Türkiye’nin Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası, doğa sporlarına ilgi duyan herkes için Türkiye’nin en güncel ve kapsamlı bilgi kaynağıdır. 🏕️⛰️

🌿 Dağcılık kulüplerinden kampçılara, doğa yürüyüşçülerinden ekstrem spor meraklılarına kadar geniş bir kitleye hitap eden platformumuz, outdoor dünyasına dair etkinlikleri, rehberleri ve duyuruları tek çatı altında topluyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki doğa severlerle kurduğumuz güçlü iletişim ağı sayesinde, outdoor camiasının nabzını tutuyoruz.

🗺️📍 Sadece etkinliklerle sınırlı kalmıyoruz! Türkiye’nin dört bir yanını keşfetmek isteyen doğa tutkunları için illerin detaylı gezi rehberlerini de yayınlıyoruz.

🔥🚵‍♂️🌍 Kamp alanları, yürüyüş rotaları, doğa sporlarına uygun bölgeler ve gizli kalmış cennet köşeleri hakkında en güncel bilgileri bulabileceğiniz platformumuz, keşfetmeyi seven herkes için vazgeçilmez bir rehber! Siz de doğayla iç içe bir yaşamı benimseyenlerdenseniz, sayfamızı takip edin ve maceraya bizimle atılın!

🌿 TurkeyOutdoor, doğa sporları aracılığıyla çevre bilincini artırmayı amaçlar. Doğada spor yaparken çevreyi koruma, biyolojik çeşitliliğe saygı gösterme ve sürdürülebilirlik ilkelerini benimser.

Topluluğumuza Katılın!




Çanakkale, Türkiye’nin Marmara Bölgesi’nde yer alan büyüleyici bir şehirdir. İlin kuzeyinde Balıkesir, doğusunda Edirne, güneyinde İzmir ve batısında Ege Denizi bulunmaktadır. İlin yüzölçümü 14.811 km²’dir.

Çanakkale, tarihi ve doğal güzellikleri ile Türkiye’nin en önemli illerinden biridir. İlin tarihi, MÖ 7. yüzyıla kadar uzanmaktadır. İlde, Troya Antik Kenti, Çanakkale Savaşı’nın geçtiği Gelibolu Yarımadası ve Kaz Dağları gibi önemli tarihi ve doğal güzellikler bulunmaktadır

Gökçeada’daki Eski Rum Köyleri

Gökçeada Meryem Ana Yortusu

Gökçeada’daki Eski Rum Köyleri

Gökçeada, Eski Rum köyleri olarak bilinen beş köye ev sahipliği yapmaktadır: Dereköy, Kaleköy, Tepeköy, Zeytinli ve Eski Bademli. Bu köyler kentsel sit alanı olarak kabul edilmiş ve mimari dokuları koruma altına alınmıştır.

Gökçeada Eski Bademli (Gliki)

Eski Bademli Köyü

Eski Bademli Köyü, ilçe merkezine dört kilometre uzaklıkta yer alır ve genellikle “ada balkonu” olarak tanımlanır. Köyün kendine özgü mimarisi hala korunmaktadır.

Evler, Meryemana Kilisesi, çamaşırhanesi, çeşmesi, yüzyıllık çınar ağacı, kahvehanesi ve eski okul binası gibi görmeye değer özelliklere sahiptir. Özellikle çamaşırhanenin üstü ahşap çatı ile kaplıdır.

Köydeki iki kiliseden biri olan ve “Panagia” olarak adlandırılan büyük kilise, bakımlı bir durumdadır. Bu avlulu, iki katlı bina, bir çan kulesine ve ahşap sütunlarla ayrılmış üç nefli bir ibadet alanına sahiptir. Kilisenin üstündeki 1848 tarihi yazısı, kilisenin inşa tarihi olarak kabul edilmektedir.

Gökçeada Dereköy (Skinudi)

Dereköy Kilisesi

Dereköy, ilçe merkezine on altı kilometre uzaklıktaki eski Rum köylerinin en büyüğüdür. 1950’lerden 1960’lara kadar Türkiye’nin en büyük köylerinden biri olarak kabul edilen Dereköy, bugün sessiz sokakları, taş evleri ve eğimli yollarıyla karakterize edilmektedir.

