Edirne Uzunköprü İlçesi Tanıtımı ve Gezilecek Yerler
Edirne Uzunköprü İlçesi Tanıtımı ve Gezilecek Yerler
Türkiye’nin Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası, doğa sporlarına ilgi duyan herkes için Türkiye’nin en güncel ve kapsamlı bilgi kaynağıdır. 🏕️⛰️
🌿 Dağcılık kulüplerinden kampçılara, doğa yürüyüşçülerinden ekstrem spor meraklılarına kadar geniş bir kitleye hitap eden platformumuz, outdoor dünyasına dair etkinlikleri, rehberleri ve duyuruları tek çatı altında topluyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki doğa severlerle kurduğumuz güçlü iletişim ağı sayesinde, outdoor camiasının nabzını tutuyoruz.
🗺️📍 Sadece etkinliklerle sınırlı kalmıyoruz! Türkiye’nin dört bir yanını keşfetmek isteyen doğa tutkunları için illerin detaylı gezi rehberlerini de yayınlıyoruz.
🔥🚵♂️🌍 Kamp alanları, yürüyüş rotaları, doğa sporlarına uygun bölgeler ve gizli kalmış cennet köşeleri hakkında en güncel bilgileri bulabileceğiniz platformumuz, keşfetmeyi seven herkes için vazgeçilmez bir rehber! Siz de doğayla iç içe bir yaşamı benimseyenlerdenseniz, sayfamızı takip edin ve maceraya bizimle atılın!
🌿 TurkeyOutdoor, doğa sporları aracılığıyla çevre bilincini artırmayı amaçlar. Doğada spor yaparken çevreyi koruma, biyolojik çeşitliliğe saygı gösterme ve sürdürülebilirlik ilkelerini benimser.
Topluluğumuza Katılın!
- Instagram: @turkey_outdoor_org
- Facebook: TurkeyOutdoor
İçindekiler
ToggleEdirne Uzunköprü İlçesi Tanıtımı ve Gezilecek Yerler

Uzunköprü: Tarih ve Önemli Bilgiler
Uzunköprü, Edirne iline bağlı bir ilçe olup, tarihi oldukça köklü ve zengin bir geçmişe sahiptir. İşte Uzunköprü’nün tarihçesi ve önemli bilgileri:
Tarihi:
- Uzunköprü’nün tarihi Neolitik Çağ’a (MÖ. 8000-5500) kadar uzanmaktadır. Maslıdere’deki yüzey araştırmalarında, Yunanistan ve Bulgaristan’da benzerlerine rastlanmayan Neolitik döneme ait çanak çömlek parçaları bulunmuştur.
- M.Ö. 1400’lü yıllarda Trak kabilelerinin yerleşim yeri haline gelmiş, ancak bu döneme ait belgelerin kazı yapılmadığı için yetersiz olduğu bilinmektedir.
- M.Ö. 7. yüzyıldan itibaren bölge, sırasıyla Yunan, Pers, Makedon, Roma ve Bizans hakimiyetleri altına girmiştir.
- Osmanlı Sultanı I. Murat’ın 1363 Sazlıdere Savaşı ile bölgeyi fethetmesiyle Uzunköprü, tamamen Türk hakimiyetine geçmiştir.
- 1427 yılında II. Murat tarafından Ergene şehri adıyla kurulan Uzunköprü, Osmanlı Devleti tarafından Rumeli’de kurulan ilk Türk şehridir.

Uzunköprü Köprüsü:
- Uzunköprü, adını dünyanın en uzun taş köprüsünden alır. Köprü, II. Murat tarafından 1427-1443 yılları arasında inşa edilmiştir.
- İlk olarak 360 gözlü olarak yapılan köprü, Sultan II. Murat tarafından yetersiz bulunmuş ve tümüyle yıktırılarak yeniden inşa edilmiştir.
- Günümüzde hala ayakta duran köprü, Osmanlı mimarisinin önemli örneklerinden biridir.
Kurtuluş ve İşgaller:
- Uzunköprü, tarih boyunca Rusya, Bulgaristan ve Yunanistan işgallerine maruz kalmıştır. Bu işgaller 1829, 1878-1879, 1912-1913 ve son olarak 1920-1922 tarihlerinde gerçekleşmiştir.
- 18 Kasım, Uzunköprü’nün kurtuluş günü olarak kabul edilir ve her yıl törenlerle kutlanır.
Lozan Anlaşması ve Türkiye-Yunanistan Sınırı:
- Uzunköprü, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınırın belirlendiği Lozan Anlaşması’na göre, Meriç Nehri’nin Türkiye-Yunanistan sınırı kabul edilmesiyle Türk topraklarında kesin olarak kalmıştır.
