Türkiye’nin Outdoor Sayfası

Türkiye’nin Outdoor Sayfası olarak özellikle outdoor turizminde büyük eksiklik olarak gördüğümüz illerin tek tek tanıtımı, illerde yapılabilecek outdoor aktiviteleri, outdoor ürün satan firmalar, kamp alanları, doğal güzellikler, yürüyüş rotaları gibi bütün bilgileri içeren bir yazı dizisine başladık.

www.turkeyoutdoor.org

Diyarbakır’ı ziyaret edenler için gezilecek en popüler mekanlar

Diyarbakır, muhteşem tarihi ve kültürel mirasıyla dikkat çeken bir şehirdir. Ziyaretçiler için keşfedilecek pek çok tarihi mekan bulunmaktadır. İşte şehrin en önemli tarihi yerleri:

Diyarbakır’ın Tarihî İncisi: Ulu Cami

Ulu Cami

Diyarbakır’ı keşfetmek isteyenler için en gözde duraklardan biri, diğer şehirlerden farklı bir atmosfere sahip olan Ulu Cami’dir. Anadolu’nun en eski camilerinden biri olan Ulu Cami, Diyarbakır’ın tarihî ve kültürel dokusunun önemli bir simgesidir. Selçuklu döneminde yapılmış olan bu muazzam eser, sadece mimari güzelliğiyle değil, aynı zamanda taşıdığı tarihi önemle de ziyaretçilerini etkilemektedir.

Ulu Cami’nin büyük iç avlusu ve etkileyici minaresi, çevresindeki tarihi dokuya hakimiyetiyle tanınır. Caminin iç mekânında ise Osmanlı dönemine ait süslemeler ve incelikli ahşap işçiliği dikkat çeker. Bu detaylar, ziyaretçilere caminin geçmişine dair bir yolculuk yapma fırsatı sunar ve onları tarihin derinliklerine götürür.

Ulu Cami, Diyarbakır’ın kültürel ve dini mirasının önemli bir parçasıdır. Ziyaretçilere tarihî ve estetik açıdan büyüleyici bir deneyim sunar ve şehrin zengin tarihini keşfetme imkânı verir.

Tarih Öncesinden Günümüze: Çayönü Antik Kenti

Çayönü Antik Kenti

Diyarbakır’ın tarihi ve arkeolojik zenginliklerinden biri olan Çayönü Antik Kenti, Neolitik dönemin en önemli yerleşim merkezlerinden biridir. Fırat Nehri’nin batısında konumlanan bu antik yerleşim, insanlık tarihinde tarımın başladığı ve yerleşik hayata geçişin yaşandığı önemli bir merkezdir. Ayrıca, çömlekçilik ve tarım teknikleri gibi birçok önemli keşfin yapıldığı bir arkeolojik kazı alanı olarak da bilinir.

Çayönü Antik Kenti’nde bulunan yapı kalıntıları ve eserler, Neolitik dönemin yaşam tarzı ve kültürel gelişimi hakkında önemli ipuçları sunmaktadır. Bu eserler, ziyaretçilere binlerce yıl öncesine yolculuk yapma fırsatı verirken, bölgenin tarihi ve arkeolojik mirasını keşfetmek isteyenler için önemli bir durak noktasıdır.

Eğer sen de bu kenti ziyaret edersen, Diyarbakır’da gezilecek en güzel yerler arasında bulunan bu antik kenti görmeden şehirden ayrılma!

Eğil’in Gizemli Hazinesi: Peygamberler Tabiat Parkı

Peygamberler Tabiat Parkı

Eğil ilçesi, Diyarbakır’ın özel bir hazineye ev sahipliği yapıyor: Peygamberler Tabiat Parkı. Bu kutsal alan, Hz. Elyesa (A.S.), Hz. Zulkifl (A.S.) ve birçok peygamberin ve velilerin kabirlerine ev sahipliği yapıyor. Doğal güzellikleriyle büyüleyen bu manevi mekan, ziyaretçilere ruhsal bir deneyim yaşatıyor.

Parkın Özellikleri:

Peygamberler Tabiat Parkı, Eğil ilçesinin sınırları içinde yer alıyor ve Diyarbakır merkezine 51 kilometre mesafede bulunuyor. Toplam 134.1 dekarlık bir alana yayılmış ve Kralkızı Baraj Gölü’nün kıyısında konumlanmıştır. Park, Hz. Elyesa ve Hz. Zulkifl’e ait olduğuna inanılan mezarları içermektedir. Ayrıca, Nebi Harun-i Asefi, Nebi Zünnun, Nebi Ömer, Nebi Danyal, Nebi Hallak, Nebi Hürmüz ve Nebi Harun’a ait olduğuna inanılan dokuz mezar ve türbeler de bulunmaktadır.

Tarihi ve Kültürel İzler:

Park alanında Asur kalesi ve kaya mezarları gibi tarihi izler bulunmaktadır. Bu kalıntılar, bölgenin zengin tarihini ve çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını göstermektedir.

Tarihi Geçmişi:

Eğil, tarih boyunca önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Caliph Hz. Omar döneminde Müslümanlar tarafından fethedilmiştir. Günümüzde Tigris Barajı Gölü’nün muazzam manzaralarını sunan bölgede, Hz. Elyesa ve Hz. Zulkifl’in mezarları Tigris Nehri kıyısında bulunmaktaydı. Ancak baraj inşa edildiğinde bu mezarlar zarar göreceği düşünülerek 1995 yılında Nebi Harun Tepesi’ne taşınmıştır.