Eskiden on sekiz kahvehane, berber, kasap ve terzi dükkanlarına ev sahipliği yapan Dereköy, şu anda büyük ölçüde terk edilmiş durumdadır. Agia Maria Kilisesi, Dereköy’ün en eski kilisesidir ve 18. yüzyılın ilk yarısında inşa edildiği düşünülmektedir.

Bu kilise, diğer kiliseler gibi üç nefli bir yapıya sahiptir. Köylü kadınlarının eskiden birlikte çamaşır yıkadığı büyük tarihi çamaşırhanesi hala kullanılmaktadır.

Gökçeada Kaleköy (Kastro)

Agia Maria Kilisesi

Kaleköy, ilçe merkezine dört kilometre uzaklıktadır ve Kale ve Yıldız koyları arasında yükselen bir tepenin üzerine kurulmuştur. Sahilinde kamu binaları, lokantalar, çay bahçeleri, oteller ve pansiyonlar ile çevrili olup yaz aylarında ilçenin en canlı köylerinden biridir.

İsmini, Yukarı Kaleköy’deki kalenin kalıntılarından almıştır. Geç Bizans döneminde deniz kıyısı dışında yerleşmeyi çevreleyen surların kalıntıları, günümüze bazı bölümleriyle ulaşmıştır. Bu surlarda başka yapılara ait malzemelerin de kullanıldığı görülmektedir. Harçlı mıcır taşlarından inşa edilen surlarda on adet kule bulunmaktadır.

Köyde, Agios Nikolaos Kilisesi ve Agia Maria Kilisesi adı verilen iki kilise bulunmaktadır. Agia Maria Kilisesi, etkileyici girişi ile dikkat çeken ve eskiden adanın tüm kiliseleri arasında metropol statüsünde olan bir kilisedir.

Ayrıca gün batımının izlenebileceği en güzel noktalardan biridir ve Semadirek adası manzarası, açık havalarda kaçırılmaması gereken bir güzelliktir. Tarihi Rum evleri, kale, marina, su altı milli parkı, çınar ağaçları ve Semadirek silüeti, Kaleköy’ün kültürel ve doğal güzelliklerini oluşturan önemli öğelerdir.

Gökçeada Tepeköy (Agridia)

Tepeköy Kilisesi

Gökçeada’nın en yüksek köylerinden biri olan Tepeköy, ilçe merkezine on kilometre uzaklıktadır. Köy, iki önemli kilise olan Panagia ve Agia Maria’ya ev sahipliği yapmaktadır. Her yıl ağustos ayında kutlanan Meryem Ana Yortusu, bu köydeki en büyük etkinliklerden biridir. Bu yortuya katılmak için dünyanın dört bir yanındaki İmrozlular her yıl adaya gelmeye çalışırlar.

Yortu öncesi ayın on dördünde kurbanlar kesilir, etleri kilisenin avlusunda büyük kazanlarda gece boyunca pişirilir. Kemik suyuyla keşkek yapılır. Ayin sonrası, pişirilen etler metropolit tarafından takdis edilir ve herkese dağıtılır. Ayinden sonra köyün mezarlığına gidilir ve her mezarın sahibi, mezarın başında bekler. Bir tepside çeşitli tatlılar ikram edilir ve mezarlıktan sonra herkes evine döner.

Bu özel günlerde kurulan sofralar, kahkahalar, hüzün dolu şarkılar ve nostaljik anılarla dolup taşar. Öğleden sonra ise eğlence başlar, köy meydanı, sokakları ziyaretçilerle dolup taşar.

Eski okul, Folklor Müzesi, baraj, panayır, su değirmenleri, Agia Maria Kilisesi ve Panagia Kilisesi, bu köyün önemli kültürel miraslarını oluşturan yerlerdir. Köyün muhteşem çınar ağacı altında oturmak, büyük şehirlerde yaşayan misafirler için kaçırılmayacak bir deneyimdir.

