Türkiye’nin doğaya açılan kapısı Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası, doğa sporlarına ilgi duyan herkes için Türkiye’nin en güncel ve kapsamlı bilgi kaynağıdır. 🏕️⛰️

🌿 Dağcılık kulüplerinden kampçılara, doğa yürüyüşçülerinden ekstrem spor meraklılarına kadar geniş bir kitleye hitap eden platformumuz, outdoor dünyasına dair etkinlikleri, rehberleri ve duyuruları tek çatı altında topluyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki doğa severlerle kurduğumuz güçlü iletişim ağı sayesinde, outdoor camiasının nabzını tutuyoruz.

🗺️📍 Sadece etkinliklerle sınırlı kalmıyoruz! Türkiye’nin dört bir yanını keşfetmek isteyen doğa tutkunları için illerin detaylı gezi rehberlerini de yayınlıyoruz.

🔥🚵‍♂️🌍 Kamp alanları, yürüyüş rotaları, doğa sporlarına uygun bölgeler ve gizli kalmış cennet köşeleri hakkında en güncel bilgileri bulabileceğiniz platformumuz, keşfetmeyi seven herkes için vazgeçilmez bir rehber! Siz de doğayla iç içe bir yaşamı benimseyenlerdenseniz, sayfamızı takip edin ve maceraya bizimle atılın!

🌿 TurkeyOutdoor, doğa sporları aracılığıyla çevre bilincini artırmayı amaçlar. Doğada spor yaparken çevreyi koruma, biyolojik çeşitliliğe saygı gösterme ve sürdürülebilirlik ilkelerini benimser.

Topluluğumuza Katılın!


Diyarbakır’ı ziyaret edenler için gezilecek en popüler mekanlar

Diyarbakır, muhteşem tarihi ve kültürel mirasıyla dikkat çeken bir şehirdir. Ziyaretçiler için keşfedilecek pek çok tarihi mekan bulunmaktadır. İşte şehrin en önemli tarihi yerleri:

Diyarbakır’ın Tarihî İncisi: Ulu Cami

Diyarbakır’ı keşfetmek isteyenler için en gözde duraklardan biri, diğer şehirlerden farklı bir atmosfere sahip olan Ulu Cami’dir. Anadolu’nun en eski camilerinden biri olan Ulu Cami, Diyarbakır’ın tarihî ve kültürel dokusunun önemli bir simgesidir. Selçuklu döneminde yapılmış olan bu muazzam eser, sadece mimari güzelliğiyle değil, aynı zamanda taşıdığı tarihi önemle de ziyaretçilerini etkilemektedir.

Ulu Cami’nin büyük iç avlusu ve etkileyici minaresi, çevresindeki tarihi dokuya hakimiyetiyle tanınır. Caminin iç mekânında ise Osmanlı dönemine ait süslemeler ve incelikli ahşap işçiliği dikkat çeker. Bu detaylar, ziyaretçilere caminin geçmişine dair bir yolculuk yapma fırsatı sunar ve onları tarihin derinliklerine götürür.

Ulu Cami, Diyarbakır’ın kültürel ve dini mirasının önemli bir parçasıdır. Ziyaretçilere tarihî ve estetik açıdan büyüleyici bir deneyim sunar ve şehrin zengin tarihini keşfetme imkânı verir.

Tarih Öncesinden Günümüze: Çayönü Antik Kenti

Diyarbakır’ın tarihi ve arkeolojik zenginliklerinden biri olan Çayönü Antik Kenti, Neolitik dönemin en önemli yerleşim merkezlerinden biridir. Fırat Nehri’nin batısında konumlanan bu antik yerleşim, insanlık tarihinde tarımın başladığı ve yerleşik hayata geçişin yaşandığı önemli bir merkezdir. Ayrıca, çömlekçilik ve tarım teknikleri gibi birçok önemli keşfin yapıldığı bir arkeolojik kazı alanı olarak da bilinir.

Çayönü Antik Kenti’nde bulunan yapı kalıntıları ve eserler, Neolitik dönemin yaşam tarzı ve kültürel gelişimi hakkında önemli ipuçları sunmaktadır. Bu eserler, ziyaretçilere binlerce yıl öncesine yolculuk yapma fırsatı verirken, bölgenin tarihi ve arkeolojik mirasını keşfetmek isteyenler için önemli bir durak noktasıdır.