Eğil Peygamberler Türbesi:

Hz. Elyesa ve Hz. Zulkifl: Hz. Elyesa, İsrailoğulları’na gönderilen bir peygamberdir ve Hz. Elyesa’ya inanan topluluk oldukça küçüktü. Hz. Zulkifl, İsrailoğulları’na gönderilen bir başka peygamberdir ve Musa’nın dininin emir ve gereksinimlerini halka iletmekle görevlendirilmiştir.

Asur Kalesi ve Kaya Mezarları:

Park sınırları içinde bulunan Asur kalesi ve kaya mezarları, bölgenin tarihini yansıtan önemli kalıntılardır. Bu yapılar, Eğil’in zengin kültürel geçmişine ışık tutmaktadır.

Peygamberler Tabiat Parkı, ziyaretçilere manevi bir deneyim yaşatırken aynı zamanda tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetme fırsatı sunar.

Tarihin İzinde: On Gözlü Köprü

On gözlü Köprü

Diyarbakır’ın görülmesi gereken yerler listesinde öne çıkan nadir yapılarından biri olan On Gözlü Köprü, şehrin sembollerinden biridir. Tarihi dokusunu koruyarak günümüze ulaşan bu köprü, bölgenin zengin tarihine tanıklık etmiştir. Dicle Nehri üzerinde yer almasıyla dikkat çeken köprü, Selçuklu döneminde inşa edilmiş ve Osmanlılar zamanında da onarımlar görmüştür.

On gözlü yapısıyla öne çıkan köprü, yüzyıllar boyunca bölgenin ticaret ve ulaşım hayatına hizmet etmiş, aynı zamanda askeri stratejilerde önemli bir rol oynamıştır. Mimari açıdan zarif detaylara sahip olan köprü, sağlam yapısıyla da göz kamaştırırken, çevresindeki tarihi atmosferiyle ziyaretçilere geçmişe doğru bir yolculuk sunar.

Kısacası, Diyarbakır’ın kültürel ve tarihi zenginliğinin önemli bir parçası olan On Gözlü Köprü, şehri ziyaret edenler için mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.

Tarihî Bir İnci: Hüsrev Paşa Hanı (Hasan Paşa Hanı)

Hasan Paşa Hanı

Diyarbakır’ın göz alıcı tarihî ve kültürel mirasının önemli bir parçası olan Hüsrev Paşa Hanı, şehrin büyüleyici yapıları arasında yer alır. Osmanlı dönemine ait olan bu han, ticaretin ve konaklamanın merkezi olarak uzun yıllar hizmet vermiştir. Yüksek tonozlu giriş kapısı ve geniş avlusuyla dikkat çeken bu yapı, geleneksel Osmanlı mimarisinin benzersiz örneklerinden biridir.

İç avlusu etrafında sıralanan revaklar, geçmişin ticaret atmosferini yansıtarak ziyaretçilere nostaljik bir deneyim sunar. Hüsrev Paşa Hanı, günümüzde kültürel etkinliklerin düzenlendiği bir mekân olarak kullanılmaktadır. Diyarbakır’ın gezilecek yerler listesinde yer alan bu han, tarihî bir yolculuğa çıkmak ve Osmanlı döneminin atmosferini yakından hissetmek isteyenler için eşsiz bir fırsat sunmaktadır.

Zerzevan Kalesi: Roma’nın Sınır Kalesi

Zerzevan Kalesi

Zerzevan Kalesi, tarihin derinliklerinden gelen bir miras ve stratejik bir merkez olarak Diyarbakır ile Mardin arasında, Çınar ilçesine bağlı Demirölçek mahallesinde yer alır. Roma İmparatorluğu döneminde sınır garnizonu olarak kullanılan bu kale, büyük bir stratejik öneme sahiptir.

Konumu ve Tarihçesi:

124 metrelik bir kayalık tepe üzerine kurulan Zerzevan Kalesi, Diyarbakır-Mardin karayolunun 45. kilometresinde bulunmaktadır. 2020 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilen kale, Roma döneminde sınır güvenliği için hayati bir rol oynamıştır. “Altın” anlamına gelen Kürtçe bir kelime olan Zerzevan, aynı zamanda antik ismiyle Samachi olarak da bilinir.

Mimari ve Arkeolojik Özellikler:

Kalede yapılan kazılar sonucunda, 12 metre yüksekliğinde ve 1200 metre uzunluğunda surlar, 22 metre yüksekliğinde gözetleme kulesi, kilise, saray, konutlar, kaya mezarları, hamamlar, tahıl ve silah depoları ortaya çıkarılmıştır. 2017’de keşfedilen Mitras Tapınağı, kaledeki en dikkat çekici yapılar arasındadır. Kale, 10 burç ve 2 kule ile çevrili olup, 1.2 kilometre uzunluğundaki surlarla korunmaktadır. Büyük kule, 3 katlı ve 19.2 metre yüksekliğindedir.

Geçmişi ve Stratejik Önemi:

Kale, Asur dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir, ancak ilk inşa tarihi net olarak bilinmemektedir. Roma İmparatorluğu’nun sınır garnizonu olarak kullanılan kale, İslam ordularının gelmesine kadar M.S. 3. yüzyılda önemini korumuştur. Zerzevan Kalesi, stratejik konumu nedeniyle birçok Roma-Sasani mücadelesine tanıklık etmiştir ve tarih boyunca bölgedeki güç dengelerinin belirlenmesinde kritik bir rol oynamıştır.

Diyarbakır’ın Kalesi: Tarihin İzleriyle Dolu Surlar

Diyarbakır Surları

Diyarbakır’ın gezilecek yerleri arasında belki de en önemli olanlarından biri, şehrin tarihî kimliğinin sembolü olan Diyarbakır Surlarıdır. Türkiye’nin en etkileyici tarihi yapılarından biri olarak kabul edilen bu surlar, şehrin tarihî köklerine uzanan derin bir geçmişi temsil eder.