Uzunköprü, tarihi zenginlikleri, köprüsü ve kurtuluş mücadelesiyle öne çıkan bir ilçedir. Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Uzunköprü, kültürel mirasıyla da dikkat çeker.
Uzunköprü: Coğrafya ve Ekonomi
Coğrafya:
- Uzunköprü, Türkiye’nin en batı sınırında, Edirne ilinin tam ortasında konumlanmıştır. Batısında Yunanistan ve Meriç ilçesi, doğusunda Tekirdağ, kuzeydoğusunda Kırklareli, güneyinde İpsala ve Keşan ilçeleri, kuzeyinde Edirne merkez ve Havsa ilçesi ile komşudur.
- Yüzölçümü 1224 km² olan ilçe, Ergene ovası üzerinde bulunmaktadır. Denizden yüksekliği 18 m olup, %75’i düzlüklerle kaplıdır.
- Uzunköprü’nün doğal yapısında, kuzeyde ve güneyde yer yer küçük tepeciklere ve platolara rastlanır. En yüksek noktası 221 m ile Süleymaniye tepesidir.
- İklimi, deniz ve kara iklimleri arasında bulunan sert bir iklim olan Akdeniz ikliminin Trakya Geçit Tipi alanında şekillenir. Rüzgarlar genellikle kuzey yönlerden orta şiddette eser. Yazlar sıcak ve yağışsız, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. En çok yağmur bahar aylarında görülür.
- Uzunköprü, %20’si çayır ve meralarla, %10’u orman ve fundalıklarla kaplıdır. Geriye kalan alanlar tarım için ayrılmıştır. Son yıllarda yapılan ağaçlandırma çalışmalarıyla ormanlık alanlar artmıştır.

Ekonomi:
- Uzunköprü ekonomisi, Trakya’nın en verimli bölgesi olan Ergene havzasında tarıma ve tarımsal sanayiye dayanmaktadır.
- İlçenin su kaynakları bakımından zengin olması, Ergene ve Meriç nehirlerinin taşıdığı alüvyonlarla verimli topraklarına sahip olmasını sağlar.
- Tarım alanlarında en çok buğday, pirinç, ayçiçeği ve şeker pancarı yetiştirilir. Bu ürünler Uzunköprü’deki fabrikalarda işlenir.
- Ancak Ergene Nehri’nin kirliliği nedeniyle tarım sıkıntılar yaşamaktadır. Bu durum özellikle pirinç tarımını olumsuz etkilemiştir.
- Son yıllarda seracılığın artmasıyla sebze yetiştiriciliği, bağ ve bahçecilik de gelişme göstermektedir.
- Hayvancılık da ilçe ekonomisinde önemli bir yer tutar. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yaygındır, canlı hayvan ve et ihracatı yapılmaktadır. Mandıracılık, süt ve süt ürünleri üretimi de gelişmiştir.
- Balıkçılık, baraj ve göletlerde yapılmakta ancak çevre kirliliği nedeniyle Ergene ve Meriç nehirlerinde sürdürülebilir değildir. Balık ithali yaygındır.
Kültür: Mutfak Kültürü
Uzunköprü, zengin ve çeşitli bir mutfak kültürüne sahip olan bir Türk ve Balkan kentidir. Bu mutfak kültürü, hem yöreye özgü hem de Balkan ve Türk mutfağına ait çeşitli lezzetleri içermektedir.

Uzunköprü’nün enfes yemekleri, bölgenin zengin ve özgün mutfak kültürünü yansıtmaktadır. Her biri kendine özgü lezzetlere sahip olan bu yemekler, Uzunköprü ve Edirne’nin mutfağında bir araya gelerek damaklarda unutulmaz izler bırakır. İşte bu muazzam yemeklerden bazıları:
İşte Uzunköprü mutfağının bazı önemli yemek, börek ve tatlı çeşitleri:
- Mutancana:
- Meyveleri etle buluşturan bu Osmanlı yemeği, Edirne’nin sevilen lezzetlerindendir.
- Mutancana, Fatih Sultan Mehmet’in favori yemeklerinden biridir ve içinde badem bulundurur.
- Tava Ciğeri:
- Edirne mutfağının en ünlü lezzetlerinden biridir.
- İnce dilimlenmiş ciğer, derin bir tavada pişirilir ve “yaprak ciğer” olarak da bilinir.
- Mamzana:
- Közlenmiş sebzelerin, çiğ doğranmış sebzeler ve yoğurt ile harmanlandığı nefis bir salata.
- Özellikle taze sebzelerin mevsiminde hazırlanan Mamzana, Edirne mutfağında özel bir yere sahiptir.
- Zerde:
- Trakya mutfağının sevilen tatlılarından biridir.
