımadası’nın kuzeybatısında yer alır ve Biga Yarımadası’nın en yüksek zirvesidir. Bu dağlar, Ege ve Marmara bölgelerini birbirinden ayırır. Kazdağları, Çanakkale ve Balıkesir illeri sınırları içinde uzanır. Edremit Körfezi’nin kuzeyinden başlayarak kuzeydoğu-güneybatı yönünde 60-70 km uzunluğundadır. Kazdağları, Dede Dağı (batıda), Kazdağı (orta), Eybek Dağı (doğuda), Gürgen, Kocakatran, Küçükkatran ve Susuz (Sakar Dağı) dağlarından oluşur.

Kazdağları’nın doğusunda bulunan Evciler Köyü’nün 5 km ilerisinde, Ayazma adı verilen, bol suyun aktığı bir bölge vardır. Bu bölgede, mitolojide Paris’in tanrıçalar arasından en güzeli seçmesine atıfta bulunularak her yıl bir güzellik yarışması düzenlenir.

Kazdağları’nın üzerinde yer alan en güzel yerleşimlerden biri Kalkım’dır. Son zamanlarda turizmde popüler hale gelen Kalkım, ekoturizm, atçılık ve trekking tutkunlarının keşfettiği güzel bir belde haline gelmiştir. Kalkım’a ulaşmak isteyenler, Edremit veya Çan üzerinden gelme seçeneğine sahiptir.

6. Gelibolu Mevlevihanesi

Gelibolu Mevlevihanesi – Tarihi ve Özellikleri

Gelibolu Mevlevihanesi, çilelerin yapıldığı, dervişlerin yetiştirildiği 15 Mevlevi Asitane’den birisidir. Bu Mevlevihane, 17. yüzyılda (muhtemelen 1621’den önce) kurulmuş ve bu onbeş Asitane arasında en büyük araziye ve en görkemli Semahane’ye sahiptir. Mevlevihane’nin günümüze kadar ulaşan binaları, Hamzaköy askeri bölgesinde denize yakın bir alanda bulunan semahane-türbe ve taç kapıdan oluşur.

Mevlevihane’nin kurucusu ve ilk postnişi, yeniçeri ağalarından Kara Hasan Ağa’nın oğlu olan Ağazade Mehmet Hakiki Dede’dir. Bu nedenle Mevlevihane, kendisine izafeten “Ağazade Dergâhı” olarak da bilinir.

1. Dünya Savaşı sırasında Mevlevihane’nin son şeyhi Burhaneddin Dede, yedi dervişiyle birlikte Dördüncü Ordu’nun emrindeki Mevlevi alayına katılarak üç yıl boyunca Şam’da görev yapmıştır. Gelibolu’nun düşman işgaline uğraması sonrasında Mevlevihane askeri bir alan olarak kullanılmış, ancak 1994 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından satın alınıp onarılmış ve 17 Eylül 2005 tarihinde ziyarete açılmıştır.

Mevlevihane’nin şu anki kullanımı ve denetimi Gelibolu İlçe Kaymakamlığı tarafından yürütülmektedir. Mevlevihaneler, Mevleviliğin Osmanlı İmparatorluğu’nun dört bir yanına yayılmasına katkı sağlamış ve manevi ihtiyaçları karşılamanın yanı sıra kültürel ve sanatsal etkinliklerin gerçekleştirildiği önemli merkezler olmuştur.

Gelibolu Mevlevihanesi, Çanakkale Valiliği tarafından düzenlenen “Şeb-i Aruz” törenleri sırasında “Balkan Coğrafyası Çanakkale’de Buluşuyor” etkinliğine ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, Mevlevi kültürünü tanıtmayı amaçlayan “Gelibolu Mevlevihanesini Koruma ve Mevlevi Kültürünü Tanıtma Derneği” tarafından her ay Sema Törenleri düzenlenmektedir.

7. Parion (Biga)

Parion (Biga) – Tarihi ve Özellikleri

Parion, Çanakkale İli, Biga İlçesi, Kemer Köyü sınırlarında yer alan bir antik kenttir. 2005 yılından bu yana yapılan araştırmalar, özellikle nekropolis alanında elde edilen verileri göz önüne alarak Parion’un bir Troas kenti olduğunu doğrulamıştır. Antik Parion, Lampsakos’un batısında, Priapos’un doğusunda ve Skepsis’in güneyinde olmak üzere önemli diğer antik kentlerle komşu konumdadır.