Eğer sen de bu kenti ziyaret edersen, Diyarbakır’da gezilecek en güzel yerler arasında bulunan bu antik kenti görmeden şehirden ayrılma!

Eğil’in Gizemli Hazinesi: Peygamberler Tabiat Parkı

Eğil ilçesi, Diyarbakır’ın özel bir hazineye ev sahipliği yapıyor: Peygamberler Tabiat Parkı. Bu kutsal alan, Hz. Elyesa (A.S.), Hz. Zulkifl (A.S.) ve birçok peygamberin ve velilerin kabirlerine ev sahipliği yapıyor. Doğal güzellikleriyle büyüleyen bu manevi mekan, ziyaretçilere ruhsal bir deneyim yaşatıyor.

Parkın Özellikleri:

Peygamberler Tabiat Parkı, Eğil ilçesinin sınırları içinde yer alıyor ve Diyarbakır merkezine 51 kilometre mesafede bulunuyor. Toplam 134.1 dekarlık bir alana yayılmış ve Kralkızı Baraj Gölü’nün kıyısında konumlanmıştır. Park, Hz. Elyesa ve Hz. Zulkifl’e ait olduğuna inanılan mezarları içermektedir. Ayrıca, Nebi Harun-i Asefi, Nebi Zünnun, Nebi Ömer, Nebi Danyal, Nebi Hallak, Nebi Hürmüz ve Nebi Harun’a ait olduğuna inanılan dokuz mezar ve türbeler de bulunmaktadır.

Tarihi ve Kültürel İzler:

Park alanında Asur kalesi ve kaya mezarları gibi tarihi izler bulunmaktadır. Bu kalıntılar, bölgenin zengin tarihini ve çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını göstermektedir.

Tarihi Geçmişi:

Eğil, tarih boyunca önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Caliph Hz. Omar döneminde Müslümanlar tarafından fethedilmiştir. Günümüzde Tigris Barajı Gölü’nün muazzam manzaralarını sunan bölgede, Hz. Elyesa ve Hz. Zulkifl’in mezarları Tigris Nehri kıyısında bulunmaktaydı. Ancak baraj inşa edildiğinde bu mezarlar zarar göreceği düşünülerek 1995 yılında Nebi Harun Tepesi’ne taşınmıştır.

Eğil Peygamberler Türbesi:

Hz. Elyesa ve Hz. Zulkifl: Hz. Elyesa, İsrailoğulları’na gönderilen bir peygamberdir ve Hz. Elyesa’ya inanan topluluk oldukça küçüktü. Hz. Zulkifl, İsrailoğulları’na gönderilen bir başka peygamberdir ve Musa’nın dininin emir ve gereksinimlerini halka iletmekle görevlendirilmiştir.

Asur Kalesi ve Kaya Mezarları:

Park sınırları içinde bulunan Asur kalesi ve kaya mezarları, bölgenin tarihini yansıtan önemli kalıntılardır. Bu yapılar, Eğil’in zengin kültürel geçmişine ışık tutmaktadır.

Peygamberler Tabiat Parkı, ziyaretçilere manevi bir deneyim yaşatırken aynı zamanda tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetme fırsatı sunar.

Tarihin İzinde: On Gözlü Köprü

Diyarbakır’ın görülmesi gereken yerler listesinde öne çıkan nadir yapılarından biri olan On Gözlü Köprü, şehrin sembollerinden biridir. Tarihi dokusunu koruyarak günümüze ulaşan bu köprü, bölgenin zengin tarihine tanıklık etmiştir. Dicle Nehri üzerinde yer almasıyla dikkat çeken köprü, Selçuklu döneminde inşa edilmiş ve Osmanlılar zamanında da onarımlar görmüştür.

On gözlü yapısıyla öne çıkan köprü, yüzyıllar boyunca bölgenin ticaret ve ulaşım hayatına hizmet etmiş, aynı zamanda askeri stratejilerde önemli bir rol oynamıştır. Mimari açıdan zarif detaylara sahip olan köprü, sağlam yapısıyla da göz kamaştırırken, çevresindeki tarihi atmosferiyle ziyaretçilere geçmişe doğru bir yolculuk sunar.