- Özel günlerde, düğünlerde ve kandil akşamlarında sıkça tercih edilen zerde, safran veya zerdeçal baharatıyla kendine has bir renk kazanır.
- Ciğer Sarma:
- Rumeli usulü ciğer sarma, Edirne mutfağının geleneksel lezzetlerinden biridir.
- Kuzu ciğeri, zarından ayrılarak ince dilimlenir ve iç pilavla sarılarak fırında kızartılır.
- Piyaziye (Soğan Dolması):
- Edirne mutfağındaki özgün versiyonuyla piyaziye, soğan dolmasının bir başka adıdır.
- Osmanlı saray mutfağından günümüze gelen bu lezzet, soğanın içine konan özel iç harcıyla dikkat çeker.
- Elbasan Tava:
- Edirne mutfağının Osmanlı sarayından günümüze uzanan bir lezzeti olan Elbasan tava, kökleri oldukça eski bir yemektir.
- Bu yemekte et, sebzeler ve baharatlar harmanlanarak özel bir tavada pişirilir.
- Kandilli Mantı:
- Tekirdağ yöresinde de rastlanan bu hamur işi, Edirne’de av hayvanları ile hazırlanır.
- Edirne’nin avcılık geleneğinden ilham alan kandilli mantı, zengin iç harcıyla öne çıkar.
- Beyaz Yahni: Yöreye özgü bir yemek olan beyaz yahni, etle yapılan bir tür güveç yemeğidir.
- Kaşarlı Köfte: Kaşar peyniri ile lezzetlendirilmiş köfte çeşididir.
- Uzunköprü Köftesi: Yöreye has köfte çeşitlerinden biridir, özel baharatlarla hazırlanır.
- Kayısılı Kuzu: Kuzu eti ile yapılan ve içerisinde kayısı bulunan özel bir yemektir.
- Domates Dolması: Yaprak sarmasına benzer ancak iç harcında domates kullanılan bir dolma çeşididir.
- Yer Elması Çorbası: Yer elmasından yapılan bir çorba türüdür.
- Nektarili Fıncan Tatlısı: Yöresel bir tatlı olan nektarili fıncan tatlısı, özel fincanlarda servis edilen bir tatlıdır.
- Ciğer Kapama: Balkanlar’a özgü ciğer yemeği olan ciğer kapama, Uzunköprü mutfağının vazgeçilmezlerindendir.
- Arnavut Ciğeri: Ciğerin baharatlarla marine edilip kızartılmasıyla yapılan bir Balkan lezzetidir.
- Lahana Aşı: Lahana ile yapılan bir çorba türüdür.
- Akıtma: Yufka hamuruyla yapılan, genellikle kahvaltılarda tercih edilen bir börek çeşididir.
- Kıvrım Böreği: Yufkadan yapılan ve iç harcında peynir bulunan bir börek türüdür.
- Pırasa Pidesi: Pırasa ve peynirle yapılan bir pide çeşididir.
- Gül ve Zerdali Tatlısı: Hamur işi tatlılardan biridir, özellikle bayramlarda sıkça yapılan bir lezzettir.
- Cevizli Şekerpare: Ceviz içiyle dikkat çeken şekerpare, Türk mutfağının vazgeçilmez tatlılarından biridir.
- Sütlaç: Sütlü tatlılardan biri olan sütlaç, tarçınla süslenerek servis edilir.
Uzunköprü’nün bu zengin mutfağı, hem geleneksel Türk yemekleri hem de Balkanlar’a özgü lezzetleri bir araya getirerek damaklarda unutulmaz bir tat bırakmaktadır.
Uzunköprü : Dünyanın En Uzun Taş Köprüsü

Uzunköprü, Türkiye’nin ve Edirne’nin önemli kültür miraslarından biridir. İşte Uzunköprü hakkında bilgiler:
- Yapım Tarihi: II. Murad döneminde 1427 yılında yapımına başlanmış, 16 yılda tamamlanarak 1443 yılında hizmete girmiştir.
- Mimar ve Ustası: Uzunköprü’nün ustası Muslihittin Bey’dir. Köprünün yapımında büyük emeği geçen bu ustaya Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bir okulun ismi verilmiştir.
- Özellikleri:
- Dünyanın en uzun taş köprüsüdür.
- İlk yapımında 174 yüksek kemerli olan köprünün günümüzde 164 yüksek kemeri ayaktadır.
- Köprünün toplam yedi boşaltma gözü bulunmaktadır.
- Köprü ayaklarında ve kemer kilit taşları üzerinde güç ve kuvveti sembolize eden hayvan figürleri ve stilize bitki motifleri bulunmaktadır.
- Restorasyon: Köprünün restorasyonu Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 2014 programına alınmıştır.
