Türkiye’nin Outdoor Sayfası olarak özellikle outdoor turizminde büyük eksiklik olarak gördüğümüz illerin tek tek tanıtımı, illerde yapılabilecek outdoor aktiviteleri, outdoor ürün satan firmalar, kamp alanları, doğal güzellikler, yürüyüş rotaları gibi bütün bilgileri içeren bir yazı dizisine başladık. Bu yazı dizimizde Elazığ’ı tanıtıyoruz.

www.turkeyoutdoor.org

Elazığ

Elazığ, Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Elazığ ilinin merkezi ve bölgenin en eski kentlerinden biridir. Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Bölümü’nde konumlanmıştır.

Elazığ, ticaret yolları üzerindeki stratejik konumuyla birlikte geçmişiyle, kültürüyle ve sağlığıyla öne çıkan bir şehirdir. M.Ö. 2 binli yıllara kadar uzanan tarihi, Aziz şehre özgü kaleler, çarşılar, camiler ve hamamlarla anlam bulur, geçmişin görkemini günümüze taşır.

Keşfe Harput ile Başlayın

Gakkoşlar diyarını keşfetmek isteyenler için Harput, şehre hâkim bir noktada yer alır. Harput’un tarihi atmosferinde gezin, çarşıları keşfedin ve yerel yemeklerin lezzetini tatma fırsatını yakalayın. Akabinde, Hazar Gölü’nde muhteşem bir gün batımı manzarasıyla huzur bulabilirsiniz.

Doğa ve Macera Severlere Çağrı

Elazığ, doğu Anadolu’nun Yukarı Fırat Bölümü’nde konumlanmış, Fırat ve Dicle nehirlerinin anayurdudur. Doğal güzelliklerle çevrili bu şehirde, Hazarbaba Dağı’nda yamaç paraşütü, kayak ve doğa yürüyüşü gibi heyecan verici deneyimler yaşayabilirsiniz.

Tarihin Derinliklerine Yolculuk

Elazığ’ın tarihi, MÖ 10.000 yıllarına kadar uzanan Paleolitik dönemlere dayanmaktadır. Yazılı Hitit kaynaklarında “İşuva” olarak adlandırılan bu kadim şehir, zengin bir çok kültürlü hoşgörü ortamını ve “El-Azık” (bolluk ve bereket) kelimesinden türemiş bir adın yer aldığı bolluk dolu geçmişiyle bilinir.

Doğal Zenginliklerin Başkenti

Elazığ, Fırat Nehri’nden Peri Suyu’na uzanan akarsuları, Türkiye’nin ikinci büyük barajı olan Keban Barajı, Hazar ve Karakaya gölleri, Hazarbaba Kayak Merkezi gibi birbirinden farklı doğal güzellikleri bünyesinde barındırır. Elazığ, doğa, inanç, tarih, spor ve gastronomi tutkunları için bir keşif cennetidir.

 Elazığ Harput Gezi Rehberi

Elazığ’ın kuzeyinde yer alan Harput, tarihi ve kültürel önemi ile Türkiye’nin önemli yerlerinde biridir. Harput’un tarihi MÖ 4000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Hitit, Asur, Urartu, Med, Pers, Selevkos, Roma, Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Harput, 11. yüzyılda Selçukluların eline geçtikten sonra önemli bir ticaret ve kültür merkezi haline geldi. 13. yüzyılda Moğol istilasına uğrayan Harput, 16. yüzyılda Osmanlı hakimiyetine girdi. Osmanlı döneminde Harput, Elazığ Sancağı’nın merkezi oldu ve önemli bir askeri üs olarak kullanıldı.

Coğrafyası

Harput, Elazığ il merkezinin kuzeyinde, Fırat Nehri’nin kıyısında yer almaktadır. Şehir, 1200 rakımlı bir tepede kurulmuştur. Harput’un coğrafyası, engebeli ve dağlıktır.

Kültürel Önemi

Harput, tarihi ve kültürel önemi ile Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Şehir, birçok tarihi eser ve kültürel mirasa ev sahipliği yapmaktadır.

Harput’un en önemli tarihi eserlerinden biri, şehrin ortasında yer alan Harput Kalesi’dir. Kale, MÖ 4000 yıllarına kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Kalenin içinde camiler, medreseler, hamamlar ve diğer tarihi yapılar bulunmaktadır. İşte Harput’ta gezilecek yerler listemiz:

Elazığ Harput Gezi Rehberi: Tarihin İzinde Unutulmaz Bir Keşif

Elazığ’ın tarih kokan, mistik atmosferiyle büyüleyen şehri Harput, antik çağlardan günümüze uzanan zengin tarihiyle bir açık hava müzesine dönüşmüş durumda. Şehrin atası olarak bilinen Harput, Müslüman Arapların ve Türklerin fetihlerinde her karışında şehitler verilen kutsal bir beldedir. Bu rehber ile Harput’un gizemli sokaklarında unutulmaz bir keşfe çıkın!