Kısacası, Diyarbakır’ın kültürel ve tarihi zenginliğinin önemli bir parçası olan On Gözlü Köprü, şehri ziyaret edenler için mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.

Tarihî Bir İnci: Hüsrev Paşa Hanı (Hasan Paşa Hanı)

Hasan Paşa Hanı

Diyarbakır’ın göz alıcı tarihî ve kültürel mirasının önemli bir parçası olan Hüsrev Paşa Hanı, şehrin büyüleyici yapıları arasında yer alır. Osmanlı dönemine ait olan bu han, ticaretin ve konaklamanın merkezi olarak uzun yıllar hizmet vermiştir. Yüksek tonozlu giriş kapısı ve geniş avlusuyla dikkat çeken bu yapı, geleneksel Osmanlı mimarisinin benzersiz örneklerinden biridir.

İç avlusu etrafında sıralanan revaklar, geçmişin ticaret atmosferini yansıtarak ziyaretçilere nostaljik bir deneyim sunar. Hüsrev Paşa Hanı, günümüzde kültürel etkinliklerin düzenlendiği bir mekân olarak kullanılmaktadır. Diyarbakır’ın gezilecek yerler listesinde yer alan bu han, tarihî bir yolculuğa çıkmak ve Osmanlı döneminin atmosferini yakından hissetmek isteyenler için eşsiz bir fırsat sunmaktadır.

Zerzevan Kalesi: Roma’nın Sınır Kalesi

Zerzevan Kalesi, tarihin derinliklerinden gelen bir miras ve stratejik bir merkez olarak Diyarbakır ile Mardin arasında, Çınar ilçesine bağlı Demirölçek mahallesinde yer alır. Roma İmparatorluğu döneminde sınır garnizonu olarak kullanılan bu kale, büyük bir stratejik öneme sahiptir.

Konumu ve Tarihçesi:

124 metrelik bir kayalık tepe üzerine kurulan Zerzevan Kalesi, Diyarbakır-Mardin karayolunun 45. kilometresinde bulunmaktadır. 2020 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilen kale, Roma döneminde sınır güvenliği için hayati bir rol oynamıştır. “Altın” anlamına gelen Kürtçe bir kelime olan Zerzevan, aynı zamanda antik ismiyle Samachi olarak da bilinir.

Mimari ve Arkeolojik Özellikler:

Kalede yapılan kazılar sonucunda, 12 metre yüksekliğinde ve 1200 metre uzunluğunda surlar, 22 metre yüksekliğinde gözetleme kulesi, kilise, saray, konutlar, kaya mezarları, hamamlar, tahıl ve silah depoları ortaya çıkarılmıştır. 2017’de keşfedilen Mitras Tapınağı, kaledeki en dikkat çekici yapılar arasındadır. Kale, 10 burç ve 2 kule ile çevrili olup, 1.2 kilometre uzunluğundaki surlarla korunmaktadır. Büyük kule, 3 katlı ve 19.2 metre yüksekliğindedir.

Geçmişi ve Stratejik Önemi:

Kale, Asur dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir, ancak ilk inşa tarihi net olarak bilinmemektedir. Roma İmparatorluğu’nun sınır garnizonu olarak kullanılan kale, İslam ordularının gelmesine kadar M.S. 3. yüzyılda önemini korumuştur. Zerzevan Kalesi, stratejik konumu nedeniyle birçok Roma-Sasani mücadelesine tanıklık etmiştir ve tarih boyunca bölgedeki güç dengelerinin belirlenmesinde kritik bir rol oynamıştır.

Diyarbakır’ın Kalesi: Tarihin İzleriyle Dolu Surlar

Diyarbakır’ın gezilecek yerleri arasında belki de en önemli olanlarından biri, şehrin tarihî kimliğinin sembolü olan Diyarbakır Surlarıdır. Türkiye’nin en etkileyici tarihi yapılarından biri olarak kabul edilen bu surlar, şehrin tarihî köklerine uzanan derin bir geçmişi temsil eder.