- Tarihî Bilgiler:
- Uzunköprü, Sultan II. Murat tarafından Ergene Nehri adıyla kurulmuştur.
- Kanuni Sultan Süleyman dönemine kadar Ergene adıyla anılan yerleşim, Cisr-i Mustafa Paşa adını almış ancak halk Uzunköprü adını benimsemiştir.
- Osmanlı Dönemi ve Kuruluş: Uzunköprü, Osmanlı Devleti’nin bu bölgeyi fethetmesi ve II. Murad’ın köprü ile birlikte bir şehir kurma emri vermesiyle ortaya çıkmıştır.
- Tarihi Gelişmeler:
- Kurtuluş Savaşı döneminde durağanlık gösteren Uzunköprü, Cumhuriyet döneminde ekonomik ve kültürel açıdan gelişmiştir.
- 1926-27’de sanayideki gelişmeler, un değirmeni, yapağı fabrikası gibi tesislerin açılmasını sağlamıştır.
- 1950’lerde ise sanayideki gelişmelere paralel olarak fabrikaların sayısı artmıştır.
- Coğrafi Konum: Uzunköprü, Edirne-Gelibolu yolu üzerinde, Ergene Nehri’nin taşması durumunda orduların geçişini engellememesi amacıyla konumlandırılmıştır.
- Günümüzdeki Durum: Günümüzde hala kullanılan köprünün üzerinde tarih köşkü ve balkonları bulunmaktadır.
- Tescil: Uzunköprü, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu tarafından 16/07/2010 tarihinde tescil edilmiştir.
- Google Maps’te Uzunköprü’nün Konumu
Uzunköprü, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle önemli bir bölge olarak Türkiye’nin mirasını taşımaktadır.
Uzunköprü üzerinde bulunan kabartmalar, köprünün estetik zenginliğini ve dönemin sanatsal anlayışını yansıtan önemli unsurlardır. İşlenen figürler aracılığıyla, köprünün yapımıyla ilgili dönemin kültürel ve dini bağlamı da anlaşılabilir.
- Aslan ve Lale Kabartmaları:
- Aslan Figürleri: Aslanlar, köprüdeki figürler arasında dikkat çeken ve sembolizmi güç, kudret ve savaşçılıkla ilişkilendiren önemli motiflerdir. Ayrıca, İslami kültürde Hz Ali’yi sembolize ettiği ifade edilmiştir.
- Lale Kabartması: Lale kabartması, Osmanlılar tarafından değer verilen bir çiçek olan lale ile ilgili sembolik bir unsurdur. Lale, aynı zamanda Allah’ın adıyla aynı harfleri içerdiği için dini bir anlam da taşır. Bu, laleyi Osmanlı sembollerinden biri yapan bir faktördür.
- Fil Kabartmaları:
- İki Fil Kabartması: Köprüdeki fil kabartmalarının biri orijinal olup köprünün güneye bakan kısmında yer alırken, diğeri 1964 yılında gerçekleştirilen tadilat sırasında yapılmış gibi görünmektedir. Fil, genellikle kudreti, gücü ve zenginliği simgeler.
- Bitkisel Süslemeler:
- Dilimli Palmet Kabartmaları: Dilimli palmet kabartmaları, köprü kilit taşları üzerinde yüksek kabartma tekniğiyle işlenmiştir. Bu motifler, Osmanlı döneminde yaygın olan ve estetik açıdan zengin bir görünüm sunan süsleme örneklerindendir.
- Rumi Yapraklar: Kilit taşlarında bulunan bitkisel süslemelerde, rumi yapraklar da göze çarpar. Bu motifler, kilit taşının şekline göre düzenlenmiş ve üç dilimli palmetleri çerçeveleyen estetik detaylardır.
- Geometrik Süslemeler:
- Altıgen ve Sekizgen Düzenlemeler: Geometrik süslemeler arasında altıgen ve sekizgen düzenlemeler yer alır. Kilit taşları üzerinde görülen altı kollu yıldız ve çember yaylarından oluşan motifler, estetik bir denge ve düzen sunar.
- Figürlü Süslemeler:
- Aslan ve İnsan Başlı Figür: Korkuluk taşlarında yer alan aslan figürü, güç ve kudreti temsil ederken, insan başlı figür ise mitolojik veya dini bir anlam içerebilir. Bu figürlerin taşıdığı sembolizm, dönemin kültürel ve dini inançlarına atıfta bulunabilir.
- Üçlü Aslan Kabartması: Dairesel madalyon içine işlenmiş üçlü aslan kabartması, köprüdeki figürlü süslemelerin en dikkat çekenlerinden biridir ve sanatsal bir ustalığı yansıtabilir.