Harput’un Tarihine Yolculuk

  • Yüksek Konum: Harput, şehir merkezinin 6 km kuzeydoğusunda, 220 metre yükseklikte konumlanmıştır. Taş bloklar üzerine kurulu bu şehir, yaklaşık 4.000 yıl öncesine dayanan köklü bir tarihe ev sahipliği yapmaktadır.
  • İlk Sakinler: Hurriler ve ardından Hititler, bölgenin ilk sakinleridir. Hititler bu bölgeye “İşuva” demişlerdir. Daha sonra Asur ve Urartu mücadelelerine tanıklık etmiştir.
  • Arap ve Bizans Dönemleri: Arapların 642-934 yıllarındaki akınları, Harput’u Arapların idaresine geçirdi. Bu dönemde Araplar ve Bizanslılar arasında çeşitli mücadelelere sahne olmuştur.
  • Türk Fetihleri: 1085 yılında Harput, Sultan Alparslan’ın komutanlarından Emir Çubuk Bey tarafından fethedilmiştir. Ardından Artuklu, Anadolu Selçuklu, Dulkadiroğulları, Akkoyunlu ve Safevi dönemlerini yaşamıştır.
  • Osmanlı Egemenliği: 1516 yılında Osmanlı hakimiyetine geçen Harput, ticaret yolları üzerinde stratejik bir konuma sahipti. Dericilik, demircilik, bakırcılık gibi sanayi dalları gelişmiştir.

Gezilecek Yerler

  1. Harput Kalesi: Şehrin korunaklı ve savunmaya elverişli yapısı olan Harput Kalesi, tarihi kalıntılar arasında öne çıkar.
  2. Tarihi Evler: Şehirdeki yüzyıllık evler, dokusunu koruyan tarihi yapılar arasındadır.
  3. Çeşmeler ve Hamamlar: Şehirdeki tarihi çeşmeler ve hamamlar, o dönemin yaşam tarzını yansıtır.
  4. Türbeler ve Camiler: Harput, onlarca evliyanın medfun bulunduğu bir evliyalar diyarıdır. Türbeler ve camiler, dini önem taşır.

Harput’un Çeşitliliği

  • Sanayi Merkezi: Harput, geçmişte dericilik, demircilik, bakırcılık gibi sanayi dallarının geliştiği bir merkezdi.
  • Çeşitli Ticaret Yolları: Osmanlı döneminde ticaret yolları üzerinde olması, Harput’u önemli bir gelir kaynağı haline getirmiştir.
  • Din ve Kültür: Harput, yıllar içinde Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Süryani ve Rum kimliklerini bir arada yaşatmış, din ve kültürlerin iç içe geçtiği bir şehir olmuştur.

Ziyaretçilere Tavsiyeler

  • Harput’u keşfederken rahat yürüyüş ayakkabıları tercih edin, çünkü dar ve taşlı sokakları gezilecek yerlere götürür.
  • Harput Kalesi’nden şehri kuşbakışı görmek için kaleden çıkın.
  • Tarihi evlerin içindeki geleneksel atmosferi hissetmek için birkaçına ziyaret düzenleyin.
  • Harput’un çeşitli kültürleri bir araya getiren tarihine dair daha fazla bilgi almak için yerel müzeleri ziyaret edin.

Unutulmaz Bir Gezi

Elazığ’ın tarih kokan Harput şehri, ziyaretçilere unutulmaz bir gezi deneyimi sunuyor. Antik çağlardan günümüze uzanan tarihi ve çeşitli kültürleri barındıran bu şehir, her köşesinde sizi büyüleyecek detaylar sunuyor.

Harput Kalesi

Harput Kalesi

Harput Kalesi, tarih boyunca birçok uygarlığın mücadele sahası olmuş ve günümüze ulaşan en eski tarihi kalıntılardan biridir. İşte bu etkileyici kale hakkında bazı detaylar:

  • Tarihi ve İnşası: Milattan önce 8. yüzyılda Urartular tarafından inşa edilen Harput Kalesi, tarihi şehri surlarla çevreleyen iki ayrı bölümden oluşur: iç kale ve dış surlar (dış kale). Dış surlarda sadece küçük kalıntı izleri günümüze ulaşmıştır.

  • Kapıları: Kale, kuzeyde Meteris ve batıda Dağ (Dar) kapıları olmak üzere iki ayrı kapıya sahiptir. Ancak günümüze sadece küçük kalıntılar ulaşmıştır.