Pers dönemine kadar dayanan köklere sahip olan surlar, özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde genişletilmiş ve güçlendirilmiştir. Toplam uzunluğu yaklaşık 5,5 kilometre olan bu devasa yapı, 82 burç ve 4 kapıdan oluşur ve Diyarbakır’ın tarihi merkezini kuşatır. İç kısımlarında yer alan dar sokaklar ve geleneksel yapılar, bölgenin tarihî dokusunu korur ve geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunar.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Diyarbakır Surları, Türkiye’nin en önemli tarihi miraslarından biri olarak kabul edilir. Ziyaretçilere benzersiz bir kültürel deneyim yaşatırken, şehrin tarihî ve kültürel zenginliğine ışık tutar.

Malabadi Köprüsü

Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri olan Malabadi Köprüsü, şehrin en eski ve etkileyici yapılarından biridir. Dicle Nehri üzerinde bulunan bu görkemli köprü, Selçuklu döneminde inşa edilmiştir. Orta Çağ’da ticaret yollarının önemli bir parçası olan köprü, bölgenin ulaşım ihtiyaçlarını mükemmel bir şekilde karşılıyordu.

Malabadi Köprüsü, yüksek kemerleri ve sağlam yapısıyla günümüze ulaşmış ender eserlerden biridir ve mimari açıdan büyük ilgi çekmektedir. Taş işçiliğiyle öne çıkan köprü, Orta Çağ mimarisinin önemli bir örneğidir.

Kısacası Malabadi Köprüsü, Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel zenginliğinin önemli bir parçasıdır. Ziyaretçilere geçmişe unutulmaz bir yolculuk yapma fırsatı sunar ve bölgenin eşsiz dokusunu keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak noktasıdır.

Tarihin İzinde: Meryem Ana Kilisesi

Diyarbakır’ın gezilecek yerler listesinde son sırada yer alan Meryem Ana Kilisesi, Hristiyanlar için önemli bir yapıdır ve şehrin dini ve kültürel mirasının vazgeçilmez bir parçasını oluşturur. Milattan önce 3. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bu kilise, Ermeni Apostolik Kilisesi’ne ait bir ibadet mekanıdır.

Mimari açıdan etkileyici olan kilisenin çevresindeki tarihi mezar taşları ve kalıntılar, bölgenin uzun tarihini en iyi şekilde yansıtmaktadır. Meryem Ana Kilisesi, Diyarbakır’ın dini çeşitliliğinin ve hoşgörüsünün bir simgesi olarak kabul edilirken, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk yapma ve farklı kültürlerin izlerini sürme fırsatı sunmaktadır.

Ahmet Arif Edebiyat Müzesi: Şairin İzinde Bir Mekân

Diyarbakır’ın tarihi ilçesi Sur’da yer alan Ahmet Arif Edebiyat Müzesi, ünlü şair Ahmed Arif’e adanmış bir kültür hazinesidir. 2011 yılında ziyaretçilere kapılarını açan müze, Ahmed Arif’in anısını yaşatmak ve eserlerini gelecek nesillere taşımak amacıyla kurulmuştur.

Müzenin Özellikleri:

Müze, Diyarbakır doğumlu olan şair Ahmed Arif’e ithaf edilmiştir. 120 yıllık tarihi bir konakta faaliyet gösteren müze, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılarak restore edilmiştir. Ahmed Arif’in kişisel eşyaları, el yazısıyla yazdığı şiirleri ve Güneydoğu’da yetişmiş birçok şairin fotoğrafları müzede sergilenmektedir. Altı odalı ve avlulu bir plana sahiptir. Müzede, Ahmed Arif’in yaşamına ve sanatına dair bilgilerin yanı sıra yaklaşık 2 bin 500 kitaplık bir kütüphane de bulunmaktadır. Ayrıca, müze, ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ve şu anda müze olarak kullanılan evinin hemen yanında konumlanmıştır.

Ahmet Arif Edebiyat Müzesi, ziyaretçilere şairin eserleriyle tanışma ve onun sanatına derinlemesine bir bakış sunma fırsatı verir. Ahmed Arif’in şiirlerine hayran olanlar veya edebiyat meraklıları için önemli bir kültür destinasyonudur.