Bu kabartmalar, Uzunköprü’nün sadece bir mühendislik yapıtı olmanın ötesinde, dönemin sanatsal ve kültürel birikimini taşıyan bir eser olduğunu göstermektedir.
Uzunköprü üzerinde gerçekleşen büyük onarımlar ve yapılan değişiklikler, köprünün tarihindeki önemli dönemleri yansıtmaktadır:
- I. Onarım (1451): Köprünün kuruluşundan 14 yıl sonra, Fatih Sultan Mehmet tarafından bir gözü onarılmıştır. Bu onarımın maliyeti 80.000 kuruş olarak kaydedilmiştir.
- II. Onarım (1621): Osmanlı Leh seferine giden II. Osman tarafından Uzunköprü’nün harap durumda olduğunu fark ederek onarılmasını emretmiştir. Onarımlar, Muradiye camisi avlusunun üst kapısındaki mermer yazıttan öğrenilmiştir.
- III. Onarım (1823): 1920-1922 yıllarındaki Yunan işgali sırasında, köprünün ana gözündeki 149. kemer üzerindeki yazıt, Yunanlılar tarafından kazıtılmıştır. Bu dönemde yapılan büyük onarımın ardından köprünün ana gözü bitişik dört gözden üç göze dönüştürülmüştür.
- IV. Onarım (1901): Trakya ve İstanbul yöresindeki sık sık depremler sonucunda, Kırkkavak deresi ve Ergene’nin azmak sularının geçtiği köprünün Şoldurak denilen yerdeki üç gözü büyük bir sel baskınında yıkılmıştır. Onarım sonucunda köprü, üç gözlüden iki gözlüye dönüştürülmüştür.
- V. Onarım (1964-1971): Cumhuriyet döneminde, 1964 yılında başlayan ve 1971 yılında tamamlanan bu büyük onarımda şu değişiklikler yapılmıştır:
- Köprünün genişliği her iki taraftan 71’er santimetre genişletilmiştir.
- Köprünün tabliyesi tamamen demirli betonarme kaplanmıştır.
- Kanat kalınlığı ve yüksekliği düşürülmüş, köprü genişletilmiştir.
- Bu sayede günümüzdeki büyük araçların rahatça geçebilmesi sağlanmıştır.
- Bu onarımda 5 milyon lira harcanmıştır.
Günümüzde Uzunköprü, 1274 metre uzunluğunda ve 164 gözlü bir köprüdür. 8 köprü kemerinin Hürriyet Anıtı’ndan Atatürk Kültür Merkezi köşesine kadar olan bölgede toprak altında kaldığı belirtilmektedir. Bu değişiklikler, köprünün zaman içindeki yaşadığı tarihi olayları, doğal afetleri ve teknolojik gelişmeleri yansıtmaktadır.
Uzunköprü Hürriyet Anıtı (Hürriyet Çeşmesi)

Uzunköprü’de bulunan Hürriyet Anıtı, Türk demokrasi tarihinde önemli bir dönemeç olan II. Meşrutiyet’in ilanına ithafen inşa edilmiş demokrasi anıtıdır. Osmanlı Devleti’nin 23 Temmuz 1908’de ikinci kez ilan ettiği meşrutiyetle birlikte, ülkede mutlak monarşiden parlamenter rejime geçilmiş ve özgürlüklerin önemli bir dönemi başlamıştır.
Bu anlamlı olayın bir yansıması olarak, Osmanlı aydınlarından ve dönemin Uzunköprü kaymakamı Mazhar Müfit Kansu ile Belediye Başkanı Hafız İsmail Yayalar’ın liderliğinde ve girişimiyle, 11 Aralık 1908 tarihinde Uzunköprü’nün ilçeye bakan sol baş tarafına dikilmiştir. İlk inşa edildiğinde ön tarafına insanların, sol tarafına ise hayvanların kullanması için iki adet çeşme eklenmiştir. Ancak 1938’de bu çeşmeler kaldırılmış ve üzerleri kapatılmıştır.
Hürriyet Anıtı, Fransız İhtilali’nin dört büyük ilkesini temsil eden Hürriyet, Adalet, Eşitlik (Müsavat) ve Kardeşlik (Uhuvvet) sloganlarını içeren tabletlerle donatılmıştır. Bu tabletler, Türk tarihinin ilk hürriyet ve demokrasi anıtına önemli bir sembolizm katmaktadır.
1964 yılındaki köprü restorasyonu sırasında anıt, asıl yerinden 1 metre sola taşınmış ve bu taşınma sırasında orijinal tabletler kaybolmuştur. Günümüzde anıt üzerinde bulunan tabletler asılları değil, kaybolduktan sonra yapılan kopyalardır.