  • Tarihi Rolü: Harput Kalesi, tarih boyunca birçok hükümdar ve ordunun el değiştirdiği bir stratejik nokta olmuştur. Çubukoğulları tarafından alındığında hükümet merkezi olmuş, ardından Artuklu emiri Belek Gazi’nin hükümet merkezi olmuştur. Haçlılarla yapılan savaşlarda Belek Gazi, birçok Haçlı ordusu komutanını esir alarak kale zindanlarına atmıştır.

  • Osmanlı Dönemi: 1515 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresine alınmıştır.

  • Arkeolojik Kazılar: Harput Kalesi’ndeki kurtarma ve arkeolojik kazıları 2005 yılında başlamıştır. Bu kazılar sonucunda mahalle mektebi, Kale Cami, ticarethaneler, konutlar, atölyeler, tüneller ve 100 basamaklı taş merdivenli su sarnıcı gün yüzüne çıkarılmıştır.

  • Efsaneler: Harput Kalesi hakkında çeşitli efsaneler anlatılmaktadır. Bir efsaneye göre, kale inşaatında kuraklık nedeniyle su yerine süt kullanılmış ve elde edilen özel harç ile kale inşa edilmiştir. Bu efsaneye dayanarak Harput Kalesi, halk arasında “Süt Kalesi” olarak anılmaktadır.

Harput Meryem Ana Kilisesi

Harput Meryem Ana Kilisesi

Meryem Ana Kilisesi, aynı zamanda Kızıl Kilise ve Yakubi Kilisesi olarak da bilinen, Anadolu’nun en eski kiliselerinden biridir. İşte bu tarihi kiliseye dair bazı detaylar:

  • Tarih ve İnşa: M.S. 179 yıllarında inşa edildiği düşünülen bu kilise, ilk olarak kaledeki putperestler tarafından tapınak olarak kullanılmıştır. Daha sonra ise Süryaniler tarafından kiliseye çevrilmiştir.

  • Konumu: Kilise, Harput Kalesi’nin güneydoğu köşesine yakın yüksek bir kayanın üzerinde konumlanmıştır. Batı duvarı, kalenin kaya kütleleri tarafından oluşturulduğundan, kilise adeta kalenin kayalıkları içine gömülmüş gibidir.

  • Rivayetler: Kilise ile ilgili bir rivayete göre, kaledeki bir putperest hükümdar, gizli bir geçit kullanarak kilisedeki puthaneye gelip putlara tapmaktaymış. Başka bir rivayete göre ise 1800’lerde Harput’taki Süryani cemaati, kilisede ayine geldiğinde içeride bir köpek bulmuş ve kilisenin içinde gizli bir yeraltı tüneli olduğunu keşfetmiş.

  • Restorasyon ve İbadet: Kilise, yapılan onarımlar sonucunda Süryani Kadim Meryem Ana Vakfı’na devredilmiş ve ibadete açılmıştır.

  • Diğer Kiliseler: Harput’ta toplam 8 kilisenin olduğu belirtilmiştir. Bu kiliseler arasında Surp Agop Kilisesi, İğdeli Kilise, Katolik Kilisesi, Surp Karabet Kilisesi, Protestan Kilisesi, Süryani Kilisesi, Sinabut Kilisesi ve Mor Şamun Kilisesi bulunmaktadır.

  • Tarihi Kaynaklarda: Şemseddin Sâmi’nin “Kamüsü’l Âlâm” isimli eserinde, Harput’ta 8 kilise olduğu belirtilmiştir. İshak Pazguroğlu’nun “Harput Yollarında” adlı eserinde ise bu kiliselerin isimleri ve detaylı bilgileri verilmiştir.

Harput Kabartması: Eşsiz Taş Eserin Gizemli Hikayesi

Harput Kabartması

Harput Kabartması, Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergilenen Anadolu’nun eşsiz taş eserlerinden biridir. 2016 yılında, Harput Kalesi’nin doğusundaki Nevruz Ormanları mevkiinde yapılan teraslama çalışmaları sırasında toprak altından çıkarılan bu eser, benzersiz detayları ve büyüleyici öyküsüyle dikkat çekmektedir.

Kabartmanın Özellikleri:

  • Ebat ve Ağırlık: 2.77 x 2.42 metre ebatlarındaki bu kabartma, 15-20 santimetre kalınlığında ve yaklaşık 4 ton ağırlığındadır.
  • Malzeme ve Teknik: Yerel kalker taşından yapılan kabartma, alçak kabartma tekniği kullanılarak işlenmiştir.
  • Betimlenen Sahneler: Kabartmada, nehir kıyısındaki bir kale kuşatması ve kuşatma sonrasındaki istila sahneleri anlatılmaktadır.
  • Detaylar ve İkonografi: Tekerlekli kuşatma kulesi, lağımcılar, surlara tırmanan askerler, esirler ve mitolojik tanrıça figürü gibi detaylar işlenmiştir.
  • Stil ve Tarihleme: Stilistik olarak Akkad etkilerini taşıyan kabartma, Orta Tunç Çağı’na ait özellikleri de barındırmaktadır. M.Ö 2. binyıla tarihlenmiştir.