Gökçeada Zeytinli Köyü (Aya Todori)

Zeytinli Köyü Agios Georgios Kilisesi

Zeytinli Köyü, ilçe merkezine üç kilometre mesafede bir yamaç üzerine kurulmuştur. Taş döşeli dar sokakları ve geleneksel taş evleri ile büyüleyici bir atmosfer sunar. Adanın meşhur dibek kahvesinin servis edildiği kahvehaneler bu köyde bulunur ve ziyaretçiler için vazgeçilmez bir duraktır.

Köy, SİT (Sit Alanı) ilan edilmiştir ve burada görülmeye değer kiliseler ve çamaşırhaneler bulunmaktadır. Adanın en eski kilisesi olan Agios Georgios Kilisesi de bu köydedir ve Pazar günleri burada ayinler düzenlenir. Aynı zamanda Fener Rum Patriği Bartholomeos’un doğduğu ve dedesine ait olan ev de bu köydedir.

İki katlı bina, üst katı ev olarak kullanılırken alt katı ise kahvehane olarak hizmet vermektedir. 1951 yılında eğitime başlayan ancak 1964 yılında kapanan köyün ilkokulu, 2013-14 eğitim yılında dört öğrenciyle tekrar açılarak “Özel Gökçeada Rum İlkokulu” adıyla öğretime başlamıştır.

Gökçeada’da Hala Yaşayan Eski Rum Gelenekleri

Gökçeada’da Misafir Ağırlama

Rumlar için misafir ağırlamak son derece önemlidir. Eskiden misafirler beklenmeden evlere gelirlerdi. Bu yüzden ev sahipleri her an bir misafirin gelebileceğini düşünerek kek, kurabiye, likör, şarap gibi ikramlar evde hazır bulundururlardı. Hala devam eden bir gelenek olarak, misafire ilk önce kahve yapılır ve yanında badem çıkarılan incir reçeli veya ev yapımı karadut likörü sunulur.

Gökçeada Meryem Ana Panayırı

Gökçeada Meryem Ana Panayırı

Gökçeada’da her yıl 14-16 Ağustos tarihlerinde kutlanan Meryem Ana Panayırı, adanın en kalabalık ve coşkulu etkinliklerinden biridir. Bu panayır, Yunanistan ve diğer ülkelerde yaşayan adalılar, onların çocukları ve torunları için bir buluşma noktasıdır. Panayır, Hristiyan inanışına göre azizlerin ölüm gününün kutlandığı bir şenlik havasında geçer.

Eski geleneklere göre, 14 Ağustos sabahı köyün gençleri evlerin kapılarını çalar ve kapıyı açan kişinin üzerine su, un, domates, yumurta gibi şeyler atarlarmış. Bu şaka, köylüler arasında bir eğlence kaynağı olmuş ve kimse bu gelenek nedeniyle darılmamış.

Panayırın ev sahipliğini Tepeköy yapar. Hala sürdürülen geleneklere göre, 14 Ağustos akşamı hayvanlar kesilir ve kazanlarda pişirilir. 15 Ağustos’ta ise köy meydanına konulan kazanlarda yemek, tatlı ve şarap dağıtılır, herkes bir arada bu lezzetleri paylaşır. Daha sonra danslar ve şarkılar başlar ve eğlence sabaha kadar devam eder.

Meryem Ana Panayırı dönemi adaya ziyaret planlıyorsanız, otel rezervasyonunuzu en az 1 ay önceden yapmanız önemlidir.

Gökçeada’da Paskalya Yumurtaları

Paskalya Yortusu

Gökçeada’da ilkbaharda kutlanan Paskalya Bayramı için özel yumurtalar hazırlanır. Eskiden tarlaların kenarında yetişen bir tür ot toplanır ve havanda ezilirdi. Ezilen ot, kaynar suya atıldığında kırmızı bir renk verirdi. Bu doğal boya ile önceden haşlanan yumurtalar boyanır ve desen yapmak için yumurtanın yüzeyine yapraklar yapıştırılırdı. Başka renklere de boyanan yumurtalar için kırmızı renk en çok tercih edileniydi, çünkü kırmızı renk Hristiyan inancında Hz. İsa’nın kanını sembolize eder ve uğur getirdiğine inanılırdı.