Pers dönemine kadar dayanan köklere sahip olan surlar, özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde genişletilmiş ve güçlendirilmiştir. Toplam uzunluğu yaklaşık 5,5 kilometre olan bu devasa yapı, 82 burç ve 4 kapıdan oluşur ve Diyarbakır’ın tarihi merkezini kuşatır. İç kısımlarında yer alan dar sokaklar ve geleneksel yapılar, bölgenin tarihî dokusunu korur ve geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunar.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Diyarbakır Surları, Türkiye’nin en önemli tarihi miraslarından biri olarak kabul edilir. Ziyaretçilere benzersiz bir kültürel deneyim yaşatırken, şehrin tarihî ve kültürel zenginliğine ışık tutar.

Malabadi Köprüsü

Malabadi Köprüsü

Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri olan Malabadi Köprüsü, şehrin en eski ve etkileyici yapılarından biridir. Dicle Nehri üzerinde bulunan bu görkemli köprü, Selçuklu döneminde inşa edilmiştir. Orta Çağ’da ticaret yollarının önemli bir parçası olan köprü, bölgenin ulaşım ihtiyaçlarını mükemmel bir şekilde karşılıyordu.

Malabadi Köprüsü, yüksek kemerleri ve sağlam yapısıyla günümüze ulaşmış ender eserlerden biridir ve mimari açıdan büyük ilgi çekmektedir. Taş işçiliğiyle öne çıkan köprü, Orta Çağ mimarisinin önemli bir örneğidir.

Kısacası Malabadi Köprüsü, Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel zenginliğinin önemli bir parçasıdır. Ziyaretçilere geçmişe unutulmaz bir yolculuk yapma fırsatı sunar ve bölgenin eşsiz dokusunu keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak noktasıdır.

Tarihin İzinde: Meryem Ana Kilisesi

Diyarbakır’ın gezilecek yerler listesinde son sırada yer alan Meryem Ana Kilisesi, Hristiyanlar için önemli bir yapıdır ve şehrin dini ve kültürel mirasının vazgeçilmez bir parçasını oluşturur. Milattan önce 3. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bu kilise, Ermeni Apostolik Kilisesi’ne ait bir ibadet mekanıdır.

Mimari açıdan etkileyici olan kilisenin çevresindeki tarihi mezar taşları ve kalıntılar, bölgenin uzun tarihini en iyi şekilde yansıtmaktadır. Meryem Ana Kilisesi, Diyarbakır’ın dini çeşitliliğinin ve hoşgörüsünün bir simgesi olarak kabul edilirken, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk yapma ve farklı kültürlerin izlerini sürme fırsatı sunmaktadır.

Ahmet Arif Edebiyat Müzesi: Şairin İzinde Bir Mekân

Diyarbakır’ın tarihi ilçesi Sur’da yer alan Ahmet Arif Edebiyat Müzesi, ünlü şair Ahmed Arif’e adanmış bir kültür hazinesidir. 2011 yılında ziyaretçilere kapılarını açan müze, Ahmed Arif’in anısını yaşatmak ve eserlerini gelecek nesillere taşımak amacıyla kurulmuştur.

Müzenin Özellikleri:

Müze, Diyarbakır doğumlu olan şair Ahmed Arif’e ithaf edilmiştir. 120 yıllık tarihi bir konakta faaliyet gösteren müze, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılarak restore edilmiştir. Ahmed Arif’in kişisel eşyaları, el yazısıyla yazdığı şiirleri ve Güneydoğu’da yetişmiş birçok şairin fotoğrafları müzede sergilenmektedir. Altı odalı ve avlulu bir plana sahiptir. Müzede, Ahmed Arif’in yaşamına ve sanatına dair bilgilerin yanı sıra yaklaşık 2 bin 500 kitaplık bir kütüphane de bulunmaktadır. Ayrıca, müze, ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ve şu anda müze olarak kullanılan evinin hemen yanında konumlanmıştır.

Ahmet Arif Edebiyat Müzesi, ziyaretçilere şairin eserleriyle tanışma ve onun sanatına derinlemesine bir bakış sunma fırsatı verir. Ahmed Arif’in şiirlerine hayran olanlar veya edebiyat meraklıları için önemli bir kültür destinasyonudur.

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi: Tarihin ve Kültürün İzinde

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, bölgenin zengin tarihini ve kültürel mirasını aydınlatan önemli bir kurumdur. Bu müze, çeşitli uygarlıklara ait zengin arkeolojik ve etnografik koleksiyonlarıyla dikkat çeker.

Kuruluş ve Tarihçe:

Müze, 1934 yılında kurulmuş olup, Zinciriye Medresesi’nde faaliyet göstermiştir. Daha sonra 1986-2015 yılları arasında Elazığ Caddesi’ndeki yeni binasında hizmet vermiştir. 2015 yılında ise modern bir müze kompleksi olarak düzenlenen İç Kale’de ziyaretçilere açılmıştır.

Müze Özellikleri:

Müze binası, 1899 yılında Hükümet Konağı olarak inşa edilmiş Adliye A Binası ve 1897-1998 yılları arasında kışla olarak kullanılan Jandarma Binası’dır. Koleksiyonunda 2023 itibarıyla 29,270 adet envanterlik eser bulunmaktadır. Müze, arkeolojik eserlerin yanı sıra yöresel etnografik eserlere de ev sahipliği yapmaktadır.

Koleksiyon:

Neolitik çağdan itibaren 26 farklı uygarlığa ait 11,000’den fazla eser barındırır. Bizans lahitleri, Roma heykelleri, Asur stelleri, Grek, Roma, Bizans sikkeleri, çanak çömlekler ve daha fazlasını içerir. İslam öncesi eserler arasında çeşitli sikke koleksiyonları, yazma kitaplar, mezar taşları ve Selçuklu taş kabartmaları yer alır. Etnografik eserler arasında ahşap kapılar, kapı tokmakları, gümüş işlemeli eşyalar, halılar, kilimler, kumaş eşyalar ve daha fazlası bulunmaktadır.