Parion’un kuruluş tarihi ile ilgili çeşitli görüşler vardır. Herodot, Ksenophon ve Strabon gibi antik yazarlar Parion’dan bahsetmiştir. Parion’un adının kökeni hakkında üç farklı görüş vardır: İlk görüşe göre Parion adı Paros adasından gelmektedir, ikinci görüşe göre Erythrailı göçmen Iason ve Demetria’nın oğlu Parius’tan türemiştir ve üçüncü görüşe göre isim Troia prensi Paris’ten gelmektedir ve “Paris’in şehri” anlamına gelir.

Parion, tarih boyunca farklı egemenlikler altına girmiştir. M.Ö. 478-477 yıllarında Delos Birliği’ne üye olmuş, ancak M.Ö. 431-404 yıllarında Atinalılar ile Spartalılar arasında patlak veren Peloponnessos Savaşları sırasında Atinalılar’ın tarafında yer almıştır. Kent, M.Ö. 387’de Pers egemenliği altına girmiştir. Daha sonra Büyük İskender’in M.Ö. 334’te Persleri yendiği Granikos Savaşı’ndan sonra Parion yeni bir döneme girmiştir. M.Ö. 188’de yapılan Apameia Barışı sonrasında Roma İmparatorluğu, Troas’ı Pergamon Krallığı’na bırakmış, ancak M.Ö. 133’te Kral III. Antiokhos’un ölümüyle yeniden Romalılara verilmiştir.

Roma döneminde Parion, Julius Caesar ya da Ağustosus döneminde ve Hadrianus döneminde iki kez koloni kenti ilan edilmiştir. Parion’un önemini fark eden Roma İmparatorluğu, kenti yeniden inşa etmiştir. Bu dönemde özellikle M.S. 2. yüzyılda tiyatro gibi önemli yapılar inşa edilmiştir.

Parion, Hristiyanlığın yayıldığı bir yer olmuş ve Bizans İmparatorluğu döneminde de önemini sürdürmüştür. Parion, bu dönemde piskoposluk merkezi olarak hizmet vermiştir.

2005 yılından itibaren Parion’da bilimsel kazılar yapılmaktadır. Kazılar sonucunda tiyatro, hamam, odeion, Hellenistik kule ve diğer yapı kalıntıları keşfedilmiştir. Ayrıca, heykeltıraşlık açısından önemli bir keşif olarak Parion’da Tanrıça Artemis’e ait olabilecek özgün bir heykel bulunmuştur. Aynı döneme ait bir Kentauros-Triton heykeli de tiyatro kazıları sırasında bulunmuştur. Bu heykeller, Parion’un zengin tarihi ve kültürel geçmişine ışık tutmaktadır.

8. Bozcaada (Tenedos)

Bozcaada (Tenedos) – Tarihi ve Özellikleri

Bozcaada, Çanakkale ilinin bir ilçesi olan bir ada olup, kuzeyde Semadirek, kuzey-batıda Limni, güneyde Midilli ve kuzeydoğusunda Gökçeada ile çevrilidir. Bu adaların arasında yer alır ve yaklaşık 40 km2’lik bir yüzölçümüne sahiptir.

Antik çağlarda Tenedos adıyla bilinen Bozcaada, Homeros’un İlyada destanında adı geçen önemli bir antik kenttir. M.Ö. 334 yılında Büyük İskender Ege Adaları’na hakim oldu, ardından M.Ö. 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine girdi. 1455-1456 yılında Venediklilerden alınarak Osmanlı İmparatorluğu’na katılan Bozcaada, bu tarihte Türklerin kontrolüne geçen ilk ada olarak tarihe geçti.

Bozcaada, tarih boyunca farklı uygarlıkların etkisi altında kalmış ve bu zengin tarih geçmişi adada birçok tarihi ve kültürel esere sahip olmasını sağlamıştır. Adada Osmanlı dönemine ait tarihi mekanlar da bulunmaktadır. Bunlar arasında Yalı Camii, Alaybey Camii, Namazgah ile tarihi çeşme, 1870 yılında inşa edilen üç nefli Meryem Ana Kilisesi gibi önemli yapılar yer almaktadır. Ayrıca Aya Paraskevi Ayazması, Ortodoks inancında önemli bir yere sahiptir. Bu mekan eskiden Paraskevi Şenlikleri’ne ev sahipliği yaparken, günümüzde Bağ Bozumu Şenlikleri’ne ev sahipliği yapmaktadır.