Kabartmanın Anlamı ve Tarihsel Bağlam:

  • Harput Kabartması, Akad etkisinde yapılmış olmasına rağmen, Orta Tunç Çağı’na ait bazı özellikleri taşımasıyla uzmanlar tarafından M.Ö 2. binyıla tarihlenmiştir.
  • Kabartma, nehir kıyısındaki bir kaleden gerçekleşen kuşatma ve istilanın detaylı betimlemesini içermektedir.
  • Mitolojik tanrıça figürü ve kralın püsküllü başlığı gibi ikonografik unsurlar, kabartmanın sanatsal ve kültürel zenginliğini yansıtmaktadır.
  • Bulunduğu yerdeki mimarlık kalıntılarıyla birleştirildiğinde, Harput Kabartması, M.Ö 2. binyılın başlarında Harput’ta siyasi bir otoritenin varlığını gösteren önemli bir buluntu olarak değerlendirilmiştir.

Harput Kabartması, Anadolu’nun zengin tarihine ve kültürel mirasına ışık tutan nadir eserlerden biridir. Detaylı betimlemeleri ve taşıdığı tarihi değerleriyle, ziyaretçilere geçmişin gizemli dünyasına keyifli bir yolculuk sunmaktadır.

Harput Ulu Camii

Harput Ulu Camii

Harput Ulu Camii, birçok isimle anılan (Cami Kebir, Cami-i Muazzam, Cami-i Azam ve Eğri Minareli Cami gibi), mimari güzellikleri ve tarihi önemiyle öne çıkan bir yapıdır. İşte Ulu Camii hakkında bazı detaylar:

  • İnşa Tarihi: Mimari özelliklerine göre minare ile çevresi muhtemelen H. 515’te (M.1121) inşaasına başlanmış, ancak tamamlanması H. 552 (M. 1156-1157) yılında Artuklu Hükümdarı Fahreddin Karaarslan tarafından gerçekleştirilmiştir.

  • Mimari Yapısı: Camii, 30 m x 50 m büyüklüğünde dikdörtgen planlıdır ve harim, son cemaat yeri, avlu ve revaklı kısımlardan oluşur. Duvarları moloz taşlardan, kemerler, revaklar, kubbesi ve minaresi ise tuğladan yapılmıştır.

  • Harim Yapısı: Harim, cemaatin namaz kıldığı alan olup iki kısımdan oluşmaktadır. Bu Artuklu camisi, Anadolu ve İran Selçuklu camilerinin mimari özelliklerini taşımaktadır.

  • Minberi: Caminin abanoz ağacından kündekârî tekniğiyle yapılan minberi, önce Sarahatun Camii’ne taşınmış, daha sonra da Harput Kurşunlu Camii’ne nakledilmiştir.

  • Tarihi Olaylar: 1899 ve 1905’te tadilatı yapılan cami, 1964-1967 arasında ve 2000’li yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore ve tadilat işlemlerine tabi tutulmuştur.

  • Minare ve Ağaç Efsanesi: Caminin minaresi, İtalya’nın Pisa Kulesi’nden daha eğiktir. Ayrıca mihrabın arkasındaki secdeye eğilmiş gibi duran yaşlı dut ağacıyla ilgili çeşitli efsaneler anlatılmaktadır. Bir rivayete göre, ağaç ve minare bir Kadir Gecesinde secde etmiş ve bu olaydan sonra eğik durmaktadırlar.

  • Evliya Çelebi’nin Gözünden: Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Ulu Camii’yi “hepsinden büyük ve güzel cami” olarak nitelendirir ve eski tarzda bir minaresi olduğunu belirtir.

  • Kitabe: Camideki kitabede, Artuk oğlu Sokman’ın oğlu, Davud’un oğlu Karaarslan’ın saltanatı, tahtı ve halkının daim ve baki olması, Allah’ın laneti ise Allah yolundan ayrılanlar için dile getirilmiştir.

Harput Belek Gazi (Nûrü’d Devle Belek bin Behram Bin Artuk): Harput’un Kahraman Komutanı

Harput Belek Gazi Anıtı

Belek Gazi, Halk arasında “Balak Gazi” olarak bilinen Nûrü’d Devle Belek bin Behram Bin Artuk’un tam adıdır. Selçuklu Sultanı Alparslan’ın ünlü komutanlarından Artuk Bey’in torunu olarak Malazgirt savaşında da yer almış bir kahramandır. İslam ve Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Belek Gazi’nin hikayesi, cesareti ve mücadeleleriyle doludur.

  • Doğum Tarihi ve Soy Ağacı: Belek Gazi’nin doğum tarihi bilinmemekle birlikte, Selçuklu Sultanı Alparslan’ın komutanı Artuk Bey’in torunu olduğu bilinmektedir.