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, ziyaretçilere geçmişin derinliklerine yolculuk yapma fırsatı sunan önemli bir kültür ve tarih hazinesidir.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi: Şairin İzinde Bir Edebiyat Yolculuğu

Diyarbakır’ın tarihi mekânlarından biri olan Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğup büyüdüğü evin müze olarak düzenlenmiş halidir. 1733 yılında inşa edilen bu tarihi yapı, şairin çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği özel bir mekandır.

Müze Hakkında:

2 Ekim 1910 tarihinde doğan Cahit Sıtkı Tarancı’nın yaşamını sürdürdüğü ev, 1973 yılında Kültür Bakanlığı tarafından satın alındı ve restore edilerek müze olarak hizmete açıldı. Müze, 29 Ekim 1973 tarihinde Cumhuriyet’in 50. yılında ziyarete açılmıştır. 1 Mayıs 2011 tarihinde başlayan onarım ve teşhir tanzim çalışmaları 1 Ağustos 2012 tarihinde tamamlanmış, müze 18 Mayıs Müzeler Günü’nde yeniden ziyarete açılmıştır.

Müze Bölümleri:

Müze, kuzeydeki yazlık, güneydeki kışlık, doğudaki ilkbahar ve batıdaki sonbahar bölümlerinden oluşmaktadır. Binada mutfak, hamam, 14 oda, mabeyn odası, kiler ve tuvalet gibi alanlar bulunmaktadır. Yazlık bölüm, iki katlı olup çift kemer açıklıklı eyvanı ile dikkat çeker. Cahit Sıtkı Tarancı 2 Ekim 1910’da müzenin ziyaretçilere açık olan mabeyn odasında dünyaya gelmiştir.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi Ziyareti:

Müze, Diyarbakır’ın Camii Kebir Mahallesi’nde, Cahit Sıtkı Tarancı Sokak No:3 adresinde konumlanmıştır. Şairin doğup büyüdüğü atmosferi yaşamak ve eserlerine daha yakından tanıklık etmek için müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Ziyaret saatleri ve diğer detaylar için yerel turizm bilgilerini kontrol etmeniz önerilir. Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, edebiyatseverlere şairin dünyasına dair önemli bir deneyim sunan, tarih kokan bir mekan olarak öne çıkar.

Ziya Gökalp Müzesi: Sosyolog ve Yazarın Doğduğu Evde Bir Keşif

Diyarbakır’ın tarihi mekânlarından biri olan Ziya Gökalp Müzesi, ünlü sosyolog ve yazar Ziya Gökalp’ün 1876 yılında doğduğu evi içinde barındıran bir müzedir. 1806 yılında inşa edilen bu tarihi ev, Diyarbakır’ın sivil mimarlık örneklerinden biridir.

Müze Hakkında:

Ziya Gökalp Müzesi, 23 Mart 1956 tarihinde müze olarak ziyarete açılmıştır. Ev, siyah bazalt taşından inşa edilmiş olup, 19. yüzyıl başlarında yapılmıştır. Müzede, Ziya Gökalp’e ait kişisel eşyaları, belgeleri ve yöresel etnografik eserler sergilenmektedir. İç avlunun etrafında birleşen harem ve selamlık dairelerinden oluşan tipik bir Diyarbakır evi örneğidir.

Müze Binası:

İki katlı olan müze binası, tipik Diyarbakır evlerinden biridir ve 1824 yılında Ziya Gökalp’in ailesine geçmiştir. Müze binası, Melik Ahmet Caddesi, Gökalp Sokak’ta konumlanmıştır. Ekim 2014’te meydana gelen olaylarda zarar gören müze binası, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından restore edilmiştir.

Ziyaret Bilgileri:

Müze, Diyarbakır’ın Merkez, Ziya Gökalp Mahallesi’nde bulunmaktadır. Kültür ve tarih meraklıları, müze ziyareti yaparak Ziya Gökalp’in yaşamına ve eserlerine daha yakından tanıklık edebilirler. Müze ziyaret saatleri ve diğer detaylar için yerel turizm bilgilerini kontrol etmek önerilir.

Diyarbakır Tarihi Cami ve Kiliseler Tanıtımı

Diyarbakır’ın Tarihi Cami ve Kiliseleri

Diyarbakır, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla dikkat çeken cami ve kiliseleriyle tanınır. Şehirdeki bazı önemli ibadet mekanları şunlardır:

Cami:

Diyarbakır Tarihi Cami ve Kiliseler
  1. Diyarbakır Ulu Camii: Diyarbakır’ın merkezinde yer alan Ulu Camii, Selçuklu Sultanı Melik Şah tarafından yaptırılmıştır. Mar Toma Kilisesi’nin camiye çevrilmesiyle oluşan bu yapı, M.S. 639 yılında Müslümanlar tarafından fethedilen Diyarbakır’ın en eski camilerinden biridir. 1091 yılında önemli bir onarımdan geçmiştir. Planı, Şam Emeviye Camii’nin Anadolu’daki yansıması olarak değerlendirilir. Birçok devlet ve hükümdar tarafından önemsenmiş, onarılmış ve kullanılmıştır.
  2. Behram Paşa Camii: 1564-1572 yılları arasında Vali Behram Paşa tarafından yaptırılan bu camii, Mimar Sinan’ın eserlerinden biridir. Tamamen kesme taştan inşa edilmiş olan camii, tek kubbeli ve ikili son cemaat yerine sahiptir.
  3. Şeyh Mutahhar (Dört Ayaklı Minare) Camii: Akkoyunlu Sultanı Kasım tarafından 1500 yılında yaptırılan bu camii, siyah ve beyaz sıralı kesme taşlarla inşa edilmiştir. Camiye ayrı bir özellik katan dört sütün üzerinde yükselen kare planlı minaresi, Anadolu’da benzersizdir.
  4. Safa Camii: “Kokulu” anlamına gelen İpariye veya Parlı Camii olarak da bilinen Safa Camii, 15. yüzyılda Akkoyunlu dönemine aittir. Zengin taş süslemeleri, çinileri ve planıyla dikkat çeker. Minare üzerindeki taş süslemeleri, kokulu bitkisel otların karışımıyla yapıldığı rivayet edilir.
  5. Kale Camii (Hz. Süleyman–Nazıriye Camii): Nisan oğlu Ebül Kasım tarafından 1155-1169 yılları arasında yaptırılan bu camii, Osmanlılar döneminde Halid Bin Velid’in oğlu Süleyman’ın mezarlarını içermektedir.

Kiliseler:

Diyarbakır Tarihi Cami ve Kiliseler
  1. Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi: Ali Paşa Mahallesi’nde yer alan bu kilise, günümüzde faal durumda olan tek kilisedir. Yapım tarihi tam olarak bilinmese de geç Roma dönemine ait kalıntıları barındırır. Birçok onarımdan geçmiş olan kilisenin son onarımı 18. yüzyılda gerçekleşmiştir.
  2. Saint Georgi (Kara Papaz) Kilisesi: İç kaleden kuzeydoğu köşesinde bulunan bu kilisenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak M.S. 2. yüzyıla ait olduğu düşünülen bu kilise, Artuklular döneminde sarayın hamamı olarak kullanılmıştır.

Diyarbakır, farklı dönemlere ait bu dini yapılarla zengin bir kültürel mozaik sunmaktadır.

Diyarbakır’ın nin keşfedilmeyi bekleyen zengin kültürel ve doğal hazinelerini sizin için sıraladık. Şehrin göz kamaştıran güzelliklerini keşfetmek istiyorsanız, Diyarbakır’da ‘de gezilecek yerler hakkında kapsamlı bilgiler içeren aşağıdaki rehberimize göz atabilirsiniz. Tarihi zenginlikleri, doğal harikaları ve benzersiz atmosferiyle Diyarbakır, her ziyaretçisine unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Gezi rotanızı belirlerken, Ulu Cami, Hz. Süleyman Camii, Meryem Ana Kilisesi, Dört Ayaklı Minare ve Zinciriye Medresesi gibi önemli noktaları göz önünde bulundurmayı unutmayın. Diyarbakır Gezilecek bütün mekanları harita üzerinde görmek için “Diyarbakır Gezi Rehberi” haritamıza bakabilirsiniz. https://maps.app.goo.gl/iSJPxeZNATUb47C68

Aşağıdaki yazılarımıza göz atın

Diyarbakır’ın eşsiz atmosferinde kaybolmak ve şehrin tarihle iç içe geçmiş dokusunu hissetmek için, siz de bu muazzam şehri keşfetmeye hazır olun. Diyarbakır’ın gezilecek bütün mekanları, outdoor olanakları, kamp karavan tesisleri aşağıdadır.

Diyarbakır Gezilecek Yerler
  1. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Hazreti Süleyman Camii
  2. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Ulu Camii
  3. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Gazi Köşkü
  4. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Diyarbakır Kalesi ve Surları
  5. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Hasan Paşa Hanı
  6. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Malabadi Köprüsü
  7. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: On Gözlü Köprü (Dicle Köprüsü)
  8. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Hevsel Bahçeleri
  9. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
  10. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Keçi Burcu
  11. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Ulu Beden Burcu
  12. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Yedi Kardeşler Burcu
  13. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Dağkapı ve Dağkapı Meydanı
  14. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Mardin Kapı
  15. Diyarbakır’da Gezilecek Tarihi Hanlar
  16. Diyarbakır’da Gezilecek Tarihi Hamamlar
  17. Diyarbakır’da Gezilecek Tarihi Camiler
  18. Diyarbakır’da Gezilecek Tarihi Kiliseler
  19. Diyarbakır’da Gezilebilecek Tarihi Köşkler
  20. Diyarbakır’da Gezilebilecek Tarihi Medreseler
  21. Diyarbakır’da Gezilecek Müzeler
  22. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Suluklu Han
  23. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Diyarbakır Dengbej Evi
  24. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Deliller Husrev Paşa Hanı
  25. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Zerzevan Kalesi
  26. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Hani Anakarıs Şifalı Su
  27. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Çermik Melike Belkıs Kaplıcaları
  28. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Amida Höyüğü
  29. Diyarbakır’da Gezilecek Yerler: Bakırcılar Çarşısı
  30. Diyarbakır’da Gezilebilecek Tarihi Köprüler
  31. Diyarbakır’da Gezilebilecek Tarihi Cami ve Kiliseler


Diyarbakır Tanıtımı ve Gerekli Bilgiler

1. “Diyarbakır: Binlerce Yılın Şahidi, Güneydoğu’nun İncisi”

Diyarbakır Ulu Cami avludan görünüm

Diyarbakır, Osmanlıca’da دياربكر‎ olarak bilinen, Türkiye’nin Diyarbakır ilinin merkezi ve zengin tarihi mirasıyla öne çıkan bir şehirdir. Yüksek plato üzerinde konumlanmış, tarihi Diyarbakır Kalesi’nin gölgesindeki bu şehir, Güneydoğu Anadolu’nun yüzölçümü bakımından ikinci büyük şehri olma unvanını taşımaktadır.