Bozcaada, şarap üretimiyle de ünlüdür. Adada bulunan şarap fabrikaları, rüzgar santrali, bağlar ve üzüm bağları ziyaretçileri etkilemektedir. Ada ayrıca çeşitli doğal güzelliklere ev sahipliği yapar. Göztepe adanın en yüksek tepesidir ve çevreyi kontrol eder. Ayrıca Habbele, Çamlık piknik alanı, Tuz Burnu, Mermer Burnu, Polente Deniz Feneri gibi güzel noktalar adada görülmesi gereken yerler arasındadır.

Bozcaada’da Ağustos ayında Bağ Bozumu Şenlikleri düzenlenir ve şarap üretimini kutlar. Bu şenlikler, adanın yerel kültürünü ve şarap üretim geleneğini yansıtır.

Bozcaada’ya ulaşmak için Geyikli Yükyeri İskelesi’nden kalkan arabalı vapurlar kullanılır. Bu ada, doğal güzellikleri, tarihi eserleri ve şarap kültürü ile ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar.

9. Gökçeada (İmroz)

Gökçeada (İmroz) – Tarih ve Özellikleri

Gökçeada, Çanakkale ilinin bir ilçesi ve Türkiye’nin en büyük ikinci adasıdır. Antik dönemde Pelasgların yerleşim yeri olarak bilinen bu ada, tarihi boyunca çeşitli uygarlıkların etkisi altına girmiştir. Miltiades tarafından M.Ö. 500’de Atina’ya bağlanmış, ardından Roma döneminde Atina yönetiminde kalmıştır. 1455 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır. Ancak 1922-1923 yıllarında Yunan işgaline uğramış ve 1923 Lozan Antlaşması’na göre Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmıştır.

Gökçeada, muhteşem manzaralar sunan doğal güzellikleri, tarihi eserleri ve ekolojik ürünleriyle tanınır. Adanın en belirgin özelliği dantela gibi işlenen kıyıları ve derin vadileri ile andezit tepeleridir. Özellikle Aydıncık (Kefalos) plajı ve Kuzu Limanı adanın güzelliklerinden sadece birkaçıdır.

Gökçeada, birçok tarihi ve kültürel zenginliğe de ev sahipliği yapar. Çeşitli tarihi yerleşimleri, camileri ve kiliseleri vardır. Yenimahalle’de Merkez Camii ve Fatih Camii gibi önemli camiler adada bulunur. Eski Bademli köyü, köyün tarihi dokusunu ve önemli yapıları ile öne çıkar. Yeni Bademli Köyü’nde arkeolojik kazılar devam etmektedir. Ayrıca Sualtı Milli Parkı, Gökçeada’nın deniz altı zenginliklerini keşfetmek isteyenler için önemli bir cazibe merkezidir.

Gökçeada’nın özgün lezzetleri arasında ada şarapları, ısırgan otu, rezene ve “cullama” adı verilen geleneksel yemek bulunur. Ayrıca sakızlı muhallebi ve dibek kahvesi de ada mutfağının önemli parçalarıdır.

Gökçeada ayrıca çeşitli koruma alanlarına sahiptir. Rum köyü Tepeköy, Dereköy, Zeytinli köyü, Eşelek köyü gibi köyler ve korunan diğer alanlar adanın tarihi ve doğal zenginliklerini göstermektedir.

Ayrıca, 2002 yılından bu yana gerçekleştirilen organik tarım ve tarım turizmi uygulamaları ile Gökçeada, Cittaslow unvanını almıştır. Bu unvan, adanın sürdürülebilirlik, çevre koruma ve yerel ürünler konusundaki taahhütlerini vurgulamaktadır.

Gökçeada’ya ulaşmak için Çanakkale’den kalkan GESTAŞ feribotları kullanılır. Bu büyüleyici ada, doğal güzellikleri, tarihi eserleri ve kendine özgü kültürü ile ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar.

