Türkiye’nin outdoor ve doğa sporları platformu: Türkiye’de outdoor (açık hava etkinlikleri) hakkında bilgi sağlayan Türkiye’nin outdoor ve doğa sporları platformu olarak yürüyüş, trekking, kamp, bisiklet, kano, dağcılık, kaya tırmanışı, rafting, dalış, yamaç paraşütü, binicilik gibi doğa sporlarıyla dolu maceralar hakkında detaylı rehberler, benzersiz rotalar, güncel haberler ve unutulmaz etkinlikler sunuyoruz. Her bir etkinlik için titizlikle hazırlanmış bilgiler, etkileyici rotalar, büyüleyici fotoğraflar ve ilham verici videolar sizi bekliyor.

Türkiye’nin popüler Outdoor Aktiviteleri Paylaşım Merkeziyiz: Doğaseverler, outdoor tutkunları ve macera arayışındakiler için Türkiye’nin en kapsamlı etkinlik platformu hizmetinizde! Türkiye ve dünyadaki popüler gezilecek yerler hakkında detaylı ve güncel bilgileri sitemizde arama yoluyla bulabilirsiniz.

Bu adresler üzerinden etkinlik detaylarını ve resimlerinizi bize iletebilirsiniz. Türkiye’nin outdoor tutkunlarını bir araya getiren platformda siz de yerinizi alın! ✨

Gökhan Özberk Bisiklet Yazıları

Dünya Bisiklet Günü Yaklaşırken…

Yorgunluk insana keyif verir mi? Valla bize veriyor. Hemde nasıl bir keyif bir bilseniz. Düşüncelerden , paradokslardan , temaşadan uzak bir 70 km’lik aile ruhu ile geçen turların keyfi kesinlikle değişilmez hiç bir şeye. Hele safari tadında yaşanan, doğanın binbir türlü el değmemiş hallerine denk gelirseniz, ilk defa yaşadığınız şeylerin heyecanı ile pedal çevirirseniz o zaman daha iyi anlıyorsunuz beden yorgunluğunun zihin yorgunluğuna galip geldiğini. Ve bunun bir insana ne kadar iyi geldiğini. İşte böyle bir şey güzel insanlar ile birlikte yola çıkmak, arkada kalma korkusunu yaşamamak. Takım ruhunun insana verdiği güven ve tabiki karşılıklı saygı ve sevginin aidiyet duygusunun bizleri perçinleyerek birleştirmesidir topluluk ile hareket etmenin takım ruhuyla ortaya çıkan sonucu. Yollar uzun , hava şartları sıcak olduğu için çetin ve yollar safari tadında hava şartlarından daha çetin olur bazen. Ama bizleri birbirine bağlayan aidiyetin duygusu çetin olan yollardan , hava şartlarından daha çetin bir güç olur ve her zorluğa karşı birlikte direnmenin gücü hepimizi güçlü kılar çoğu zaman… Kahvaltısıyla, ekmeği paylaşmanın lezzeti ile, patlayan lastiğin hepimizin derdi olmasıyla, doğanın verdiği huzur ile zihin yorgunluğunu alt etmenin verdiği galibiyet duygusuyla güzel bir turdu. BİSİKLET ZİHNİ GEREKSİZ DÜŞÜNCELERDEN BOŞALTMANIN EN GÜZEL HALİDİR…