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi: Tarihin ve Kültürün İzinde

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, bölgenin zengin tarihini ve kültürel mirasını aydınlatan önemli bir kurumdur. Bu müze, çeşitli uygarlıklara ait zengin arkeolojik ve etnografik koleksiyonlarıyla dikkat çeker.

Kuruluş ve Tarihçe:

Müze, 1934 yılında kurulmuş olup, Zinciriye Medresesi’nde faaliyet göstermiştir. Daha sonra 1986-2015 yılları arasında Elazığ Caddesi’ndeki yeni binasında hizmet vermiştir. 2015 yılında ise modern bir müze kompleksi olarak düzenlenen İç Kale’de ziyaretçilere açılmıştır.

Müze Özellikleri:

Müze binası, 1899 yılında Hükümet Konağı olarak inşa edilmiş Adliye A Binası ve 1897-1998 yılları arasında kışla olarak kullanılan Jandarma Binası’dır. Koleksiyonunda 2023 itibarıyla 29,270 adet envanterlik eser bulunmaktadır. Müze, arkeolojik eserlerin yanı sıra yöresel etnografik eserlere de ev sahipliği yapmaktadır.

Koleksiyon:

Neolitik çağdan itibaren 26 farklı uygarlığa ait 11,000’den fazla eser barındırır. Bizans lahitleri, Roma heykelleri, Asur stelleri, Grek, Roma, Bizans sikkeleri, çanak çömlekler ve daha fazlasını içerir. İslam öncesi eserler arasında çeşitli sikke koleksiyonları, yazma kitaplar, mezar taşları ve Selçuklu taş kabartmaları yer alır. Etnografik eserler arasında ahşap kapılar, kapı tokmakları, gümüş işlemeli eşyalar, halılar, kilimler, kumaş eşyalar ve daha fazlası bulunmaktadır.

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, ziyaretçilere geçmişin derinliklerine yolculuk yapma fırsatı sunan önemli bir kültür ve tarih hazinesidir.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi: Şairin İzinde Bir Edebiyat Yolculuğu

Diyarbakır’ın tarihi mekânlarından biri olan Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğup büyüdüğü evin müze olarak düzenlenmiş halidir. 1733 yılında inşa edilen bu tarihi yapı, şairin çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği özel bir mekandır.

Müze Hakkında:

2 Ekim 1910 tarihinde doğan Cahit Sıtkı Tarancı’nın yaşamını sürdürdüğü ev, 1973 yılında Kültür Bakanlığı tarafından satın alındı ve restore edilerek müze olarak hizmete açıldı. Müze, 29 Ekim 1973 tarihinde Cumhuriyet’in 50. yılında ziyarete açılmıştır. 1 Mayıs 2011 tarihinde başlayan onarım ve teşhir tanzim çalışmaları 1 Ağustos 2012 tarihinde tamamlanmış, müze 18 Mayıs Müzeler Günü’nde yeniden ziyarete açılmıştır.

Müze Bölümleri:

Müze, kuzeydeki yazlık, güneydeki kışlık, doğudaki ilkbahar ve batıdaki sonbahar bölümlerinden oluşmaktadır. Binada mutfak, hamam, 14 oda, mabeyn odası, kiler ve tuvalet gibi alanlar bulunmaktadır. Yazlık bölüm, iki katlı olup çift kemer açıklıklı eyvanı ile dikkat çeker. Cahit Sıtkı Tarancı 2 Ekim 1910’da müzenin ziyaretçilere açık olan mabeyn odasında dünyaya gelmiştir.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi Ziyareti:

Müze, Diyarbakır’ın Camii Kebir Mahallesi’nde, Cahit Sıtkı Tarancı Sokak No:3 adresinde konumlanmıştır. Şairin doğup büyüdüğü atmosferi yaşamak ve eserlerine daha yakından tanıklık etmek için müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Ziyaret saatleri ve diğer detaylar için yerel turizm bilgilerini kontrol etmeniz önerilir. Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, edebiyatseverlere şairin dünyasına dair önemli bir deneyim sunan, tarih kokan bir mekan olarak öne çıkar.