Çanakkale’de Gezilmesi Gereken Yerler Tam Liste

1	57. Piyade Alayı Şehitliği
2	Adatepe Köyü ve Zeytinyağı Müzesi
3	Alexandria Antik Kenti
4	Anadolu Hamidiye Tabyası
5	Anzak Koyu
6	Assos Antik Kenti
7	Ayazma Pınarı Tabiat Parkı
8	Ayazma Plajı
9	Ayvacık
10	Babakale
11	Balıkkaya Tepesi
12	Bayramiç
13	Biga
14	Bigalı Köyü ve Kalesi
15	Büyük Kemikli Burnu
16	Conkbayırı
17	Çanakkale Aquapark
18	Çanakkale Arkeoloji Müzesi
19	Çanakkale Aynalı Çarşı
20	Çanakkale Deniz Müzesi
21	Çanakkale İskele Meydanı
22	Çanakkale Kent Müzesi
23	Çanakkale Kordon
24	Çanakkale Nilüfer Gölü
25	Çanakkale Özgürlük Parkı
26	Çanakkale Saat Kulesi
27	Çanakkale Seramik Müzesi
28	Çanakkale Şehitleri Anıtı ve Harp Müzesi
29	Çanakkale Şehitlik Anıtı
30	Dardanos Plajı
31	Eceabat
32	Ezine
33	Ezine Çamlıca Şelalesi
34	Geyikli Plajı
35	Gökçeada (İmroz)
36	Gökçeada Rum Mahallesi
37	Gökçeada Sualtı Milli Parkı
38	Güneyli Köyü Sahili
39	Habbele Plajı
40	Kadırga Koyu
41	Kepez Plajı
42	Kestanbol Kaplıcaları
43	Kilitbahir Kalesi
44	Kilye Koyu
45	Kömür Limanı
46	Kum Adası
47	Küçükkuyu ve Limanı
48	Külcüler Kaplıcası
49	Lapseki
50	Mavra Adası
51	Mehmet Akif Ersoy Müzesi
52	Mermer Burnu
53	Namazgah Tabyası
54	Neandria Antik Kenti
55	Parion Antik Kenti
56	Pembe Göl
57	Peynir Kayalıkları
58	Piri Reis Müzesi
59	Porta Caeli Bağları
60	Priapos Antik Kenti
61	Rhapsodos Mozaik Atölyesi
62	Skepsis Antik Kenti
63	Sokakağzı Plajı
64	Şahmelek Koyu
65	Tarihe Saygı Parkı
66	Taşkapı Koyu
67	Tevfikiye Arkeo Köy
68	Troya Müzesi
69	Truva Antik Kenti
70	Truva Atı
71	Yedi Taşlar
72	Yeni Zelanda Anıtı ve Mezarlığı
73	Zeus Altarı

Çanakkale’de Yapılabilecek Outdoor Aktiviteleri

Çanakkale, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri ile çeşitli outdoor aktiviteler için mükemmel bir destinasyondur. İşte Çanakkale’de yapılabilecek outdoor aktiviteler:

1. Yürüyüş ve Trekking: Çanakkale’nin kırsal bölgeleri, yemyeşil doğası ve tarihi alanlarıyla trekking ve yürüyüş yapmak için idealdir. Gelibolu Yarımadası’ndaki tarihi yolları takip edebilir veya Kaz Dağları’nda doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz.
2. Bisiklet Sürme: Çanakkale’nin kırsal bölgeleri ve kıyıları, bisiklet sürmeyi sevenler için harika bir seçenektir. Bisikletle Gelibolu Yarımadası’nı dolaşabilir veya Assos gibi güzel köylerde bisiklet turları düzenleyebilirsiniz.
3. Rüzgar Sörfü: Çanakkale, rüzgar sörfü yapmak isteyenler için ideal rüzgar koşullarına sahiptir. Özellikle Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale Boğazı’nda rüzgar sörfü yapabilirsiniz.
4. Deniz Sporları: Çanakkale’nin sahil bölgeleri, deniz sporlarına ilgi duyanlar için harika bir yerdir. Deniz kayağı, deniz altı dalışı ve yüzme gibi aktiviteleri deneyebilirsiniz.
5. Kamp ve Doğa Gezileri: Çanakkale, doğal güzelliklerle çevrili birçok kamp alanına sahiptir. Gökçeada ve Bozcaada gibi adalarda çadır kurabilir veya kamp alanlarını ziyaret edebilirsiniz.
6. At Biniciliği: Çanakkale’deki köylerde ve çevresinde at biniciliği yapabilirsiniz. Kaz Dağları’nda atla doğa turları da düzenlenmektedir.
7. Tarihi ve Kültürel Geziler: Çanakkale, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlüdür. Anzak Koyu, Troya Antik Kenti, Gelibolu Tarihi Milli Parkı gibi yerleri ziyaret ederek tarihi ve kültürel açıdan zengin deneyimler yaşayabilirsiniz.
8. Kuş Gözlemciliği: Gelibolu Yarımadası, kuş gözlemcileri için önemli bir bölgedir. Burada farklı kuş türlerini gözlemleyebilirsiniz.
9. Dağcılık: Kaz Dağları, dağcılık için harika bir bölgedir. Dağcılık kulüpleri tarafından düzenlenen turlara katılabilir veya kendi dağcılık maceranızı planlayabilirsiniz.