BİSİKLETÇİLER…

Kabına sığmayan insanlardır bisikletçiler. Kabı küçük geldiğiden değil hem de. Hangi kaba koyarsan koy sığmadıkları için. Azıcık deli doludurlar. Zaten yollarda onları görüp de ”akıl yok valla sizde” diyen çoktur. Eeeeee kolay mı? Bir günde yüz kilometre yol giderler bazen. İnsanların bakkala ekmek almaya gitmeye bile üşendiği günümüzde yüz kilometre yol. Ne demek yahu. Araç ile giderken bile üşeniyor insan değil mi? Yolların beyefendisi , hanımefendisidir onlar. Kimseye zararları yoktur. İçindeki derdi, tasayı pedala vura vura atarlar çoğu zaman. Yollarda çok selamlarlar çocuklar onları. Onlar da bu sıcak selamları karşılıksız bırakmazlar. Bir çoğunun fotoğraf sanatçılığı da vardır bisikletçilerin. Öyle güzel selamlayan çocukların sıcak gülüşlerinin fotoğrafları çekilmez mi? Çok da güzel çekerler fotoğrafları . Ayrıntıcılardır çünkü…Doğayı severler. Hem de çok fazla. Çadırda , otlarda sere serpe yatacak kadar. Ne bir ağaca zarar verirler, Ne de bir ota. Hayvanseverlikleri de vardır. Bir çok hayvanın bin bir çeşit fotoğraflarını bulursnuz onlarda. Bazı bisikletçilerin selelerinde mama taşıdığını çok görürsünüz kedi köpeklere vermek için. Biraz köpeklere karşı temkinlidirler. Haksız da değiller , onlarda bisikletçileri kovalamayı çok seviyorlar yani. Gerçi bir çok bisikletçiye iyi bir performans vermiyor değil bu sevimli hayvanlar. Sayelerinde çıkmaya zorlandığım bir çok yokuşu büyük bir hızla çıkmışlığım vardır. Ekonomiyi çok sever bisikletçiler. Tabiki sadece kendi ekonomisini değil, ülke ekonomisini de düşünürek işe giderler, pazara giderler, çarşıya giderler. Çevreyi de çok düşünürler. Temiz hava solumayı severler. Egzoz gazını sevmezler. Hem yollarda simsiyah çıkan kamyon egzoz gazından hem de hava kirliliğini düşündüklerinden. Neşeli insanlardır onlar . O festival senin bu festival benim ”Bisikletli Ulaşımın Gelişmesi ”için birbirlerine destek verirler. Ee tabi eğlenmeden de olmaz kamp gecelerinde. Bir de güzel şarkılar söylerler ki sazlı sözlü muhabbetin dibine vururlar gündüz sürdükleri yetmiş kilometreye rağmen . Şiirleri de güzel olur bu insanların . Ayrıntı sanattır çünkü. Ve ayrıntıcıdır bu insanlar.

BİR BİSİKLET DEVRİMİ

Bir şehir nasıl olur da bisiklet dostu kent olur ? Belki zor hatta imkansız gibi görünen bu durum aslında gereken adımların atılması ve toplumsal bilincin sağlanması ile elbette mümkün olabilir. Birçoğumuzun ilkokulda karne hediyesi olan bu özgürlük ve mutluluk timsali iki tekerli araç bir şehrin, hatta bir ülkenin hem ekonomik hem sağlık hemde çevresel anlamda olumlu dönüşümlerine neden olabilir. Peki nereden başlasak da bir şehrin bisiklet dönüşümüne adım atsak diye düşünelim o zaman.

Öncelikle bisiklet kullanmayı sevenlerin çokluğu önemli elbette ama , bu insanların organize olarak belirli zamanlarda turlar yaparak farkındalık yaratması bir başlangıç olabiliyor çoğu zaman. Zaten bunu da bir çok şehirde çok da güzel başarıyor dernekler, topluluklar veya bireysel çalışmalar yapanlar.

Eğitimin her alanında olduğu gibi ” Ağaç yaş iken eğilir” sözünün hayata geçirilmesi kapsamında anaokullarından başlayarak Bisiklet kulüplerinin kurulması ve gerek okulda eğitimler ile gerekse okul dışında yapılacak turlar ile kitlesel kalabalıkların sayesinde şehirde daha çok görünür oldukça farkındalığın daha etkili olarak hissettirilmesi gereklidir . Ayrıca okullara öğrencilerin bisiklet ile gidiş ve gelişlerinin güvenli hale gelmesi için Emniyet Müdürlükleri ile yapılacak ortak çalışmalar ile görevli trafik polislerinin nezaretinde çocukların okullarına güvenli olarak götürülmesi ve getirilmesi de etkili olabilir mesela. Elbette tek tek değil. Belirli alanlarda toplanıp, belirli alanlara bırakılması şeklinde. Milli Eğitim Bakanlığı Türkçe ders kitaplarında Bisiklet ile ilgili şiir veya hikayelere daha çok yer verilmesi de eğitim alanında verimli olabilir. Burada öğretmenlerin de turlara ve okula bisiklet ile gidip gelmesinin teşviki de önemli bir faktör olarak görünüyor tabiki.