  • Harput’taki Anıt Heykel: Harput’un girişindeki Balak Gazi Parkı’nın üst tarafında yer alan Belek Gazi heykeli, 1965 yılında heykeltraş Nurettin Orhan tarafından yapılmıştır. Bu heykel, Belek Gazi’nin kahramanlıklarını ve büyük komutanlığını anmak amacıyla dikilmiştir.

  • Kahramanlık ve Ünvan: Belek Gazi, Haçlı ordularıyla yaptığı savaşlarda gösterdiği kahramanlıklar ve cesareti nedeniyle yaşadığı dönemde İslam dünyası için çok önemli bir ünvan olan Nûrü’d Devle (Devletin Nuru) unvanını almıştır.

  • Siyasi Etkileri: Harput ve yöresini 1115 yılında Çubukoğulları’ndan alarak Artukoğulları dönemini başlatmıştır. Belek Gazi, Harput’un simgelerinden biri haline gelmiş ve özdeşleşmiştir.

  • Ölümü ve Defni: Belek Gazi, 1124 yılında Suriye’de, Membiç Kalesi’nin kuşatması esnasında kaleden atılan bir okla şehit olmuştur. Hz. İbrahim Makamı’nın yanına Halep’te defnedilmiştir.

Belek Gazi’nin ömrü, gaza ve cihad içinde geçmiş, adaleti, sükunu, ve asayişiyle bilinen bir kahramandır. Prof. Mükremin Halil Yinanç’a göre, Belek Gazi’nin yaşamı sadece Suriye tarihinde değil, Anadolu’nun genel tarihinde de önemli bir etki bırakmıştır.

Harput Şefik Gül Kültür Evi

Harput Şefik Gül Kültür Evi

Harput’un tarihi atmosferini yansıtan önemli bir nokta olan Şefik Gül Kültür Evi, Ulu Camii’nin batısında yer almaktadır. İşte bu tarihi konak hakkında bazı detaylar:

  • Konum: Ulu Camii’nin 20 metre batısında, Harput’un merkezi konumlarından birinde yer almaktadır.

  • Tarih: 175 yıl öncesine dayanan tarihi konak, Gülsan Şirketler Grubu tarafından satın alınıp 2005 yılında restore edilmiştir.

  • Restorasyon ve Açılış: Konak, “Müze Ev” konseptinde restore edilmiştir. Gülsan Şirketler Grubu tarafından onarılarak ziyaretçilere açılmıştır.

  • Mimari Özellikler: Harput’un geleneksel ev mimarisini yansıtan bu kültür evi, bahçesi, avlusu, çeşmesi, odaları, otantik ve antika eşyalarıyla dikkat çeker. Ziyaretçilere, geçmişe ait bir yaşantıyı hissettiren nostaljik bir atmosfer sunar.

  • Ziyaret Bilgileri: Kültür evi, Çarşamba, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri 08:00-16:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Ziyaretler ücretsizdir.

Harput’un Mahalleleri: 1800’lü yıllarda Harput’ta toplam 22 mahalle bulunmaktaydı. Bu mahalleler, Müslüman ve Hristiyan mahalleleri olarak iki grupta sıralanır.

Müslüman Mahalleleri:

  1. Ağa Mahallesi
  2. Âlâca Mescit
  3. Ahmed Bey
  4. Cami-i Kebir
  5. Esadiye
  6. Ebutahir
  7. Ehi Musa
  8. Hoca Mescidi
  9. Hacdar
  10. Kara Sofu
  11. Kozluca
  12. Kale
  13. Meydan
  14. Müderris
  15. Ortak
  16. Sarahatun
  17. Zahriye

Hristiyan Mahalleleri: 18. Şehroz

  1. Çelebi
  2. Gürcübey
  3. Süryani
  4. Sinabut

Bu mahalleler, Harput’un tarihindeki dini ve kültürel çeşitliliği yansıtmaktadır.

Harput Amerikan Koleji

Harput Amerikan Koleji

Harput Amerikan Koleji, Harput’ta uzun bir tarih ve misyonu olan önemli bir eğitim kurumudur. İşte bu koleji tanıtan bazı detaylar:

  • Kuruluş Tarihi ve İsmi: Harput Amerikan Koleji, 1878 yılında Amerikalı misyoner Dr. Crosby H. Wheller tarafından Harput’ta Şehroz mahallesinde kuruldu. Başlangıçta “Ermeni Koleji” olarak adlandırılan okul, 1888’de Osmanlı hükümetinin isteğiyle “Fırat Koleji” olarak değiştirildi.

  • Kolejin Misyonu: American Board veya American Board of Commissioners for Foreign Missions (ABCFM) adlı Amerikan misyonerlik teşkilatının bir parçası olarak, Harput Amerikan Koleji’nin temel amacı her kademede iyi yetişmiş zeki Hristiyan liderler yetiştirmekti.