Hürriyet Anıtı, unutulmaya yüz tutmuş olmasına rağmen yapılan restorasyon çalışmalarıyla 11 Aralık 2012 tarihinde ziyarete açılmıştır. Yenilenen haliyle, Türk demokrasi tarihinin önemli bir anısını simgeliyor ve ziyaretçilere tarihi bir atmosfer sunmaktadır.
Uzunköprü II. Murat Camii (Muradiye Camii)
II. Murat Camii, Uzunköprü’nün Muradiye Mahallesi’nde bulunan ve Osmanlı Sultanı II. Murat tarafından yaptırılan tarihi bir camidir. 1443 yılında Uzunköprü’nün yapımıyla birlikte hizmete açılan cami, Osmanlı döneminin Selatin camilerinden biridir. Günümüzde sadece cami ayakta kalmış, etrafındaki imaret ve medrese gibi diğer yapılar zamanla yok olmuştur.
Caminin orijinal olarak kubbeli bir yapı olduğu ancak 1621’de Sultan II. Osman döneminde gerçekleştirilen onarımda kubbesinin yıkılarak üzerinin beşik örtülü çatı ile örtüldüğü bilinmektedir. Moloz taşından inşa edilen dikdörtgen planlı cami, 22 m uzunluğunda ve 19 m enindedir. Caminin inşa edildiği dönemde kubbeli olması, Osmanlı döneminde yapılan dikdörtgen beşik örtülü camilerin en büyüğü olduğunu gösterir. Cami, 500 kişiyi alabilecek büyüklükte olup, 5.70 m yüksekliğindedir.
Caminin minaresi kesme taştan yapılmış olup, dikdörtgen bir kaide üzerinde Türk üçgenleri ile gövdeye geçilmektedir. Minare, yuvarlak ve tek şerefelidir. Cami avlusunda üç kapı bulunmaktadır, bunlardan biri batıda ana giriş kapısıdır. Bu kapının üzerinde Osmanlı tarihçisi Abdurrahman Hibri tarafından yazılmış ve caminin 1443’te II. Murat tarafından yaptırıldığını, 1621’de ise II. Osman tarafından tamir ettirildiğini belirten bir kitabe bulunmaktadır.
Caminin avlusunda yer alan şadırvan, piramit şeklinde bir külah ile örtülüdür. 1993 yılındaki yenileme çalışmalarında ahşap direkler demirli beton sütunlar ile değiştirilmiştir. Şadırvanın sekizgen prizma bir hazinesi ve sekiz musluğu bulunmaktadır. Cami avlusunda ayrıca bir mezarlık (hazire) alanı da yer almaktadır.
Osmanlı döneminde Muradiye Camii şadırvanının musluklarından şerbet dağıtma geleneği başlatılmıştır.
Uzunköprü Aziz İoannis (Vaftizci Yahya) Kilisesi
Aziz İoannis Kilisesi, 1875 yılında o dönemde Uzunköprü’de yaşayan Rumlar tarafından Aziz İoannis Prodromos (Vaftizci Yahya) adına yaptırılan Ortodoks kilisesidir. Uzunköprü’nün Muradiye Mahallesi’nde bulunan kilise, moloz taştan inşa edilmiş olup yer yer süs olarak tuğlalar kullanılmıştır. Kilise, üç nefli (salonlu) bazilika tipinde inşa edilmiştir ve yarım kubbelidir. Apsis (mihrap) ve çatısı oluklu kiremitle kaplıdır. Apsis ve salonları yuvarlak kemerli dikdörtgen pencerelere sahiptir.
Kilisenin iç mekanı, orta nefin duvarları üzerinde yer alan fresklerle süslenmiştir. Duvarlarda, sağda altısı ve solda altısı olmak üzere toplam 12 Havari’yi tek tek betimleyen resimler bulunmaktadır. Kilise, 1875 yapım tarihinden 1924’te gerçekleşen Mübadele (Karşılıklı Yer Değiştirme) sürecine kadar bölgedeki Rum cemaatinin kullanımındaydı. Bu dönemde kilisede 17.000’den fazla kişinin vaftiz edildiği bilinmektedir.
1924’te Rum ahalinin bölgeyi terk etmesiyle birlikte kilise terk edilmiş ve içerisindeki tüm taşınabilir eşyalar, çan dahil, Yunanistan’a götürülmüştür. Kilise uzun yıllar boyunca kullanılmamış ve atıl bir durumda kalmıştır. Ancak, Uzunköprü Belediyesi tarafından Kasım 2011’de başlatılan restorasyon çalışmaları sonucunda 2013 yılında restore edilmiş ve Fener Rum Patriği Bartholomeos’un katıldığı törenle 11 Mayıs 2013 tarihinde tekrar açılmıştır.