Gelelim işletmelere . Zaten bir çok kentte bisiklet dostu işveren projeleri uygulanıyor olmakla birlikte bu projenin kapsamının biraz da yapısal adımlar ile daha da destekleyici hale gelmesi de önemlidir. Ücret desteği yanında gıda vs olabilir mesela.

Yerel yönetimler bu konuda en büyük sorumluluğa sahip olduklarından en büyük adımlar onlar tarafından atılmak durumunda kalıyor çoğu zaman. Tabiki burada şehrin arazi şartlarının ve en önemlisi halkın talebinin önemi çok büyüktür. Aslında en önemlisi zaten halkın talebidir. Halkın talebi ne kadar fazla ve istekli olursa yerel yönetimler bu konuda adımlarını daha cesareti atacaklardır. Bu da bir şehrin bisiklet dostu kent olmasını hızlandıracaktır. Kent konseyleri de yerel yönetimlere çalışmalarıyla destek verdiği zaman her şey birbirini bütünleyecektir. Yerel yönetimler ne yapmalı mesela. Bisiklet yolları zaten en önemli yapı taşı ama şehrin belirli noktalarına bisiklet heykelleri , parklarına hurda bisikletleri süsleme ve boyama gibi etkinlikler de etkili olacaktır. Bu çalışmaları esnafların da vitrinlerine veya dükkan önlerine konulacak süslenmiş bisikletler de destekleyebilir. Bu sayede insanların zihnine kazınan bisiklet aşkı tüm toplumun kitlesel sevgisine neden olabilir.

Hatta bazı parklara konulacak elektrik üreten bisikletler ile şehrin elektrik üretimine destek olunursa , en azından o parkın aydınlanmasına vs gibi, ve ürettiği elektrik kadar insanlara verilecek hediye veya yapmış oldukları spor karşılığında bir çay simit ikramı da insanları teşvik edebilir diye düşünüyorum.

Gelelim her şehirde yıllardır bu konuda mücadele veren tüm dernek , topluluk ve kurumlara. Hepsi çok güzel çalışmalar ile bu konuda etkili olmuş grupların her hafta yaptıkları turlardan haricen tüm şehirlerde ayda bir defa belirlenen bir günde tam da trafiğin yoğun olduğu zamanlarda büyük ve ortak bir şekilde Emniyet Müdürlükleri ile kitlesel sürüş yapılması da etkili olacaktır. Hatta kravat ve takım elbise giyerek, bisiklet sürmek için sadece spor kıyafet olması gerekmediği imajı verilebilir. Bu kitle turları aynı zamanda tüm dernek ve grupları ortak bir amaç için çalışmaya sevk edecek ve doğal olarak işbirliği de artacaktır.

Hatta bu turlarda şehrin yöneticilerinin, kurum müdürlerinin bulunması da ortaya çıkacak etkiyi artırır diye düşünüyorum.

Şehrin belirli noktalarına kiralık bisikletlerin konulması , güvenli bisiklet parklarının artması da önemli elbette. Çünkü bir çok insan bisikletinin çalınma korkusunu yaşıyor ister istemez.

Bunların dışında bisikletllerin çeşitliliği de önemli tabi ki. Ülkemizde az görülen ancak Avrupa’da bir çok ülkede bisiklet tipleri bulunuyor. Toplum , İki üç çocuğunu bindiren anneler , babalar, pazar alışverişine uygun römorku olan bisikletleri de gördükçe bu iki tekerlekli aracın ne kadar fazla kullanım alanları olduğunu farkedip ilgi duyacaklardır kesinlikle.