  • Cinsiyet Ayrımı: Başlangıçta sadece erkek öğrencilere eğitim veren kolej, daha sonra ayrı bir binada Kız Koleji’ni (1881) açarak kız öğrencilere de eğitim imkanı tanıdı.

  • Tarihçe: Kolejin temelleri 1855’te atıldı. Misyonerler tarafından kız ve erkeklerin birlikte ders görebileceği bir Protestan okulu kurulmasıyla başladı. Zaman içinde Ruhban Okulu (Theological School) ve Kızlar için Ruhban Okulu (Seminary School) açıldı. Kolej, 1875’te Amerika’da eğitim görmüş gençlerin Anadolu içlerine gitmeme isteğini fark ederek iç bölgelerde kolejler kurma yoluna gitti.

  • Mali Destek: Koleji kurmak için Amerika’ya giden Dr. Wheeler, 140.000 dolardan fazla bir para topladı. Yerli Ermeniler de 40.000 dolar topladı. Toplamda 180.000 dolardan fazla bir para ile 1878 sonbaharında Ermeni Koleji açıldı.

  • 1. Dünya Savaşı ve Kapanış: 1. Dünya Savaşı sırasında, koleji binaları önce askeri eğitim kampı, sonra askeri hastane olarak kullanıldı. Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra ise resmi olarak kapatıldı. Bugüne kadar koleje ait binalardan herhangi bir iz kalmamıştır.

Harput Amerikan Koleji, tarihinde önemli misyonerlik faaliyetlerinin yanı sıra, eğitimde de iz bırakmış bir kurumdur.

Harput Kürsübaşı, Okuma ve Kültür Evi

Harput Kürsübaşı, Okuma ve Kültür Evi

Kürsübaşı, Okuma ve Kültür Evi, 2014 yılında Elazığ İl Özel İdaresi tarafından Harput kültürünün yaşatılabilmesi amacıyla inşa edilmiş bir mekan olarak öne çıkıyor. İşletmesi ise Elazığ Valiliği İl Özel İdaresi ve Elazığ Kültür ve Turizm Tanıtma Derneği (ETUDER) arasında yapılan işbirliği protokolü çerçevesinde sürdürülmektedir.

Evin içerisinde bir dizi önemli bölüm ve alan bulunmaktadır:

  1. Turizm Danışma Ofisi: Harput’un ziyaretçilere tanıtılması ve rehberlik hizmetlerinin sunulduğu bir ofis.

  2. HADİKA (Harput Dijital Kent Arşivi) Arşiv Odası: Harput’un dijital arşivini içeren bir bölüm.

  3. Kütüphane ve Okuma Salonları: Kadim Harput kültürünü yansıtan zengin bir kütüphane ve bu kütüphanede okuma imkanı sunan salonlar.

  4. Kürsübaşı Odası: Kürsübaşı kültürünün icra edilebileceği özel bir oda.

  5. Mehmet Şerif Çaça Klarnet Salonu: Klarnet sanatçısı Mehmet Şerif Çaça’nın adını taşıyan bir müzik salonu.

  6. Enver Demirbağ Musiki Odası: Yılmaz Kalander’in arşivinden derlenen bir müzik odası.

  7. Toplantı Salonu: Gül’i Tebriz’i ismini taşıyan bir toplantı salonu.

Bu mekan, Harput kültürünü ve tarihini yaşatan bir merkez olarak önemli bir rol oynamaktadır.

Medrese Bilgileri: 1845 yılında Harput’ta bulunan 9 medresenin isimleri şu şekildedir:

  1. Hacı İbrahim Paşa
  2. Süleyman Paşa
  3. Ziyâiye (Kurşunlu)
  4. Sarahatun
  5. Zahiriye
  6. Hacı Ömer Ağa
  7. Hacı İshak Paşa
  8. Tevfîkiye
  9. Hacı Ahmet Ağa

Harput Arap Baba Mescidi ve Türbesi

Harput Arap Baba Mescidi ve Türbesi

Tarih ve İnşa: Arap Baba Mescidi, IV. Kılıçarslan’ın oğlu, III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde H. 678 (M. 1279-1280) yılında inşa edilmiştir. Mescidin altında yer alan türbede, bilgi eksikliği nedeniyle sadece rivayet ve efsanelere dayalı bir mumyalanmış ceset bulunmaktadır.

Mimari Özellikler:

  • Mescit, Osmanlı mimarisinin etkilerini taşıyan, dönemin izlerini yansıtan özel bir yapıdır.
  • Türbe, zir-i zemin (zemin altı) tarzında inşa edilmiştir.
  • Türbenin içinde mumyalanmış bir zatın cesedi bulunmaktadır.
  • İnşa kitabesinde, yapının Selçuklu Sultanlarından Kılıç Arslan’ın oğlu Keyhusrev zamanında yapıldığı ifade edilmektedir.