Günümüzde Aziz İoannis Kilisesi, Kültür ve Sanat Merkezi olarak hizmet vermektedir.
Uzunköprü Gazi Turhan Bey Camii ve Türbesi

Gazi Turhan Bey Camii ve Türbesi, Osmanlı sultanları II. Murat ve Fatih Sultan Mehmet döneminin önemli komutanlarından Gazi Turhan Bey için yapılmıştır. Gazi Turhan Bey, II. Murat’ın damadı ve Fatih Sultan Mehmet’in kayınbiraderidir.
Mora fatihi olarak bilinen Turhan Bey, II. Murat ve Fatih Sultan Mehmet dönemlerindeki önemli savaşlarda büyük başarılar elde etmiş ve Balkanlar’da fethedilen yerlere Türkmen aşiretlerin yerleştirilmesinde etkili olmuştur. Ayrıca İstanbul’un fethi sırasında Avrupa’dan gelen yardımı önleyen bir rol oynamıştır.
Gazi Turhan Bey’in doğum ve ölüm tarihleri tam olarak bilinmemekle birlikte, 1456 yılında vefat ettiği ve Kırkkavak Köyü’nde yaptırdığı türbeye defnedildiği bilinmektedir. Kırkkavak Köyü, Gazi Turhan Bey’e vakfedilmiş ve kendisi tarafından büyük bir külliye inşa ettirilmiştir. Gazi Turhan Bey, yaptığı önemli hizmetlerinden dolayı 1454 yılında bu köyü vakıf olarak almıştır.
Gazi Turhan Bey Camii ve Türbesi’nin bulunduğu kompleks, günümüze sadece cami ve türbe olarak ulaşmıştır. Bu yapılar, çağdaşı türbe ve camilerle benzer özelliklere sahiptir. Sade bir süsleme anlayışına sahip olan kompleks, camisi moloz taş ve tuğladan, türbesi ise kesme taştan kare planlı olarak inşa edilmiştir. Her iki yapının üzeri kurşun kaplı kubbelerle örtülmüştür.
Caminin tek şerefeli minaresi ve ahşaptan yapılmış son cemaat sundurması bulunmaktadır. Restorasyon çalışmaları sonucunda 2008 yılında ziyarete açılan Gazi Turhan Bey Camii ve Türbesi, ziyaretçilere tarihi bir atmosfer sunmaktadır.
Uzunköprü Belediyesi Kent Müzesi
Uzunköprü Belediyesi Kent Müzesi, eski Tekel (Reji) binasının restore edilerek müzeye dönüştürülmesiyle 16 Aralık 2013 tarihinde ziyarete açılmıştır. Bu tarihi eser niteliğindeki bina, 1900’lü yılların başında özel bir konak olarak inşa edilmiş ve 1939’dan itibaren Tekel depo, satım ve lojmanı olarak kullanılmıştır.
1990’larda Tekel işletmesinin kaldırılmasının ardından bina terk edilmiş ve neredeyse yıkılma noktasına gelmiştir. Ancak tarihi niteliğine uygun bir şekilde restore edilerek müze olarak kullanılmasıyla kurtarılmıştır.
Müze, iki katlı ve altı odalıdır. Her odası tarihi eserlerin türlerine göre düzenlenmiş bölümlere ayrılmıştır. Alt katta, kente ait tarihi eserler toplu olarak sergilenirken, üst kattaki odalarda Yaşam Odası, Gelin Odası, Kahve Köşesi gibi bölümler bulunmaktadır. Bu odalar, geçmiş hayatı canlandıran sahnelerle donatılarak ziyaretçilere o dönemin gündelik hayatını deneyimleme fırsatı sunmaktadır.
Müzenin zengin koleksiyonu, ilçenin tarihine ve kültürüne ışık tutan önemli eserleri içermektedir. Ziyaretçiler, ücretsiz olarak Pazartesi hariç her gün müzeyi ziyaret edebilirler.
Edirne’deki gezilecek yerlerin listesi ve tanıtımlarını görmek için Edirne Gezi Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Sayfamız Edirne’yi keşfe çıkarken, tarihi köprüler, camiiler, doğal güzellikler, çarşılar ve hanlar gibi önemli turistik noktaları keşfetmek için yazımız size rehberlik edecek.
Edirne’deki gezilecek yerleri toplu olarak haritada görmek için Edirne Gezi Rehberi haritasına bakabilirsiniz.
Edirne’de kamp yapılabilecek noktaları harita üzerinde görmek için Edirne Kamp ve Karavan Alanları haritasına bakabilirsiniz.