Gökçeada’da Ev Şarabı

Gökçeada’da eskiden hemen hemen her evde ev yapımı şarap üretilirdi. Ev sahipleri kendi bağlarından topladıkları üzümleri yıkayıp temizledikten sonra büyük bir tekneye koyar, ayaklarıyla ezerek üzümleri sıkardı. Sıkılan üzümler daha sonra ahşap fıçılarda veya küplerde saklanır ve kapakları sıkıca kapatılırdı. Mayalanması için 10-15 gün boyunca fıçılarda bekletilirdi. Sonrasında şarap süzülmek için sepete dökülür ve çöplerinden ayrılırdı. Temizlenen şarap bir ay boyunca başka bir fıçıda saklanır ve sonra tekrar taşınarak uzun süre bekletilirdi. Gökçeada’da hala birçok Rum ailesi ev yapımı şarap üretim geleneğini sürdürmektedir.


Bursa hakkında bütün yazılarımız için Çanakkale Outdoor, Turizm ve Gezi Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.


Kamp ve Karavan ile ilgili geniş bilgi almak ve bütün yazılarımızı görmek için TurkeyOutdoor Kampçılık Rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.


Doğa Sporları ve Outdoor Aktivitelerinde Güvenlik Önlemleri

  • Bütün outdoor aktivitelerinde ve doğa sporlarında güvenlik öncelikle sizin sorumluluğunuzdadır. Hiçbir makale veya video, doğru pratik eğitim ve şahsî deneyimin yerini alamaz.
  • Özellikle outdoor ekstrem sporlarda kendi kişisel güvenliğinizden öncelikli olarak siz sorumlusunuz. Her zaman kişisel güvenliğinizi, birlikte olduğunuz takımın uyum ve güvenliğini ön planda tutun.
  • Her durumda doğadan taraf olun, çevreyi temiz tutun, vahşi hayvanlara, vahşi yaşamın devam ettiği doğaya kesinlikle zarar vermeyin.
  • Doğal ve tarihi güzellikleri keşfederken tatilinizin keyifli ve güvenli geçmesi için bazı önemli noktalara dikkat etmelisiniz. Seyahatiniz öncesinde gideceğiniz bölge hakkında detaylı araştırma yaparak hava durumunu kontrol edin ve yanınıza uygun kıyafetler alın. Doğal, tarihi ve turistik mekanlara kesinlikle zarar vermeyin. Gittiğiniz yerlerde çöplerinizi bırakmayın, çöplerinizi getirdiğiniz gibi poşetler içerisinde geldiğiniz yere geri götürün veya bir çöp konteynırına atın.
  • Doğa gezileri, kamp veya açık hava etkinlikleri planlıyorsanız, gerekli ekipmanlarınızı eksiksiz şekilde hazırlayın.
  • Türkiye’de ormanlara ve bazı korunan alanlara girişlerde sık sık yasaklar uygulanmakta ve uymayanlara idari cezalar yazılmaktadır. Güncel orman giriş yasaklarını illerin Orman Bölge Müdürlüklerinden teyit etmelisiniz.
  • Teknik olarak doğada yapılan bütün outdoor aktiviteleri için önceden izin alınması gerekmektedir. Okuyucularımıza, kampçılara, doğa yürüyüşçülerine ve bütün outdoor sporlarına katılanlara tavsiyemiz, aktiviteye başlamadan önce hiç olmazsa kolluk güçlerini arayarak yapacakları doğa aktivitesi ve rotaları hakkında bilgi vermeleridir.
  • Outdoor ve doğaya dair görüş, düşünce, öneri ve istekleriniz bizim için değerlidir. Çekinmeden bize yazabilirsiniz.

Keyifli ve güvenli bir doğa/outdoor serüveni dileriz! 🚴‍♀️⛺🌳🌲🚵‍♂️🏞️🌿🌄

📌 Instagram: @turkey_outdoor_org

📌 Facebook: TurkeyOutdoor

Türkiye'nin outdoor ve doğa sporları platformu
Türkiye’nin Doğa Aktiviteleri & Macera Sporları Sayfası