2. “Diyarbakır’ın Kökeni ve Derin Tarih Yolculuğu”

Diyarbakır, Kürtçe’de “Amed” olarak bilinen, Zazaca’da ise “Diyarbekır” olarak anılan bir şehir olup, tarih sahnesine yaklaşık 9000 yıl önce çıkmıştır. Yontma Taş ve Mezolitik devirlerden günümüze kadar uzanan bu geçmiş, şehrin çevresindeki mağaralardan gün yüzüne çıkan arkeolojik kalıntılarla belgelenmiştir.

3. “Diyarbakır’ın Tarihi Yolculuğu: Medeniyetlerin Buluşma Noktası”

Diyarbakır, tarihi boyunca Amida, Amid, Kara-Amid, Diyar-Bekr gibi farklı adlarla anılan bir şehir olmuştur. Hititler, Asurlular, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve daha pek çok medeniyetin izlerini taşıyan Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu’nun tam ortasında, tarih kokan bir şehir olarak kendini göstermektedir.

4. “İslam’ın İlk Adımları: Diyarbakır’ın Fethi”

İslam’ın doğuşundan sonra, Diyarbakır, İslam ordusunun fetihleriyle tanıştı. Ömer döneminde fethedilen şehir, Halid bin Velid’in önderliğinde Müslümanların ilk yerleşim yerlerinden biri haline geldi. Bu dönüm noktasıyla birlikte, Diyarbakır İslam Devleti’nin bir eyaleti olarak tarih sahnesine çıktı.

5. “Osmanlı İmparatorluğu’na Yolculuk: Diyarbakır’ın Değişen Kaderi”

Selçuklu Türkleri, İnaloğulları ve Artukluların egemenliğinin ardından, Diyarbakır, Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçti. Şii Safevîler ve Moğol istilalarının ardından Osmanlı hakimiyeti, Diyarbakır’ın tarihinde yeni bir sayfa açtı. Akkoyunlular’ın başkenti olarak parlayan bu şehir, Osmanlı Devleti’nin büyümesinde önemli bir rol oynadı.

Diyarbakır İsmi Nereden Geliyor?

Diyarbakır Surları

1. “Diyarbakır’ın İsmi: Tarihsel Bir Yolculuk”

Diyarbakır şehri, zaman içinde çeşitli isimlerle anılmış ve etimolojik bir zenginliğe sahip olmuştur. MÖ 200’de Asur hükümdarı Adad-Nirari’nin kılıç kabzasında “Amid” veya “Amidi” olarak geçen ismi, Roma ve Bizans dönemlerinde farklı varyasyonlarda karşımıza çıkmaktadır.

2. “Kara Amid’den Diyarbakır’a: Türkmenlerin İzinde”

  1. yüzyılda şehre gelen Türkmenler, siyah renkli taşlardan esinlenerek Diyarbakır’a “Kara Amid” adını vermişlerdir. Bu isim, şehrin tarihindeki Türk varlığını ve etkileşimini yansıtmaktadır.

3. “Diyâru Bekr’den Diyarbekir’e: Bir Dil Tartışmasının Ardındaki Değişim”

Osmanlı İmparatorluğu döneminde “Diyâru Bekr” olarak anılan şehir, zamanla merkez için kullanılan “Amid” isminin terkedilmesiyle “Diyarbekir” halini almıştır. Dil tartışmalarının ardından, şehrin adı 1938’de resmi olarak “Diyarbakır” olarak değiştirilmiştir.

4. “Diyarbakır’ın Yeni Adı: Dil Kurumu’nun Müdahalesi”

Diyarbakır’ın ismiyle ilgili önemli bir dönemeç, Atatürk’ün Diyarbekir’den Elazığ’a geçişi sırasında yapılan bir dil tartışmasının ardından gerçekleşti. Türk Dil Kurumu’nun girişimiyle şehir, “Bakır memleketi” anlamına gelen “Diyarbakır” olarak resmi bir değişiklikle karşılaştı.

5. “Bakırın İzinde: Diyarbakır ve Madencilik”

Şehirde bakır madenciliği olmasa da, il genelinde bakır madenciliği oldukça yaygındır. Diyarbakır’ın adının içindeki “bakır” kelimesi, bölgedeki madencilik faaliyetlerine gönderme yapmaktadır.

Diyarbakır Tarihi

Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın Amid’de (Diyarbakır) bastırdığı para (1453-1478)

1. “Tarihi Bir Başlangıç: Silvan’ın Kökeni ve Tigranakert Dönemi”

Silvan şehri, antik dönemlerde Büyük Dikran tarafından kurulan “Tigranakert” olarak bilinir. Diyarbakır’ın Mezopotamya ile Anadolu’nun kesişim noktasında yer alan tarihi, Yontma Taş ve Mezolitik devirlerdeki mağara yerleşimleriyle başlar.

2. “Hititlerden Selçuklulara: Silvan’ın Çeşitli Egemenlikleri”

MÖ 3000 civarında, Silvan kent merkezi Hitit ve Hurri-Mittani egemenliğine sahne olmuştur. Bu dönemde yaşanan egemenlik değişikliklerinin ardından şehir, Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Roma İmparatorluğu, Sasani İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve İslam’ın doğuşundan sonra Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Selçuklular, ve diğer birçok medeniyetin hüküm sürdüğü bir yer haline gelmiştir.

3. “Osmanlı İmparatorluğu’nun Gözde Eyaleti: Diyarbakır”

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Diyarbakır önemli bir eyalet merkezi olarak öne çıktı. Osmanlı’nın son dönemlerinde, I. Dünya Savaşı öncesinde yaşanan sıkıntılara rağmen, şehirde büyük sosyal, kültürel ve ekonomik hareketlilik yaşandı.