Trenleri de atlamamak lazım bu büyük çalışmaların içinde. Özellikle Tarsus özelinde bakıldığında şehrimizin Adana ve Mersin arasında kalması ve bu iki büyük şehirde hem öğrenci hem de çalışanların çok olması nedeniyle en az bir büyük vagonun bisikletlilere ayrılması da kullanımı artıracaktır elbette.

Festivallerin de çok büyük önemi var bu farkındalığı yaratmada elbette.Festivaller bir çok bisiklet grubunun birbirleriyle ortak çalışmalarına ve işbirliklerine en güzel zemin hazırlayan organizasyonlardır çünkü. Hatta her şehirde olmalı bu festivaller. Tüm ülkeye yayılmalı bisiklet sevgisi.

Bir de şehir içi dolmuş ve otobüsçülerinin hatta tüm sürücülerinin şoförler ve otomobilciler dernekleri , trafik şube ve bisiklet grupları ile belirli periyotlarda seminerler düzenlemesi de ayrıca bir katkı daha sunacaktır.

Evet bu ve benzeri bir çok çalışmanın sonucunda hem şehrimizin hem de arazi şartları uygun olan tüm şehirlerin BİSİKLET DOSTU KENT olmaması için hiç bir sebep olmadığını düşünüyorum. Değişim Halk ile başlar. Halk isterse değişim daha hızlı ve kalıcı olacaktır. Ülkemizin ve şehrimizin bisiklet dostu kent olması dileğiyle.

Saygılar sunarım.

KÜLTÜR SANAT VE BİSİKLET

Bisikletin kültür, sanat ve edebiyat ile inanılmaz bir ilişkisi olmuştur her zaman. Bir çok sanatçı ( gerçek sanatçı elbette )bisikleti sever mesela. Çünkü kapitalizme karşı isyandır bisiklet. Bu vahşi sistemde en yukarıya çıkmak ve her daim en tepede VAR OLMAK için birbirini ezen insanların dışında kalmak ve VAR OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİNİ yaşamanın en güzel halidir bisiklet. Bazen fotoğraf sanatında emektir bir fırıncının ekmek taşıdığı. Bazen resim sanatında bir duvara objedir hafızalara kazınan. Bazen bir tiyatro eseridir üstünde rolleri değiştirdiğimiz . Bazen de sinemadır eski filmlerde ve araçların çok az olduğu zamanlarda erkeğin selede , sevgilisinin de kadroda yatay şekilde otururken sevgilinin rüzgarın etkisiyle dağılan saçlarının kokusunun ruhuna işlemesidir bisiklet. Edebiyattır bazen bisiklet.

Dünyanın sana ağır geldiği zamanlarda pedalı çevirerek uzaklaştığın ve doğada kendini bulmaya başladıkça dudaklardan çıkan bir kaç cümlenin dizelere dökülerek ve şiire dönüşmesidir ahenkli ahenkli. Ve gezdiğin yerlerin hayallerinle örtüşerek, betimlemelerle tamamlanıp öyküleşmesidir zaman zaman. Bisikletin her zaman kültür, sanat ve edebiyat ile inanılmaz bir ilişkisi olmuştur her zaman. VAR olmak için herkesin birbirini ezdigi bu dünyada, VAR OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİDİR bisiklet…

Gökhan ÖZBERK


Yazısını bizimle paylaşma ve yayınlama izni veren Gökhan Özberk’e Türkiye’nin outdoor ve doğa sporları platformu olarak teşekkür ediyoruz.

Not: Yazı sosyal medyada paylaşıldığı şekliyle alıntılanmıştır. Edebi kaygılarla yazıya herhangi bir müdahale edilmemiştir.

Doğa sporlarına meraklıysanız ve outdoor aktivitelerinde bulunmayı seviyorsanız, güvenlik konusunda dikkatli olmanız hayati önem taşır. Doğa sporları, doğru önlemler alındığında keyifli ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Kişisel güvenliğinizi ve çevrenizi koruyarak, doğanın tadını çıkarmak sizin elinizde. Unutmayın, doğa sporları heyecan verici olduğu kadar ciddi sorumluluklar da gerektirir.