Ziya Gökalp Müzesi: Sosyolog ve Yazarın Doğduğu Evde Bir Keşif

Diyarbakır’ın tarihi mekânlarından biri olan Ziya Gökalp Müzesi, ünlü sosyolog ve yazar Ziya Gökalp’ün 1876 yılında doğduğu evi içinde barındıran bir müzedir. 1806 yılında inşa edilen bu tarihi ev, Diyarbakır’ın sivil mimarlık örneklerinden biridir.

Müze Hakkında:

Ziya Gökalp Müzesi, 23 Mart 1956 tarihinde müze olarak ziyarete açılmıştır. Ev, siyah bazalt taşından inşa edilmiş olup, 19. yüzyıl başlarında yapılmıştır. Müzede, Ziya Gökalp’e ait kişisel eşyaları, belgeleri ve yöresel etnografik eserler sergilenmektedir. İç avlunun etrafında birleşen harem ve selamlık dairelerinden oluşan tipik bir Diyarbakır evi örneğidir.

Müze Binası:

İki katlı olan müze binası, tipik Diyarbakır evlerinden biridir ve 1824 yılında Ziya Gökalp’in ailesine geçmiştir. Müze binası, Melik Ahmet Caddesi, Gökalp Sokak’ta konumlanmıştır. Ekim 2014’te meydana gelen olaylarda zarar gören müze binası, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından restore edilmiştir.

Ziyaret Bilgileri:

Müze, Diyarbakır’ın Merkez, Ziya Gökalp Mahallesi’nde bulunmaktadır. Kültür ve tarih meraklıları, müze ziyareti yaparak Ziya Gökalp’in yaşamına ve eserlerine daha yakından tanıklık edebilirler. Müze ziyaret saatleri ve diğer detaylar için yerel turizm bilgilerini kontrol etmek önerilir.

Diyarbakır Tarihi Cami ve Kiliseler Tanıtımı

Diyarbakır’ın Tarihi Cami ve Kiliseleri

Diyarbakır, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla dikkat çeken cami ve kiliseleriyle tanınır. Şehirdeki bazı önemli ibadet mekanları şunlardır:

Cami:

  1. Diyarbakır Ulu Camii: Diyarbakır’ın merkezinde yer alan Ulu Camii, Selçuklu Sultanı Melik Şah tarafından yaptırılmıştır. Mar Toma Kilisesi’nin camiye çevrilmesiyle oluşan bu yapı, M.S. 639 yılında Müslümanlar tarafından fethedilen Diyarbakır’ın en eski camilerinden biridir. 1091 yılında önemli bir onarımdan geçmiştir. Planı, Şam Emeviye Camii’nin Anadolu’daki yansıması olarak değerlendirilir. Birçok devlet ve hükümdar tarafından önemsenmiş, onarılmış ve kullanılmıştır.
  2. Behram Paşa Camii: 1564-1572 yılları arasında Vali Behram Paşa tarafından yaptırılan bu camii, Mimar Sinan’ın eserlerinden biridir. Tamamen kesme taştan inşa edilmiş olan camii, tek kubbeli ve ikili son cemaat yerine sahiptir.
  3. Şeyh Mutahhar (Dört Ayaklı Minare) Camii: Akkoyunlu Sultanı Kasım tarafından 1500 yılında yaptırılan bu camii, siyah ve beyaz sıralı kesme taşlarla inşa edilmiştir. Camiye ayrı bir özellik katan dört sütün üzerinde yükselen kare planlı minaresi, Anadolu’da benzersizdir.
  4. Safa Camii: “Kokulu” anlamına gelen İpariye veya Parlı Camii olarak da bilinen Safa Camii, 15. yüzyılda Akkoyunlu dönemine aittir. Zengin taş süslemeleri, çinileri ve planıyla dikkat çeker. Minare üzerindeki taş süslemeleri, kokulu bitkisel otların karışımıyla yapıldığı rivayet edilir.
  5. Kale Camii (Hz. Süleyman–Nazıriye Camii): Nisan oğlu Ebül Kasım tarafından 1155-1169 yılları arasında yaptırılan bu camii, Osmanlılar döneminde Halid Bin Velid’in oğlu Süleyman’ın mezarlarını içermektedir.