Çanakkale, açık hava aktiviteleri sevenler için birçok seçenek sunmaktadır ve doğanın ve tarihin tadını çıkarabileceğiniz harika bir yerdir.

Çanakkale Turizm Aktiviteleri:

• Çanakkale’nin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek için turistik aktiviteler düzenleyebilirsiniz. Anzak Koyu, Troya Antik Kenti ve Gelibolu Tarihi Milli Parkı gibi önemli noktaları ziyaret edebilirsiniz.

Çanakkale Yaban Hayatı:

• Çanakkale’nin doğal güzellikleri, zengin bitki örtüsü ve geniş ormanları, çeşitli yaban hayatına ev sahipliği yapmaktadır. Ormanlarda karacaları gözlemleyebilir, kekliklerle karşılaşabilir ve ördeklerin ve kazların bulunduğu sulak alanları keşfedebilirsiniz.

Çanakkale Termal Turizm:

• Kestanbol Termal Turizm Merkezi, Ezine ilçesinde bulunur. Burada sıcak termal suların tadını çıkarabilir ve sağlık amaçlı kaplıca tedavilerinden faydalanabilirsiniz.

Çanakkale Sportif Olta Balıkçılığı:

• Ege kıyılarında, özellikle Babakale, Saros Körfezi ve Bozcaada sahillerinde sportif olta balıkçılığı yapabilirsiniz. Denizden taze balıklar yakalamak için harika bir fırsat sunar.

Çanakkale Su Altı ve Su Üstü Turizmi ve Parkur Alanları:

• Saros Körfezi dalıcılar için ilgi çekici bir yerdir. Çanakkale Boğazı çevresindeki derinliklerde birçok batık bulunur. Gökçeada ve Bozcaada gibi adalar da su altı ve su üstü aktiviteler için popüler destinasyonlardır.

Çanakkale Atlı Doğa Yürüyüşü:

• Bozcaada ve Kazdağları çevresinde atlı doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz. Bu, doğayı keşfetmek ve manzarayı daha yakından görmek için harika bir yol olabilir.

Çanakkale Bitki İnceleme:

• Çanakkale, Akdeniz iklimine sahip olduğu için zengin bitki örtüsüne sahiptir. Ormanlar, çeşitli ağaç türlerini barındırır, özellikle Kazdağı köknarı (endemik), karaçam, kızılçam ve daha fazlası. Bu alanlarda bitki incelemesi yapabilir ve doğanın güzelliklerini yakından gözlemleyebilirsiniz.

Çanakkale’de açık hava aktiviteleri sevenler için birçok seçenek bulunmaktadır ve doğa, tarih ve doğal güzelliklerle dolu bu bölgeyi keşfetmek için harika bir fırsattır.

Çanakkale Tanıtımı ve Gezi Rehberi Bütün Yazılar

Çanakkale hakkında merak ettiğiniz bütün konular hakkında aşağıdaki yazılarımızda cevaplar bulabilirsiniz.

---

https://turkeyoutdoor.org/, Türkiye’de outdoor (açık hava etkinlikleri) hakkında bilgi sağlayan bir web sitesidir. Site, yürüyüş, kamp, bisiklet, kano, dağcılık, kaya tırmanışı, rafting, dalış, yamaç paraşütü, binicilik gibi çeşitli açık hava etkinlikleri hakkında rehberler, rotalar, haberler ve etkinlikler sunmaktadır.

Site, Türkiye’nin dört bir yanındaki açık hava etkinlikleri için kapsamlı bir bilgi kaynağıdır. Sitede, her etkinlik için detaylı bilgiler, rotalar, fotoğraflar ve videolar bulunmaktadır. Site ayrıca, Türkiye’deki açık hava etkinlikleri hakkında güncel haberler ve etkinlikler hakkında bilgi vermektedir.

Sitenin hedef kitlesi, açık hava etkinliklerine ilgi duyan herkestir. Site, hem deneyimli hem de yeni başlayanlar için faydalı bilgiler sunmaktadır. Site, Türkiye’de açık hava etkinlikleri hakkında bilgi edinmek ve bu etkinliklere katılmak isteyenler için ideal bir kaynaktır

https://turkeyoutdoor.org/