Kamp ve Karavan ile ilgili geniş bilgi almak ve bütün yazılarımızı görmek için TurkeyOutdoor Kampçılık Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Doğa Sporları ve Outdoor Aktivitelerinde Güvenlik Önlemleri
- Bütün outdoor aktivitelerinde ve doğa sporlarında güvenlik öncelikle sizin sorumluluğunuzdadır. Hiçbir makale veya video, doğru pratik eğitim ve şahsî deneyimin yerini alamaz.
- Özellikle outdoor ekstrem sporlarda kendi kişisel güvenliğinizden öncelikli olarak siz sorumlusunuz. Her zaman kişisel güvenliğinizi, birlikte olduğunuz takımın uyum ve güvenliğini ön planda tutun.
- Her durumda doğadan taraf olun, çevreyi temiz tutun, vahşi hayvanlara, vahşi yaşamın devam ettiği doğaya kesinlikle zarar vermeyin.
- Doğal ve tarihi güzellikleri keşfederken tatilinizin keyifli ve güvenli geçmesi için bazı önemli noktalara dikkat etmelisiniz. Seyahatiniz öncesinde gideceğiniz bölge hakkında detaylı araştırma yaparak hava durumunu kontrol edin ve yanınıza uygun kıyafetler alın. Doğal, tarihi ve turistik mekanlara kesinlikle zarar vermeyin. Gittiğiniz yerlerde çöplerinizi bırakmayın, çöplerinizi getirdiğiniz gibi poşetler içerisinde geldiğiniz yere geri götürün veya bir çöp konteynırına atın.
- Doğa gezileri, kamp veya açık hava etkinlikleri planlıyorsanız, gerekli ekipmanlarınızı eksiksiz şekilde hazırlayın.
- Türkiye’de ormanlara ve bazı korunan alanlara girişlerde sık sık yasaklar uygulanmakta ve uymayanlara idari cezalar yazılmaktadır. Güncel orman giriş yasaklarını illerin Orman Bölge Müdürlüklerinden teyit etmelisiniz.
- Teknik olarak doğada yapılan bütün outdoor aktiviteleri için önceden izin alınması gerekmektedir. Okuyucularımıza, kampçılara, doğa yürüyüşçülerine ve bütün outdoor sporlarına katılanlara tavsiyemiz, aktiviteye başlamadan önce hiç olmazsa kolluk güçlerini arayarak yapacakları doğa aktivitesi ve rotaları hakkında bilgi vermeleridir.
- Outdoor ve doğaya dair görüş, düşünce, öneri ve istekleriniz bizim için değerlidir. Çekinmeden bize yazabilirsiniz.
Keyifli ve güvenli bir doğa/outdoor serüveni dileriz! 🚴♀️⛺🌳🌲🚵♂️🏞️🌿🌄
📌 Instagram: @turkey_outdoor_org
📌 Facebook: TurkeyOutdoor
İLGİLİ YAZILAR
Tüm Kategoriler
- Adventure
- Alıntı Yazılar
- Bisiklet
- City Tours
- Dağcılık Tırmanma
- Doğa Sevgisi
- Doğa Yürüyüşleri
- Doğada Sağlık
- Ekoloji
- Ekstrem Sporlar
- Festival- Etkinlik – Yarışma
- Geçmiş Etkinlikler
- Genel
- Gezi Rehberi
- Giyim, Ekipman, Applikasyon
- Gündeme Dair
- Kampçılık
- Life Style
- Misafir Yazar
- Motor Sporları
- Motosiklet Sporları
- Nerede Hangi Etkinlik Var?
- Nerede Ne Yapılır?
- Otomobil Sporları
- Outdoor
- Outdoor Aktivistleri
- Outdoor Aktiviteleri
- Outdoor Haber
- Outdoor Sektörü
- Outdoor Ürün Firmaları
- Outdoor Yazıları
- Sizden Gelenler
- Yurtdışı Gezileri
Outdoor Haber
İDADİK Sporcularından Zorlu Reşko Kış Zirve Tırmanışı!
TRADOST 30. Yıl Hatıra Ormanı: Doğaya Bir Miras Bırakılıyor!
Balıkesir’de 2024 Yılında Ormanlara Girişler Yasaklandı
Türkiye'de Yapılacak Outdoor Etkinlikleri, Kültür Turları ve Doğa Gezileri (20 -30 Mart)
Türkiye'nin Outdoor ve Doğa Sporları Bülteni (22 - 23 Mart 2025 Hafta Sonu Etkinlikleri)
Elazığ Dağcılık Sporcusu Doğan Keteci Everest Kala Patthar Zirvesine Tırmanıyor!
Afyonkarahisar'ın Efsanevi Çiçeği: Eber Sarısı Baharla Birlikte Çiçek Açtı!
KAMPÇILIK





Türkiye'yi Keşfet
Sorularınız ve sponsorluk için
info@turkeyoutdoor.org