Kiliseler:

  1. Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi: Ali Paşa Mahallesi’nde yer alan bu kilise, günümüzde faal durumda olan tek kilisedir. Yapım tarihi tam olarak bilinmese de geç Roma dönemine ait kalıntıları barındırır. Birçok onarımdan geçmiş olan kilisenin son onarımı 18. yüzyılda gerçekleşmiştir.
  2. Saint Georgi (Kara Papaz) Kilisesi: İç kaleden kuzeydoğu köşesinde bulunan bu kilisenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak M.S. 2. yüzyıla ait olduğu düşünülen bu kilise, Artuklular döneminde sarayın hamamı olarak kullanılmıştır.

Diyarbakır, farklı dönemlere ait bu dini yapılarla zengin bir kültürel mozaik sunmaktadır.


Tarihi zenginlikleri, doğal harikaları ve benzersiz atmosferiyle Diyarbakır, her ziyaretçisine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Diyarbakır’ın keşfedilmeyi bekleyen zengin kültürel ve doğal hazinelerini sizin için sıraladık. Şehrin göz kamaştıran güzelliklerini keşfetmek istiyorsanız, Diyarbakır’da gezilecek yerler hakkında kapsamlı bilgiler içeren rehberimize göz atabilirsiniz.

Diyarbakır Gezilecek bütün mekanları harita üzerinde görmek için “Diyarbakır Gezi Rehberi” haritamıza bakabilirsiniz.


Kamp ve Karavan ile ilgili geniş bilgi almak ve bütün yazılarımızı görmek için TurkeyOutdoor Kampçılık Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Doğa Sporları ve Outdoor Aktivitelerinde Güvenlik Önlemleri

  • Bütün outdoor aktivitelerinde ve doğa sporlarında güvenlik öncelikle sizin sorumluluğunuzdadır. Hiçbir makale veya video, doğru pratik eğitim ve şahsî deneyimin yerini alamaz.
  • Özellikle outdoor ekstrem sporlarda kendi kişisel güvenliğinizden öncelikli olarak siz sorumlusunuz. Her zaman kişisel güvenliğinizi, birlikte olduğunuz takımın uyum ve güvenliğini ön planda tutun.
  • Her durumda doğadan taraf olun, çevreyi temiz tutun, vahşi hayvanlara, vahşi yaşamın devam ettiği doğaya kesinlikle zarar vermeyin.
  • Doğal ve tarihi güzellikleri keşfederken tatilinizin keyifli ve güvenli geçmesi için bazı önemli noktalara dikkat etmelisiniz. Seyahatiniz öncesinde gideceğiniz bölge hakkında detaylı araştırma yaparak hava durumunu kontrol edin ve yanınıza uygun kıyafetler alın. Doğal, tarihi ve turistik mekanlara kesinlikle zarar vermeyin. Gittiğiniz yerlerde çöplerinizi bırakmayın, çöplerinizi getirdiğiniz gibi poşetler içerisinde geldiğiniz yere geri götürün veya bir çöp konteynırına atın.
  • Doğa gezileri, kamp veya açık hava etkinlikleri planlıyorsanız, gerekli ekipmanlarınızı eksiksiz şekilde hazırlayın.
  • Türkiye’de ormanlara ve bazı korunan alanlara girişlerde sık sık yasaklar uygulanmakta ve uymayanlara idari cezalar yazılmaktadır. Güncel orman giriş yasaklarını illerin Orman Bölge Müdürlüklerinden teyit etmelisiniz.
  • Teknik olarak doğada yapılan bütün outdoor aktiviteleri için önceden izin alınması gerekmektedir. Okuyucularımıza, kampçılara, doğa yürüyüşçülerine ve bütün outdoor sporlarına katılanlara tavsiyemiz, aktiviteye başlamadan önce hiç olmazsa kolluk güçlerini arayarak yapacakları doğa aktivitesi ve rotaları hakkında bilgi vermeleridir.
  • Outdoor ve doğaya dair görüş, düşünce, öneri ve istekleriniz bizim için değerlidir. Çekinmeden bize yazabilirsiniz.

Keyifli ve güvenli bir doğa/outdoor serüveni dileriz! 🚴‍♀️⛺🌳🌲🚵‍♂️🏞️🌿🌄

📌 Instagram: @turkey_outdoor_org

📌 Facebook: TurkeyOutdoor

turkeyoutdoor.org
turkeyoutdoor.org