4. “Kurtuluş ve Büyüme: Diyarbakır Cumhuriyet Döneminde”

Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra, Cumhuriyet döneminde Diyarbakır, modernizasyon ve gelişim sürecine girdi. 1950’lerden itibaren şehir, yeni altyapı projeleri ve büyümeyle kalkındı. 1980’lerde ise Diyarbakır Cezaevi, dönemin askeri hükümetinin simgelerinden biri haline geldi.

5. “Büyükşehir Unvanı ve Gelişen Diyarbakır”

1993 yılında büyükşehir unvanını kazanan Diyarbakır, 2004’te genişletilen sınırlarıyla daha fazla gelişme imkanı buldu. 2012’de çıkarılan kanunla büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu, bu da şehri Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri haline getirdi.

Diyarbakır Coğrafyası

On Gözlü Köprü

1. “Diyarbakır Coğrafyası: Orta Anadolu’nun İncisi”

Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin merkezinde, Mezopotamya’nın kuzeyinde konumlanmıştır. Şehir, doğuda Batman ve Muş, batıda Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, kuzeyde Elazığ ve Bingöl, güneyde ise Mardin illeriyle çevrilidir. Güneydoğu Toroslar’ın kolları tarafından sarmalanmış, ortası hafif çukurlaşmış bir topoğrafyaya sahiptir.

2. “İklim: Sert Karasal İklimin Hakim Olduğu Diyarbakır”

Diyarbakır’ın iklimi genellikle sert karasal bir karaktere sahiptir. Yaz ayları oldukça sıcak geçerken, kışlar Doğu Anadolu’ya kıyasla daha ılımandır. Bu, Güneydoğu Toroslar yayının kuzeyden gelen soğuk rüzgârları engellemesinden kaynaklanmaktadır. En yüksek sıcaklık 40,2 derece, en düşük sıcaklık ise -10,1 derece olarak ölçülmüştür.

3. “Yağışlar ve Bitki Örtüsü: Bozkırın Egemenliği”

Yıllık yağış ortalaması 496 milimetre olan Diyarbakır’da yağışların %2’si yaz aylarında düşer. Bozkır bitki örtüsü hakimdir ve otsu bitkilerin yeşerip çiçeklendiği kısa bir ilkbahar dönemini içerir. Çevredeki dağlar, yer yer meşe ormanlarıyla kaplıdır. Diyarbakır topraklarının %33’ü orman ve fundalık, %40’ı ekili arazi ve %22’si çayır ve meralarla kaplıdır. Ormanlık alanlar azalmış olsa da vadilerde söğüt, çınar, ceviz ve kavak ağaçlarıyla zengindir.

4. “Dicle Nehri: Diyarbakır’ın Can Veren Suyu”

Diyarbakır’ı sulayan yaşamsal bir kaynak olan Dicle Nehri, şehrin hayat damarlarından biridir. Elazığ ili sınırları içinden doğan nehir, Diyarbakır’ın lav sahanlığının doğu kesimine paralel bir rota izler. Nehir vadisinin tabanı bu bölgede 600 m’ye kadar iner ve ardından Diyarbakır’ın güneyinde doğuya yönelir. Dicle Nehri, Diyarbakır il sınırları içindeki çoğu akarsuyu toplar, ancak sadece ilin kuzeybatı köşesindeki küçük bir alanın suları Fırat Irmağı’na yönlendirilir.

Dicle Nehri, Diyarbakır’ın su ihtiyacını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda üzerine inşa edilen barajlar sayesinde hidroelektrik enerji üretimine de katkı sağlar. Dicle, Devegeçidi, Kralkızı, Silvan gibi barajlar, bölgeye enerji sağlamanın yanı sıra sulama faaliyetlerini de destekler, tarımın gelişimine katkıda bulunur. Bu doğal zenginlik, Diyarbakır’ın ekonomik ve sosyal canlılığına önemli bir etki yapar, aynı zamanda çevresine yeşil bir dokunuş sunar.

“Diyarbakır Nüfusu ve Demografik Yapısı: 2023 Güncel Verileri”

Diyarbakır Parkorman

Diyarbakır, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir ve 2022 sonu itibariyle 1.804.880 kişilik bir nüfusa sahiptir. Bu nüfus, şehrin 15.168 km2’lik yüzölçümüne dağılmış durumdadır, ve her km2’ye düşen kişi sayısı 119’dur. Yoğunluğun en fazla olduğu ilçe ise 947 kişi ile Bağlar’dır.

Şehirdeki yıllık nüfus artış oranı %0,75 olarak kaydedilmiştir. Nüfus artış oranında en yüksek orana sahip ilçe Kayapınar (%1,84) iken, en düşük oran Çüngüş ilçesinde görülmüştür (-%2,76).

TÜİK verilerine göre Diyarbakır, 17 ilçe ve belediyeden oluşmaktadır ve bu belediyelerde toplam 1.046 mahalle bulunmaktadır. Şehir, zengin demografik yapısı ve dinamik nüfusuyla Türkiye’nin önemli yerleşim bölgelerinden biridir.

Diyarbakır: Zengin Topraklarda Kök Salan Ekonomi ve Kültür Harmanı

Ergani ilçesi yakınlarında bulunan Çayönü yerleşkesi, MÖ 8000-6000 civarına tarihlenmektedir.

Diyarbakır’ın Ekonomisi: Toprakların Bereketi ve Çeşitliliği

Diyarbakır, geniş tarım arazileriyle öne çıkan bir şehir olarak, tarım sektöründe etkin bir şekilde faaliyet göstermektedir. Bu verimli topraklar, çoğunlukla buğday, arpa, kırmızı mercimek, nohut ve pamuk gibi başlıca tarım ürünlerinin yetiştirilmesine olanak tanımaktadır. Ergani ilçesinde bakır çıkarılması da ekonomik çeşitliliği artıran unsurlardan biridir. Ayrıca, son dönemde yapılan petrol aramalarıyla şehirde petrol kaynakları bulunmuştur, bu da ekonomik potansiyeli daha da artırmıştır.