Efsane ve Halk İnanışları: Arap Baba Mescidi etrafında dolaşan bir efsaneye göre, bir yıl boyunca bölgede yağmur yağmamış ve kuraklık sebebiyle kıtlık yaşanmıştır. Bir kadın, rüyasında Arap Baba’nın başının kesilip bir dereye atılması halinde yağmurların başlayacağını görmüştür. Bu rüya üzerine kadın, başka bir uyarı olmamasına rağmen Arap Baba’nın türbesine yakın bir dereye Arap Baba’nın başını atmıştır. Hikaye, yağmurların başlaması ve kırk gün boyunca devam etmesiyle son bulur.

Arap Baba Mescidi ve Türbesi, hem mimari özellikleri hem de çevresinde oluşan efsaneleri ile bölgedeki kültürel mirası temsil etmektedir. Ziyaretçiler ve yerel halk, bu mekânda tarihî, dini ve kültürel bir deneyim yaşamaktadır.

Harput Kurşunlu Camii

Harput Kurşunlu Camii

Kurşunlu Camii, Osmanlı dönemine ait bir eser olup, 1738-1739 yıllarında Çarsancak Beyi Osman Ağa tarafından yaptırılmıştır. Camii, mimari detayları, minberi ve avlusu ile dikkat çeken önemli bir tarihî yapıdır.

  • Tarih ve İnşa: Osmanlı dönemine ait olan Kurşunlu Camii, 1738-1739 yıllarında Çarsancak Beyi Osman Ağa tarafından inşa edilmiştir. Osmanlı mimarisinin güzel örneklerinden biridir.

  • Mimari Özellikler:

    • Cami dikdörtgen planlıdır.
    • Kare planlı harim kısmı kubbe ile örtülüdür.
    • Kubbenin kasnağında dört pencere bulunmaktadır.
    • Caminin son cemaat mahalli üç kubbelidir.
    • Minaresi kesme taştan yapılmıştır.
  • Minber: Caminin minberi, abanoz ağacından kündekâri tekniği kullanılarak yapılmıştır. Kündekâri; ahşap geometrik parçaların birbirine geçmesi ile yapılan, oymalı, çatmalı, tutkalsız ve çivi kullanılmadan yapılan bir bezeme ve yapım tekniğidir.

  • Minberin Tarihi: Minberin üzerindeki yazıdan, yapım ustasının Kazvin’li İsmail oğlu Ebu Sa’id, hattatının Sa’d Ali olduğu ve hicri 582 (Miladi 1186) yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Minber, Harput Ulu Camii’ne ait olup sonradan güvenlik nedeniyle Kurşunlu Camii’ne taşınmıştır.

  • Çınar Ağacı: Caminin avlusundaki devasa çınar ağacı, cami ile aynı yaşlarda olup 1.60 m çapında bir gövdeye sahiptir. Anıt ağaç olarak tescillenmiş ve koruma altına alınmıştır. Osmanlı döneminde cami avlularında dikilen çınar ağaçları, sembolik ve pratik avantajları nedeniyle tercih edilmiştir.

Kurşunlu Camii, mimari detayları, tarihî önemi ve çevresindeki anıtsal çınar ağacı ile birlikte bölgedeki tarihseverler ve ziyaretçiler için önemli bir kültürel mekanı temsil etmektedir.

Harput Alacalı Cami

Harput Alacalı Cami

Balak Gazi Parkı içinde bulunan Alacalı Cami, 1203-1204 yıllarında Nurettin Artuk Şah’ın babası Hızır zamanında inşa edilmiştir. Harput’un tarihî dokusunu yansıtan bu cami, özel mimarisi ve detayları ile dikkat çeker.

  • Tarih ve İnşa: Alacalı Cami, Hızır zamanında, yani 13. yüzyılın başlarında, Nurettin Artuk Şah’ın babası tarafından yaptırılmıştır. Bu nedenle tarihi oldukça eski bir camidir.

  • Mimari Özellikler:

    • Dikdörtgen planlı ve küçük bir yapıdır.
    • Duvarları kesme taş ve ağaç hatıllı moloz taştan inşa edilmiştir.
    • İki renkli taş mimarisi ilgi çekicidir.
    • Mihraba dik iki geniş kemer, ana mekanı üç nefe böler.
    • Mihrap, mermer mukarnas frizli bir şekildedir.
    • Ahşap tavanında geometrik örgü ve yıldız motifleriyle bezeli kalem işleri bulunmaktadır.
  • Minare: Minare, giriş kapısının üstündedir. Siyah-beyaz taşlarla dama biçiminde örülmüştür.