İşte doğa sporlarına başlamadan önce bilmeniz gerekenler:

  • Güvenlik Önceliğiniz Olsun: Doğa sporları, adrenalin dolu ve heyecan verici olsa da, beraberinde ciddi tehlikeler de barındırır. Hiçbir makale veya video, doğru pratik eğitim ve şahsi deneyimin yerini tutamaz. Bu nedenle, outdoor aktivitelerine katılmadan önce mutlaka teorik mümkünse pratik eğitim alın ve deneyim kazanın.
  • Doğa Sporlarının Tehlikeleri: Doğa sporları, tecrübeli sporcular için bile risk taşır. Dağcılık, kampçılık, doğa yürüyüşleri ve diğer outdoor aktiviteleri, ölüme veya ciddi yaralanmalara sebep olabilen kazalara yol açabilir. Uzun yıllara dayalı deneyim sahibi lisanslı sporcu basit bir doğa yürüyüşü esnasında yaşanan kazada hayatını kaybetmiştir. Dağcılık sporu zaten ciddi tehlikeler barındırmaktadır ve bütün önlemlere rağmen ölüme ya da ciddi yaralanmalara sebebiyet veren kazalar her zaman yaşanabilmektedir. En kolay doğa yürüyüşlerinde bile bilek burkulması, yabani arı, akrep ya da yılan gibi bir hayvan tarafından ısırılmanız/sokulmanız sıradan bir olaydır. Bu yüzden, her zaman hazırlıklı olun ve gerekli önlemleri alın.
  • Kişisel Güvenlik ve Ekip Uyumu: Özellikle ekstrem sporlarla uğraşıyorsanız, kişisel güvenliğinizden öncelikli olarak siz sorumlusunuz. Her zaman ekip arkadaşlarınızla uyum içinde çalışın ve güvenliği ön planda tutun. Birlikte olduğunuz takımın güvenliği, sizin güvenliğiniz kadar önemlidir.
  • Çevreyi Koruyun ve Saygılı Olun: Doğayı ve çevreyi korumak, outdoor aktivitelerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Doğal, tarihi ve turistik mekanlara zarar vermemek, çöplerinizi yanınızda taşımak ve doğayı temiz tutmak temel sorumluluklarınızdandır. Doğa aktiviteleri sırasında vahşi hayvanlara ve doğal yaşam alanlarına zarar vermemeye özen gösterin.
  • İlk Yardım Bilgisi Edinin: Doğa aktiviteleri sırasında karşılaşabileceğiniz acil durumlar için temel ilk yardım bilgisine sahip olun. “Doğada Sizi Öldürebilecek 6 Şey” başlıklı yazımızı okuyarak bu konuda bilgi sahibi olabilirsiniz.
  • Yasaklar ve Yasal Düzenlemeler: Türkiye’de ormanlara girişler, özellikle yaz aylarında yasaklanmaktadır. Bu yasaklara uymak, doğanın korunması ve sizin güvenliğiniz açısından önemlidir. Güncel orman giriş yasaklarını illerin Orman Bölge Müdürlüklerinden teyit etmeyi unutmayın. Ayrıca, doğada yapacağınız bütün outdoor aktiviteleri için önceden izin almanız gerekmektedir. Aktiviteye başlamadan önce kolluk güçlerine bilgi vermek, olası risklerin önüne geçebilir.
  • Görüş, Tecrübe ve Önerilerinizi Paylaşın: Outdoor ve doğa aktiviteleri hakkındaki tecrübe, görüş, düşünce ve önerileriniz bizim için değerlidir. Çekinmeden bize yazabilir ve deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz. Sitemize abone olarak en güncel bilgileri alabilir ve outdoor dünyasındaki gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.
  • İletişim Kurun: Sadece okuduğunuz makale değil, outdoor ve doğaya dair yayınlanmasını istediğiniz her konu hakkında bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim sayfamızdaki bağlantıları kullanarak görüşlerinizi paylaşın ve doğa sporları dünyasında aktif bir rol alın.

Güvenliğinizi ön planda tutarak, doğanın sunduğu güzelliklerin tadını çıkarın. 🌲🚵‍♂️🏞️