Kültür ve Turizm: Tarih, Sanat ve Misafirperverlik

Diyarbakır, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla ön plana çıkmaktadır. UNESCO tarafından 2015’te Dünya Mirası olarak tescillenen Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri, şehrin tarihini günümüze taşımaktadır. Şehirdeki Devlet Tiyatrosu ve Büyükşehir Belediye Tiyatrosu ise sanatseverleri ağırlamaktadır.

Uluslararası Gazeteciler ve Yazarlar Derneği tarafından “Turizmin Oscarı” olarak adlandırılan Altın Elma Ödülü, Diyarbakır’ın turistik mekanları, konaklama yerleri ve halkının misafirperverliği gibi özelliklerini değerlendirerek 2018 yılında kazanılmıştır.

Mutfak Kültürü: Binlerce Yıllık Lezzet Mirası

Diyarbakır’ın mutfak kültürü, Arap, Ermeni, Kürt, Süryani, Türk, Yahudi ve Zaza kültürlerinin birleşiminden oluşan zengin bir mirasa sahiptir. Kuzu eti, yöresel baharatlar, pirinç, sakatat çeşitleri, tereyağı ve bulgur gibi temel malzemelerle hazırlanan ağır yemekler, Diyarbakır mutfağının öne çıkan özellikleridir.

Diyarbakır’ın ünlü yemekleri arasında kaburga dolması, içli köfte, sac tava, meftune ve ciğer kebabı yer almaktadır. Ayrıca, Diyarbakır lahmacunu ve kadayıfı ile ünlüdür. Mutfak kültürü, karpuz gibi yerel ürünlerle de zenginleşmiş, ciğer kebabı, içli köfte, çiğ köfte, bulgur pilavı, kaburga, keşkek, lebeni, burma kadayıf ve sütlü nuriye gibi lezzetlerle öne çıkmaktadır.

Ulaşım: Diyarbakır’ı Keşfetmek İçin Çeşitli Yollar

Diyarbakır’a Ulaşım: Havayolu, Karayolu, Demiryolu İmkanları

Diyarbakır Gar Binası

Havayolu: Diyarbakır’a ulaşım için en hızlı seçeneklerden biri havayolu taşımacılığıdır. Diyarbakır Havaalanı, Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerden düzenli seferlerle ulaşım imkanı sunmaktadır. Ayrıca Antalya, Adana ve Bursa gibi şehirlere de haftanın belirli günlerinde seferler düzenlenmektedir. Havaalanı, şehir merkezine sadece 6 km uzaklıktadır, bu da ulaşımı kolaylaştırmaktadır. Yurt dışından ise Almanya’nın Düsseldorf, Hannover ve Frankfurt eyaletlerine düzenli uçuşlar yapılmakta, ayrıca Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’e ve Suudi Arabistan’ın Cidde ve Medine şehirlerine tarifesiz uçuşlar gerçekleştirilmektedir.

Demiryolu: Diyarbakır, demiryolu ağına entegre bir şehirdir. Diyarbakır Garı, bölgesel ve anahat trenlere hizmet vermektedir. Batman-Diyarbakır ve Diyarbakır-Batman gibi bölgesel tren hatları, şehir içi ve çevresindeki ulaşımı kolaylaştırmaktadır.

Karayolu: Türkiye’nin dört bir yanından Diyarbakır’a karayolu ile ulaşım mümkündür. Otobüslerle seyahat edebilir, Diyarbakır Otogarı’nı kullanarak şehre ulaşım sağlayabilirsiniz. Otogar, şehir merkezine sadece 4 km uzaklıktadır. Diyarbakır’ın diğer illerle olan karayolu uzaklıkları şu şekildedir:

Diyarbakır Harita
  • Adana: 536 km
  • Adıyaman: 207 km
  • Ankara: 1.002 km
  • Gaziantep: 329 km
  • İstanbul: 1.381 km
  • İzmir: 1.436 km
  • Elazığ: 162 km
  • Malatya: 245 km
  • Mardin: 86 km
  • Mersin: 610 km
  • Siirt: 216 km
  • Şanlıurfa: 184 km
  • Konya: 861 km

Bu uzaklıklar, karayoluyla seyahat edenler için referans noktalarıdır.


https://turkeyoutdoor.org/, Türkiye’de outdoor (açık hava etkinlikleri) hakkında bilgi sağlayan bir web sitesidir. Site, yürüyüş, kamp, bisiklet, kano, dağcılık, kaya tırmanışı, rafting, dalış, yamaç paraşütü, binicilik gibi çeşitli açık hava etkinlikleri hakkında rehberler, rotalar, haberler ve etkinlikler sunmaktadır.

Site, Türkiye’nin dört bir yanındaki açık hava etkinlikleri için kapsamlı bir bilgi kaynağıdır. Sitede, her etkinlik için detaylı bilgiler, rotalar, fotoğraflar ve videolar bulunmaktadır. Site ayrıca, Türkiye’deki açık hava etkinlikleri hakkında güncel haberler ve etkinlikler hakkında bilgi vermektedir.

Sitenin hedef kitlesi, açık hava etkinliklerine ilgi duyan herkestir. Site, hem deneyimli hem de yeni başlayanlar için faydalı bilgiler sunmaktadır. Site, Türkiye’de açık hava etkinlikleri hakkında bilgi edinmek ve bu etkinliklere katılmak isteyenler için ideal bir kaynaktır

https://turkeyoutdoor.org/