  • Tavan: Üç bölümlü ahşap tavanın kalem işleri ilginçtir. Tavanda al, kara, lacivert renkler kullanılmıştır.

  • Geçmişi: 1965 yılında müze olarak da kullanılmıştır.

Harput’un tarihi dokusunu yansıtan Alacalı Cami, mimari detayları, tarihî önemi ve estetik unsurlarıyla bölgedeki tarihseverler ve turistler tarafından ziyaret edilen önemli bir yapıdır.

Harput Sarahatun Camii

Harput Sarahatun Camii

Sarahatun Camii, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın annesi Sara (Sare) Hatun tarafından 1465 yılında mescit olarak yaptırılmıştır. Camii, 1585’te Hacı Mustafa ve Harput Müftüsü Hacı Ahmet Efendi tarafından yapılan onarımların ardından günümüzdeki halini almıştır. İlk inşa edildiğinde bir külliye olarak tasarlanmış olsa da günümüze sadece camii ulaşmıştır, minaresi ise 1898’de eklenmiştir.

Mimari Özellikler:

  • Camii, kare bir plana sahiptir ve dört kalın sütun üzerine oturan kubbe ile örtülüdür. Ayrıca, kenarlarda tonoz örtüler bulunmaktadır.
  • Değerli taş işçiliğine sahip minberi ve renkli kesme taş işçiliğiyle dikkat çeken minaresi, yapıya estetik bir zenginlik katmaktadır.
  • Camii, günümüzde hala kullanılmaktadır.

Cemşit Bey Hamamı:

  • Cami’nin yanında bulunan Cemşit Bey Hamamı, Yavuz Sultan Selim Han’ın sipahi beylerinden Cemşit Bey tarafından XVI. asrın ilk yarısında yaptırılmıştır.
  • Hamam, dört eyvanlı köşelerde birer kubbeli halvet (soyunma yeri) içermektedir.
  • Restorasyonu yapılan hamam günümüzde kullanılmamaktadır.
  • Harput’taki hamamlar, Osmanlı dönemindeki banyo ve temizlik kültürünü yansıtarak önemli kültür varlıklarıdır.

Çevresel Özellikler ve Tarihî Dokular:

  • Harput’ta bulunan 90 hamam, 2670 ev, 843 dükkan, 10 cami, 10 medrese, 8 kütüphane, 8 kilise ve 12 han gibi tarihî dokular, bölgenin zengin kültür mirasını yansıtmaktadır.
  • Sarahatun Camii’nin karşısında, hediyelik eşyaların satıldığı El Emeği-Göz Nuru Çarşısı bulunmaktadır.

 


Elazığ Gezi Rehberi Yazılarımız

Elazığ, stratejik konumuyla ticaret yolları üzerinde öne çıkan bir şehirdir. Geçmişi, kültürü ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Elazığ, M.Ö. 2 binli yıllara kadar uzanan zengin tarihine ev sahipliği yapmaktadır. Aziz şehir, kendine özgü kaleleri, çarşıları, camileri ve hamamlarıyla geçmişin izlerini günümüze taşır. Elazığ Gezi Rehberi, şehri keşfe çıkarken size rehberlik eden önemli noktaları sunar. Tarihi köprülerden çarşı ve hanlara, şehrin tarihini yansıtan yerleri haritada bulabilir ve bu muazzam şehirde unutulmaz bir keşfe çıkabilirsiniz. Elazığ Gezi Rehberi haritamıza buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca, Elazığ’da kamp yapabileceğiniz noktaları görmek için kamp haritamıza göz atabilirsiniz.

Elazığ Tanıtımı Yazıları:

Elazığ Gezilecek Yerler:


https://turkeyoutdoor.org/, Türkiye’de outdoor (açık hava etkinlikleri) hakkında bilgi sağlayan bir web sitesidir. Site, yürüyüş, kamp, bisiklet, kano, dağcılık, kaya tırmanışı, rafting, dalış, yamaç paraşütü, binicilik gibi çeşitli açık hava etkinlikleri hakkında rehberler, rotalar, haberler ve etkinlikler sunmaktadır.

Site, Türkiye’nin dört bir yanındaki açık hava etkinlikleri için kapsamlı bir bilgi kaynağıdır. Sitede, her etkinlik için detaylı bilgiler, rotalar, fotoğraflar ve videolar bulunmaktadır. Site ayrıca, Türkiye’deki açık hava etkinlikleri hakkında güncel haberler ve etkinlikler hakkında bilgi vermektedir.

Sitenin hedef kitlesi, açık hava etkinliklerine ilgi duyan herkestir. Site, hem deneyimli hem de yeni başlayanlar için faydalı bilgiler sunmaktadır. Site, Türkiye’de açık hava etkinlikleri hakkında bilgi edinmek ve bu etkinliklere katılmak isteyenler için ideal bir kaynaktır

https://turkeyoutdoor.org/